5 research outputs found

    Effects of mentoring in reducing clinical stress levels of nursing students during experiences in their first clinical practiceHemşirelik öğrencilerinin ilk klinik uygulamada deneyimledikleri stres düzeylerini azaltmada mentorlük uygulamasının etkisi

    Get PDF
    Clinic based learning, which forms the basis of the nursing education program, is one of the most stressful situations in nursing students. One of the ways of guiding the students at the clinic is mentoring, which is one of the methods to reduce the stress of the student nurses in the clinical learning environment. This study aims to determine the effect of mentoring on the clinical stress levels of nursing students who have been practicing for the first time. This study, designed as quasi-experimental, was conducted with a total of 124 nursing students who were studying in the first grade (n: 105) and third grade (n: 19) nursing departments of a university.  The data of the study were collected using  the "Personal Information Form" and "Clinical Stress Questionnaire" (CSQ). Ethical committee approval for the research and written permission from the university where the research was conducted were taken.  Number, percentage, mean, t test and t test for dependent groups were used in the analysis of the study. It was determined that the students who participated in the research had a mean age of 19.0 ± 0.83, 81% of them were female students, 64.8% were willing to nursing department and 29.5% were working with mentor. The mean total clinical stress score of students was 37.84±8.48 before clinical application and 34.61±9.42 after clinical application. it was found that the post-implementation clinical stress average score ( post test = 34.14) was lower than the pre-test clinical stress average score ( pre test = 38.14).  The clinical stress level total score (31.06 ± 11.36) of the students working with mentor was found to be statistically significantly (p<0.05) lower than the clinical stress level total score (35.90 ± 10.58) of students working without mentor. 87.1% of the students stated that they are satisfied with the mentoring.It was determined that working with the mentor was effective in reducing the clinical stress levels of the nursing students who were for the first time in clinical practice. It is suggested that use the mentoring application to reduce the clinical application stress of the nursing first grader students.Extended English summary is in the end of Full Text PDF (TURKISH) file. ÖzetHemşirelik eğitim programının temelini oluşturan kliniğe dayalı öğrenme hemşirelik öğrencilerinde en çok stres yaratan durumlar arasında yer almaktadır. Öğrencilere klinikte rehber olma yollarında biri olan mentorlük uygulaması, klinik öğrenme ortamında öğrenci hemşirelerin stresini azaltan yöntemler arasındadır. Bu çalışma, ilk defa klinik uygulama deneyimi yaşayan hemşirelik birinci sınıf öğrencilerinin klinik stres düzeyleri üzerinde mentörlük uygulamasının etkisini belirlenmeyi amaçlamaktadır. Yarı deneysel olarak tasarlanan bu çalışma, bir üniversitenin hemşirelik bölümü birinci (n:105) ve üçüncü (n:19) sınıfta öğrenim gören toplam 124 öğrenci hemşire ile gerçekleştirildi. Araştırmanın verileri “Kişisel Bilgi Formu” ve “Klinik Stres Anketi” (KSA) kullanılarak toplandı. Çalışma için etik kurul onamı ve araştırmanın yapıldığı kurumdan yazılı izin alındı. Araştırmanın analizinde sayı, yüzde, ortalama, t testi ve bağımlı gruplar için t testi kullanıldı. Araştırmaya katılan öğrencilerin yaş ortalamalarının 19.0±0.83 olduğu, %81’inin kız öğrenci, %64.8’inin hemşirelik bölümüne isteyerek geldiği ve %29.5’inin de mentor ile çalıştığı belirlenmiştir. Öğrencilerin toplam klinik stres puan ortalaması, klinik uygulamadan önce 37.84±8.48 iken, klinik uygulama sonrası 34.61±9.42 olduğu tespit edilmiştir. Öğrencilerin klinik uygulama sonrası, klinik stres ortalama puanın ( sontest =34.14), uygulama öncesi klinik stres ortalama puanından (( öntest =38.14) daha düşük olduğu belirlenmiştir. Mentör ile çalışan öğrencilerin klinik stres düzeyi toplam puanının (31.06±11.36), mentör ile çalışmayan öğrencilerin klinik stres düzeyi toplam puan (35.90±10.58) ortalamasına göre istatistiksel olarak anlamlı (p<0.05) şekilde daha düşük olduğu belirlenmiştir. Öğrencilerin %87.1’i mentörlük uygulamasından memnun olduklarını belirtmişlerdir. Bu çalışma sonucunda, ilk defa klinik uygulama deneyimi yaşayan öğrenci hemşirelerde, klinik uygulamada mentör öğrenci ile birlikte çalışmanın klinik stres düzeyini azaltmada etkili olduğu belirlenmiştir. Hemşirelik birinci sınıf öğrencilerinin klinik uygulama stresini azaltmada mentorlük uygulamasının kullanması önerilir

    Kemoterapi uygulanan hastalarda bilgi düzeyi ile öz bakım yönetimi ilişkisi

    No full text
    ÖZET Amaç: Araştırma, Leuven Kemoterapi Hasta Bilgi Ölçeği (L-KHBÖ) ve Leuven Kemoterapi Sırasında Öz-Bakım Ölçeği (L-KSÖÖ)'nin geçerlik ve güvenirliğini değerlendirmek amacıyla metodolojik, kemoterapi uygulanan hastaların bilgi düzeyi ile öz-bakım yönetimini belirlemek amacı ile karşılaştırmalı ve korelasyonel tanımlayıcı türde bir araştırmadır. Gereç ve Yöntem: Araştırmanın evrenini Konya ilindeki iki hastanenin Tıbbi Onkoloji Poliklinikleri’nde ayaktan kemoterapi uygulanan tüm hastalar, örneklemini ise Mart-Temmuz 2014 tarihleri arasında kemoterapi tedavisi uygulanan 239 hasta oluşturdu. Araştırmanın verileri yüz yüze görüşme yöntemi ile Hasta Bilgi Formu, L-KHBÖ, L-KSÖÖ ve Öz Bakım Gücü Ölçeği kullanılarak toplandı. Araştırmadan elde edilen veriler SPPS 20.0 paket programı kullanılarak analiz edildi. Bulgular: L-KHBÖ’nün geçerlik-güvenirlik çalışması doğrultusunda Cronbach Alpha’sı 0,86; maddelerin toplam puan korelasyonu rs= 0,25 ile 0,58 arasında; uyum indeksleri Ki-kare= 151,83 (p= 0,000), Serbestlik Derecesi= 100, RMSEA= 0,047, SRMR= 0,061, CFI= 0,90, NNFI= 0,88, GFI=0,93, AGFI= 0,90 olarak; test ve tekrar test korelasyonu r:0,71, p:0,000 olarak bulundu. Hastaların L-KHBÖ toplam puan ortalaması 56,23±17,48; Öz Bakım Gücü Ölçeği toplam puan ortalamaları 95,07±22,97 saptandı.Sonuçlar: L-KHBÖ’nün Türkçe formunun ülkemiz için geçerli ve güvenilir bir ölçek olduğu, hastaların bilgi düzeyi arttıkça öz bakım güçlerinin de arttığı belirlendi. Örneklem özelliklerinden dolayı L-KSÖÖ’nün geçerlik ve güvenirliği doğrulanamadı. Eğitim, medeni durum, yaşanılan yer, tedavi ile ilgili açıklama yapılma durumu gibi faktörlerin hastaların kemoterapi bilgisini ve öz bakımını etkilediği belirlendi.Anahtar Sözcükler: Geçerlik, güvenirlik, kemoterapi, bilgi düzeyi, öz-bakımABSTRACT Aim: The research was conducted as a descriptive and correlator research in order to evaluate the validity and reliability of The Leuven Questionnaire on Patient Knowledge of Chemotherapy (L-PaKC) and Leuven- Patient Self-care during chemotherapy scale (L-PaSC) and in order to determine level of knowledge and self-care management in patients who received chemotherapy.Instruments and Method: The population of the research was composed of all patients who received ambulatory chemotherapy in Medical Oncology Polyclinics on two hospitals in Konya, and the sample of the research was composed of 239 patients who received chemotherapy between March and July 2014. The research data was collected using Patient Information Form, L-PaKC, L-PaSC and Self-care Agency Scale via face-to-face interview method and analyzed via SPSS 20.0 package program.Findings: As a result of the validity-reliability study of L-PaKC, Cronbach Alpha was found to be 0,86, total score correlation of the items was found to be between rs= 0,25 and 0,58, fit index was Chi-Square= 151,83 (p= 0,000), Degress of Freedom was found to be = 100, RMSEA= 0,047, SRMR= 0,061, CFI= 0,90, NNFI= 0,88, GFI=0,93, AGFI= 0,90, and test and re-test correlation was found to be r:0,71, p:0,000. L-PaKC total score averages of the patients’ was 56,23±17,48, and their total score averages of Self- care Agency was 95,07±22,97.Results: It was revealed that Turkish version of L-PaKC was a valid and reliable scale, It was determined that as patients' knowledge level increases, their self-care agency also increases. The validity and reliability of the L-PaSC could not be verified due to the sample characteristics. It was also found that factors such as education, marital status, residence and being informed about treatment affected patients knowledge of chemotherapy and self-care. Keywords: Validity, reliability, chemotherapy, level of knowledge, self-car

    In Postoperative Pain Management, Defining the Nurses' Knowledge and Attitudes Related to Requested (prn) Analgesic Orders.

    Get PDF
    Tanımlayıcı tipteki araştırma, hemşirelerin postoperatif ağrı yönetiminde, lüzum halinde (LH) analjezik istemine ilişkin bilgi ve tutumlarını belirlemek amacıyla planlanmış ve uygulanmıştır. Araştırma Sağlık Bakanlığına bağlı Antalya Devlet Hastanesi ve Antalya Atatürk Devlet Hastanesi ile Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde yapılmıştır. Örneklemi cerrahi servislerinde çalışan 131 hemşire oluşturmuştur. Araştırmanın verileri 02 Ocak-24 Mart 2006 tarihleri arasında, anket formu kullanılarak toplanmıştır. istatistiksel analizlerde ki-kare önemlilik testi kullanılmıştır. Hemşireler LH analjezik istemi doğrultusunda hastaya ilaç verirken, daha çok hastanın sözel ifadesini dikkate aldıklarını belirtmişlerdir. Hemşireler LH analjezik isteminin postoperatif ağrı kontrolünde tek basına kullanılmaması gerektiğini, istemin gerektiğinde uygulandığını, amacının mümkün olduğunca az ilaç uygulamak olduğunu belirtmekteler ve LH analjezik istemini ağrı başladıktan sonra uygulamaktadırlar. Hemşireler LH analjezik isteminde kullanılan ilaçların farmakolojik özellikleri hakkında daha az bilgiye sahiplerdir ve LH analjezik istemi ile birlikte farmakolojik olmayan yöntemleri kullanmaktadırlar. Her iki hastanede LH analjezik istemi ile ilgili geliştirilmiş yazılı veya sözlü bir protokol yoktur. Araştırmanın bulguları doğrultusunda, hemşirelere ağrı ve ağrının farmakolojik tedavisi hakkında hizmet içi eğitim verilmesi ve hastanelerde LH analjezik istemine ilişkin protokollerin oluşturulması önerilmektedir.This discriptive study has been planned and applied to determine the knowledge and the attidue of nurses applying requested analgesics in the postoperative pain management. The study, has made in Antalya Goverment Hospital, Antalya Atatürk Goverment Hospital and Akdeniz University Faculty of Medicine Hospital. The sample has been occured 131 nurses who work in surgery clinics in these hospitals. The data has been collected between january/2 and March /24- 2006 dates by using questionnare. Q-Square and percentage tests were used in the statistical analysis. Nurses reported that analgesics were apllied when patients need by them. Nurses believe that required analgesics haven’t used to by alone. Their aim to aplie a few analgesics not more. It is determined that the analgesic is applied when the pain began. Nurses knowledge about pharmacology of the analgesic that they used were less and they use nonpharmacological methods instead of drugs. There isn’t any written or verbal protocols related with requested analgesic order both of two hospitals. The result of the study, it is suggested education programmes for nurses and occuring written protocols in the hospitals

    Cerrahi servislerde çalışan hemşirelerin lüzum halinde analjezik istemini kullanma durumlarının belirlenmesi

    No full text
    Amaç: Bu tanımlayıcı çalışma, cerrahi servislerde çalışan hemşirelerin lüzum halinde LH analjezik istemini kullanma durumlarını incelemek amacıyla yapıldı. Gereç ve yöntemler: Antalya ilindeki iki devlet hastanesi ve bir üniversite hastanesinde yapılan çalışma örneklemini cerrahi servislerinde çalışan 131 hemşire oluşturdu. Veriler Ocak-Mart 2006 tarihleri arasında 34 sorudan oluşan anket formu kullanılarak toplandı. Verilerin analizinde sayı ve yüzdelerden yararlanıldı. Kategorik verilerin karşılaştırılmasında ki kare testi kullanıldı. Bulgular: Çalışmaya katılan hemşirelerin %67.2’si LH analjezik isteminin gerektiğinde uygulandığını ve amacının mümkün olduğunca az ilaç uygulamak olduğunu belirtmektedir. Hemşirelerin %83.2’si LH analjezik istemindeki ilacı hasta ağrısını ifade ettiği zaman uygulamaya karar vermekte ve tamamına yakını ilacı uygulamadan önce son verilme saatine dikkat etmektedirler %96.9 . 37 yaş üstünde olan hemşireler mümkün olduğunca az ilaç uygulamak görüşüne %72.7 , 1 yıldan daha az çalışan hemşireler istemin uygulanmasına hekim ve hemşire birlikte karar verir görüşüne daha çok katılmakta %80 ve Lisans-Yüksek Lisans mezunu hemşireler ise LH istemini uygulamadan önce yaşam bulgularına daha fazla dikkat etmektedir %92.5 . Sonuç: Bu çalışma sonucunda, hemşirelerin LH analjezik isteminin doğru uygulanması konusunda yeterli düzeyde olmadıkları ve yeterlilik düzeyini sosyodemografik özelliklerin etkilemediği saptand

    Evaluation of "as needed" analgesic order use among surgical nurses

    No full text
    Amaç: Bu tanımlayıcı çalışma, cerrahi servislerde çalışan hemşirelerin lüzum halinde (LH) analjezik istemini kullanma durumlarını incelemek amacıyla yapıldı. Gereç ve yöntemler: Antalya ilindeki iki devlet hastanesi ve bir üniversite hastanesinde yapılan çalışma örneklemini cerrahi servislerinde çalışan 131 hemşire oluşturdu. Veriler Ocak-Mart 2006 tarihleri arasında 34 sorudan oluşan anket formu kullanılarak toplandı. Verilerin analizinde sayı ve yüzdelerden yararlanıldı. Kategorik verilerin karşılaştırılmasında ki kare testi kullanıldı. Bulgular: Çalışmaya katılan hemşirelerin %67.2'si LH analjezik isteminin gerektiğinde uygulandığını ve amacının mümkün olduğunca az ilaç uygulamak olduğunu belirtmektedir. Hemşirelerin %83.2'si LH analjezik istemindeki ilacı hasta ağrısını ifade ettiği zaman uygulamaya karar vermekte ve tamamına yakını ilacı uygulamadan önce son verilme saatine dikkat etmektedirler (%96.9). 37 yaş üstünde olan hemşireler mümkün olduğunca az ilaç uygulamak görüşüne (%72.7), 1 yıldan daha az çalışan hemşireler istemin uygulanmasına hekim ve hemşire birlikte karar verir görüşüne daha çok katılmakta (%80) ve Lisans-Yüksek Lisans mezunu hemşireler ise LH istemini uygulamadan önce yaşam bulgularına daha fazla dikkat etmektedir (%92.5). Sonuç: Bu çalışma sonucunda, hemşirelerin LH analjezik isteminin doğru uygulanması konusunda yeterli düzeyde olmadıkları ve yeterlilik düzeyini sosyodemografik özelliklerin etkilemediği saptandıObjectives: This study aimed to examine and evaluate the use of "as needed" (PRN) analgesic order among nurses working in surgical services. Material and methods: The study sample consisted of 131 nurses working at surgical services of the two State Hospitals and a university hospital. The research data were collected using a 34-item questionnaire between January and March 2006. The collected data were analyzed using numbers and percentages. Results: Of the nurses participated in the study, 67.2% have stated that LH analge- sic order was applied as necessary and that the purpose is to administer drugs at doses as low as possible. Of these nurses, 83.2% have administered the medication in the PRN analgesic order when patients stated to have a pain and almost all (96.9%) have paid attention to the cessation time before administering the drug. Nurses who are over the age of 37 years (72.7%) agrees with administering drugs at doses as low as possible, nurses working less than 1 year (80%) agrees with the administration with a joint decision of physicians, and nurses graduated from Bachelor's degree and master's degree (92.5%) pay more attention to vital signs before administering PRN order. Conclusion: This study showed that the nurses are not sufficient in the correct implementation of PRN analgesic order and this level of proficiency is not affected by socio-demographic characteristic
    corecore