Prosthetic rehabilitation with dental implants after treatment of a keratocystic odontogenic tumor: case report

Keratocystic odontogenic tumor (KCOT), formerly known as the odontogenic keratocyst (OKC) is a benign intraosseous lesion, characterized by invasive growth and high rate of recurrences. Although it is not frequently seen, KCOT may be associated with unerupted teeth and without relevant histopathological examinations, might be mistaken with dentigerous cyst. A 26 year-old male patient referred to our department with complaints of two months persisting painless swelling on the left side of mandible. Clinical and radiographic examinations revealed an impaction of the horizontally positioned left lower second premolar surrounded by a well-circumscribed radiolucent mass, located between the left canine and the second molar, suspected to be a cyst. The aim of this report is to present a therapeutical approach to keratocystic odontogenic tumor associated with impacted tooth and prosthetic rehabilitation with dental implants after an initial treatment. The patient is under follow up for 31 months since implant placement was done, without any complaints or complication

Konaklama i̇şletmeleri̇nde çevreye duyarlı uygulamalar: Yeşi̇l yıldızlı otelleri̇n web si̇teleri̇ni̇n i̇ncelenmesi̇

Çevreye duyarlı uygulamaları ile yeşil yıldız belgesi alan işletme sayısı her geçen gün hızla artmaktadır. Bu çalışmanın amacı, yeşil yıldıza sahip konaklama işletmelerinin çevreye duyarlı uygulamalarının incelenmesidir. Bu kapsamda çevreye duyarlı, yeşil yıldız belgeli tesislerin web siteleri Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın bu işletmeler ile ilgili kriterleri temel alınarak içerik analizine tabi tutulmuştur. Analiz sonucunda 7 temel kod ve 12 alt kod oluşturulmuştur. Bu kodlar konaklama işletmelerinin genel yönetim kategorisi altında çevre politikası, ödül ve sertifikalar ile etkinlikler, eğitim kategorisi altında personel eğitimi ve misafir eğitimi, çevre uyumu kategorisi altında ekolojik çevre ve ekolojik mimari, enerji ve su kategorisi altında enerji tasarrufu, su tasarrufu ve yenilenebilir enerji kaynağı kullanımı, atıklar ve kimyasallar kategorisi altında atıkların değerlendirilmesi ve kimyasalların kullanılmaması, yiyecek-içecek ve çevre ile ilgili diğer konularda yaptığı uygulamalardan elde edilmiştir. Sonuç olarak konaklama işletmelerinin büyük çoğunluğunun web sitelerinde yeşil yıldız belgesi ve çevre yönetimi ile ilgili uygulamaları hakkında bilgi vermediği ortaya çıkmıştır. Öte yandan çevreye duyarlı konaklama işletmelerinin web sitelerinde en fazla yer verilen çevre unsuru ödül ve sertifikalar iken, en fazla üzerinde durulan konular da çevre politikası, atıkların değerlendirilmesi, personel ve misafir eğitimi ile enerji tasarrufudur. Çevre ile ilgili duyarlılığın artması doğrultusunda yeşil yıldız belgesine sahip olan konaklama işletmelerinin yaptığı çevre uygulamalarını bir pazarlama aracı olarak web sitelerinde daha fazla duyurmaları önerilmektedir

Konaklama i̇şletmelerinin yeşil yıldız uygulamaları kapsamında çevreye duyarlılığının değerlendirilmesi

Bu araştırmanın amacı, yeşil yıldız belgeli konaklama işletmelerinin çevreye duyarlılığını web siteleri üzerinden inceleyerek bu uygulamalardan hangilerine daha fazla vurgu yaptıklarını belirlemektir. Yeşil yıldız belgeli 309 konaklama işletmesi araştırmanın evrenini oluşturmaktadır. Araştırmada Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın belirlediği çevreye duyarlılık kriterleri temel alınmıştır. Veri toplama yöntemi olarak doküman incelemesi kullanılırken, verilerin analizinde içerik analizi ve betimsel analiz tekniği kullanılmıştır. İçerik analizi sonucunda yedi temel ve 12 alt kategori elde edilmiştir. Araştırma sonucunda, konaklama işletmelerinin büyük çoğunluğunun yeşil yıldız belgesi ve çevre yönetimi ile ilgili uygulamaları hakkında bilgi vermediği ortaya çıkmıştır. Yeşil yıldızlı konaklama işletmeleri web sitelerinde en çok çevreyle ilgili sahip oldukları ödül ve sertifikalara yer vermektedir. Çevre politikası, atıkların değerlendirilmesi, personel ve misafir eğitimi ile enerji tasarrufu en fazla üzerinde durulan diğer konular arasındadır

Expression of P63 in Oral Mucosa Covering Impacted Teeth: An Immunohistochemical Study

Objective: The purpose of the study was to examine the expression of p63 gene in asymptomatic enclosed lower third molar covering oral mucosa.  Design:  :  50 samples of normal oral mucosa taken from 50 patients  who underwent third molar surgery were included into the study. The samples were subdivided into two groups. One group was made of oral mucosa covering completely impacted teeth, while other group was made of oral mucosa  covering partially impacted teeth.Only nuclear staining of the cells was evaluated by percentage of positive cells.Results: : Immunoexpression of p63 was almost equal in submucosa cells of both groups, showing a faint to intermediate positivity. Basal layer of oral mucosa covering completely  enclosed teeth have shown a stronger expression of p63 than it was the case with the other group. Conclusion: Expression of p63 is noticed in basal and suprabasal layers of oral mucosa covering impacted teeth. Weak expression of p63 in basal layer of oral mucosa covering partially impacted teeth, migh be associated with teeth eruption, lesser number of stem cells and thinner  mucosa patch than it is a case with oral mucosa covering completely impacted teeth.   &nbsp

Mobile Applications in Mobile Era: A Study on Local Chain Hotels in Turkey

Dünya genelinde birçok otel mobil pazarlama faaliyetlerinden yararlanmakta ve giderek artan bir şekilde mobil cihazları misafirleri ile doğrudan iletişim kurmak için kullanmaktadır. Bu çalışmanın amacı, Türkiye'de faaliyet gösteren yerli otel zincirlerinin mobil uygulama kullanım durumlarını saptamak ve kullanılan mobil uygulamaların içerik ve özelliklerini belirlemektir. Bu kapsamda araştırmada nitel araştırma yöntemi kullanılmış olup, yöntem sonucunda elde edilen veriler içerik analizi yöntemi ile incelenmiş ve 13 temel kategori ve 8 alt kategori altında toplanmıştır. Araştırmanın evrenini Türkiye'deki yerli otel zincirleri oluşturmaktadır. Çalışma, 2014 ve 2016 yıllarında iki aşamalı olarak gerçekleştirilmiştir. Bu kapsamda, Türkiye'de faaliyet gösteren 143 yerli otel zinciri olduğu ve 2014 yılında bu zincirlerden yalnızca %15'inin, 2016 yılında ise %22'sinin mobil uygulama kullandığı belirlenmiştir. Araştırma sonucunda, Türkiye'deki yerli otel zincirlerinin mobil uygulama kullanım oranının yıllara göre artış gösterse de oldukça düşük olduğu saptanmıştır. Mobil uygulamaya sahip otel zincirlerinden büyük çoğunluğunun daha fazla kullanıcıya ulaşabilmek için tek bir uygulama sağlayıcısı yerine birden fazla uygulama sağlayıcısını tercih ettiği ayrıca tespit edilmiştir. Mobil uygulamalarda en fazla yer alan içerik otellerin adres, telefon, e-posta gibi bilgilerini içeren iletişim kategorisidir. Oda bilgileri, yeme ve içme ve fotoğraf galerisi de en fazla kullanılan kategorilerdendir. Öte yandan mobil uygulamalarda en az yer verilen içerik ise destinasyon hakkında bilgi kategorisidir. Kampanya ve teklifler, otel içi kullanım ve mobil rezervasyon da en az kullanılan diğer kategoriler arasında yer almaktadır. Sürdürülebilir rekabet avantajı sağlamak ve marka sadakati yaratmak isteyen işletmelerin bu tarz teknolojik yenilikleri takip etmeleri ve güncelliklerini korumaları önem taşımaktadır. Türkiye'deki yerli otel zincirlerinin mobil uygulama kullanma durumlarını ve içeriklerinin eksikliklerini tespit etmesi yönü ile bu çalışma alan yazına ve sektöre sağlayacağı katkı bakımından önem taşımaktadır

Does Root Canal Overfilling Cause Development Of Radicular Cyst? Report of Two Cases

Overfilling of root canal is an endodontic complication, characterized by extrussion of filling materials into the periapical tissues, which might be a causative agent of important pathological changes. This report presents two cases of overfilled left upper and lower molar teeth associated with potential development of large radicular cysts. In the first case a cyst of mandible, causing sensory disturbances, was diagnosed five years after endodontic treatment, while the second case describes a cyst in maxillary antrum, diagnosed two years after an endodontic therapy was performed.In the present cases, the patients underwent a cysts enucleation with extraction of endodontically treated teeth. This report also discuss about influence of overfilling as a potential etiological factor on radicular cyst development

Three-dimensional cone-beam computed tomography for diagnosis of keratocystic odontogenic tumours: evaluation of four cases

The keratocystic odontogenic tumour (KCOT), formerly known as the odontogenic keratocyst (OKC) is a benign intraosseous lesion that derives from remnants of the dental lamina. Due to its characteristics, clinical and histopathological features and various treatment approaches, this pathology is different comparing with other odontogenic cysts. Radiographically the KCOT appears as well-defined unilocular or multilocular radiolucency with thin radiopaque borders. In most cases, conventional radiographic imaging, such as panoramic views and intraoral periapical films, are adequate to determine the location and estimate the size of an KCOT. However, the clinical use for cone-beam computed tomography (CBCT) in oral and maxillofacial surgery increases and provides additional information about the contents and borders of the large lesions. In the present cases, the diagnostic performances of CBCT versus panoramic radiograph for four KCOTs were evaluated. It was concluded that appearance of lesions in the maxillofacial region could be better documented in the correct dimensions by CBCT versus panoramic radiograph

The Effects of Etodolac, Nimesulid and Naproxen Sodium on the Frequency of Sister Chromatid Exchange after Enclused Third Molars Surgery

are frequently used in oral surgical procedures in dentistry. The evaluation of the frequency of sister chromatid exchange (SCE) is accepted as a reliable cytogenetic method to assess the genotoxic effects of environmental factors. Materials and Methods: In this study, the genotoxic effects of various NSAIDs were assessed in 30 patients to who they were administered following encluosed third molar surgery using SCE analysis before and after the operation. The frequency of SCE was evaluated before the operation and after 3 days of etodolac, nimesulid and naproxen use. Results: There was no statistically significant difference in the frequency of SCE between the preoperative and postoperative states in patients given etodolac, nimesulid or naproxen sodium. Conclusion: Short term use of selective and non-selective NSAIDs was not associated with a significant genotoxic effect that could be detected using the SCE method in peripheric lymphocytes. Key Words: Genotoxicity, sister chromatid exchange, oral surgery, non-steroidal anti-inflammatory drug