Süpernumerer diş ile füzyona uğramış maksiller santral dişin endodontik tedavisi: Olgu sunumu

Füzyon diş sert dokularında görülen ve iki komşu dişin veya normal diş ile sürnümerer bir dişin gelişiminin herhangi bir aşamasında kaynaşmasıyla oluşan gelişimsel bir anomalidir. Fusion nadir görülen bir durumdur ve başarılı bir kök kanal tedavisi yapılabilmesi için kesin tan

Long-term results of Gamma Knife radiosurgery for facial nerve schwannomas

Objective Long-term outcomes of eleven cases of facial nerve schwannoma were evaluated and the related literature was reviewed to determine the efficacy of Gamma Knife radiosurgery for treating patients with facial nerve schwannoma. Methods Eleven patients with facial nerve schwannoma (7 women and 4 men; mean age, 44.2 years; range, 19-73 years) underwent Gamma Knife radiosurgery. The most common symptoms were facial palsy (n = 10) and hearing loss (n = 7). Five patients presented with headache. Two patients had undergone prior resection. The patients' clinical and radiographic data were evaluated retrospectively. Results For the 11 cases of facial nerve schwannoma, mean tumor volume was 3.1 cm(3) (range, 0.4-7.4 cm(3)) and the mean marginal dose applied was 11.9 Gy (range, 11-13 Gy). The mean follow-up period was 84.3 months (range, 66-117 months). Tumor control was achieved in all patients. At the time of writing, four patients experienced tumor volume regression and the other seven were in stable condition. During follow-up, nine patients experienced no change in their facial function, two experienced deteriorated facial function, and none developed new facial palsy. Ten patients who had serviceable hearing prior to Gamma Knife radiosurgery retained their hearing. Conclusions Gamma Knife radiosurgery achieves excellent results with respect to tumor control for 7 years on average. In addition, Gamma Knife radiosurgery provides good results in facial nerve and hearing function at long term. Our series demonstrates that Gamma Knife radiosurgery is an effective and safe treatment for patients with either primary or residual facial nerve schwannoma

Material Characterization of Mudbrick and Neighbouring Plasters in Traditional Timber Framed Structures

The 19th century timber dwellings reflect the experience of the past on materials and construction technologies of the traditional timber frame structures in Anatolia. However, those houses suffer mostly from wrong repairs due to incompatible materials and inappropriate construction detailing. Wrong repairs introduce and/or accelerate many problems, such as moisture problems, salt decay, thermal and structural failures. Comprehensive studies are, therefore, needed to improve the knowledge for the planning of proper repair and maintenance works and keeping them for long periods of time with their authentic features. The earthen materials together with neighbouring plaster layers that complement/protect the wall structure were examined in terms of their material properties to better define their roles in traditional timber framed structures. The original mud brick, mud mortar, mud plaster and interior and exterior finishing plasters were collected from some traditional timber frame houses in Güdül and Beypazarı districts of Ankara. Their material characteristics were examined in terms of: (i) physical properties, such as bulk density, particle density, porosity, water vapor permeability (ii) physicomechanical and mechanical properties, such as ultrasonic pulse velocity, and modulus of elasticity (iii) raw materials characteristics, such as binder-aggregate ratio, particle size distribution, silt-clay content, fiber content, clay type and pozzolan content. Mineralogical composition of silt, clay and aggregates were identified by the X-Ray diffraction analyses. The results are expected to reveal the technological properties of the traditional earthen and plaster materials, contributing to their performance and durability characteristics. The knowledge obtained will also be useful to define the specifications for the repair materials compatible with the original ones

Technological Properties of Earthen Building Materials in Traditional Timber Frame Structures

Earthen materials are commonly used in the 19th century timber frame dwellings of Anatolia as mud brick, mud infill, mud mortar and mud plaster. Some of these timber frame houses still keep their original architectural and technological features while most houses suffer from wrong repairs due to incompatible materials and inappropriate construction detailing. Wrong interventions introduce and/or accelerate many problems, such as dampness problems, salt damage. Comprehensive studies are, therefore, needed to improve the knowledge for the planning of proper repair and maintenance works and keeping them for long periods of time with their authentic features. In this study, the earthen materials were examined in terms of their raw material compositions and physical properties. For the laboratory analyses, the original mud brick, infill mortar and plaster samples were collected from some traditional timber frame houses in Güdül and Beypazari districts of Ankara. The performance characteristics of those materials were examined in terms of: (i) physical properties, such as particle density, bulk density, porosity, water vapor permeability, (ii) raw materials characteristics, such as mineralogical composition of silt, clay and aggregates, binder-aggregate ratio, grain size distribution, fiber content. The results are expected to reveal some technological properties of the traditional earthen materials used in timber frame dwellings of Güdül and Beypazarı. The knowledge obtained will also be useful to define the specifications for the repair materials compatible with the original ones

Ankara Çevresindeki Geleneksel Ahşap İskeletli Konutlarda Kullanılan Yapı Malzemelerinin Teknolojik Özellikleri: Kerpiç ve Sıvalar

Bu araştırma kapsamında:•Ankara'nın Beypazarı ve Güdül ilçelerindeki geleneksel ahşap iskeletli ve yığma taş konut yapılarında kullanılan yerel yapı malzemelerinin performans ve uyumluluk özelliklerinin, •Bu konut yapılarının onarımında kullanılacak malzemelerin fiziksel, mekanik ve bileşim özellikleri ve hammadde niteliklerininbelirlenmesi amaçlanmıştır.Bu çalışmada, Ankara iline bağlı Beypazarı ve Güdül ilçeleri ve bu ilçelere bağlı köylerde geleneksel olarak inşa edilmiş konut yapılarından alınan dış cephe sıvası, iç cephe sıvası, kerpiç tuğla, harç ve dolgu malzeme örnekleri çalışılacaktır. Önerdiğimiz proje ile yöreye özgü, özellikle de köylerde sıklıkla kullanılmış olan geleneksel malzeme ve yapım teknolojisini tanımlayabilmek üzere ayrıntılı malzeme ve detay çalışmalarının yapılması planlanmıştır. Böylelikle, kültür mirasımız olan geleneksel konut mimarisine katkıda bulunan yöresel yapım ve malzeme teknolojilerinin başarım ve dayanıklılık niteliklerin iyi anlaşılması ve tanımlanması; bu sayede günümüz yapı malzemelerinden beklenen başarım ve dayanım niteliklerinin edinilen bilgiler ışığında sorgulanması amaçlanmaktadır

KİREÇ ESASLI SIVALARIN SES YUTMA ÖZELLİKLERİ İLE GÖZENEK YAPILARI ARASINDAKİ İLİŞKİNİN İNCELENMESİ

Günümüzde yaygın olarak kullanılan çimento sıvaları ile tarihi yapılarda kullanılan pozolanik katkılı kireç sıvaları arasında perfomans özellikleri ve uzun dönem dayanımları bakımından belirgin farklılıklar vardır. Günümüz çimento sıvalarının ise, tarihi sıvalara kıyasla, çok daha yoğun, az gözenekli, su buharı geçirimliliği düşük, ısıl direnci zayıf, mekanik özellikleri yüksek, ses yutma katsayıları düşük ve kagir malzemeyle aderans sorunları oldukları bilinmektedir.Bu proje önerisi kapsamında, farklı performans özelliklerine sahip pozolanik katkılı kireç sıvaların gözenek yapıları ile ses yutma özellikleri arasındaki ilişkiler ve gözenek yapısına etki eden ham madde ve bileşim özellikleri çalışılacaktır. Bu çalışma, günümüz sıva teknolojisinin gelişmesine yol gösterici olacak ve restorasyon çalışmalarında özgün yapı ve malzemelerle uyumlu onarım sıvalarının üretilmesine destek olacak kapsamlı deneysel çalışmanın ilk aşamasını oluşturmaktadır.Önerilen bu çalışmanın, bilimsel araştırmalar arasında ilgi görecek, literatürde henüz çok çalışılmamış olan bir sahada bilgi üretecek nitelikte olduğu düşünülmektedir. Teklif edilen proje bir yıllıktır