260 research outputs found

    Vitiligo tanısı yeni konulan hastalarda koroid melanositleri koroid kalınlıklarını etkiler mi?

    Get PDF
    Aim: Vitiligo is a chronic skin disease and considered to be an autoimmune, neural, and autocytotoxic pathophysiology in which mainly the melanocytes in the epidermis are focused and destroyed. Therefore, alterations in the choroid and retinal pigment epithelium are expected, and there are very few publications using modern technology in research of this subject. This study aimed to examine the optic disc, retinal nerve fiber layer (RNFL), and choroidal thickness in patients with vitiligo by spectral-domain optical coherence tomography (SD-OCT) as a prospective observational study. Material and Methods: This single-center prospective cross-sectional study included 40 eyes of 40 patients with vitiligo and 42 eyes of 42 healthy individuals. The RNFL thickness, choroidal thickness, and optic disc parameters (rim area, disc area, and cup volume) were compared between the two groups. Results: The study consisted of 21 female and 19 male in the vitiligo group, and 21 female and 21 male in controls; no difference was found in gender distribution between two groups (p=0.836). Vitiligo and control groups had similar optic disc parameters, and RNFL and choroidal thicknesses; so the differences in the mentioned parameters did not differ statistically (p>0.05 for all). Conclusion: Vitiligo patients’ optic disc parameters, and RNFL and choroidal thicknesses did not differ from those in healthy individuals. Based on unknown pathogenesis, the melanocytes at the choroidal region may have compensatory mechanisms in vitiligo.Amaç: Vitiligo, kronik bir deri hastalığıdır ve esas olarak epidermisteki melanositlerin hedef alındığı ve yok edildiği otoimmün, nöral ve otositotoksik bir patofizyoloji olarak kabul edilir. Bu nedenle koroidde ve retina pigment epitelinde değişiklikler beklenir ve bu konuda modern teknolojiyi kullanan çok az yayın mevcuttur Gereç ve Yöntem: Bu çalışmada vitiligolu hastalarda optik disk, retina sinir lifi tabakası (RSLT) ve koroid kalınlığının spektral alan optik koherens tomografi (SD-OKT) ile incelenmesi prospektif gözlemsel bu çalışma amaçlandı. Bu tek merkezli prospektif kesitsel çalışmaya vitiligolu 40 hastanın 40 gözü ve 42 sağlıklı bireyin 42 gözü dahil edildi. RSLT kalınlığı, koroid kalınlığı ve optik disk parametreleri (rim alanı, disk alanı ve cup hacmi) iki grup arasında karşılaştırıldı. Bulgular: Çalışmaya vitiligo grubunda 21 kadın ve 19 erkek, kontrol grubunda 21 kadın ve 21 erkek; iki grup arasında cinsiyet dağılımı açısından fark bulunmadı (p=0,836). Vitiligo ve kontrol gruplarında benzer optik disk parametreleri, RSLT ve koroid kalınlıkları; yani bahsedilen parametrelerdeki farklılıklar istatistiksel olarak farklı değildi (tümü için p>0.05). Sonuç: Vitiligo hastalarının optik disk parametreleri, RSLT ve koroid kalınlıkları sağlıklı bireylerden farklı değildi. Bilinmeyen bir patogeneze bağlı olarak, koroid bölgesindeki melanositlerin vitiligoda kendini telafi edici mekanizmaları olabilir

    Co-infection of periorbital herpes zoster duplex bilateralis in COVID-19 re-infected patient

    Get PDF
    Amaç: Varicella-zoster virüsü (VZV) bir insan nörotrofik virüsüdür ve Herpes Zoster (HZ), önceden geçirilmiş bir suçiçeği enfeksiyonunu takiben VZV’nin dorsal kök gangliyonundaki latent durumundan yeniden aktive olduğunda ortaya çıkan bir enfeksiyondur. COVID-19 enfeksiyonunda yaygın ürtiker, suçiçeği benzeri papülo veziküler erüpsiyon, vaskülitik lezyonlar ve HZ gibi çeşitli deri bulgularına rastlandığı da gözlenmiştir. Bitişik olmayan iki dermatom tutulduğunda, tek taraflı etkilenirse herpes zoster duplex unilateralis; iki taraflı ise, bilateralis olarak adlandırılır. Olgu: 39 yaşında kadın hasta, yüksek ateş, halsizlik, öksürük, nefes darlığı ve her iki göz kapağında oluşan döküntüler nedeniyle kliniğimize başvurdu. Hastanın anamnezinden üç ay önce COVID-19 enfeksiyonu ve eşzamanlı olarak yüz felci geçirdiği öğrenildi. Dermatolojik muayenesi sonucunda iki taraflı üst göz kapağında yer alan eritemli zeminde grupe veziküler lezyonların HZ duplex bilateralis ile uyumlu olduğu düşünüldü. 14. Gün sonunda COVID-19 enfeksiyon bulgularının kaybolması ve deri lezyonlarının tamamen iyileşmesi üzerine hasta taburcu edildi. Sonuç: Olgumuz immunkompetan olmasına rağmen ikinci kez COVID-19 enfeksiyonu geçirirken üst göz kapaklarında HZ duplex bilateralis tanısı alması nedeniyle dikkat çekicidir. COVID-19 enfeksiyonu ile HZ dupleks bilateralis birlikteliği şimdiye kadar literatürde bildirilmemiştir. COVID -19 ile enfekte hastalarda HZ enfeksiyonunun sıradışı tutulumlar ile ortaya çıkabileceği göz ardı edilmemelidir.Aim: Varicella-zoster computer virus (VZV) is a human neurotrophic computer and Herpes Zoster (HZ) is a retargeted selection from potential target in the dorsal root ganglion of a bred varicella VZV. Urticaria, which becomes common when COVID-19 grows, has been observed where papule-vesicular eruptions such as chicken pox and days appearing as HZ are observed. Unilateral herpes zoster duplex unilateralis when in two non-adjacent dermatomes; If it is bilateral, it is called bilateral. Case: A 39-year-old female patient was admitted to our clinic with high fever, weakness, cough, shortness of breath and rash on both eyelids. It was learned from the patient’s anamnesis that he had COVID-19 infection and simultaneous facial paralysis three months ago. As a result of the dermatological examination, it was thought that grouped vesicular lesions on the erythematous background on the bilateral upper eyelid were compatible with HZ duplex bilateralis. At the end of the 14th day, the patient was discharged after the signs of COVID-19 infection disappeared and the skin lesions healed completely. Conclusion: Although our case was immunocompetent, it is noteworthy that she was diagnosed with HZ duplex bilateralis on the upper eyelids while she was infected with COVID 19 for the second time. The coexistence of COVID 19 infection and HZ duplex bilateralis has not been reported in the literature so far. It should not be ignored that HZ infection may occur with unusual involvements in patients infected with COVID-19

    İŞLETMELERDE FİNANSAL YENİDEN YAPILANMA DİNAMİKLERİ: ÖRNEK OLAY ANALİZİ

    Get PDF
    Firmaların karşılaştıkları mali sıkıntıları aşabilmesi içim kullanabileceği çeşitli alternatifler bulunmaktadır. Bu alternatiflerden bir tanesi de finansal yeniden yapılanmadır. Finansal yeniden yapılanma genel olarak iki farklı boyutta değerlendirilmektedir. Bu boyutlardan bir tanesini, firma sermayesinin sahipliğinin yeniden düzenlenmesi oluştururken, diğer boyut firma borçlarına yeni bir bakış açısıyla finansal kaldıraçtan yararlanmayı gerektirmektedir. Bu kapsamda finansal yeniden yapılanma firmaların performans ve rekabet güçlerini artırmaya yönelik köklü bir değişim stratejisini yansıtmaktadır

    Üç farklı speküler mikroskopi cihazı ile ölçülen korneal endotel parametrelerinin karşılaştırılması: Karşılaştırmalı klinik çalışma

    Get PDF
    ABS TRACT Objective: The present study aimed to compare the Nidek CEM-530 (Nidek Co., Japan), Konan CellChek XL (Konan Medical, Hyogo, Japan), and Topcon SP-3000P (Topcon Corporation, Tokyo, Japan) noncontact specular microscopes (NCSM) in terms of endothelial cell density (ECD), morphological endothelial cell parameters, and central corneal thickness (CCT), in healthy subjects. Material and Methods: Right eyes of 49 patients were included in this study. ECD, CCT, average cell area, coefficient of variation, standard deviation of cell area, cell hexagonality ratio were evaluated with Nidek CEM-530, Topcon SP-3000P and The CellChek XL NCSMs. Results: The mean age was 36.2±9.6 years. The mean ECD was 2809±24.1, 2626±50.4, and 2588±32.1 in measurements with Konan CellCheck XL, Topcon SP-3000P, and Nidek CEM-530 NCSMs, respectively. The difference was statistically significant between Konan CellCheck XL with Nidek CEM-530 and Topcon SP-3000P (p<0.001 for both). The hexagonality ratio results between these 3 devices were statisti cally significant in all paired comparisons (p<0.001, for all). The mean CCT was 534.4±5.0, 553.9±5.6, 567.5±5.3 in measurements with Nidek CEM-530, Konan CellCheck XL, and Topcon SP-3000P, respectively. CCT values obtained with Topcon SP-3000P were found to be higher than with other devices (p<0.001, for both). Conclusion: Among the 3 devices, the highest ECD values were obtained with Konan CellCheck XL and the highest CCT values were obtained with Topcon SP-3000P. On account of the discrepancies in endothelial pa rameters tested in our study, we do not advise using these devices in terchangeably.Amaç: Bu çalışmada, sağlıklı kişilerde Nidek CEM-530 (Nidek Co., Japonya), Konan CellChek XL (Konan Medical, Hyogo, Japonya) ve Topcon SP-3000P (Topcon Corporation, Tokyo, Japonya) temassız speküler mikroskopların [noncontact specular microscopes (NCSM)] endotel hücre yoğunluğu (EHY), morfolojik endotel hücre parametre leri ve santral kornea kalınlığı (SKK) açısından karşılaştırılması amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntemler: Bu çalışmaya, 49 hastanın sağ gözü dâhil edildi. EHY, SKK, ortalama hücre alanı, varyasyon katsayısı, hücre alanının standart sapması, hekzagonal hücre oranı, Nidek CEM530, Topcon SP-3000P ve CellChek XL temassız speküler mikroskop cihazları incelendi. Bulgular: Ortalama yaş 36,2±9,6 yıl idi. Konan CellCheck XL, Topcon SP-3000P ve Nidek CEM-530 NCSM’lerle yapılan ölçümlerde ortalama EHY sırasıyla 2809±24,1, 2626±50,4 ve 2588±32,1 idi. Konan CellCheck XL ile Nidek CEM-530 ve Topcon SP-3000P ölçümleri arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlıydı (her ikisi için p<0,001). Bu 3 cihaz arasındaki hekzagonal hücre oranı sonuçları, tüm ikili karşılaştırmalarda istatistiksel olarak anlamlıydı (tümü için p<0,001). Nidek CEM-530, Konan CellCheck XL ve Topcon SP-3000P ölçümlerinde ortalama SKK sırasıyla 534,4±5,0, 553,9±5,6, 567,5±5,3 idi. Topcon SP-3000P ile elde edilen SKK değerleri diğer cihazlara göre daha yüksek bulundu (her ikisi için p<0,001). Sonuç: Üç cihaz arasında en yüksek EHY değerleri Konan CellCheck XL ile, en yüksek SKK değerleri ise Topcon SP-3000P ile elde edildi. Çalışmamızda test edilen endotelyal parametrelerdeki farklılıklar nedeniyle bu cihazların birbirinin yerine kullanılmasını önermiyoruz

    Usher syndrome associated with Fuchs’ heterochromic uveitis: a case report

    Get PDF
    We report a case of Usher syndrome in association with unilateral Fuchs’ heterochromic uveitis

    Complete genome sequence of the uropathogenic methicillin-resistant Staphylococcus aureus strain MRSA-1369

    Get PDF
    MRSA-1369 is a uropathogenic methicillin-resistant Staphylococcus aureus (MRSA) strain. Here, we present the complete genome sequence of MRSA-1369, which consists of one chromosome (2.87 Mb) and two plasmids (16.68 kb and 3.13 kb). This will serve as a reference genome for future Staphylococcus aureus pathogenesis and multiomic studies

    The effect of neuromuscular electrical stimulation on shoulder subluxation in stroke patients

    Get PDF
    Amaç: Bu çalışmada, kas-sinir elektrik uyarımının (KSEU) inmeli olgularda omuz subluksasyonu üzerine olan etkinliği araştırıldı. Hastalar ve Yöntemler: Akut ve kronik evreli inmesi olan 20 hasta (9 kadın, 11 erkek; ort. Yaş 58.32±11.07; dağılım 42-78) çalışmaya alındı. Olgularda ortalama hastalık süresi 5.47±3.17 ay (dağılım 2-12 ay) idi. Sublukse omuzlara KSEU dört hafta süreyle 25 dakika/gün uygulandı. Olgular tedavi öncesi ve sonrasında omuz eklem hareket açıklıkları, omuz grafilerinde subluksasyon ölçümleri, Brunnstrom evreleme, Ashworth skalası, fonksiyonel bağımsızlık ölçütü kullanılarak ve ağrı şiddeti ve hasta memnuniyeti açısından değerlendirildi. Bulgular: Tedavi öncesine göre, tedavi sonrasında aktif ve pasif olarak ölçülen fleksiyon, abdüksiyon, dış ve iç rotasyon derecelerinde istatistiksel olarak anlamlı artış elde edildi. Subluksasyon ölçümlerindeki sayısal azalmanın anlamlı olmadığı görüldü. Fonksiyonel bağımsızlık ölçütü, bunun alt birimi olan kişisel bakım, Brunnstrom değerlendirmesi ve ağrı sorgulamasında anlamlı iyileşme izlendi. Sonuç: Kas-sinir elektrik uyarımı, olumlu etkileri göz önüne alındığında, inmeli omuzlarda rehabilitasyon sürecinin bir parçası olabilir.Objectives: In this study we investigated the effect of neuromuscular electrical stimulation (NMES) on shoulder subluxation in stroke patients. Patients and Methods: We included 20 acute and chronic stroke patients (9 females, 11 males; mean age 58.32&plusmn;11.07 years; range 42 to 78 years) into the study. The mean duration of disease was 5.47&plusmn;3.17 months (range 2 to 12 months). Neuromuscular electrical stimulation was applied to the shoulders with subluxation for 25 minutes daily for four weeks. Evaluations were made before and after treatment with regard to range of motion of the shoulder, subluxation measured on radiographs, Brunnstrom levels, Ashworth scale, Functional Independence Measure, pain, and patient satisfaction. Results: After the treatment, statistically significant improvements were achieved in active and passive flexion, abduction, external and internal rotation; however, the numeric decrease in subluxation was not statistically significant. Functional Independence Measure scores, personal care levels, Brunnstrom scale scores, and the severity of pain improved significantly. Conclusion: Considering it favorable effects, NMES may be a part of rehabilitation process for shoulder subluxation in stroke patients

    Vascular Leiomyoma Presenting as Anterior Knee Pain (Case Report)

    Get PDF
    Vascular leiomyomas or angioleiomyomas are rare benign solitary smooth muscle tumors that origin usually in the extremities. Most of these tumors are composed of venous vessels. Here in, we report a rare case of subcutaneous vascular leiomyoma of the right knee of a 38 year old woman who was presented with recurrent anterior right knee pain and soft tissue swelling. Clinical findings, magnetic resonance imaging and histopathologic findings of the tumor is discussed. Leiomyomas are not mostly considered in the differential diagnosis by radiologist due to its rarity. Typical imaging and clinical findings of a tumor is an important clue for an accurate and early diagnosis
    corecore