169 research outputs found
An Emprıcal Study For Determining The Compliance Of Sustainability Reports Published In Turkey With Standars Published By Global Reporting Initiative GRI
Thanks to rapid advances in communication technologies, consumers and
investors have become more sensitive to environmental issues. Therefore,
businesses started to pay attention to the price of products purchased, their
profits as well as their environmental awareness. In the context of these
developments, businesses have begun to publish their sustainability reports on
behalf of their consumers and investors. In this paper, sustainability reports of
companies operating in Turkey were studied and interpreted by means of
content analysis. As a result, the findings of study revealed that sustainability
reports are not at sufficient level in terms of independent audit and there are
deficiencies in compliance with the GRI-G4 Standards
Risk Raporlamasına İlişkin Kuramsal Yaklaşım
Risk, belirli bir zaman aralığında
gerçekleşmesi beklenen zarar, kayıp, tehlike veya hasar olmasına yönelik
belirsizlik içeren unsur olarak tanımlanmakta ve olumlu ve olumsuz sağlayacağı
kazanç ve kayıpları ifade eden fırsat ve tehditlerden oluşmaktadır. İşletmeler
amaçlarına ulaşmasını etkileyebilecek bu unsurları tüm seviyelerde analiz
ederek potansiyel riskleri tespit etmekte ve önceden tanımlanmış yöntemlerle
riskin seviyesini düşürmeye çalışmaktadır. İşletmelerde gerçekleştirilen bu
faaliyetler risk yönetim sürecini oluşturmakta, bu süreçte işletme faaliyetleri
ile ilgili sürekli olarak riskler belirlenmekte, hangi risklerin öncelikli
olduğu değerlendirilmekte ve risklerin ortadan kalkması için belirli stratejiler
geliştirilmektedir.
Risk yönetim sürecinin en önemli
aşamalarından biri de risk raporlamasıdır. Risk raporlaması, işletmenin
karşılaşabileceği potansiyel riskleri ve alınan önlemleri açıklayan bir raporu
ifade etmektedir. Çalışmada risk, risk yönetimi ve risk raporlaması hakkında
açıklamalara yer verilmiş, ulusal ve uluslararası çalışmalar incelenerek risk
raporlaması kavramı hakkında literatür taraması yapılmıştır
AN INSIGHT ON ACCOUNTING FOR AGRICULTURAL TRANSACTIONS: RECENT PERCEPTION of IAS 41 WITH APPLICATIONS
Agriculture sector has always preserved its significance due to a crucial fulfillment, people’s need of food, and providing inputs to several sectors like services, industry or healthcare. Agricultural production’s being widely out of suppliers’ control is the most important feature of agriculture sector. The reason for that fact can be mentioned as nature’s direct effect on agriculture. Besides, agriculture sector should be subsidized by governments by means of technical and financial aspects. For centuries, agriculture proceeds with constant evolution and advancements. Agriculture businesses have become large scale entities evolving from family businesses through technological progress. Activities pertaining to agriculture constitute a considerable part of nations’ economies along with their prominence in international trade. That’s why, recognition of agricultural activities is of great importance to accounting. On this basis, IAS Agriculture that is published by International Accounting Standards Board enacted to determine policies regarding to agriculture accounting. This standard is valid today with respective updates. This paper’s motivation is to render guidance for accounting applications associated with agriculture such as biological assets, agricultural produce and government grants within the framework of IAS 41. Thereby, explanatory case studies are developed to generate further assessments about the context. Latest updates about the issues are included in the study as wel
Hedef Maliyetleme İle İlgili 1999-2017 Yılları Arasında Türkiye’de Yayınlanmış Lisansüstü Tezlerin İçerik Analizi
Geleneksel maliyet yöntemleri, rekabetin
yoğun olarak yaşandığı günümüz dünyasında işletmelerin ihtiyaçlarını tam olarak
karşılayamamaktadır. Bu durumun temel sebebi satış fiyatının piyasa tarafından
belirlenmesi ve işletmelerin etki edememesi olarak görülmüştür. Dolayısıyla
işletmeler piyasada rekabet edebilmek için maliyet sistemlerini değiştirmek ve
stratejik bir maliyet yönetimi kullanmak zorunda kalmışlardır. Hedef maliyet,
işletmenin amaçladığı kara ulaşabilmek için müşteri ihtiyaçlarını karşılayan
mamul veya hizmetin üretiminde ortaya çıkacak en yüksek maliyet olarak
tanımlanmıştır. Hedef maliyetleme, üretimin tasarım aşamasında başlamaktadır ve
sistematik olarak ürünün tamamlanmasına kadar geçen süreçte maliyetlerinin
düşürülmesi üzerine oluşturulmuş bir maliyet yönetim sistemidir. Bu çalışmada
1999- 2017 yılları arasında hedef maliyetleme ile ilgili Türkiye’de yayınlanmış
lisansüstü tezler içerik analizi yöntemi kullanılarak incelenmiş ve dönemler
itibariyle bilim insanlarının konuya olan eğilimleri tespit edilmeye
çalışılmıştır. Elde edilen bulgular ışında konu ile ilgili farklı sektörlerden
birçok işletme üzerinde araştırma gerçekleştirilmiş ve yöntemin
uygulanabilirliği test edilmiştir
İç Kontrol Riskinin Saptanmasında MuhasebeMeslek Mensuplarının Rolü ve Şeffaflık Arasındaki İlişkinin Belirlenmesine Yönelik Bir Araştırma
20. yüzyılın başlarından itibaren uygulanmaya başlanan iç kontrol
faaliyetlerinin 2000’li yıllarda ortaya çıkan muhasebe skandalları ile önemi
daha da artmış ve bu faaliyetlere ilişkin hem Genel Kabul Görmüş Denetim
Standartlarında hem de Uluslararası Denetim Standartlarında düzenlemelere
yer verilmiştir. Muhasebe Kontrolleri, iç kontrol faaliyetlerinin amacına
ulaşmasındaki en önemli unsurlardan birini oluşturur. Muhasebe kontrolleri
aynı zamanda, yatırımcıların yatırım yapma kararı verirken şirketin şeffaflık
derecesinin belirlenmesinde ve iç kontrol riskinin minimize edilmesinde
önemli bir etkiye sahiptir. Muhasebe bilgilerinin oluşturulmasında,
raporlanmasında en önemli görev ve sorumluluk muhasebe meslek
mensuplarına düşmektedir.
Çalışmamızda, muhasebe meslek mensuplarının iç kontrole ilişkin bilgi
düzeyleri incelenerek işletmelere yönelik hazırladıkları finansal tabloların
yorumlanmasında, işletmede iç kontrolden sorumlu kişi/kişilerle iç kontrol
riskinin saptanmasında ya da minimize edilmesinde ve bu durumun
işletmelerin şeffaflığının sağlanmasında bir etkilerinin olup olmadığı
araştırılmıştır
Davranışsal Muhasebe Alanını İçeren Araştırmalara Yönelik Literatür Taraması
Davranışsal muhasebe, yatırımcıların
karar verme sürecinde bilgi elde etmek amacıyla kullandıkları finansal
tabloların dışında bilgi kullanıcılarının karakteristik yapılarına odaklanarak
finansal bilgiler ile bireysel davranışların arasındaki ilişkiyi
incelemektedir. Geleneksel muhasebe yöntemi ile işletmelerin hesapları rapor
haline getirilirken davranışsal muhasebe ile kişilerin zihinsel hesapları kayıt
altına alınmaya çalışılmaktadır. Dolayısıyla kişilerin mali işlemler hakkındaki
değerlendirmeleri ve yatırım kararlarındaki sebepler ortaya çıkartılarak bilgi
kullanıcılarının veya yatırımcıların sahip olduğu koşullara göre alacağı
kararlar davranışsal muhasebe ile açıklanmaktadır.
Bu çalışmanın amacı, davranışsal
muhasebenin yatırımcı kararlarına olan etkisini içeren araştırmaları ortaya
koyarak, aralarındaki benzerlik ve farklılıkları tespit etmektir. Bu bağlamda,
çalışmada davranışsal muhasebe yapısını etkileyen faktörler bireysel motivasyon
ile birlikte ele alınmakta ve davranışsal muhasebede kullanılan yaklaşımlara
yer verilerek davranışsal muhasebenin yatırımcı kararları üzerindeki etkisine
yönelik araştırmalar incelenmiştir
Türk Vergi Mevzuatı ve Türkiye Muhasebe Standartları Kapsamında Tarım Ürünlerinin Değerlemesinin Karşılaştırılması: Alabalık Yetiştiricilik Tesisinde Örnek Bir Uygulama
Tarım ürünleri;
büyüme, çürüme, ölme gibi birçok biyolojik etkiye açık durumdadır. Tarımsal
ürünlere has bu özellikler tarım işletmelerinde canlı varlık değerlemesini
oldukça önemli duruma getirmektedir.
Vergi Usul
Kanunu’na göre tarım ürünleri tarihi maliyet yöntemi ile değerlenmelidir.
Türkiye Muhasebe Standartları’na göre ise tarım ürünlerinin değerlemesi
sırasında gerçeğe uygun değer yaklaşımı uygulanmalıdır. Tarım işletmelerinin
finansal tabloları, kullandıkları değerleme yöntemine göre değişiklikler
göstermektedir. Bu değişikler işletme üzerinde çıkar sahibi olan kişilerin
kararlarına da doğrudan etki etmektedir.
Bu çalışmada,
bir alabalık yetiştiricilik tesisisin dönem sonu stoklarında yer alan canlı
varlıkları tarihi maliyet yöntemi ve gerçeğe uygun değer yaklaşımları ile
değerlenecek ve her bir değerleme sonucunda elde edilen finansal tablolar
karşılaştırılarak analiz edilecektir
Muhasebe Meslek Mensuplarının Türkiye deki Kazanç Yönetim Uygulamalarına Yönelik Etik Değerlendirmeleri
Bu çalışmanın amacı, Türkiye’de muhasebe
mesleğini bağımsız bir şekilde yürüten meslek
mensuplarının kazanç yönetim uygulamalarına
ilişkin etik değerlendirmelerini incelemektedir.
Bu bağlamda, Aydın, İzmir ve Malatya illerinde
anket çalışması yapılmıştır. Çalışmanın temel
bulguları değerlendirildiğinde üç temel sonuç
göze çarpmaktadır. Bunlardan birincisi, meslek
mensuplarının kazanç yönetim uygulamalarını etik
bulmadığı yönündedir. İkinci olarak, uygulamacılar
muhasebe manipülasyonlarını faaliyet
manipülasyonlarına göre etik olarak daha az kabul
edilebilir görmektedir. Üçüncü olarak, karları artırıcı
kazanç yönetim uygulamalarına kıyasla karları
azaltıcı kazanç yönetim uygulamalarının etik olarak
daha az kabul edilebilir görüldüğü anlaşılmaktadır.
Ayrıca, deneyimli uygulamacıların kazanç yönetim
uygulamalarını etik olarak daha az kabul edilebilir
gördüğü ortaya çıkmış ve uygulamacıların etik
değerlendirmeleri üzerinde eğitim düzeylerinin
ciddi bir etkisi tespit edilememiştir
THE ETHICAL ASSESSMENTS OF PROFESSIONAL ACCOUNTING PRACTITIONERS TO EARNINGS MANAGEMENT PRACTICES IN TURKEY
This study investigates independent professional
accounting practitioners’ ethical assessment of
earnings management practices in Turkey. A survey
application was administered to practitioners in
Aydin, İzmir, and Malatya to reveal their ethical
evaluation in terms of operational and accounting
manipulation. The results reveal very important
contributions to literature. First of all, earnings
management practices are evaluated as unethically
by practitioners. Secondly, practitioners believe
that accounting manipulations are ethically less
acceptable than operational manipulations. Thirdly,
earnings management applications which aim
to reduce earnings are ethically less acceptable
than earnings management applications which
aim to increase earnings. Moreover, experienced
practitioners evaluate earnings management
practices ethically less acceptable, and education
has no effect on practitioners’ ethical evaluations.
Last but not least, practitioners who believe SMEs
don’t apply earnings management practices in
Turkey, evaluate earnings management practices
less acceptable than practitioners who believe SMEs
apply earnings management practices in Turkey
- …