89 research outputs found

    Rola ultrasonografii trójwymiarowej z punktu widzenia kobiety ciężarnej

    Get PDF
    Objectives: The role and applicability of three-dimensional ultrasound (3D-US) in perinatology has been repeatedly discussed in the literature. Regardless, our knowledge about patient expectations remains limited. We aimed at determining the expectations, perception and knowledge of pregnant women about 3D-US. Material and Methods: Upon admission to the labor unit, the women filled out a questionnaire, with the help of a doctor, investigating sociodemographic data, pregnancy and delivery history, previous experiences and expectations for US imaging. Results: A total of 644 pregnant women were included in the study. Respondents declared that approximately 70% of all kinds of structural abnormalities could be detected by 3D-US and estimated its reliabilityat nearly 70%. While 60% of the participants underwent 3D-US, 70% of them believed that every pregnant woman should undergo such test. Also, 457 (70.9%) of the participants were of the opinion that every pregnant woman must undergo 3D-US imaging, whereas 173 (26.8%) did not think 3D-US imaging was necessary. Conclusions: To the best of our knowledge, this has been the first study on patient opinions regarding the need for 3D-US imaging during pregnancy. Although the participants were not certain about the harmful effects of 3D-US, the majority believed that it was necessary for every pregnant woman to undergo such testing. Obviously, patients must be instructed on the limitations of US imaging before the examination to clarify any misunderstandings about the possibilities such a technique may offer.Cel: Rola i zastosowanie ultrasonografii trójwymiarowej (3D-US) w perinatologii jest częstym tematem dyskusji w literaturze. Mimo to nasza wiedza na temat oczekiwań pacjentek pozostaje ograniczona. Naszym celem było określenie oczekiwań, spostrzegania i wiedzy kobiet ciężarnych na temat 3D-US. Materiał i metoda: Podczas przyjęcia do oddziału porodowego pacjentki wypełniały kwestionariusz, z pomocą lekarza, dotyczący ich danych socjodemograficznych, wywiadu odnośnie ciąż i porodów, poprzednich doświadczeń i oczekiwań w związku z badaniem US. Wyniki: Do badania włączono 644 ciężarne. Kobiety oceniły, że około 70% wszystkich anomalii strukturalnych może być wykrytych w trakcie badania 3D-US i oszacowały ich wiarygodność na blisko 70%. Około 60% ciężarnych przeszło badanie 3D-US, z czego 70% uważa, że każda kobieta w ciąży powinna mieć takie badanie wykonane. Również, 457 (70,9%) respondentek uważało, że każda ciężarna powinna przejść badanie 3D-US, podczas gdy 173 (26,8%) nie uważa aby takie badanie było konieczne. Wnioski: Według naszej wiedzy jest to pierwsze badanie na temat opinii pacjentek na temat potrzeby wykonania badania 3D-US podczas ciąży. Chociaż pacjentki nie miały wiedzy na temat bezpieczeństwa 3D-US w ciąży, większość z nich uważała, że istnieje konieczność aby każda ciężarna przeszła takie badanie. Oczywiście pacjentki muszą być informowane o ograniczeniach badania US aby wyjaśnić nieporozumienia dotyczące możliwości jakie niesie ze sobą ta technika

    Graphene Oxide Nanosheets Interact and Interfere with SARS‐CoV‐2 Surface Proteins and Cell Receptors to Inhibit Infectivity

    Get PDF
    From Wiley via Jisc Publications RouterHistory: received 2021-03-13, pub-electronic 2021-05-14Article version: VoRPublication status: PublishedFunder: University of PaduaFunder: UKRI EPSRC; Grant(s): EP/P00119X/1Funder: Turkish Academy of Sciences (TUBA)Funder: Scientific and Technology Council of Turkey; Grant(s): 18AG020Funder: Türkiye Bilimler Akademisi; Id: http://dx.doi.org/10.13039/501100004412; Grant(s): GEBIP 2018Funder: Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştirma Kurumu; Id: http://dx.doi.org/10.13039/501100004410; Grant(s): 18AG020Funder: Engineering and Physical Sciences Research Council; Id: http://dx.doi.org/10.13039/501100000266; Grant(s): EP/P00119X/1Abstract: Nanotechnology can offer a number of options against coronavirus disease 2019 (COVID‐19) acting both extracellularly and intracellularly to the host cells. Here, the aim is to explore graphene oxide (GO), the most studied 2D nanomaterial in biomedical applications, as a nanoscale platform for interaction with SARS‐CoV‐2. Molecular docking analyses of GO sheets on interaction with three different structures: SARS‐CoV‐2 viral spike (open state – 6VYB or closed state – 6VXX), ACE2 (1R42), and the ACE2‐bound spike complex (6M0J) are performed. GO shows high affinity for the surface of all three structures (6M0J, 6VYB and 6VXX). When binding affinities and involved bonding types are compared, GO interacts more strongly with the spike or ACE2, compared to 6M0J. Infection experiments using infectious viral particles from four different clades as classified by Global Initiative on Sharing all Influenza Data (GISAID), are performed for validation purposes. Thin, biological‐grade GO nanoscale (few hundred nanometers in lateral dimension) sheets are able to significantly reduce copies for three different viral clades. This data has demonstrated that GO sheets have the capacity to interact with SARS‐CoV‐2 surface components and disrupt infectivity even in the presence of any mutations on the viral spike. GO nanosheets are proposed to be further explored as a nanoscale platform for development of antiviral strategies against COVID‐19

    Theoretical study of the adsorption mechanism of ioversol contrast agent on the single-walled carbon nanotube surface

    No full text
    Ioversol, an organoiodine compound, has high iodine content and several hydrophilic groups. 1- N ,3- N -bis(2,3-dihydroxypropyl)-5-[(2-hydroxyacetyl)-(2-hydroxyethyl)amino]-2,4,6-triiodobenzene-1,3- dicarboxamide (ioversol) and its derivatives are used in a wide variety of X-ray procedures, such as computed tomography scans, imaging of the kidneys, arteries and veins. DFT calculations at B3LYP level with LANL2DZ and DGDZVP basis sets were performed to determine electronic, structural and thermodynamic properties of the ioversol contrast agent in gas and water phases. In this study, we investigated the effect of Carbon Nanotube (CNT) and Si-doped CNT on the properties of ioversol, a contrast agent in gas phase and in water phase.</p

    Altı Şapkalı Düşünme Tekniğinin 5.Sınıf Bilişim Teknolojileri Ve Yazılım Dersi Alan Öğrencilerin Ders Başarılarına Etkisi

    No full text
    Bu araştırma, altı şapkalı d&uuml;ş&uuml;nme tekniğinin bilişim teknolojileri ve yazılım dersini alan &ouml;ğrencilerin ders başarılarına etkisini belirlemek amacıyla yapılmıştır. Bu doğrultuda, araştırmada altı şapkalı d&uuml;ş&uuml;nme tekniğinin etkisini belirlemek i&ccedil;in &ouml;ntest-sontest kontrol gruplu se&ccedil;kisiz desen kullanılmıştır. Altı şapkalı d&uuml;ş&uuml;nme tekniği kullanılarak işlenen Bilişim Teknolojileri ve Yazılım dersi hakkında &ouml;ğrenci g&ouml;r&uuml;şlerini betimlemek ve sayısal verilerle ifade etmek amacıyla da nicel araştırma y&ouml;ntemlerinden biri olan tarama araştırması yapılmıştır. Araştırmadan elde edilen nicel veriler ise, t testi ve y&uuml;zde frekans dağılımı kullanılarak analiz edilmiştir.Bu araştırmanın evrenini Kayseri ili Melikgazi il&ccedil;esinde 2016-2017 eğitim &ouml;ğretim yılında &ouml;ğrenim g&ouml;ren b&uuml;t&uuml;n 5. sınıf &ouml;ğrencileri oluşturmaktadır. Araştırmanın &ouml;rneklemini ise Melikgazi il&ccedil;esinde bulunan Ş&uuml;kr&uuml; Başyazıcıoğlu Ortaokulu&rsquo;nda &ouml;ğrenim g&ouml;ren 45 &ouml;ğrenci oluşturmaktadır. Deney grubunda 22; kontrol grubunda ise 23 &ouml;ğrenci yer almaktadır. Kontrol grubuna &ouml;ğrencilerin aktif olarak &ouml;ğretim s&uuml;recine katılmadığı, dersin &ouml;ğretmen merkezli işlendiği geleneksel &ouml;ğretim y&ouml;ntemleri; deney grubuna ise &ouml;ğrencinin &ouml;ğrenmenin merkezinde yer aldığı farklı d&uuml;ş&uuml;nme becerilerini geliştiren &ccedil;ağdaş &ouml;ğretim y&ouml;ntem ve tekniklerinden biri olan altı şapkalı d&uuml;ş&uuml;nme tekniği kullanılmıştır. Araştırma sekiz hafta s&uuml;rm&uuml;şt&uuml;r.Araştırma sonucunda, altı şapkalı d&uuml;ş&uuml;nme tekniği kullanılarak ger&ccedil;ekleştirilen Bilişim Teknolojileri ve Yazılım dersinde, &ouml;ğrenci başarısının daha y&uuml;ksek olduğu tespit edilmiştir.</p

    ZİYARETÇİ MOTİVASYONU VE YEREL YEMEK

    No full text
    Ziyaretçileri seyahat davranışlarını yapmaya iten güdülerin incelenmesi, motivasyon faktörlerinin ortaya konması açısından önemlidir. Önceki araştırmalar, ziyaretçilerin ihtiyaç ve isteklerini tatmin edecek destinasyonlar seçme yönünde eğilimli olduklarını göstermektedir. Ziyaretçi motivasyonu tanımlanırken kim, ne zaman, nerede, nasıl gibi soruların açıklanması mümkün olduğu halde, neden sorusunun açıklanması zor olmaktadır. Bu durum, ziyareti gerçekleştiren bireylerin farklı kültürlerden gelmeleri ile istek ve ihtiyaçlarının ve içsel motivasyonlarının oluşturduğu davranış ve yönelişlerinin birbirinden farklı olmasından kaynaklanmaktadır. Günümüzde seyahat sebeplerinin arasında yer almaya başlayan yerel yiyecekler, gastronomi turizminin önemli bir parçası haline gelmiştir. Alternatif turizm türleri arasında yer alan gastronomi turizmi ile yerel yiyecekler arasında yakın bir ilişki vardır. Yerel yiyecek ve içecekler bir bölge için çekim unsuru olabilmektedir. Temel olarak yerel yiyecekler, belli bir bölge ve yöreye özgü, üretimi, pişirmesi, tüketimi, sunumu, tadı farklı olan yiyeceklerdir. Yerel yiyeceklerin tüketiminin gastronomi turizmi bağlamında değerlendirilmesi için seyahat amacının yiyecek olması gerekmektedir. Bu derlemede, öncelikle ziyaretçi motivasyonu kavramına değinilmiş olup sonrasında yerel yiyecekler ve gastronomi turizmi kavramları üzerinde durulmuştur

    Sınıf Öğretmenlerinin Kişilik Tipleri İle Sınıf Yönetim Stilleri Arasındaki İlişkinin Farklı Değişkenler Açısından İncelenmesi (Kayseri İli Örneği)

    No full text
    Bu &ccedil;alışmanın amacı, sınıf &ouml;ğretmenlerinin kişilikleri ile sınıf y&ouml;netim stilleri arasındaki ilişkiyi belirlemek ve bu ilişkinin &ccedil;eşitli değişkenlere g&ouml;re farklılaşıp farklılaşmadığını tespit etmektir. Araştırmada tarama modeli kullanılmıştır. Veriler &ldquo;Sıfatlara Dayalı Kişilik Testi&rdquo; (SDKT) ve &ldquo;&Ouml;ğretmen Disiplin Stilleri Envanteri&rdquo; (TDSI) aracılığıyla toplanmıştır. Araştırmanın &ouml;rneklemi Kayseri İl&rsquo;inde 37 ilkokulda g&ouml;revli 457 sınıf &ouml;ğretmeninden oluşmaktadır. Sınıf &ouml;ğretmenlerinin kişilik tipleri sırasıyla; Yumuşak Başlılık, Dışa D&ouml;n&uuml;kl&uuml;k, Deneyime A&ccedil;ıklık, Sorumluluk, Duygusal Dengesizlik/Nevrotizm olarak tespit edilmiştir. Sınıf &ouml;ğretmenlerinin en &ccedil;ok kullandığı disiplin stilleri sırasıyla; Destekleyici, G&ouml;r&uuml;şmeci, Uzlaşmacı, Zorlayıcı, Boş verici olarak tespit edilmiştir. Yumuşak başlılık kişilik tipi ile dışa d&ouml;n&uuml;kl&uuml;k, deneyime a&ccedil;ıklık, sorumluluk kişilik tipleri arasında pozitif anlamlı duygusal dengesizlik/ nevrotizm kişilik tipi arasında negatif anlamlı ilişki tespit edilmiştir. Destekleyici disiplin stili ile sorumluluk, yumuşak başlılık, deneyime a&ccedil;ıklık, dışad&ouml;n&uuml;kl&uuml;k kişilik tipleri arasında pozitif anlamlı, duygusal dengesizlik/nevrotizm kişilik tipi arasında negatif anlamlı ilişki tespit edilmiştir. Destekleyici disiplin stili ile uzlaşmacı, zorlayıcı disiplin stilleri arasında pozitif anlamlı, boş verici disiplin stili arasında negatif anlamlı ilişki tespit edilmiştir.</p
    corecore