78 research outputs found
The Anti Hrsv Activity of Ferula Halophila Peşmen Aqueous and Methanol Extract by Mtt Assay
DergiPark: 805545trkjnatDünyada doğal ürünlere yönelik eğilim, enfeksiyöz hastalıkların ilaç direncindeki artış, yüksek ilaç fiyatları ve erişim zorluğu nedeniyle artmaktadır. Ayrıca, tedavisi zor ve uzun süren bakteriyal veya viral hastalıklar insanlar üzerinde önemli enfeksiyonlara neden olur. Çoğu viral enfeksiyon için etkili bir ilaç geliştirilemediğinden, virüslere karşı doğal ürünlerin bulunması ve bilim dünyasına tanıtılması çok önemlidir. Bu amaçla, Türkiye'ye endemik bir tür olan Ferula halophila Peşmen'den elde edilen su ve metanol ekstrelerinin antiviral aktiviteleri, insan solunum sinsityal virüsüne (HRSV, ATCC-VR-26) karşı araştırılmıştır. Çalışmada, bitki ekstrelerinin sitotoksik ve antiviral özellikleri sırasıyla, HRSV/HEp-2 hücre sistemlerinde kolorimetrik MTT deneyi ile araştırılmıştır. RSV’nin titresi 100 DKID50 (%50 Doku kültürü infektif doz) olarak kullanılmıştır. Metanol ekstresinin MNTC’u (Maksimum non toksik konsantrasyon) 195,313 µg/mL ve CC50’u (%50 sitotoksik konsantrasyon) 4366,22 µg/mL, su ekstresinin ise MNTC’u 390,625 µg/mL ve CC50 4366,22 olarak belirlenmiştir. Sonuçlara göre metanol ekstresi su ekstresinden daha toksik özellik göstermiştir. Kontrol olarak kulllanılan Ribavirinin MNTC 0,98 µg/mL ve CC50 ise 110,40 µg/mL olarak belirlenmiştir. Antiviral çalışma sonucunda metanol ekstresinin etkili olmadığı, buna karşın su ektresinin 50,69 µg/mL EC50 (%50 etkili konsantrasyon) ve 97,54 SI (Seçicilik indeksi) değerleri ile önemli bir anti-HRSV aktivitesi olduğu belirlenmiştir. Ribavirinin EC50 ve SI değerleri ise sırasıyla 2,39 ve 46,19 µg/mL dir.Elde edilen sonuçlara göre sadece su ekstresinde antiviral aktivitenin görülmesi ve metanol ekstresinde antiviral aktivitenin olmayışını, methanol ekstresinin toksitesinin yüksek olması ve antiviral özellikte olan bileşiklerin metanol ekstresinde çözünmemesiyle açıklayabiliriz.The trend towards natural products in the world is increasing due to the increased drug resistance of infectious diseases, the high prices for drugs and the difficulty of access. Also, bacterial or viral diseases that are difficult to treat and need a long time for proper treatment cause important infections in people. Since effective drugs could not be developed for most viral infections, it is very important to find natural products against viruses to introduce them to the world of science. The antiviral activities of the aqueous and methanol extract from Ferula halophila Peşmen, an endemic species to Turkey, has been investigated against human respiratory syncytial virus (HRSV, ATCC-VR-26). The cytotoxic and antiviral properties of plant extracts were investigated in HRSV / HEp-2 cell systems, respectively by the colorimetric MTT assay. In the study, the titer of RSV was used as 100 TCID50 (50% tissue culture infective dose). While MNTC (Maximum non-toxic concentration) of methanol extract was 195.313 µg/mL and CC50 (50% cytotoxic concentration) was 4366.22 µg/mL, it was determined as MNTC = 390.625 µg/mL and CC50 = 4366.22 for aqueous extract. According to the results, methanol extract showed more toxicity than the aqueous extract. The MNTC of Ribavirin used as a positive control was determined as 0.98 µg/mL and CC50 was 110.40 µg/mL.As a result of the study, it was determined that the methanol extract was not effective, whereas the aqueous extract had a significant anti-HRSV activity with the values of 50.69 µg/mL EC50 (50% Effective Concentration) and 97.54 Selectivity Index (SI). The EC50 and SI values of Ribavirin were 2.39 µg/mL and 46.19, respectively.According to the results, we can explain the presence of antiviral activity only in the aqueous extract and the absence in the methanol extract by the high toxicity of it and the insolubility of the antiviral compounds in the methanol extract
Evaluation of the antiviral activity of ballota glandulosissima Hub.-Mor. & Patzak extracts against respiratory syncytial virus (rsv)
In order to find new and effective antiviral agents from natural sources, the antiviral properties of methanol and
aqueous extracts of Ballota glandulosissima Hub.-Mor. & Patzak were evaluated by Colorimetric XTT test against Respiratory
syncytial virus (RSV). The concentration required to provide 50% protection against cytopathic effects caused by the virus was
defined as EC50, the selectivity index (SI) was determined from the ratio of CC50 (50 % Cytotoxic concentration) to EC50. The
results showed that both the methanol (EC50 = 12.45 µg/mL; SI = 24.84) and aqueous extracts (EC50 = 19.12 µg/mL; SI =
24.59) of B. glandulosissima had almost the same strong anti-RSV activity as well as ribavirin, used as a positive control
against RSV (EC50 = 3.25 µg/mL, SI = 34.89). In conclusion, we can say that B. glandulosissima extracts are worthy of further
studies in order to develop an alternative to the drugs used in clinical practice against RSV. This is the first report on the antiRSV activity of B. glandulosissima.Doğal kaynaklardan yeni ve etkili antiviral etkenler bulmak amacıyla yapılan bu çalışmada, Ballota glandulosissima
Hub.-Mor. & Patzak’dan elde edilen metanol ve su ekstraktlarının antiviral özellikleri Respiratuvar Sinsityal Virus
(RSV)’una karşı kolorimetrik XTT testi ile değerlendirilmiştir. Virüsün neden olduğu sitopatik etkilere karşı %50 koruma
sağlaması için gerekli konsantrasyon EC50 olarak tanımlanmış, CC50 (%50 Sitotoksik Konsantrasyon)’nin EC50’ye
oranından da seçicilik indeksi (SI) belirlenmiştir. Araştırma sonucunda, B. glandulosissima’nın hem metanol (EC50 = 12.45
µg/mL; SI = 24.84) hem de su ekstraktının (EC50 = 19.12 µg/mL; SI = 24.59) RSV’ye karşı; pozitif kontrol olarak kullanılan
ribavirin (EC50 = 3.25 µg/mL, SI = 34.89)’e göre önemli sayılabilecek oranda anti-RSV aktiviteye sahip olduğu tespit
edilmiştir. Sonuç olarak, B. glandulosissima ekstraktlarının, RSV’ye karşı klinikte kullanılan ilaçlara karşı bir alternatif
olarak geliştirilebilmesi için; daha ileri çalışmalara layık olduğunu söyleyebiliriz. Bu çalışma, B. glandulosissima’nın antiRSV aktivitesine yönelik ilk rapordu
Investigation of Supported Producers within the Scope of Policies to Prevent Environmental Destruction Originated by the Agricultural Sector in Türkiye (Case of Cereal Producers in the Seyfe Lake Region)
Environmental destruction is dimensioned as one of the most important issues that the whole world is dealing with in the third millennium. For this reason, various policy instruments are developed and put into practice, both internationally and nationally. Although these policies cover all production and consumption areas, they also come to the forefront in terms of the agricultural sector due to their strategic importance. Environmental Agricultural Land Protection Program (ÇATAK), which came into effect in 2006, has been implemented in order to prevent environmental damage in the agricultural sector in Türkiye. In this framework, the production practices of grain producers benefiting from ÇATAK program supports in the Seyfe Lake region of Kırşehir province were examined in environmental terms. For this purpose, 100 producers were drawn into the sample and a survey study was conducted. The obtained data set was made into cross tables, interpreted and suggestions were made. The results were statistically supported by chi-square analysis. Accordingly, although it was determined that the producers did not implement practices that would cause environmental destruction intensively, it was observed that they needed to adopt the right methods from the right sources in the use of fertilizers and pesticides. In addition, it has been determined that the state does not have comprehensive knowledge about the agricultural policy instruments it has implemented. For this reason, it is considered important to implement training-extension activities frequently and dynamically
Ilık Hidromekanik Derin Çekme Prosesinin Sonlu Elemanlar Analizi Ve Parametrik Optimizasyonu
Konferans Bildirisi -- Teorik ve Uygulamalı Mekanik Türk Milli Komitesi, 2015Conference Paper -- Theoretical and Applied Mechanical Turkish National Committee, 2015Bu çalışmada otomotiv sanayiinde taşıt ağırlığını azaltmak için giderek artan şekilde kullanılan alüminyum alaşımlarının şekillendirilmesinde kullanılan geleneksel yöntemlerin yerini almaya başlayan ılık hidromekanik derin çekme prosesinin kapsamlı bir sonlu elemanlar modeli oluşturulmuştur. Farklı eleman sayıları ve eleman formülasyonları, temasta bulunan bileşenler için farklı sürtünme katsayıları ve malzeme modelleri sistematik bir şekilde denenerek sonlu eleman modeli için en uygun tercihler ve değerler belirlenmeye çalışılmıştır. Çalışmanın ikinci kısmında ise, oluşturulan sonlu elemanlar modeli ile ılık hidromekanik derin çekme işlemindeki takım sıcaklıklarının ve yükleme profillerinin (hidrolik basıncı ve baskı plakası kuvveti) en iyi şekillendirilebilirliği veren değerleri belirlenmeye çalışılmıştır. Bu çalışmalar neticesinde, malzeme davranışını en iyi elastik-viskoplastik-termal malzeme modelinin yansıttığı belirlenmiştir. Coulomb sürtünme katsayıları sac-kalıp ara yüzeyi için 0.05, sac-baskı plakası için 0.05 ve sac-zımba sürtünme yüzeyleri arasında 0.25 olarak tespit edilmiştir. En iyi şekillendirmenin sağlanabilmesi için kalıp ve zımbaya ait sıcaklık değerleri sırasıyla 300 ve 25 °C olarak belirlenmiştir. Hidrolik basıncın baskı plakasının kuvvetine göre daha etkin bir parametre olduğu görülmüştür.In current study, a comprehensive finite element modeling was established for warm hydromechanical deep drawing process which is a promising technique in forming of aluminum alloys that are expected to be increasingly exploited in automotive industry along with lightweighting efforts. Different number of elements and element formulations, coefficients of friction for contacting surfaces and material models were systematically tested and optimum choices and values were determined. In the second part of the study, optimum tool temperature, and loading profiles (hydraulic pressure and blank holder force) were obtained parametrically to achieve highest formability in warm hydromechanical deep drawing process by using established FE model. As a result, elastic-viscoplastic-thermal material model was found to be reflecting the material behavior better compared to other material models utilized. Coulomb friction coefficient for contacting surfaces blank-die, blank-blank holder and blank-punch were determined as 0.05, 0.05 and 0.25, respectively. Optimal temperatures values for die and punch were determined as 300 and 25°C, respectively when highest formability is taken into account. Hydraulic pressure was found to be more effective on formability than blank holder force
TWO NEW LIGNICOLOUS FUNGI ADDITIONS TO TURKEY MYCOTA
Abstract: Two rare wood decaying fungi were collected in Cocakdere district (Mersin-Arslanköy). Crustoderma dryinum was determined on Pinus nigra subsp. nigra var. caramanica while Kavinia alboviridis was determined on Abies cilicica subsp. cilicica. The genera are new for Turkey mycota. The map showing collection site and line drawings of the fungi micromorphology are given.
Key words: Crustoderma, Kavinia, new records, lignicolous fungi, Turkey
TÜRKİYE MYCOTA'SINA İKİ YENİ LİGNİKOLOZ MANTAR İLAVESİ
Özet: Cocakdere yöresinden (Mersin-Arslanköy) iki nadir odun tahripçisi mantar toplandı. Crustoderma dryinum Pinus nigra subsp. nigra var. caramanica üzerinde, Kavinia alboviridis ise Abies cilicica subsp. cilicica üzerinde belirlendi. Cinsler Türkiye mikota'sı için yenidir. Toplama yerlerini gösteren harita ve mantarların mikroskobik çizimleri verilmiştir.
Anahtar kelimeler: Crustoderma, Kavinia, yeni kayıtlar, lignikoloz mantarlar, Türkiy
Finans sektöründe sürpriz kara yatırımcı tepkisi: Türkiye’den bir uygulama
Doğan, Hasan Hüseyin (Dogus Author)Bu çalışmanın amacı, hisse senedi piyasasında finans sektörü yatırımcılarının süpriz kara verdiği tepkiyi davranışsal finans üzerinden araştırmaktır. 11 finans şirketi baz alınarak Ocak 2011 – Aralık 2015 dönemi için üç aylık veriler test edilmiştir. Yatırımcıların verdiği tepki ve davranışlar, anormal getiri, kümülatif anormal getiri hesaplamaları yapılarak ANOVA testi ile incelenmiştir. Yapılan çalışmalar sonucu finans sektörü yatırımcısının sürpriz kara anormal tepki vermediği ve Borsa İstanbul finans sektörü hisse senetlerinde etkin piyasa hipotezinin desteklendiği görülmüştür.The purpose of this study is to analyze the reaction of financial sector investors to earnings surprises in the perspective of behavioral finance. The analysis is conducted on 11 financial sector companies quoted to BIST in quarterly basis for the period spanning from January 2011 to December 2015 The investors’ reactions is measured with abnormal and cumulative abnormal method in three days event window and the differences is analyzed with ANOVA and t-test methods. The results showed that the financial sector investor does not overreact to earnings surprises and efficient market hypothesis is supported for the stocks financial sector companies in Borsa İstanbul.1. GİRİŞ 1 -- 2. LİTERATÜR TARAMASI 2 -- 2.1. Etkin Piyasa Hipotezi 2 -- 2.1.1 Etkin Piyasa Testleri -- 4 -- 2.2. Davranışsal Finans 10 -- 2.3. Duygusal Finans 22 -- 3. HİPOTEZLER 28 -- 4. DEĞİŞKENLER VERİ VE METODOLOJİ 29 -- 5. ANALİZ VE BULGULAR 33 -- 6. SONUÇ 48 -- 7. KAYNAKLAR 5
An autecological study on the Vitex agnus-castus L. (Verbenaceae) distributed in West Anatolia
This study covers the investigation of the soil-plant relations of Vitex agnus-castus L. (Verbenaceae), a typical element of Mediteranean macchia vegetation. Soils collected from 38 different localitis in West Anatolia were analysed together with the V. agnus-castus plants from the same localities. This plant was observed to generally prefer loamy-textured, neutral and slightly alkaline soils, poor in calcium carbonate, containing varying amounts of organic matter, being rich or very rich in nitrogen, rich in phosphorus and deficient in potassium. They grow on nonsaline soils. The relations between the results of soil and plant analysis were tested statistically, and correlation coefficient and regression curves determined
Finans sektörü yatırımcısının sürpriz kara tepkisi: Türkiye’den bir uygulama
Parlak, Deniz (Dogus Author)Bu çalışmanın amacı hisse senedi piyasasında firmaların beklenenin üzerinde ya da altında kâr açıklaması durumunda aşırı tepki hipotezi ile açıklanan anormal getiri oluşup oluşmadığını incelemek, dolayısıyla piyasaların zayıf formda etkinliğini test etmektir. Bu amaçla Borsa İstanbul’da işlem gören finans sektörü firmaları örneklem olarak seçilmiş ve 2011-2015 yıllarını kapsayan 20 çeyrek dönem incelenmiştir. Yapılan analizler, anormal getirinin yalnızca kâr açıklamasının yapıldığı günün bir gün öncesinde oluştuğunu ve oluşan anormal getiri sonucu adil düzeyden sapma gösteren getirilerin açıklama günü normal seviyesine geri döndüğünü göstermiştir. Kâr sürprizlerinin pozitif ve negatif sürpriz olarak ayrıştırılması ile yapılan analizler ise sürpriz kârın negatif olduğu dönemler ile, pozitif olduğu dönemler arasında anormal ve kümülatif anormal getirilerde istatistiki açıdan anlamlı bir fark olmadığını göstermiştir.The purpose of this study is to analyze the effect of earnings surprises on asset returns and hence to test weak form market efficiency. On this purpose the data of a sample consisting of financial sector companies quoted to İstanbul Stock Exchange is analyzed for 20 quarters spanning from January 2011 to December 2015. The results of the analysis showed that an abnormal return is formed only the day prior to the earnings announcement date followed by a correction at the announcement date. The analysis conducted by differentiating positive and negative earnings surprises revealed that there were no abnormal or cumulative abnormal return differences between positive and negative surprise periods
The situation of English teachers using effective teaching strategies and investigation of the teaching methods used in the cours
Bu çalışma, etkili öğretim stratejilerinin kullanıldığı ders sürecinde İngilizce öğretmenlerinin bu stratejileri sınıf ortamına uyarlama durumlarını belirlemek amacıyla yapılmıştır. Araştırmada hem nitel hem de nicel verilerden yararlanılmış ve karma yöntem araştırma deseni kullanılmıştır. Araştırmanın evreni; 2021-2022 eğitim öğretim yılında Nevşehir ilinde bulunan ve Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okullarda görev yapan 346 İngilizce öğretmeninden oluşmaktadır. Araştırmada veri toplama araçları olarak Cücük, Kara, Şiraz ve Bay (2018) tarafından geliştirilen "Etkili Öğretim Stratejileri" (EÖSÖ) adlı ölçek ve araştırmacı tarafından geliştirilen "Öğretmen Görüşme Formu" kullanılmıştır. Araştırmanın sonucunda; öğretmenlerin cinsiyet, kıdem yılı, eğitim durumu, çalışılan bölge ve kademe çalışılan sınıf mevcudu, hizmet içi eğitim alma durumu değişkenlerine göre etkili öğretim stratejilerinin kullanılma durumları incelenmiştir. Bu değişkenlere göre etkili öğretim stratejilerinin derslerde kullanılma durumlarında anlamlı farklılıklar gözlenmemiştir. Nitel verilerin analizinde kullanılan görüşme formları ise farklı kademelerde çalışan 15 İngilizce öğretmeni ile yürütülmüş ve değerlendirilmesi yapılmıştır. Görüşme formlarından elde edilen bulgulara göre öğretmenlerin derslerinde dört temel dil becerisine yeterince yer vermediği aynı zamanda etkili öğretim stratejileri hakkında detaylı bilgi sahibi olmadıkları tespit edilmiştir.This study was carried out in order to determine the adaptation of these strategies to the classroom environment by English teachers during the course process in which effective teaching strategies are used. In the research, both qualitative and quantitative data were used and a mixed method research design was used. The universe of the research; It consists of 346 English teachers working in schools affiliated to the Ministry of National Education in Nevşehir province in the 2021-2022 academic year. In the research, the scale named "Effective Teaching Strategies" (EÖSÖ) developed by Cücük, Kara, Şiraz and Bay (2018) and the "Teacher Interview form" developed by the researcher were used as data collection tools. As a result of the research; The use of effective teaching strategies was examined according to the variables of teachers' gender, seniority, education level, region and class size, and in-service training status. According to these variables, no significant differences were observed in the use of effective teaching strategies in lessons. The interview forms used in the analysis of qualitative data were conducted and evaluated with 15 English teachers working at different levels. According to the findings obtained from the interview forms, it was determined that the teachers did not sufficiently include the four basic language skills in their lessons, and they did not have detailed information about effective teaching strategies
İlköğretim Sekizinci Sınıf Öğrencilerinin Mesleki Karar Verme Yetkinliklerinin Yordayıcılarının İncelenmesi
Bu araştırmanın amacı, ilköğretim 8. sınıfa devam eden öğrencilerinin kariyer gelişimleri ve cinsiyetlerinin meslek kararıverme öz yetkinlik algılarınıyordayıp yordamadığınıbelirlemektir. Araştırmanın çalışma grubunu üç ilköğretim okulunun 8. sınıfındaki random yoluyla seçilen %47,8’i erkek; %52,2’si kız 756 öğrenci oluşturmaktadır. Öğrencilerin kariyer gelişim düzeyleri, 8 boyutlu merak/araştırma, bilgi, anahtar figürler, ilgiler, denetim odağı, zaman perspektifi, benlik kavramıve planlılık Çocuklar İçin Kariyer Gelişim Ölçeği ile ölçülmüştür. Meslek kararıverme öz yetkinlik algılarıise bireysel ve mesleki özellikleri doğru olarak değerlendirme, mesleki bilgi toplama, gerçekçi plan yapma alt boyutlarından oluşan Meslek KararıVerme Yetkinlik Ölçeği ile ölçülmüştür. Veriler çözümlenirken, çoklu doğrusal regrasyon analizi tekniği kullanılmıştır. Araştırma sonuçları, kariyer gelişimi ve cinsiyetin birlikte meslek kararıverme öz yetkinlik algısının üç alt boyutunu da anlamlıolarak yordadıklarınıgöstermiştir. Bu araştırmanın sonuçlarıilgili literatür çerçevesinde tartışılmışve gelecek araştırmalara yönelik öneriler sunulmuştur
- …