35 research outputs found

    Reuse of wood based solıd waste ın panel productıon ındustry

    Get PDF
    Odun; pek çok alanda kullanılan, yüksek değerli ve kullanışlı bir malzemedir. Bu nedenle odun kökenli atıklar toplam atıklar içinde miktar ve çeşitlilik açısından oldukça büyük bir yer tutmaktadır. Kullanım alanındaki artışa paralel olarak artan hammadde talebi, dünya orman alanlarının hızla yok edilmesine neden olmaktadır. Bu nedenle; odun işleyen endüstriler için hammadde önemli bir sorun haline gelmektedir. Özellikle yonga levha ve lif levha üretimi için hammadde alternatifleri arasında son yıllarda çevreye olan katkısı da göz önüne alındığında kullanılmış odun ve odundan üretilen kullanılmış malzemelerin geri kazanılması çalışmaları dikkat çekmektedir. Ayrıca atık odun materyallerinin boş alanlara bırakılmasının sosyopolitik ve çevresel açıdan iyi bir seçenek olmadığı genel olarak kabul görmekte ve ülkelerin açık alan vergilerini artırmasının altındaki başlıca sebep de bu olmaktadır.Bu çalışmada; hem çevre hem de hammadde sorununa ortak bir çözüm olması bakımından odun kökenli atıkların geri dönüşüm yöntemleri araştırılmıştır. Yeniden kullanım, doğrudan geri dönüşüm, dolaylı geri dönüşüm ve enerji oluşturma gibi geri dönüşüm yöntemlerinden doğrudan geri dönüşüm ile ilgili çalışmalar üzerinde durulmuştur.Wood, a material with high value and useful, is used in many areas. Therefore, wood based waste has a high ratio in total waste in terms of quantity and variety. Increasing demand on the raw material parallel to the rise of wood usage area has cause to decrease in the forest area of the world. Therefore, raw material for wood panel industries is being more serious problem. When the contribution in environment is taken into consideration, recycling researches of wood wastes among the raw materials alternatives for particleboard and fibreboard production is attracted attention. It is generally agreed that the landfill of wood waste materials is not the best option both from a socio-political and environmental viewpoint. This is the primary reasoning behind countries introducing a landfill tax to discourage this option.This study was focused on the studies related to the recycling methods towards the usage of wood based waste materials in panel production sector to resolve environmental and raw material problems

    The changes ın some physıcal and mechanıcal propertıes of steamed spruce (picea orientalis l.) wood

    Get PDF
    Bu çalışmanın ana amacı hidro-termik işlem olarak 12 saat süreyle buharlama yapılan ladin (Picea orientalis L.) odunun fiziksel ve mekanik özelliklerindeki değişmelerin belirlenmesidir. Bu maksatla, ağaçtan alınan tomruk ikiye bölünerek biri kontrol, diğeri ise test için kullanılmıştır. Örneklerin denge rutubet miktarı, özgül ağırlık, daralma ve genişlemeleri yanında mekanik özelliklerinden liflere paralel basınç direnci, statik ve dinamik eğilme direncindeki değişmeler belirlenmiştir. Sonuç olarak; hava kurusu özgül ağırlık, denge rutubet miktarı ve radyal yöndeki daralma ve genişleme oranları buharlama yapılmış örneklerde daha düşüktür. Eğilme ve şok direncinde daha fazla olmak üzere buharlanmış örneklerin mekanik direnç özelliklerinde azalma olmuştur.The main objective of this study was to investigate the changes in the physical and the mechanical properties of spruce log steamed for 12 hours as an hydro-thermal process. The log was divided into two equal parts. While one part was used for control, the other was used for test. Beside the bending and impact strength and compression strength in longitudinal direction, the equilibrium moisture content, specific gravity, radial and tangential swelling and shrinkage were determined. As a result, the air-dry specific gravity, the equilibrium moisture content and radial shrinkage and swelling of steamed samples were lower. The mechanical properties, especially the bending and impact strengths of steamed samples decreased

    A future whose roots lean in the past “yahya kemal”

    Get PDF
    Yahya Kemal, who used the rules and principles of the old poetry, is one of the most important representatives of Turkish poetry and he placed the metaphor of Divan literature in his verses. However, it is not wise to accept Yahya Kemal as the representative of old poetry since he was stuck between the old and the new poetry. Based on his poems, a poetic evaluation about him is the idea that he is a “bridge between the old and the new poetry” and it is accepted by all the researchers. In this study, according to his own poems and the other works, Yahya Kemal’s poetic thought about the old and the new poetry will be put forth

    YONGA LEVHALARIN FORMALDEHİT EMİSYONU ÜZERİNE TANEN VE KİTOSANIN ETKİLERİ

    Get PDF
    Yapılan bu çalışmada, çam yongalarından üretilen yonga levhaların formaldehit emisyonu üzerine tanen ve kitosan kullanımının etkileri araştırılmıştır. Bu amaçla, üre formaldehit tutkalı kullanılarak 10 mm kalınlığında 3 tabakalı yonga levhalar üretilmiştir. Çalışmada kullanılan tanen ve kitosan tutkal reçinesi içerisine belirli oranlarda katılmış, tanen, kitosan ve hem tanen hem de kitosan katkılı toplam 3 grup oluşturulmuştur. Ayrıca tanen ve kitosan kullanılmadan kontrol grubu levhaları üretilmiştir. Üretilen yonga levhaların formaldehit emisyonu miktarları EN 717-3 standardına göre şişe yöntemi kullanılarak tespit edilmiştir. Yapılan çalışma sonuçlarına göre, tanen katkısı grupların formaldehit emisyonunu düşürürken, kitosan katkısı grupların formaldehit emisyonunu artırmıştır

    YONGALEVHA ÜRETİMİNDE KONTRPLAK ATIKLARININ KULLANILMASI

    Get PDF
    Bu çalışmada çam kontrplak atıklarından üretilen yongalevhaların bazı teknolojik özelliklerinin araştırılması amaçlanmıştır. Bu amaçla çam kontrplak atıklarından ve çam odunundan elde edilen yongalar farklı oranlarda (%25, %50, %75, %100) karıştırılarak yongalevhalar üretilmiştir. Üretilen yongalevhaların mekanik özelliklerinden EN 319’ a göre yüzeye dik çekme direnci, EN 310’ a göre eğilme direnci; fiziksel özelliklerinden EN 323’ e göre yoğunluk, EN 322’ ye göre denge rutubet miktarı ve EN 317’ ye göre kalınlığına şişme ve su alma değerleri belirlenmiştir.Sonuç olarak; üretilen yongalevhaların eğilme direnci ve yapışma direnci değerleri tüm gruplar için EN’nin ilgili standartlarında genel kullanım amaçlı yongalevhalar için öngörülen değerleri karşılamıştır

    MÜF TUTKALI İLE ÜRETİLEN ÇEŞİTLİ AĞAÇ TÜRÜ KONTRPLAKLARINDA PRESLEME SÜRESİNİN FORMALDEHİT EMİSYONUNA ETKİLERİ

    Get PDF
    Odun esaslı levha ürünlerinin üretiminde çeşitli avantajları nedeniyle önemli ölçüde kullanılan formaldehit esaslı reçineler üretim esnasında ve sonrasında insan sağlığı ve çevre için zararlı olan formaldehit ayrışmasına neden olmaktadır. Bu çalışmada 2 mm kalınlığındaki doğu kayını (Fagus orientalis Lipsky), sarıçam (Pinus sylvestris L.) ve sakallı kızılağaç (Alnus glutinosa subsp. Barbata), soyma kaplamalarından melamin-üre formaldehit tutkalı kullanılarak üretilen 3 tabakalı kontrplakların formaldehit emisyonu üzerine presleme süresinin etkileri araştırılmıştır. Bu amaçla üretilecek kontrplaklar için 5 farklı (4, 5, 6, 7 ve 8 dk.) presleme süresi seçilmiştir. Çalışma sonuçlarına göre, pres süresindeki artışa bağlı olarak kontrplak levhalarından ayrışan formaldehit miktarlarında doğrusal bir azalma meydana gelmiştir. En fazla formaldehit emisyonu miktarı sarıçam kontrplaklarda belirlenirken, en düşük emisyon değerleri sakalı kızılağaç kontrplaklar için elde edilmiştir. 

    Effect of wood specıes used for core layer on some propertıes of okume plywood panels bonded wıth melamıne-urea formaldehyde (muf) adhesıve

    Get PDF
    Bu çalışmada; orta tabakalarında kızılağaç ve kayın kaplamaların kullanılması durumunda okume kontrplakların bazı özelliklerindeki değişmeler incelenmiştir. 2 mm kalınlığındaki kaplamalardan endüstriyel koşullarda üretilen kontrplak levhalarında yapıştırıcı olarak serbest formaldehit oranı farklı iki tip melamin-üre formaldehit tutkalı kullanılmıştır. En yüksek emisyon değeri her üç tabakası okume kaplamalardan üretilenlerde, en düşük emisyon değeri ise orta tabakası kayın kaplama olan kontrplaklarda gerçekleşmiştir. Orta tabakası kayın olan kontrplakların çekme-makaslama ve eğilme direnci, orta tabakası kızılağaç ve okume kaplama kullanılanlardan daha yüksek bulunmuştur.n this study; changes in some properties of the okume plywood panels when used alder and beech veneers in their core layers were investigated. Two types of melamine-urea formaldehyde (MUF) resins having different free formaldehyde contents were used for bonding plywood panels manufactured from 2 mm thick veneers at industrial conditions. The formaldehyde emission values of plywood panels bonded with MÜF having higher free formaldehyde content were found to be higher than those of the panels bonded with other resin type. The highest formaldehyde emission value was found for the panels manufactured from okume veneers in all layers while the lowest value was determined from the panels include beech veneers in the core layer. The shear and bending strength values of the panels consisted of beech veneers in the core layer were found to be higher than those of the panels consisted of okume and alder veneers in the core layers

    Determination of fuel properties of wood pellet’s made from poplar wood resudies

    Get PDF
    Günümüzde iklim değişikliği küresel ölçekte ciddi bir tehdit olarak karşımıza çıkmaktadır. Fosil yakıtların kullanımı sera gazı salınımlarını arttırmakta, bu da küresel ısınmaya neden olmaktadır. Her geçen gün enerjiye olan talebin artmasına karşın; fosil yakıt rezervlerinin hızla tükenmesi, fosil yakıtlar bakımından dışarıya bağımlı olmamız ve döviz kurlarındaki ani değişiklikler, fosil yakıtların çevresel olarak ciddi hasarlara sebep olması yenilenebilir enerji kaynaklarına olan ihtiyacı daha da önemli kılmaktadır. Orman atıkları, zirai atıklar ve bunun yanı sıra ülkemiz şartlarında kolaylıkla yetiştirilebilen ve hızlı büyüyen türlerden olan kavak odun artıklarının biyoyakıt olarak kullanılması büyük öneme sahiptir. Bu çalışmada; Bayburt yöresinden temin edilen karakavak (Populus nigra) atıkları KTÜ Orman Endüstri Mühendisliği pilot tesislerinde yongalanarak uygun boyuta getirildikten sonra, Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü (KTAEM) biyokütle ünitesinde pelet üretimi gerçekleştirilmiştir. Üretilen peletlerin; ısıl değer, kül içeriği, nem oranının belirlenmesi, baca gazı emisyonlarının ölçülmesi ve elementel analizleri KTAEM. laboratuvarlarında yapılmıştır. Kavak odun atıklarından elde edilen peletlerinin ısıl değeri ve kül yüzdesi sırasıyla 18.91 MJ/kg (4515 cal/g) ve %2.59 dur. N, C, H, O miktarları sırasıyla %0.52, %47.44, %5.92 ve %46.11 olarak bulunmuştur. Baca gazı emisyon değerleri; O2, CO2, CO, NO, NOx, SO2 sırasıyla %15.70, %5.06, 1279 ppm, 64 ppm, 66.67 ppm ve 23 ppm olarak tespit edilmiştir. Kavak odun atıklarından yapılan odun peleti; EN 14961-2’ye göre; nem içeriği, kül içeriği, ısıl değer, S (%) ve N (%) parametreleri bakımından EN-B kategorisinde yer almaktadır.Today, climate change is a serious threat on the global scale. The use of fossil fuels is one of the most important causes of global warming. Despite the increasing demand for energy every day; rapid depletion of fossil fuel reserves, in terms of its reliance on foreign fossil fuels and the need for renewable energy sources becomes even more important as fossil fuels cause serious environmental damage are making the need for renewable energy sources even more important. The use of poplar wood residues, which are easily grown in our own conditions and fast growing species, as biofuels has great importance. In this study; Poplar wood resudies were obtained from Bayburt. These materials chipped in the appropriate size at pilot plant of KTU Faculty of Forestry, Forest Industry Engineering. Pellets were produced in the biomass pellet production unit of the Black Sea Agriculture Research Institute Directorate. The produced pellets; calorific value, ash content, to determine the moisture content of the flue gas emission measurement and elemental analysis will be made in the Black Sea Institute of Agricultural Waste Management laboratory. The thermal value and ash content of the pellets obtained from poplar wood waste were 18.91 MJ/kg (4515 cal/g) and 2.59%respectively. The amounts of N, C, H, O were 0.52%, 47.44%, 5.92%and 46.11%, respectively. The thermal value and ash content of the pellets obtained from poplar wood waste were 18.91 MJ/kg (4515 cal/g) and 2.59%respectively. The amounts of N, C, H, O were 0.52%, 47.44%, 5.92%and 46.11%, respectively. The emission values of the flue gas (O2, CO2, CO, NO, NOx, SO2) were also determined 15.70%, 5.06%, 1279 ppm, 64 ppm, 66.67 ppm and 23 ppm respectively. Wood pellets made of poplar wood waste; According to EN 14961-2; moisture content, ash content, thermal value, S (%) and N (%) in terms of parameters are in the EN-B category

    Formaldehit İçermeyen Yeni Nesil Ahşap Kompozit Yalıtım Malzemesi

    Get PDF
    TÜBİTAK TOVAG Proje01.01.2017Bu projenin amacı; ahşap levha ürünlerinin üretiminde formaldehit içerikli tutkallaryerine, bağlayıcı olarak izolasyon malzemesi olarak bilinen polistren (strafor) kullanımı ile formaldehit içermeyen, dayanıklılığı yüksek ve iyi bir yalıtım özelliğine sahip yeni bir ahşap kompozit malzeme üretmektir. Çalışmada ağaç türleri olarak, kontrplak ve yongalevha endüstrisinde yaygın olarak kullanılan Doğu Kayını (Fagus orientalis Lipsky), Melez Kavak (Populus deltoides I-77/51 klonu), Sakallı Kızılağaç (Alnus glutinosa subsp. barbata), Sarıçam (Pinus slyvestris) ve Doğu Ladini (Picea orientalis L.) seçilmiştir. Projede farklı yoğunluk değerlerine sahip 6 polistren türü kullanılmıştır. Polistrenlerin karşılaştırılması amacıyla üretilecek geleneksel levhaların üretiminde ÜF (Üre formaldehit) tutkalı kullanılmıştır. Levhaların üretiminde kurutma işleminin etkisini belirleyebilmek için grupların yarısına teknik kurutma işlemi uygulanmış diğer yarısı ise doğal olarak oda koşullarında (20°C ve %65 bağıl nem) %12 rutubete ulaştıklarında üretime alınmıştır. Presleme işlemlerinde levha türlerine göre farklı sıcaklık ve süre parametreleri uygulanarak elde edilen sonuçlara göre optimum üretim koşulları ortaya koyulmuştur. Ahşap kompozit levha üretiminde bağlayıcı olarak kullanılacak polistrenin yapışma performansını ölçebilmek amacıyla kontrplak grupları için TS EN 314-1 standardına göre çekme-makaslama direnci, yongalevha grupları için ise TS EN 319 standardına göre yüzeye dik çekme direnci testleri yapılmıştır. Ayrıca üretilen levhaların TS EN 310 standardına göre eğilme ve eğilmede elastikiyet modülü değerleri ile TS EN 317, 322 ve 323 standartlarına göre kalınlık artışı ve su alma, denge rutubeti miktarı ve yoğunluk değerleri belirlenmiştir. Üretilen yeni kompozit levhaların yalıtım malzemesi olarak tavsiye edilecek bir ürün olup olmadığını tespit etmek için ise ASTM C 518 & ISO 8301 standardına göre test örneklerinin ısıl iletkenlik katsayıları belirlenmiştir. Proje kapsamında yapılan maliyet analizi ile önerilen yeni levha ürünü ekonomik yönden de incelenmiştir. Çalışma kapsamında, 2 mm kalınlıktaki kaplamalardan için 6 farklı polistren ve ÜF kullanılarak 3 tabakalı kontrplaklar ve 18 mm kalınlığında 3 tabakalı yongalevhalar üretilmiştir. Üretilen kontrplak ve yongalevhalar üzerine ısıl iletkenlik ölçümü, çekme maksalama direnci, eğilme direnci ve eğilmede elastikiyet modülü, yoğunluk, denge rutubet miktarı, kalınlık artışı ve su alma testleri ilgili standartlara göre uygulanmıştır. Ayrıca üretilen kontrplak levhalarına uygulanan test metodları neticesinde elde edilen sonuçlara, istatistik analiz yapılarak her ağaç türü için optimum kontrplak özelliklerini ortaya koyacak polistren türü, kurutma tipi ve pres parametreleri ve her bağlayıcı türü için de ağaç türü, kurutma tipi ve pres parametreleri tayin edilmiştir. Yongalevhalarda ise ağaç türüne göre optimum polistren türü ve kurutma tipi, bağlayıcı türüne göre optimum ağaç türü ve kurutma tipi belirlenmişti

    Hepatitis B Vaccination Results Which dose is Sufficient for Immunosuppressive Patients? Single or Double?

    Get PDF
    Aim: Despite effective HBV vaccine and vaccination programs, Hepatitis B still causes nearly one million deaths annually, according to the World Health Organization. The immunization rates are high by hepatitis B vaccination especially in young healthy population. However, advanced age, comorbidities and immune deficiency affect the rates of vaccine response negatively. We aimed to evaluate the factors affecting the vaccine response in the patients who received hepatitis B vaccine in our hospital retrospectively.Materials and Methods: Patients who received hepatitis B vaccine and followed-up for immunization status were evaluated retrospectively in our vaccination unit. The patients were examined in terms of age, comorbidities, vaccine scheme, vaccine dose, utilization of immunosuppressive-biological agents, immunization success, and common characteristics of patients who did not develop immunity.Results: Anti-HBs titers were significantly lower in patients over 50 years old. In addition, lower Anti-Hbs titers were detected in patients with comorbidity and who received immunosuppressive therapy. Statistically higher Anti-HBs titers were obtained with double dose vaccination than single dose vaccination in patients receiving immunosuppressive treatment. Moreover, it was documented that a single dose vaccination protocol was applied to all seven patients who failed vaccination. Six of these patients were over 50 years old, two were diabetic, five were diagnosed with rheumatic disease and all of them were using biological agents.Conclusion: Vaccination before treatment in patients who will receive immunosuppressive therapy, administration of high dose vaccines in patients under immunosuppressive therapy or delaying immunosuppressive therapy during vaccination may be considered as appropriate alternatives. Considering the safety and cost-effectiveness of high-dose hepatitis B vaccine, it should be preferred in the immunosuppressive patient group
    corecore