116 research outputs found
İlköğretim programlarının toplumsallaştırma, çokkültürlülük ve demokratik değerler kazandırma bağlamında incelenmesi
This study aims to examine the primary education curricula prepared in 2017 in the context of gaining
socialization, multiculturalism and democratic values. Analyses are carried out on the basis of social adaptation,
social norms, individual responsibility, multicultural education, democracy culture, and rights and freedoms. The
study is limited to the curricula of “Life Sciences”, “Social Studies” and “Human Rights, Citizenship and
Democracy” courses in which these knowledge and skills are predominant and carried out within the scope of the
primary education curricula published by the Ministry of National Education in 2017. The study is conducted using
document analysis method, one of the qualitative research methods. The data are analyzed using both descriptive and
content analysis. The aims and the objectives of “Life Sciences”, “Social Studies” and “Human Rights, Citizenship
and Democracy” courses curricula are examined under the themes of socialization, democratic values and
multiculturalism and categorized in terms of cognitive, affective and psychomotor learning domains. It is concluded
that, in total, the number of objectives related to social adaptation, social norms and individual responsibility is
qualitatively sufficient; however, the number of objectives related to democratic values and multiculturalism is
insufficient in the primary education curricula.Bu araştırmada 2017 yılında hazırlanan ilköğretim programlarının toplumsallaştırma, çokkültürlülük ve
demokratik değerler kazandırma bağlamında incelenmesi amaçlanmıştır. İnceleme kapsamında topluma uyum,
toplumsal norm, bireysel sorumluluk, çokkültürlü eğitim, demokrasi kültürü, hak ve özgürlükler konuları temelinde
analizler gerçekleştirilmiştir. Araştırma, bu bilgi ve becerilerin daha yoğun olarak yer aldığı “Hayat Bilgisi”, “Sosyal
Bilgiler”, “İnsan Hakları, Yurttaşlık ve Demokrasi” öğretim programları ile sınırlandırılmış ve Milli Eğitim
Bakanlığının 2017 yılında yayınladığı ilköğretim programları kapsamında gerçekleştirilmiştir. Araştırma, yazılı ve
basılı materyallerin analizini kapsayan nitel araştırma yöntemlerinden doküman inceleme yöntemi kullanılarak
gerçekleştirilmiştir. Veriler, betimsel ve içerik analizi kullanılarak çözümlenmiştir. “Hayat Bilgisi”, “Sosyal Bilgiler”
ve “İnsan Hakları, Yurttaşlık ve Demokrasi” dersi öğretim programlarının genel amaç ve kazanımları
toplumsallaştırma, demokratik değerler ve çokkültürlülük teması altında incelenmiş ve bilişsel, duyuşsal ve
psikomotor öğrenme alanları yönünden sınıflandırılmıştır. İlköğretim programlarının genel toplamda topluma uyum,
toplumsal norm ve bireysel sorumluluk ile ilgili kazanım sayısının niceliksel olarak yeterli olduğu; fakat demokratik
değerler ve çokkültürlülükle ilgili kazanım sayısının yetersiz olduğu sonuçlarına ulaşılmıştır
Girdling the Globe, Networking the World - A Discourse Analysis of the Media Representation of Nineteenth-Century Transport and Communication Technologies in Victorian Britain, 1838 - 1871
The nineteenth century witnessed the emergence of an unprecedented global transport and communication infrastructure in shape of steamships, railways, telegraph landlines and submarine cables and related engineering works, such as canals and railway tunnels. For various reasons, Great Britain could position itself at the centre of these new networks. Their ramifications on various spheres, such as global trade and the conduct of imperial policy, have received sustained scholarly attention. An in-depth analysis of the general public’s reactions to the burgeoning infrastructure and the technologies involved, however, has not been carried out. Providing a discourse analysis of the various technologies’ representation in Victorian print publications, this dissertation closes this gap. Focusing specifically on the newly established connections between Britain and India, on the one hand, and Britain and the United States, on the other, it investigates contemporaries’ attitudes, perceptions and expectations and shows that in many ways, Victorian approaches anticipated postmodern analyses. For this, specific events have been selected and were monitored in a variety of British newspapers, magazines and other relevant printed material of the time. In so doing, this dissertation reveals that Victorian approaches towards technology reached beyond simplistic technological determinist beliefs and that their understanding of changing spatiotemporal arrangements was more sophisticated than the oft-quoted phrase of the ‘annihilation of time and space’ suggests. Further, it reveals the social and cultural frameworks into which these transport and communication technologies were embedded and illustrates the role they were given in the context of the formation of collective identities and interstate rivalries
3D Printing: What does it offer and for whom
This paper investigates 3D printing technology in a broad perspective by having a close look
at its evolution, current and potential applications, and possible implications in both micro and
macro levels. It also discusses existing and possible steps towards reaping the full benefits of
this technology. 3D printing can provide valuable opportunities for manufacturing sector as
well as in other areas including personal use. While 3D printing promises significant
advantages for firms, it also brings about considerable threats for incumbents. Besides, 3D
printing may trigger changes in national comparative advantages regarding manufacturing and
design activities. By supporting adoption of 3D printing technology, countries can gain new
opportunities in a wide range of areas
Economic growth and electricity consumption in Turkey: a bound test approach
Bu çalışmada, Türkiye'de ekonomik büyüme ile elektrik tüketimi ilişkisi 1974-2004 dönemi için incelenmiştir. Ekonomik büyüme ve elektrik tüketimi serileri farklı derecelerden durağan (I(0) ve I(1)) oldukları için aralarındaki ilişki Sınır Testi yaklaşımı ile araştırılmıştır. Bu yaklaşıma göre, seriler arasında eşbütünleşme ilişkisi tespit edilmiş ve kısa dönemde değişkenler arasında pozitif bir ilişki ortaya çıkarken uzun dönemde bu ilişki negatif çıkmıştır.This paper investigates relationship between economic growth and electricity consumption for Turkey over the period 1974-2004. As economic growth and electricity consumption variables used in empirical analysis was different order of integration ( I(0) and I(1) ) we employed bound test approach. We found cointegration relationship between the variables and in short run there is positive relationship between the variables however in long run there is negative relationship
Fehîm-i Kadîm Dîvânı’nda beyân ve bedî sanatları
Osmanlı Devleti’nin 17. yüzyılda siyasi, iktisadi ve ictimai alandaki olumsuz görüntüsüne
rağmen bu yüzyılda Türk Edebiyatının belli bir geleneğe tabi olarak ve geleneğin belirlediği
kriterler ile gelişimini devam ettirdiğini görüyoruz. Bu yüzyılda edebiyatın gelişimiyle
beraber özellikle şiir alanında Nef’î, ve Nâbî gibi kendine has üslubu olan birçok şair
yetişmiştir.Yüzyılın en önemli kaside şairleri Nef’î ve Sabrî; gazel şairleri Şeyhülislam
Yahya, Şeyhülislam Bahâyî, Neşâtî, Nâilî-i Kadîm, Fehîm-i Kadîm,Vecdî, İsmetî, Şehrî,
Nedîm-i Kadîm, Nâbî, Sâbît; mesnevî şairleri ise hamse sahibi Nev’î-zâde Atâ-î, Ganî-zâde
Nâdirî ve Nâbî’dir. Fakat hem Sebk-î Hindî’nin önemli temsilcilerinden biri olarak addedilen
hem de bilhassa gazellerindeki özgün duyuş tarzı ve zengin hayal gücü ile tez çalışmamıza
temel teşkil eden Fehîm-i Kadîm, bu dönem şairleri arasında ayrı bir öneme sahiptir.
“Fehîm-i Kadîm Divânı’nda Beyân ve Bedî Sanatları” adlı çalışmamızın muhtevası alt
başlıklar ihtiva etmek süretiyle dört ana başlıkta toplanmıştır. Birinci bölüm; XVII. Yüzyılda
Osmanlı’nın Siyasi Durumu ve Sosyal Hayat, XVII. Yüzyıl Klasik Türk Şiiri, Klasik Türk
Şiirinde Eğilimler, ikinci bölüm; Fehîm-i Kadîm Şiirlerinde Sebk-i Hindî İzleri, Fehîm-i
Kadîm Şiirlerinde Önemli İmajlar ve Kavramlar, Fehîm-i Kadîm’in Hayatı ve Eserleri, Edebî
Anlayışı ve Üslûbu, üçüncü bölüm; Beyân Sanatları, dördüncü bölüm; Bedî Sanatları’ ndan
müteşekkildir.Despite the unfavorable appearance of the Ottoman Empire in the 17 th century in
political, economic and intellectual circles, we see that Turkish literature continues to develop
with criteria that are subject to a certain tradition.Along with the development of literature in
this century, many poets, such as Nef'î and Nâbî, who have their own style, have been trained
especially in the field of poetry. The most important ode poets of the century are Nef'î and
Sabrî; gazel poets Şeyhülislam Yahya, Şeyhülislam Bahâyi, Neşâtî, Nâilî-i Kadîm, Fehîm-i
Kadîm, Vecdî, Ismetî, Şehrî, Nedîm-i Kadîm, Nâbî, Sâbît; Mesnevi poets are the Nev'i-zâde
Atâ-i, Ganî-zâde Nâdirî and Nâbî. However, Fehîm-i Kadîm, which is regarded as one of the
important representatives of Sebk-i Hindî, and which is the basis of my study of the thesis
with its unique style of emotion and rich imagination, especially in its gaze, has a separate
prescription among poets of this period.
In order to include the subtitles of our work called "Beyân and Bedî Arts" in the Dîvân of
Fehîm-i Kadîm, we gathered in four main titles.
First chapter; XVII. Ottoman Political Situation and Social Life in the XVII.th Century,
XVII. Century Classical Turkish Poetry, Trends in Classical Turkish Poetry.
Second chapter; Sebk-i Hindî İzleri in Fehîm-i Kadîm Poems, Important Images and
Concepts in Fehîm-i Kadîm Poems, Life and Works of Fehîm-i Kadîm, Literary Approach
and Style.
Third chapter Beyan Arts.
Fourth chapter; He is grateful to Bedi Arts
Duyuşsal Alan ve Duyuşsal Alan Taksonomileri
Bu araştırma, duyuş, duyuşsal alan ve duyuşsal alan taksonomileri kuramsal çerçevede ele alınmış kuramsal derlemedir. Alanyazıdaki duyuşsal alan taksonomileri incelenerek, taksonomilerin birbirleriyle benzer ve ayrılan yönleri incelenmiş, duyuşsal alanın neleri kapsadığı ortaya çıkarılmaya çalışılmıştır. Sonuç olarak duyuşsal alanla ilişkilendirilen en önemli kavramların başta tutum, değer ve motivasyon olmak üzere ilgi, inanç, duygu, kaygı, takdir, fikir, algı, öz saygı, kişilik, arzu, ahlak ve etik, öz yeterlilik, mizaç, davranış, uyum, eğilim, güven, sosyal yeterlilik, hayal gücü, duyarlılık, kendini geliştirme, memnuniyet, kontrol odağı, fikir ve estetik kavramları olduğu belirlenmiştir. Duyuşsal alanın çok geniş bir alana yayıldığı ve sınırlarını çizmenin oldukça güç olduğu görülmüştür. Duyuşsal alan ile ilgili farklı araştırmacılar tarafından çeşitli taksonomilerin geliştirildiği ve hiçbir taksonominin duyuşsal alanı anlamada tek başına yeterli olmadığı belirlenmiştir. Duyuşsal yapılar arasında belirli ilişkilerin olduğu, alt seviyedeki duyuşsal yapıların üst seviyedekilerin ön koşulu niteliğinde olduğu, duyuşsal öğrenmeler gerçekleştirilirken aşağıdan yukarıya doğru bir hareketliliğin söz konusu olduğu ve bireyin bir üst basamağa çıkabilmesi için bir önceki basamağı içselleştirmesi gerektiği görülmüştür. Bunun yanında hangi kavram ve terimlerin duyuşsal alan içerisinde değerlendirilebileceği konusunda bir netlik olmadığı için bu alandaki belirsizliklerin halen daha devam ettiği söylenebilir
Bilişsel Radyo Uygulamaları için Uzun Süreli Spektrum Doluluk Ölçümleri: Samsun Şehir Merkezi Örneği
Bu çalışmada Samsun şehir merkezinde 470 MHz - 790 MHz frekans aralığında, spektrumun en yoğun olduğu bölgede, 7 farklı günde ve 14 farklı zamanda spektrum doluluk ölçümleri yapılmıştır. Ölçümlerde RTL2832U-R820T spektrum analizörü kullanılmıştır. Spektrum doluluk değerlendirmelerinde referans olarak -40 dB ve -45 dB sinyal gücü seçilmiştir. Ölçüm sonuçlarından spektrum doluluk oranlarının zamana bağlı olarak değişkenlik gösterdiği bazı kanalların gün içerisinde kullanılmadığı veya sinyal kalitesinin kullanılmayacak kadar düştüğü görülmüştür. -40 dB referans sinyal seviyesi için 320 MHz’lik spektrumun en fazla % 60’ı kullanılırken, -45 dB için bu oran %55’dir. Dolayısıyla seçilen ölçüm noktası için gün içinde 144 MHz’e yakın bir spektrum kullanılmamaktadır. Bu değer analog TV frekans bandında (470 MHz - 790 MHz) bilişsel radyo uygulamalarından olan IEEE 802.11af ve IEEE 802.22 kablosuz sistemlerinin rahatlıkla kullanılabilir olduğunu göstermektedir
- …