16 research outputs found

    Arsenik ve Selenyumun Eşzamanlı Türlendirilmesi için Analitik Yöntemler Geliştirilmesi ve Bitkilerde Arsenik-Selenyum Etkileşimi için Kullanılması

    Get PDF
    TÜBİTAK TBAG Proje15.03.2015Arsenik ve selenyum metabolizmadaki rolleri nedeniyle araştırmacıların sürekli ilgisini çeken elementler olmuşlardır. Selenyum derişim düzeyine göre hem gerekli hem de toksik, arsenik ise toksik bir elementtir. Her iki element de türlendirme analizi açısından da ilgi odağıdır. Literatürde, bu iki elementin canlılarda antagonistik veya sinerjik etkileri üzerine çalışmalar bulunmaktadır. Proje kapsamında arsenik ve selenyumun eşzamanlı türlendirmesi için enzimatik özütleme ve HPLC-ICP-MS sistemi kullanarak analitik bir yöntem geliştirilmiş ve arsenik ve/veya selenyum katılmış, Hoagland çözeltisinde yetiştirilmiş yeşil soğan bitkilerinde arsenik-selenyum etkileşimi incelenmiştir. As(III) veya As(V) ile beslemede, bu elementin çözelti ortamından büyük oranda alındığı ve kök bölümünde çoğunlukla As(III) formunda depolandığı, gövde ve yapraklara geçişinin ise sınırlı olduğu gözlemlenmiştir. Selenyum alınımının ise arseniğe oranla daha az olduğu, bitkinin Se(IV) ile beslenmesi durumunda selenyumun kök ve yaprak bölümlerinde selenometiyonin ve selenometil selenosistin formlarında depolandığı gözlemlenmiştir. Se(VI) ile besleme durumunda ise selenyumun çoğunlukla Se(VI) formunda korunduğu, düşük bir yüzdesinin organik selenyum formlarına dönüştüğü tespit edilmiştir. Besleme çözeltisinde As(III)-As(V) ve Se(IV)-Se(VI) çiftleri için bir türden diğerine geçiş olmadığının gösterilmiş olması, literatürdeki benzer çalışmalara göre bu proje sonuçlarının özgünlüğüne önemli bir katkıdır. Selenyum ile arseniğin birlikte verildiği durumlar incelendiğinde sinerjik ve antagonist sonuçlar alınmış ve bunlar ayrıntılı biçimde saptanmıştır. Literatürde farklı bitkiler için farklı etkileşim mekanizmalarının olduğu bilinmektedir. Bu proje kapsamında verilen sonuçlar sadece belli koşullarda yetiştirilmiş yeşil soğan bitkisi için geçerli olup diğer bitkiler için genel bir yargı yapmak için yeterli değildir

    Electrothermal atomic absorption spectrometric determination of gold by vapor formation and in situ trapping in graphite tubes

    No full text
    Gold was determined in ore samples following generation, separation, collection on a graphite cuvette inner wall, and atomization of its volatile species formed by combining an acidified sample solution with an aqueous sodium tetrahydroborate solution at room temperature. A detection limit of 2.6 mug L-1 (3sigma) was obtained with a 5.0 mL sample volume. Precision of replicate measurements was typically 10% RSD. The overall efficiency of the volatile species generation, transport, and trapping process was 0.4%. Atomization of gold from Pd, Ir, Cu, Ag, and W coated graphite cuvettes, following by trapping of the gaseous volatile gold species on these surfaces, has been investigated. Pd coating was found to decrease the sensitivity. Five mug of Ir, 20 mug of Cu, 20 mug of Ag, and 5 mug of W were chosen as optimum masses. W treatment was the best one for sensitivity enhancement, having an improvement factor of 2.4. Silanization of glass surfaces significantly decreased memory effects; improved peak shapes were thus obtained for flow injection vapor generation atomic absorption spectrometry (FI-VGAAS). The method described in this study was used for the determination of gold in an ore reference material, Gold Ore (MA-1b), Canadian Reference Materials Program

    Interference effect of iron on the determination of gold in geological samples using the vapor generation technique and preconcentration in a graphite furnace

    No full text
    A vapor generation procedure for the production of volatile species of An was studied using electrothermal atomic absorption spectrometry (ETAAS). The interference effects of iron in solution and in the gas phase in a quartz T-tube were studied for the first time in detail. A dual vapor generation system was used for a single heated quartz tube atomizer, so that it was possible to study interferences and classify them regarding their origins. Results show that both gas-phase and liquid-phase interferences are present. It was also concluded that since the total interference effect causes the An signal to be lower as compared to only the presence of gas-phase interactions in the experiment, the net liquid-phase interference from Fe should be suppressed. The method described in this study was used for the determination of gold in an ore reference material, Carlin Ore Mine, for the purpose of demonstrating the ability of the reported method to determine An without any extraction procedure

    TRONA VE SODA ÖRNEKLERİNİN ANALiZ YÖNTEMLERİNİN İRDELENMESİ

    No full text
    Trona, sodyum karbonat minerallerinin doğal olarak bulunan bir şekli olup, kimyasal literatürde «scsqtic karbonat*, «unu» veya «trona» adiyle geçer, [NajGO).N'aHCOj.2H2OJ formülüyle tanımlanır. Ru çalışmada, doğal olarak trona mineralleriyle birlikte bulunan diğer bileşikler ve killerin trona analizlerine girişimini görmek, gidermek ve trona örnekle­rinin analizini doğru ve seri olarak yapabilmek için uygun yöntemlerin önerilmesi amaçlanmıştır. Yanılgıları en aza indi­rerek seri sonuçlar verebilecek bir yöntemin önerilmesi için trona örneklerinde kullanılabilecek çeşitli yöntemler irdelenmiş, deneysel veriler teorik sonuçlarla kıyaslanmıştır. Beypazarı trona \e soda örnekleri üzerinde yapılan potansiyomeırik tit- rasyon, gümüş nitrat dış indikatör ve BaCI; titrasyon yöntemleriyle bulunan sonuçlar «Studcnt'st» kullanılarak teorik de­ğerlerle karşılaştırılmışım. Analitik kimya laboratuvannda daha çok kullanılan % 95 güvenilirlik düzeyi esas alınmıştır.Buna göre yedi örnek için analiz sonuçlarının teorik sonuçlarla kıyaslamaları yapılmış, R değerçizelge NajCOj yüzdcleri için BıQy yönteminde 0.008, AgNOj yönteminde 3.25, potansiyometrik yöntemde 3.26, NaHCC>3 yıızdctcri için ise BaClj yönteminde 0.59, AgN'Oj yönteminde 2.83, potansiyometrik yöntemde 3.59 olarak bulunmuştur. R> 1 olduğu durumlar sistematik hata varlığım belirlemektedir. Ayrıca, analizlenen örneklerin XRD sonuçları alınmış 1 uyum halinde olduğu görülmüştür

    MADEN TETKİK ARAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ HİDROJEOKİMYA LABORATUVARINDA BAZI ANALİTİK YÖNTEMLERİN İSTATİSTİKSEL DEĞERLENDİRİLMESİ

    No full text
    MTA Genel Müdürlüğü Hidrojeokimya Laboratuvarında çeşitli araştırma projeleri ve rutin çalışmalarda su örnekleri için belirli analitik yöntemler kullanılmaktadır. Söz konusu çalışmaların doğru sonuçlara varması için bu yöntemlerin bazı istatistiksel değerlendirilmelere tabi tutulması uygun görülmüştür. Yapılan kimyasal tayinlerin kesinlik ve doğruluğunu denetlemek amacıyle, uluslararası üne sahip bir kuruluş olan EPA (Environmental Protection Agency, USA) tarafından gönderilen örnekler, standart yöntemlerle 28 tür için analizlenmiş ve tayin yöntemlerindeki sistematik hatalar, yüzde hatalar bulunmuştur. Tayinlerde bulunan değerler, {{Student's t» testi kullanılarak gerçek değerlerle kıyaslanmıştır. % 95 ve % 99 güvenilirlik düzeylerinde R değerleri kullanılarak sistematik hataların varlığı araştırılmıştır, İstatistiksel olarak, kullanılan tayin yöntemlerinin doğruluk ve kesinliği saptanmıştır. Alınan 54 sonuçtan 43 ü için sistematik hata bulunmadığı belirlenmiştir. 11 sonuç için sistematik hata değerlendirilmesi gerçekleştirilememiştir. Yüzde hata değerleri değerlendirilmeye giren 54 sonuçtan 33 tanesinde 0-10, 10 tanesinde 11-20, 6 tanesinde 21-50, S tanesinde ise 50 den fazla bulunmuştur. Bu çalışma sonucunda, doğruluk ve kesinlik İçin istatistiksel testlerin uygulanmasıyle yöntemlerin çoğunda doğru sonuçlar alındığı saptanmış, yalnız iki yöntemin geliştirilmesinin gereği ortaya çıkmıştı

    Tracheostomy practices in intensive care units in Turkey: Turkish Thoracic Society critical care assembly point prevelance trial

    No full text

    TÜRKIYE’DE YOĞUN BAKIM ÜNITELERINDE VENTILATÖR ILIŞKILI PNÖMONIYI ÖNLEMEK IÇIN ALINAN GÜNCEL ÖNLEMLER: TÜRK TORAKS DERNEĞI SOLUNUM YETMEZLIĞI VE YOĞUN BAKIM ÇALIŞMA GRUBU NOKTA PREVALANS ÇALIŞMASI

    No full text
    Objectives: The inadequate quality and nature of sleep is a commonly reported problem among hospitalized patients. The purpose of this study is to examine the effects of progressive muscle relaxation training program on sleep quality, sleep state, pain and life quality of patients who underwent pulmonary resection

    Patient profile at intensive care units in Turkey: 922 patients multicenter prevalence study.

    No full text

    Türkiye’deki Yoğun Bakım Ünitelerindeki Trakeostomi Uygulamaları: Türk Toraks Derneği Solunum Yetmezliği ve Yoğun Bakım Çalışma Grubu Nokta Prevalans Çalışması

    No full text
    corecore