Raylı sistem yatırımlarının emlak vergilerine etkisi ve mekânsal değişim potansiyellerinin değerlendirilmesi: Kazlıçeşme–Söğütlüçeşme Metro Hattı örneği

Raylı sistem toplu taşıma yatırımlarının kentsel alanlara ekonomik açıdan pozitif getirileri olmakla birlikte, ulaşım maliyetlerinin ve seyahat zamanlarının azalmasını sağlayarak erişilebilirlik artışı oluşturmaktadır. Bu tür kamu ulaşım yatırımlarının; arazi kullanım, gelir, istihdam, yoğunluk ve parasal değerlerde meydana gelen değişimler açısından etkilerinin bilinmesi planlama süreci için önemlidir.Bu çalışmada, “Kazlıçeşme –Söğütlüçeşme Metro Hattı (1. Aşama)” için 2022-2038 yılları arası vergisel kazanımlar açıklanmış ve doğrusal artış oranları bulunmuştur. İstasyonların çevresindeki gayrimenkul yatırım ve dönüşüm potansiyeli bulunan alanlar incelenmiş ve konut alanlarının değişim potansiyelleri ile arazi kullanım olanakları araştırılmıştır.Çalışma bulgularına göre emlak vergisinin 2019 yılından 2022 yılına kadar 4 kata yakın artış yaşayacağı ve 14 istasyon çevresindeki rekreasyon, ticaret ve konut alanlarında arazi kullanım çekiciliği artışı doğacağı devamlapotansiyel konut alanı, ticaret alanı, kentsel rekreasyon alanları ve ulaşım yatırımları önerileri oluşturulabileceği tespit edilmiştir

Nazim i̇mar planı geri̇ besleme süreçleri̇nde eri̇şi̇lebi̇li̇rli̇k ölçütleri̇ni̇n kullanılmasi: Teki̇rdağ/Süleymanpaşa örneği̇

Bu çalışmada, Tekirdağ 1/5000 Ölçekli Nazım İmar Planı ile Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi Toplu Taşıma Sistemi Rehabilitasyonu Projesi çalışmaları arasında ilişki kurulup, iki plan türünden de veriler kullanılarak erişilebilirlik ölçütlerine dayalı ve bölge bazlı verimlilik göstergeleri yaratılmıştır. İmar planında yer alan konut alanlarının büyüklük ve konumları potansiyel erişilebilirlik ölçütleri kapsamında sorgulanarak yeni düzenleme önerileri geliştirilmiştir. Bu doğrultuda ihtiyaç duyulan mekansal veriler nazım imar planından, mesafeye dayalı veriler ise toplu taşıma planlaması çalışmalarından elde edilmiştir. Böylece 1/5000 Ölçekli Süleymanpaşa Nazım İmar Planı için daha analitik, mekansal etkileşimi sürece dahil eden ve ulaşım eksenli bir geri bildirim aracı geliştirilmişti

Environmental Sustainability in Science Education in the Anthropocene: A View from STEAM Education

Environmental problems in the age we live in require us to think differently, to question them, and to do something corrective. The role of science education in the transformation of education and its adaptation to the age is perhaps more than in previous periods. Because at the end of the day is the continuity of our planet. This article examines science education and higher-order thinking skills in the Anthropocene era and presents examples from studies on environmental sustainability as a prominent concept in this field. In addition, it argues that STEAM education is one of the ideal approaches that can meet this goal by presenting examples of what can be done with a holistic and interdisciplinary view of environmental sustainability within the framework of STEAM education. Suggestions are made through STEAM training, with the assumption that environmental sustainability in an intricately connected network structure rather than linear chains can only be understood with an interdisciplinary approach and solutions can be found only in this way

Liver cancer stem cells

Recent studies have shown that many tumour are containing small population of stem cell-like cells, in other words, cancer stem cells. The rapid development of the cancer stem cell field has allowed the scientists and the clinicians to focus on another challenge, which targets cancer stem cells for new therapeutic strategies. Studies showed that novel therapeutic approaches on the selective targeting of cancer stem cells might be extremely successful for prevention of invasion, metastasis, and the relapses of tumors. Liver cancer is the 5th most common cancer type. It has also been reported as the 3 rd most common cause of cancer related death. Recently, progression of hepatocellular carcinoma is thought to be driven by cancer stem cells. There are tremendous efforts to clarify the features of liver cancer stem cells, to identify them within other tumor cells, and finally to develop the new therapeutic models that target those cells. This review summarizes the features of liver cancer stem cells, and its importance for therapeutic approachesSon yıllarda yapılan araştırmalar, birçok tümörün az miktarda da olsa kök hücre benzeri özellik içeren hücreler, bir diğer değişle kanser kök hücreleri içerdiğini göstermektedir. Kanser kök hücreleri ile ilgili araştırmalar ve buna bağlı ortaya çıkan hızlı gelişmeler, gerek hekimlerin gerekse bilim insanlarının diğer bir konu olan yeni tedavi stratejileri için kanser kök hücrelerinin kullanımı üzerinde yoğunlaşmalarına olanak tanımıştır. Bu alandaki araştırmaların sonuçları, kanserin invazyonu, metastazı ve tekrarlamasını önlemede kanser kök hücrelerini hedef alan tedavi yaklaşımlarının son derece başarılı olabileceğini ortaya koymaktadır. Karaciğer kanseri, tüm kanser türleri arasında 5. sırada yer almaktadır. Kansere bağlı ölümlerde ise 3. sırada yer almaktadır. Hepatosellüler karsinomanın ilerlemesinde kanser kök hücrelerinin çok önemli rolü olduğu gösterilmiştir. Karaciğer kanser kök hücrelerinin tanımlanması, diğer tümör hücrelerinden ayrılabilmesi ve bu hücreleri hedef alan yeni tedavi şekillerinin geliştirilebilmesi konularında çok önemli gelişmeler vardır. Bu derlemede, son yıllarda bu alanlarda yapılan çalışmalar esas alınarak karaciğer kanser kök hücrelerinin özellikleri ve bu hücreleri hedef alan yeni tedavi yaklaşımları özetlenmektedir

Effect of solvent concentrations on antioxidant activity and biochemical parameters of adzuki bean (Vigna angularis) sprouts at different germination times

In this study were determined DPPH radical scavenging power, metal-ion chelating activity, gamma aminobutyric acid and phytic acid levels, total phenolic substance content, extraction yield in water and various organic solvents (acetone, n-hexane and ethanol), concentrations (50, 70 and 90%) and germination times (0, 24, 48, 72, 96 and 120 h) of adzuki bean (Vigna angularis) sprouts. The extraction yield ranged from 11.47% (H3) to 28.55% (E1). The highest DPPH radical scavenging capacity was determined at E2 concentration (2.978 μmol/g DW) for 120 h (P0.05) in gamma aminobutyric acid and phytic acid contents at 0, 24 and 48 h analyses. The highest gamma aminobutyric acid content was detected to A1 (67.29 mg/100 g DW) and H1 (69.17 mg/100 g DW) concentrations at 120 h (P0.05). At the end of 120 h, total phenolic components were determined in the lowest levels in W and the highest concentrations in E2 (P0.05) olmadı. En yüksek gama aminobütirik asit içeriği, 120. saatte A1 (67.29 mg/100 g DW) ve H1 (69.17 mg/100 g DW) konsantrasyonlarında tespit edildi (P0.05). 120 saat sonunda, toplam fenolik bileşenler su ekstraksiyonunda en düşük seviyelerde ve E2'de en yüksek konsantrasyonlarda belirlendi (P<0.05). Bu sonuçlar, çimlenme süresinin artmasıyla birlikte biyoaktif bileşenlerin aktivitelerindeki artışa, anti-besinsel faktörlerin azalmasına, su ve sulu organik çözücülerdeki konsantrasyona bağlı olarak adzuki fasulyesi tohumlarının belirlenen parametrelerde daha etkili olabileceğini göstermiştir

Impact of Retro Rocket Plumes on Upper Stage Aerodynamics during Stage Separation

In this paper we report on an extensive investigation of the separation process of the first two stages of a carrier rocket corresponding to VEGA, which employs solid rocket motors. The effect of the plume of first stage retro rockets on upper stage aerodynamics and aerothermal loads is analysed mostly by means of windtunnel testing in the hypersonic windtunnel H2K of DLR Cologne. Aerodynamic coefficients are determined by force measurements. In addition pressure distributions on the upper stage surface and Schlieren images for flow visualization are recorded. Infrared thermography measurements are conducted to determine the effect on aerothermal loads. Different flow conditions are achieved by variation of Reynolds number, retro rocket injection pressure ratio and angle of attack

Investigation of Teacher Candidates' Opinions about Instructional Technologies and Material Usage

The purpose of this study is to determine the awareness of teacher candidates about instructional technologies and materials and the ways of giving place in instruction by integrating them with different activities, to reveal opinions about their usage. Seventeen female and eight male, in total twenty five participants are sampling. The ages of the participants within the group heterogeneous between twenty two and thirty five.According to the purpose, the opinions of the teachers candidates who have been taken ‘Instructional Technology and Material Design’ lesson in the ‘Pedagogical Formation Training Certificate Program’ which is a pre-service teacher training program and have been practiced learning outputs of this lesson in other practical instruction lessons and in their lectures in the teaching internship school, were taken by writing. In this context the study is designed as a qualitative research. The findings are presented in thematically coded and supported by mind maps as visuals.It has been seen that teacher candidates are focused on different instructional technologies and materials that they learned in the ‘Instructional Technology and Material Design’ lesson. In addition different experiences of teacher candidates about the usage of instructional technologies and materials have been identified

High enthalpy testing of UHTC materials for space applications

Space vehicles are subjected to severe heat loads when entering a planetary atmosphere and require a powerful thermal protection system (TPS). The protection systems’ thermal efficiency can strongly be enhanced by using surface materials with substantial radiative cooling capabilities, which are directly correlated to high operational temperatures. Accordingly, ablative and UHTC materials are well-suited for use in TPS structures. Due to their physical integrity, UHTC materials are an appropriate choice for future reusable space vehicles, which are requiring improved thermal efficiencies compared with state-of-the-art systems, resulting from demands on enhanced flight performance parameters [1]. Advanced stages of material development include experimental characterization and qualification at realistic environmental conditions. Arc-heated facilities, as e.g. DLR’s arc heated facilities LBK with its two test legs L2K and L3K, are well suited for testing materials for thermal protection issues, since they allow for testing at realistic convective and catalytic heat fluxes. During the last decades, several test conditions have been established in L2K and L3K and were applied to both, ablative and UHTC materials. Heat fluxes range up to more than 10 MW/m2.Typical test configurations for UHTC materials are illustrated in Figure 1. Please click Additional Files below to see the full abstract