8 research outputs found

    The dietary supplemental effect of boron and zeolite, either alone or in combination on aged laying hens

    Get PDF
    Bu çalışmada bor, zeolit ve bor-zeolit karışımı içeren yemin yaşlı yumurtacı tavuklar üzerine etkileri incelenmiştir. Araştırma 65 haftalık yaşta 576 adet beyaz yumurtacı tavukla (Süper nick) 15 haftalık boyunca yürütülmüştür. Deneme 6 tekerrürlü 4 gruptan oluşmuş olup, her bir grupta 144 adet tavuk ile yürütülmüştür. Çalışmada kontrol grubu (1. Grup) katkısız yemi tüketirken, 2. grup 100 mg/kg bor ilaveli yemi, 3. grup 8 g/kg zeolit ilaveli yemi, 4. grup ise 100 mg/kg bor ve 8 g/kg zeolit ilaveli yemi tüketmişlerdir. Yeme bor ve zeolit ilavesinin yumurta verimi üzerine etkisi önemsizken (P>0,05), yumurta ağırlığı üzerine etkisi önemli bulunmuştur (P0,05). Yeme bor ve zeolit ilavesi ile kırık-çatlak yumurta oranı değişmezken (P>0,05), kabuksuz yumurta oranı ise yeme bor ilave edilen gruplarda önemli düzeyde artmıştır (P0,05). Sonuç olarak yaşlı yumurtacı tavukların yemlerine bor veya zeolit ilave etmenin verim parametrelerini etkilemediği, özellikle kabuk kalitesinde iyileşme sağlayarak hasarlı yumurta oranını azaltacağı yönündeki beklentileri yeteri düzeyde karşılamadığı görülmüştür. The effect of dietary supplementation with boron, zeolit and combination of both on egg production performance, egg quality and bone mineralization in aged laying hens was assesed. A total 576 laying hens of commercial white strain (Süper nick), 65 wk of age, were used in the present study. The experiment was lasted for 15 weeks. The hens were randomly divided into 4 groups each comprising 144 hens with 6 replicates. Experimental feding groups were constituted supplementing no boron and zeolite to basal diet (control), adding boron (100 mg/kg diet), zeolite (8 g/kg diet) to basal diet and combination of boron and zeolit at corresponding levels. Boron and zeolite, either alone or combination, reduced egg weight (P0.05). Dietary treatments had no effect on feed intake and feed conversion rate. Boron increased shelless egg rate (P0.05). Internal and external egg quality indices were not affected by treatments with the exception of egg shell thickness which was increased in response to dietary adminisration with boron+zeolite (P<0.01). The present findings suggest that the expectation that boron and zeolit would efficiently decrease damaged egg ratio of hen eggs thereby improving egg Shell quality was not the case under the practical conditions of this study

    Effects of Feeds Containing Boron and Zeolite on Aged Laying Hens

    Get PDF
    Bu çalışmada bor, zeolit ve bor-zeolit karışımı içeren yemlerin yaşlı yumurtacı tavuklar üzerine etkileri incelenmiştir. Araştırma 65 haftalık yaşta 576 adet beyaz yumurtacı tavukla (Süper Nick) 15 hafta süresince yürütülmüştür. Çalışmada kontrol grubu (1. Grup) katkısız yemi tüketirken, 2. grup 100 mg/kg bor ilaveli yemi, 3. grup 8 g/kg zeolit ilaveli yemi, 4. grup ise 100 mg/kg bor ve 8 g/kg zeolit ilaveli yemi tüketmişlerdir. Yeme bor ve zeolit ilavesinin yumurta verimi üzerine etkisi istatistiksel olarak önemsizken (P>0.05), yumurta ağırlığı (P<0.01) ve miktarını (P<0.05) azaltmıştır. Gruplar arasında yem tüketimi ve yemden yararlanma oranı arasındaki fark istatistiksel olarak önemsiz bulunmuştur. Yeme bor-zeolit ilave edilen grupta yumurta kalite (iç-dış kalite) özelliklerinden kabuk kalınlığı önemli düzeyde artarken (P<0.01), muamelelerin diğer tüm özellikler üzerine etkisi istatistiksel olarak önemsiz bulunmuştur. Yeme bor ilavesi, serum bor yoğunluğunu arttırmış (P<0.01), kalsiyum (Ca) ve fosfor (P) miktarını istatistiksel olarak değiştirmemiştir. Yem muamelesiyle gübre Ca, P ve bor (B) düzeyleri etkilenmiştir (P<0.01). Zeolit ve B içerikli yemler, tibia Ca (P<0.05) ve B (P<0.01) yoğunluğunu arttırmıştır. Yeme bor ve zeolit uygulaması yumurta kabuğu kül içeriğini arttırmış (P<0.01), fakat kabuktaki Ca, P ve B içeriğini istatistiksel olarak etkilememiştir.The effects of feeds containing boron and zeolite, either alone or in combination, on aged laying hens was assessed in the study. A total 576 laying hens of commercial white strain (Super Nick), 65 wk of age, were used in this experiment which was lasted for 15 weeks. Experimental feeding groups were as follows: basal diet without boron and zeolite (control), basal diet with added boron (100 mg/kg diet), basal diet with zeolite (8 g/kg diet) and basal diet with combination of boron (B) and zeolite (100 mg/kg boron + 8 g/kg zeolite), respectively. B and zeolite, either alone or combination, reduced egg weight (P<0.01) and egg mass output (P<0.05), but did not influence statistically egg yield. The differences in the feed intake and feed conversion ratio among the groups were not statistically significant. While egg shell thickness in egg quality (internal and external quality) characteristics increased in the boron-zeolit group (P<0.01), the effect of treatment on the other egg quality properties were not statistically significant. Dietary treatments with added boron increased (P<0.01) serum concentrations of B, whereas had no effect on serum calcium (Ca) and phosphorus (P) levels. Fecal excretion of Ca, P and B were affected by dietary modifications (P<0.01). The diets with zeolite and B increased Ca level (P<0.05) and B (P<0.01) concentrations in tibia. All of the supplemental regimens increased ash content of the eggshell (P<0.01), but did not affect statistically mineralization of Ca, P and B in eggshell

    Organik Tavukçuluk Projesi (Organik Yumurta Tavukçuluğu)

    Get PDF
    Bu çalışmada, dış kaynaklı beyaz (Lohmann LSL) ve yerli kahverengi (ATAK-S) yumurtacı tavukların organik ve konvansiyonel sistemde yetiştirilmelerinin yumurta verim performansı, yumurta iç ve kabuk kalitesi, yumurtanın kısımları, protein oranı, kolesterol miktarı ile yağ asitleri kompozisyonu üzerine etkileri incelenmiştir. Her iki yetiştirme sistemde de beyaz yumurtacılar yerli kahverengi yumurtacılara kıyasla daha yüksek yumurta verim ve ağırlığına sahip olmuşlardır. Organik sistemde beyaz yumurtacıların yumurta verimi ve toplam yumurta sayısı düşerken, kahverengi yumurtacıların yükselmiştir. Beyaz yumurtacıların yaşama gücü kahverengi yumurtacılara kıyasla organik sistemde % 14 düzeyinde daha düşük olup, ölümler kanibalizmden kaynaklanmıştır. Organik sistemde yumurta ağırlığı beyaz yumurtacılarda rakamsal, kahverengi yumurtacılarda ise istatistiki olarak artmıştır. Organik sistemde yem tüketimi yönünden genotipler arasında fark bulunmazken, kafes sisteminde kahverengi yumurtacılar beyaz yumurtacılardan % 3.77 oranında daha fazla yem tüketmişlerdir. Beyaz yumurtacılar kahverengi yumurtacılara kıyasla her iki yetiştirme sisteminde de daha düşük yemden yararlanma değerine sahip olmuşlardır. Yemden yararlanma değeri organik sistemde kafes sistemine kıyasla beyaz yumurtacılarda % 21.0, kahverengi yumurtacılarda ise % 8.8 düzeyinde kötüleşmiştir. Yumurta kabuk ve iç kalitesi beyaz yumurtacılarda daha iyidir. Yetiştirme sisteminin yumurta ak, sarı ve kabuk oranına, genotipin ak ve kabuk oranı üzerine olan etkileri önemli bulunmuştur (P<0,05). Her iki genotipte de organik yumurtaların kabuk oranının konvansiyonele kıyasla daha yüksek olduğu görülmüştür. Organik ve konvansiyonel beyaz yumurtalarda, kahverengi yumurtalara göre daha yüksek kabuk oranı olduğu tespit edilmiştir. Yumurta protein oranı üzerinde yetiştirme sisteminin etkisi önemsiz (P>0,05), genotip etkisi önemli (P0,05). Organik ve konvansiyonel yumurtaların linolenik ve toplam omega-3 yağ asitleri ile omega-6/omega-3 oranları arasında önemli (P<0,05) farklılıklar bulunmuştur. Organik yumurtaların omega-3 içeriği konvansiyonel yumurtalardan daha düşük, omega-6/omega-3 oranı ise daha yüksektir. Sonuç olarak, yetiştirme sistemi ve genotip incelenen yumurta verim ve kalite parametreleri üzerine önemli etkilerde bulunmuştur

    Organik Tavukçuluk Projesi (Organik Etlik Piliç Yetiştiriciliği)

    Get PDF
    Ülkemizde bu konu ile ilgili olarak ilk olan bu projede organik ve konvansiyonel etlik piliç yetiştiriciliği verim, kalite ve maliyet yönleriyle karşılaştırılmıştır. Projede aynı zamanda, organik etlik piliç yetiştiriciliğinde yerli yem katkı maddesi olan eterik yağ katkısının kullanılabilirliği araştırılmıştır. Projede yavaş gelişen ve hızlı gelişen etlik piliç genotipleri kullanılmıştır. Yavaş gelişen etlik piliçler hem organik hem de konvansiyonel, hızlı gelişen etlik piliçler sadece konvansiyonel şartlarda yetiştirilmiştir. Yavaş gelişen etlik piliçler organik sistemde daha iyi yemden yararlanma değeri gösterirken, konvansiyonel sistemde yetiştirilen hızlı gelişen etlik piliçlere göre yaklaşık % 51 daha kötü yemden yararlanma değeri elde edilmiştir. Kalite parametreleri açısından farklılık genelde genotip farklılığından kaynaklanmıştır. Organik sistem kalite, lezzet ve sağlık açısından incelenen parametrelerde herhangi bir iyileşme sağlamamıştır. Omega-3 miktarının organik piliç etinde daha az çıkması organik sistem için beklenenin tam tersi bir durum olup, bu konuda daha fazla çalışmaya ihtiyaç vardır. Eterik yağ karışımı katkısı, konvansiyonel hızlı gelişen grupta yemden yararlanma ve mortalite oranında önemli iyileşmeler sağlarken, yavaş gelişen etlik piliç gruplarında incelenen özellikler açısından herhangi bir farklılık oluşturmamıştır. Gerek yemden yararlanma değerindeki kötüleşmenin, gerekse maliyetlerdeki yüksekliğin, organik piliç etinin konvansiyonel piliç etine kıyasla 2 katı fiyatla satılması ile giderilebileceği ve daha karlı bir üretim olacağı görülmüştür. Bu proje ile ülkemizde ilk kez organik etlik piliç yetiştiriciliği başarılı bir şekilde bilimsel olarak incelenmiş ve uygulanmıştır. Yem kompozisyonu, genotip ve gezinme alanı bitki örtüsü ile organik sistemde yetiştirilen etlik piliçlerin besi performansı ve et kalitesi arasındaki ilişkilerin ortaya konduğu daha fazla sayıda araştırmaya ihtiyaç vardır

    Yeme Dehidre Maya ve Humat Bileşiğin Tek Başına ve Birlikte Katılmasının Etlik Piliçlerin Performans ve Bazı Kesim Özellikleri Üzerine Etkileri

    No full text
    Bu çalışmada mısır-buğday ve soya esaslı etlik piliç yemlerine 2 g/kg yem düzeyinde antibiyotik (avilamycin, 20 mg/kg yem), 2 g/kg yem düzeyinde humat bileşikler (humik asit+fulvik asit, 300 mg/kg yem), 3 g/kg yem düzeyinde dehidre maya ve 4 g/kg yem düzeyinde humat bileşikler+dehidre maya karışımı (300 mg humik asit-fulvik asit karışımı+2 g dehidre maya/kg yem) ilavesinin besi performansı ve karkas randımanı, karaciğer ağırlığı ve bağırsak uzunluğu üzerine etkileri incelenmiştir. Toplam 1250 adet etlik civciv (Ross - 308) tesadüf parselleri deneme düzeninde her biri 5 tekerrürlü 5 gruba dağıtılmıştır. Yem katkı maddelerinin tümü 28. gün canlı ağırlığını artırarak (

    Effects of Boron Supplementation to Diets Deficient in Calcium and Phosphorus on Performance with Some Serum, Bone and Fecal Characteristics of Broiler Chickens

    No full text
    Three levels of boron (0, 30, 60 ppm) were supplemented in practical corn-soybean based starter and grower diets, containing either adequate or inadequate Ca or P. A total of 1,800, 1-day-old sexed broiler chicks were assigned to six dietary treatments and fed with the experimental diets for 42 days. Boron improved the overall feed conversion ratio, but increased body weight only at 21 days of age (p0.05). Dietary Ca and P deprivation reduced body weight and feed consumption significantly, but did not influence the feed conversion ratio and mortality (p>0.05). Serum Ca level, ALP and ALT activities were not influenced either by dietary Ca and P deficiency or boron supplementation. Serum P content increased with respect to boron at 30 ppm. Bone breakage strength was not affected by dietary variables. Tibia ash, Ca and P were increased in response to the supplementation diet with 30 ppm boron, whereas 60 ppm showed no effect in most cases. Accordingly, the dietary boron supplementation of 30 ppm significantly decreased fecal Ca and P excretion, while there was a numerical decline in the 60 ppm boron as compared to the 0 ppm boron group. Data presented herein indicated that boron, either at the 30 ppm or 60 ppm supplementation level, was effective in conversion of feed to body weight, whereas only boron at 30 ppm contributed to the mineralization of bone thereby augmenting more Ca and P while excreting less through faeces

    The Effects of Natural Zeolit Supplemented into Litter on Growth Performance and Welfare of Broilers

    No full text
    The objective of this study was to assess the effect of clinoptiolite (a natural zeolite) in two addition level (3 kg or 6 kg) and two particle size (ranging from 0.1 to 0.2 mm or 0.5 to 1.0 mm) as litter supplement on the growth performance, litter dry matter, ammonium release and foot pad lesion score of broilers. One thousand and eight hundred, one-day-old chickens were divided into five treatment groups with six replicates of 60 chicks. Bird density was 15/ m2 in floor pens where pine shavings was used as litter at the level of 5 kg/m2. Considering the main effect, neither addition level nor the particle size of zeolite supplemented to litter influenced the performance indices and mortality of broilers during the starter (1 to 28 days) and overall growth period (28 to 42 days). Supplementing zeolite to litter at the level of 6 kg/m2 induced a significant increase in litter dry matter (%) at days 28 and 35 when compared to treatment with 3 and 0 kg/m2. At 42 days of age, food pad lesion score of birds reared on litter supplemented with large sized zeolite particles was lower than those grown on litter with added little sized zeolite. In conclusion, addition level and particle size of natural zeolite supplemented to litter had no significant effect on broiler performance and ammonia release from litter
    corecore