5 research outputs found

    Web based personal information harvesting

    No full text
    Bu tez çalışmasında,kişisel bilgi hasatlama işlemleriyapan çalışmalar ile yazılım uygulamaları incelenmiş, web tabanlı kişisel bilgi hasatlama yapan iki uygulama yazılımı geliştirilmiştir. Bu yazılımlara Internet Falcon (IF) NER (isimlendirilmiş varlık tanıma) ve IF Semantik (IFS) adları verilmiştir. IF NER?de doğal dil işleme teknikleri kullanılarak kişisel bilgilerin hasatlanması yapılabilirken,IFS ile bir semantik veritabanı kullanılarak milyonlarca varlık hakkında bilgiler hasatlanabilmektedir.Her uygulamanın kendine göreüstünlükleri ve kısıtları bulunmaktadır. Geliştirilen IF NER, web sayfaları üzerinde çalıştığından hasatlama süresi uzundur ve hasatlama sonucu elde edilen bilgiler geliştirilen IFS?ye göre daha az güvenilirdir. IFS ise sadece semantik veritabanı üzerinde sorgulamalar yapabildiğinden, bunun dışındaki dokümanlar üzerinde hasatlama işleminidesteklememektedir.IFS'de hasatlama sonucu elde edilen bilgiler güvenilirdir ve hasatlama süresi IF NER?e göre oldukça kısadır.Sahip olunan veritabanı içeriği kadar hasatlama yapılabilmesi ise geliştirilen bu yazılımın kısıtıdır.In this study, studies about personal information harvesting surveyed and two web based software has been developedfor harvesting personal information. These software are named that Internet Falcon (IF) NER (named entity recognition) and IF Semantic (IFS). IF NER uses natural language processing techniques to harvest personal information. On the other hand, IFS can harvest about millions of entities on certain database. Each developed software has advantages and constraints. The developed IF NER can work on web pages but harvesting process takeslonger time.The information can be obtained in end of harvesting process.IF NER is less reliable than IFS. IFS can query only on semantic database, it cannot harvesting other documents. Information achieved at the end of harvesting is reliable and harvesting process time is shorter than IF NER but IFS can harvest only the content of the semantic database is a constraint

    Motorlu taşıtlar sektöründe rekabet sınırlamaları

    Get PDF
    Gelişmiş ve gelişmekte olan ülke ekonomilerinin lokomotif sektörlerinden birisi olarak görülen Motorlu Taşıtlar Sektöründe rekabetin etkin bir şekilde gerçekleştirilmesi büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle özellikle perakende motorlu taşıt satışı ve satış sonrası sanayinde gelişimin sağlanması sektörde rekabetçi bir yapının oluşturulması bakımından gereklidir. Tez konusu olan, 2005/4 sayılı Motorlu Taşıtlar Sektöründeki Dikey Anlaşmalar ve Uyumlu Eylemlere İlişkin yeni Tebliğ de bu ihtiyacın bir ürünüdür. Tebliğ, motorlu taşıtlar sektöründeki yeni motorlu taşıtların bunların yedek parçalarının ya da tamir ve bakım hizmetlerinin alımı, satımı veya yeniden satımına ilişkin yapılan dikey anlaşma ve uyumlu eylemlere grup muafiyeti getirmektedir. Bu çalışma ile motorlu araç ve yedek parça üreticilerinin yaptıkları dikey anlaşmaların rekabet hukuku bakımından değerlendirilmesi amaçlanmaktadır. Bu bakımdan tezde öncelikle rekabet hukukunun temel kavramları açıklanmış, daha sonra motorlu taşıtlar sektörünün dünya ve ülkemizdeki durumuna yer verilerek rekabet hukukunun sektöre uygulanmasındaki gelişim hakkında bilgilere yer verilmiştir. Son olarak da asıl konumuz olan 2005/4 sayılı Tebliğ, özellikle Avrupa Birliği’ndeki mehaz düzenlemesi olan 1400/2002 sayılı Tüzük ve bu tüzüğün uygulanması göz önüne alınarak ülkemizde karşılaşılabilecek olası sorunlar bağlamında incelenmiştir. In the motor vehicle sector, which is considered as one of the locomotive sectors of economies in developed and developing countries, it is important that the competition is effectively realized. Therefore, developments especially in the retail sales of motor vehicles and aftersales industry are essential in order to attain a competitive structure at the sector. The new Block Exemption Communiqué on The Vertical Agreements and Concerned Practices in the Motor Vehicle Sector Communiqué No: 2005/4, which is the subject of the thesis, is resulted from this need. The Block Exemption that is stipulated by The Communiqué is applicaple to the vertical agreements and concerned practices in the motor vehicle sector regarding the purchase, sale and resale of new motor vehicles, spare parts and after sales services. This study aims to evaluate the vertical agreements between producers, distributers and repairers, with regard to competition law. In this regard, in the thesis firstly the basic concepts of Competition Law are explained; secondly by putting forward the situation of the motor vehicle sector in the world and in our country, the information about the development of the application of the competition law in the sector is given. Consequently, The Communiqué No: 2005/4, is examined with regard to the problems that can ocur during applicaton, expecially by taking into account the implamentation of the Commission Regulation No: 1400/2002 in European Union

    Nükleer sistemler için rastgele fonksiyon üreteci ve test sistemi geliştirilmesi

    No full text
    Bu tezin, veri tabanı üzerinden yayınlanma izni bulunmamaktadır. Yayınlanma izni olmayan tezlerin basılı kopyalarına Üniversite kütüphaneniz aracılığıyla (TÜBESS üzerinden) erişebilirsiniz.ABSTRACT DEVELOPMENT OF AN ARBITRARY FUNCTION GENERATOR AND TEST SYSTEM FOR NUCLEAR SYSTEMS (AVCI) ERAKMAN, Özlem MSc in Nuclear Sciences Supervisor: Öğr. Gör. Dr. Serdar AKDURAK December 1998, 50 pages In this thesis work the aim is to design a multi purpose arbitrary function generator and test system to be applied to nuclear instrumentation. A nuclear system consists of several different modules. Characteristic electrical signals are present at the output of each module. In this work, a software simulating these signals has been written and a circuit was built to realize them. This project consist of two parts, namely software and hardware. Visual Basic was utilized in main software. Hardware development includes a PC and an electronic card. Componenets of the electronic card can be listed as; a memory unit (RAM), a counter and a digital to analog converter (DAC). User will be able to obtain all desired characteristic signals at the output of this card. The arbitrary function generator will be useful in recognition and solution of the problems in nuclear systems. In addition, researchers in nuclear fields may operate this function generator without getting exposure to harmful radiation. Keywords: Nuclear arbitrary function generator.IV ÖZET NÜKLEER SİSTEMLER İÇİN RASTGELE FONKSİYON ÜRETECİ VE TEST SİSTEMİ GELİŞTİRİLMESİ (AVCI) ERAKMAN, Özlem Yüksek Lisans Tezi, Nükleer Bilimler Enstitüsü Tez Yöneticisi: Öğr.Gör. Dr. Serdar AKDURAK Aralık 1998, 50 sayfa Bu çalışmada, nükleer sistemlerde kullanılmak üzere genel amaçlı bir fonksiyon üreteci ve test sistemi geliştirilmesi amaçlanmıştır. Bir nükleer sistem, çeşitli modüllerden oluşmuştur. Bu modüllerin her birinin çıkışında karakteristik elektriksel sinyaller oluşur. Bu projede bu sinyallerin simülasyonunu sağlayacak bir bilgisayar programı yazılmış ve bu sinyallerin elde edilebilmesi için bir elektronik devre gerçeklenmiştir. Proje, yazılım ve donanım olmak üzere iki bölümden oluşmaktadır. Yazılım Visual Basic programı ile yazılmıştır. Donanım ise bir PC ve bir elektronik karttan oluşmaktadır. Elektronik devre genel olarak bir hafıza birimi(RAM),bir sayıcı (counter) ve bir sayısaldan analoğa çevirici (DAC)'den ibarettir. Kullanıcı kartın çıkışında istediği karakteristiğe sahip her türlü sinyali elde edebilecektir. Gerçeklen rastgele fonksiyon üreteci, nükleer sistemlerde ortaya çıkan problemlerin teşhis ve çözümü konusunda yararlı olacak, ayrıca nükleer elektronik dalında yapılan araştırmaların yürütülmesinde kolaylık sağlayacaktır

    Gömülü 3.molar cerrahisinde intra-operatif müzik dinletisinin hasta anksiyetesi üzerine etkisinin değerlendirilmesi

    Get PDF
    Gömülü mandibular 20 yaş dişi ameliyatı toplum tarafından korkutucu olarak nitelendirilen diş hekimliğinde sık uygulanan bir işlemdir. Hekimler tarafından düşük riskli bir tedavi olmasına rağmen ciddi komplikasyon riskleri de bulunmaktadır. Hastaların anksiyete durumu psikolojisini de etkiler. İntraoperatif anestezik maddeye olan ihtiyaçta artış, daha yüksek perioperatif ağrı algısı ve cerrahi sonrasında analjezik madde ihtiyacında artış, istenmeyen kardiyovasküler etkilerle sonuçlanabilecek şekilde hemodinamik değişiklikler de anksiyete ile ilişkilidir. Perioperatif anksiyetenin kontrol edilmesi için ilaç tedavisi ve psikolojik girişimlerde bulunulur. Bu tür girişimlerden en kolay ve non-invaziv olanı intraoperatif müzik dinletisi uygulamasıdır. Bu çalışmada 20 yaş diş çekimi ameliyatı sırasında müzik dinletmenin anksiyolitik etkisi ve vital bulgulardaki değişimin araştırılması amaçlanmıştır. Alt çenede kemik retansiyonlu gömülü yirmi yaş dişi operasyonu geçirecek olan 39 hasta çalışma grubu, 40 hasta kontrol grubu olarak değerlendirildi. Tüm hastalara ameliyat öncesi Modified Dental Anxiety Scale (MDAS) uygulanarak anksiyete seviyesi belirlendi Çalışma grubundaki hastalara ameliyat esnasında kulaklıktan müzik dinletildi.. Vital bulgular ise kan basıncı ve nabız ölçümleri ile değerlendirildi. Ölçümler bekleme salonunda, hasta diş ünitine oturduğunda, lokal anestezi yapıldığında, cerrahi örtüler örtüldüğünde, insizyon yapıldığı sırada, kemik kaldırma ya da dişin bölünmesi sırasında, dişin çekildiği sırada, yara bölgesine dikiş atıldığında ve ameliyat sonunda hasta üzerinden ameliyat örtüleri kaldırıldığında kaydedildi. İstatistiksel analiz için Student’s t-testi ve. eşleştirilmiş t-testi kullanıldı (p≤0.05). Ameliyat sırasında alınan kan basıncı ölçümleri bakımından müzik dinletilen ve dinletilmeyen gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunamamıştır. Yalnızca sutur atıldığı sırada alınan nabız ölçümleri bakımından müzik dinletilen ve dinletilmeyen gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark vardır (p=0,036). MDAS skorlarına göre operasyon sırasında müzik dinletilen grup ile müzik dinletilmeden operasyona alınan grup arasında istatistiksel olarak anlamlı (p=0,953) bir fark bulunamamıştır. Mandibular impacted third molar surgery is considered scary among the society. Yet it’s a low risk application according to dentists. Although it has serious complication risks cited in dental literature. Patients’ anxiexty status had direct effect on their psychology. Excess need for the intra-operative anesthetic solution, post operative pain killer, higher perioperative pain sensation, undesired cardiovascular situations are related to anxiety. Medication and psychological interventions are used in order to deal with the anxiety. Music is the easiest and non-invasive method for relaxation of the patients. In the present study anxiolytic effects of music and changes in vital signs are examined. 39 patients who are going to take an impacted lower third molar surgery are assigned for the experiment group, and 40 patients for the control group. Experiment group patients listened music using headphones during the surgery. All patients took Modified Dental Anxiety Scale (MDAS) tests prior to the surgery. Vital signs are tracked with blood pressure and pulse measurements which are taken during waiting room, after sitting on the dental chair, during local anestesia administration, incision, bone reduction, suturing and at the end of the surgery. Student’s t-test and paired t-test were used for statistical analysis (p≤0.05). No statisticaly significant differences were recorded for control and experiment groups except for the heart rate recordings at the time of suturing (p=0,036). According to MDAS scores no statistically significant differences were recorded as well
    corecore