39 research outputs found

    Avrupa’dan Osmanlı Devleti’ne: Yeniçağ’da Galata’da Müste’men yahudilere dair kayıtlar

    Get PDF
    Osmanlı başkenti İstanbul’da‐Avrupalı tüccarların yaşadığı ve ticarî faaliyetlerini yürüttüğü Galata’da‐, Avrupalı Yahudilerin de bulunması şaşırtıcı değildir. Çoğunlukla ticaret yapmak için burada bulunan Venedikli ve Fransalı Yahudilere ait kayıtlar, Galata Şer’iyye Sicilleri’nde yer almaktadır. Osmanlı hukuk sistemi ve uluslararası ticaret düzenlemeleri içerisinde bu Yahudiler, müste’men olarak kabul edilmekteydi. Galata mahkemesindeki kayıtlar çok sık olmasa da harbî Yahudilere dair veriler içermektedir. Bu çalışmada hem Avrupalı Yahudilerin Galata’daki varlığına işaret edilecek hem de ticari faaliyetlerinin içeriği hakkında bilgi verilecektir. Ayrıca, Osmanlı yönetimin uluslararası hukuk normlarına göre bu Yahudileri tanıma ve kimliklendirme tarzı üzerinde durulacaktır. Son olarak konu ile alakalı mahkeme kayıtlarının içeriği hakkında açıklamalar yapılacaktır

    Osmanlı Galata’sında tercüman olmak: Bir Venedik tercümanının terekesi ve borçları (1672)

    Get PDF
    Osmanlı İmparatorluğu’nun merkezinde Avrupalı devletlerin elçilikleri açıldıktan sonra taraflar arasında yoğun bir diplomatik münasebet başlamıştır. Tercümanlar, iki farklı dünyanın aracıları olarak ilişkilerde önemli bir rol oynamışlardır. Venedik Cumhuriyeti, tercümanlığa ayrı bir önem atfetti ve tercüman yetiştiren bir okul dahi açmıştır. Çeşitli görevler üstlenen Venedikli tercümanlar, belli bir süreliğine ya da hayatlarının tamamında İstanbul’da bulundular. Osmanlı yönetiminden tercümanlık beratı alarak bir takım muafiyetler elde ettiler. Bu tercümanlardan biri olan Corci Tomazo, 1672’de İstanbul’da öldüğünde terekesi Galata kadılığı tarafından kayıt altına alınmıştır. Bu çalışmada ilk olarak elçilik tercümanlarına ait tarihsel bilgiler verilmiştir. Daha sonra ise Corci’nin terekesi incelenmiştir. Bir hayli borçlu olduğu görülen bu tercümanın terekesinden yola çıkılarak daha genel sonuçlara ulaşılmıştır

    Dubrovnik ile Hersek arasında bir diplomatik ve ticari probleme dair iki belgenin tahlili (1606)

    Get PDF
    Dubrovnik Cumhuriyeti‟nin Osmanlı İmparatorluğu ile olan ilişkilerinde Bosna Beylerbeyiliği ve Hersek sancağının farklı bir rolü bulunmaktaydı. Diplomatik ve ticari münasebetler şeklinde gelişen bu ilişkinin ayrıca sınırdaşlık yönü de mevcuttu. Dubrovnik yönetimi, Balkanlarla yaptıkları ticaretin devamında bilhassa Hersek‟in önemini çok öncelerden kavramıştı. Dubrovnik elçileri sık sık ve çeşitli gerekçelerle Hersek idarecilerini ziyaret ederlerdi. XVII. yüzyıl başlarında yeni Hersek sancakbeyini ziyaret eden bir Dubrovnik elçisi, ticarî bir anlaşmazlık nedeniyle eski Hersek beyi tarafından esir edildi. Dubrovnik, elçinin kurtarılması için merkezî yönetimden yardım istedi. İstanbul‟dan Bosna ve Hersek‟e gönderilen iki ayrı yazışmanın içeriği sürecin tahlil edilmesine önemli katkılar sağlamaktadır

    Osmanlı Balkanı’nda kara ticareti ve rekabet: Rumeli’de Dubrovnik tüccarları (1600-1630)

    Get PDF
    XVII. yüzyılın ilk çeyreğinde ticaret acentaları ya da bizzat kendilerinin kurdukları şirketler vasıtasıyla Rumeli şehirlerinde yerel tüccarlarla ve hammadde üreticileriyle irtibat kuran Raguzalı tüccarlar, yerel idareciler, yerel tüccarlar, Venedikliler ve Yahudi aracılar ile rekabet etmek durumunda kaldılar. Venedik’in Spilato limanını Balkanlardan gelen ticaret kervanlarının varış noktası yapma girişimleri Dubrovnik’in tepkisini çektiyse de bu limanın yükselişi engellenemedi. Yahudiler ise yerel piyasayı Dubrovniklilere kaptırmamak için kıyasıya bir mücadeleye giriştiler. XVII. yüzyıl başlarında Akdeniz’de meydana gelen ekonomik değişimler, Dubrovnik’i doğrudan etkiledi. Bu küçük şehir devletinin İngiliz, Hollandalı ya da Fransız tüccarlarıyla rekabet etmesi beklenemezdi. Olsa olsa yerel/bölgesel ticaret şartlarına uyum sağlayabilirlerdi. Bu nedenle bu çalışma Dubrovnikli tüccarların Rumeli’de ne kadar başarılı olduklarını tasvir etme gayretinin ürünü olacaktır

    Ottoman Merchants and Venetian Notaries in the Early Modern Period

    Get PDF
    The aim of this paper is to study the presence of Ottoman merchants in Venice in the Modern Age. The Ottoman shipping partnership as well as the Venetian commenda were based on the mudarebe (classical Islamic shipping partnership) and several examples of this kind of partnerships may be found even between Christians and Muslims. Notarial deeds were above all proxies and often give information on merchants, their number and even their private life. Some of them were agents but there were also family companies and Ottoman grandees who were involved in international trade. Communities of merchants both in Istanbul and in Venice were also sometimes created. Last but not least, these sources contain also some examples of insurance made by Muslims to protect their goods. In general in the 16th and 17th centuries, the Ottoman merchants who traded in Venice were not alone, but they could refer to a real commercial network. Ancient historiographical theories say that in the Modern Age Ottoman Muslims were not interested in international trade and that they left it completely in Christian and Jewish hands, however documents tell us a completely different story, a story of contacts, exchanges, and even confidence and friendship

    The period of Being Bektashi of Janissary Corps and Relationship between Janissary Corps and Bektashism

    No full text
    Yeniçeri Ocağının kurulması ve Bektaşî tarikatına bağlanması esasında çok önemli olan ve dikkatlerden kaçan bir konudur. Çeşitli menkıbelerde yer alan Hacı Bektaş Velî'nin yeniçeri ocağının kurulması esnasında oynadığı rol, günümüzde kabul görmemekle birlikte, tarikatın yeniçeriler üzerindeki etkisi şüphe götürmeyecek şekilde açıktır. Yeniçeri ocağının kurulmasından yıkılışına kadar bu etki devam etmiştir. Makale içerisinde Bektaşîliğin yeniçeri ocağı ile ne zaman, nasıl ve neden etkileşim içerisinde olduğu sorularının cevapları bulunmaya çalışılmıştır.Establishing and attaching the Bektashi order of Janissary Corps are basically very important topic. The role of Haci Bektash Veli about establishing of Janissary Corps according to various menkibes is not accepted at the present time. However, it is obviously clear that the effects of the Bektashi order on janissaries are beyond all questions. These effects have been continued from establishing to collapsing of Janissary Corps. It is striving that the answers of following questions are tried to find in this article: When, how and why the Bektashi order and Janissary Corps are in interaction

    Osmanlı-Venedik ticareti : (1600-1630)

    No full text
    XVII. yüzyıl başlarında Akdeniz'deki ticaret hacmini kaybettiği kabul edilen Venedik Cumhuriyeti'nin Osmanlı topraklarındaki tüccarları ve görevlileri vasıtasıyla yürüttüğü ticaret faaliyetleri hazırlanan araştırmanın ana konusunu oluşturmaktadır. Ticaret ve insan konulu birinci bölümde Osmanlı-Venedik ticaretine yön veren Osmanlı ve Venedik temsilcilerinin rolü üzerinde durulmuştur. Venedik balyosları, konsolosları ve tercümanlarının üstlendikleri görevler yanında gümrük mültezimleri ve diğer Osmanlı görevlilerinin aldıkları vazifeler incelenmiştir. İkinci bölümde ilk önce Venedik'in Osmanlı ülkesinde ticarî faaliyetlerde bulunduğu önemli liman kentleri ve ticaret merkezlerindeki Venediklilerin varlığı kanıtlanmıştır. Yine aynı bölümde Venedik'in Osmanlı ülkesinde gerçekleştirdiği ithâlât ve ihrâcâta konu olan mallar üzerinde durulmuştur. Nihayet son bölümde Osmanlı-Venedik ticarî ilişkilerinde çeşitli nedenlerle ortaya çıkan problemler/ihtilaflar incelenmiştir. Bunlar arasında korsanlığın ticaret üzerindeki etkileri ehemmiyetli olduğu gibi, gümrük mültezimlerinin Venedikli tüccarlara menfî yaklaşımları da göz ardı edilmeyecek derecede önemlidir. Ayrıca ahidnâme şartlarına aykırı uygulamalar bulunduğu gibi vergi ödemelerinde de bazı aksaklıklar yaşanmaktaydı. The main subject of this research is the commercial activities of the Venetian Republic which is believed to have lost her trade volume in the Mediterranean in the early 17th century on Ottoman territories through Venetian merchants and officers. In the first section titled "Commerce and Humanity", the roles of the Ottoman and Venetian representatives who steered the Ottoman-Venetian trade have been discussed. The jurisdiction of the Venetian ambassadors, consuls and translators, as well as the services of the Ottoman customs officials and other related officials have been inquired. In Section 2, initially, the presence of Venetians in major port towns and centers of commerce which host Venetian commercial activities on Ottoman territory has been verified. The merchandise subject to Venetian export and import on Ottoman territory is also studied in this section. Eventually, the problems and controversies in Ottoman-Venetian commercial relations due to various causes are dealt with in the final section. Among these problems, as well as the significance of the effect of piracy on commerce, the hostile attitude towards Venetian merchants by Ottoman customs officers present utmost and unavoidable substantiality. Aside from that, there were some misapplications violating the terms of agreement, as well as certain defects in the payment of taxes
    corecore