Development and pre-operational validation of upgraded GMES marine core services and capabilities (MYOCEAN)

MyOcean is THE PROJECT to set up infrastructures, services and resources to prepare the operational deployment of first Marine Core Services. My Ocean answers to the topic SPA.2007.1.1.01 - development of upgraded capabilities for existing GMES fast-track services and related (pre)operational services. MyOcean is proposed by a consortium of 67 partners spread in maritime countries: - federated around a core team of MCS operators - connected to Key R&D players with independent experts - rich of key intermediate users ready to commit to the service validation and promotion and play the role of beta-testers. My Ocean is not “the MCS” but shall provide the major building blocks and umbrella to allow the operational deployment of a full MCS in cooperation with external providers (National Met services, EMSA, …). MyOcean proposes to set an incremental logic and a governance to remain sustainable after the project and able to welcome new science and new services. The project includes the following tasks: - The definition of a first set of operational Marine Core Services, first package of an enlarged MCS portfolio - The operational development of European upgraded capacities acting as a common denominator for Member States, EU needs for reference marine information - The pre-operational validation of these MCS infrastructures and services and their formal commissioning - The marketing and promotion of Marine Core Services for use widening - The elaboration of a committed organisation to support at long term MCS operations, evolution and research. My Ocean inherits, benefits and pursues a European operational oceanography strategy started within EUROGOOS networks, and progressively implemented through subsequent projects: MERSEA Strand1, MERSEA, BOSS4. BOSS4 will provide a Version 0 of Marine Core Services fast tracks. MyOcean work plan shall cover the development, validation and pre-operations of the following versions of MCS V1 and V2.EU, Funded under: FP7-SPACE-2007-

The improvements of the ships of opportunity program in MFS-TEP

Abstract. The Ships Of Opportunity Program in the Mediterranean Sea was established at the end of 1999, in the framework of the Mediterranean Forecasting System – Pilot Project (MFS-PP). Many improvements have been made in data collection, transmission and management. Calibration of selected XBTs and a comparison of XBTs vs. CTDs during some research cruises have assured the quality of the data. Transmission now allows receiving data in full resolution by using GSM or satellite telecommunication services; management is offering access to high quality data and view services. The effects of technological and methodological improvements in the observing system are assessed in terms of capability to represent the most important circulation features. The improved methodologies have been tested during the Mediterranean Forecasting System – Toward Environmental Prediction (MFS-TEP) – Targeted Operational Period (MFS-TOP), lasting from September 2004 to February 2005. In spite of the short period of measurements, several important aspects of the Mediterranean Sea circulation have been verified, such as eddies and gyres in the various sub-basins, and dense water formation processes in some of them (vertical homogeneous profiles of about 13°C down to ~800 m in the Provençal, and of about 14.9°C down to ~300 m in the Levantine have allowed defining an index of dense water formation). Publisher's Versio

Is Peer Assessment Reliable in Objectively Structured Clinical Examination?

Objective:The study was designed to evaluate the reliability of the peer assessment in the objectively structured clinical examination (OSCE) for the summative assessment of 4th grade students at the end of general surgery clerkship.Method:The study was planned prospectively with the permission of the Dean of Medicine Faculty and approval of the ethics committee. The 6th grade students who were in the surgery rotation participated in the study as peer assessors (PA). Both peers and department of general surgery assessed the students. Pass/fail point was accepted as 60. The scores of OSCE and performance evaluation given by peers and faculty were compared statistically.Results:Twenty-three students completed general surgery clerkship. Ten students (43.5%) were female. According to performance scores given by the faculty, 15 (65.2%) of the 23 students were successful, while all students were considered successful (having a grade of 60 or more) based on the scores of peer evaluation. There was a significant difference between the faculty members and PA with regard to the performance evaluation (p=0.008). The faculty members found five students (27.8%) successful in the OSCE (having a grade of 60 or more). However, ten students (43.5%) received a score of at least six from peer evaluation. Although there was a difference, it was not significant (p=0.063). Gender did not affect scoring in performance evaluation and OSCE application.Conclusion:Although there was a difference between faculty members and peer evaluators in the performance evaluation, no difference was observed in OSCE. In conclusion, OSCE assessment by peer evaluators is reliable

Kıyı geometrisi ile taban topografyasının kıyı ve kıta sahanlığı akımlarının yapısı ve girdap oluşumlarına etkisi

TÜBİTAK YDABÇAG Proje01.04.2000Bu proje'nin amacı, kıyısal akimlar dinamiğinin incelenmesi ve bu akımların topografya, kiyisal geometri, rüzgar gerilimi gibi çevre koşullarından nasıl etkilendiğinin belirlenmesidir. Anılan türden etkileşimler, küresel okyanus'u çevreleyen kıyısal bölgelerin pek çoğunda geçerlidir. Bu bölgelerdeki kıyısal akımların dinamiği çoğu kez menderesler, girdaplar ve puüsküller gibi, açık denizle ısı, tuzluluk, besin tuzları vbg özelliklerin alışverişini etkileyen yapılarca belirlenir. Bu araştırma projesinde çeşitli yöntemler kullanılmıştır: Uydu ve yer ölçümlerine dayanan önceki gözlemler, bizleri bazı düşsel veya uygulamalı problemler için analitik veya sayısal çözümler geliştirmek yolunda teşvik etmiştir. Türkiye kıyılarında gözlenen özel durumlar bu yönde önemli bir rol oynamışlardır. Temel bir kavrayış için, kontrollü durumlardaki geometrik veya topoğrafik özelliklerin etkileri incelenmiştir. Ancak, incelenebilecek düşsel durumların kapsadığı alanın çok geniş olabileceği gözönüne alınarak, basitleştirilmiş durumlardan oluşan bir set problem ele alınmıştır. Bu özel problemlere ek olarak, ta-ban akımlırının basit bir modeli, gözlemlerden de yararlanılarak, istanbul ve Çanakkale Boğazları'nın komşu denizlere ulaşan dip akımlarına uygulanmıştır. Bu raporda öncelikle barotropik bir kıyısal akımın geometrik ve topoğrafik olarak kontrolü problemini formüle etmekteyiz. Daha sonra, dönen yerküre üzerinde, taban sürtünmesi ve topografya değişimleri tarafından dengelenen bir kıyısal akımı incelemekteyiz. Asimptotik bir profil ile yaklaşan bir akımın basitleştirilmiş durağan d'namiği öncelikle ele alınmaktadır. Daha sonra, analitik çözümlerle yapilan karşılaştırma yoluyla modelin durağan olmayan koşullara uygulanması denenmektedir.Kıta sahanlığı akımlarının ikinci bir uygulaması olarak, Türkiye denizleri'nden iyi bilinen iki örnek seçilmektedir: incelenen kıta sahanlığı akımları, istanbul ve Çanakkale Boğazları'nın komşu denizlere olan yoğun su akımları'dır. Komşu kıta sahanlığı bölgelerindeki akımlar Boğazlar'daki momentum veya yoğunluk farkı kaynaklarınca sürülür, ve ortaya çıkan yerçekimi akıntılarının yapısı büyük ölçüde taban topografyası, taban sürtünmesi ve türbülanslı girişim tarafından belirlenir.Yaklaşımımız, herhangi bir yapıyı modeller yardımı ile benzeştirmeden önce, gözlemlerin dikkatlice gözden geçirilmesine dayanmaktadır. Deneyimimiz, bu yaklaşımın gerekliliğini göstermiştir. Sonuçlar, kıta sahanlığı topoğrafyasmınm küçük ayrıntılarına fazlaca du-yarlıdır. Boğazlar'dan dışarı akan sularm kaderi, ve dolaylı olarak belirledikleri komşu Denizlerin yenilenme süreçleri, kıta sahanlığı üzerindeki akım yoluna ve gerçekleşen karışıma duyarlı bir şekilde bağlıdır.Rapor'un ilk bölümü kıyısal. akımların gözden geçirilmesine ve Türkiye Denizleri'nden örneklere ayrılmıştır. Uydu ve yer gözlemleri ile ilgili yayınlar gerçekleşen durumları örnelemek amacı ile Rapor'a eklenmiştir.ikinci bölümde barotropik kıyısal akımları belirleyen denklemlerin geliştirilmesi ve özel durumları, kullanılan modellerin ayrıntıları ile birlikte anlatılmaktadır. Seçilmiş düşsel durumlardaki analitik ve sayısal çözümler arasında karşılaştırmalar yapılmaktadır. İstanbul ve Çanakkale Boğazları'ndan komşu denizlere yoğun su akışı ile ilgili gözlem ve modellere dayanan sonuçların bir özeti, yayımlanmak üzere gönderilen biri İngilizce diğeri Türkçe iki makale aracılığıyla Ek l de verilmiştir. Ek 2 de ise konuyla ilgili daha önceki yayınlarımız bütünleyici olmaları için sunulmaktadir

International Action for Sustainability of the Mediterranean and Black Sea EnvirOnmeNt (IASON)

Under the 2003 EU Greek presidency, cooperation with Balkan countries on environmental issues was identified as a priority of the EU/Balkan Action Plan. Large-scale co-operation is essential for effective action in the vulnerable Mediterranean and Black Sea coastal zones. During the last 50 years both areas suffered major changes; as semi-enclosed basins, both Seas are ultra-sensitive to anthropogenic stress and to climate change. An EU Presidency Conference on Sustainable Development in the Mediterranean/Black Sea (May 2003), revealed major gaps in management structures, scientific strategies and identified a diversity of environmental issues to be resolved through priority-focused RTD cooperation. Yet, while pressure on the resources of the two seas increases and the potential impact of climate change on coastal and deep-sea resources remains unknown, the two seas have never been jointly studied as systems of interacting basins and ecosystems. The proposal outlines collaboration and clustering schemes involving environmental, economic and scientific organisations in Mediterranean, Black Sea and other EU nations, in order to create synergies in networking and exchanges at several levels, addressing for the first time the system of interconnected basins as one, based on the integration of, both horizontally and vertically, natural scientists and economists. These will: 1) Create an international, interdisciplinary platform coordinating the region's scientific potential in order to prepare RTD projects, based on a Science Plan for the region, securing sustainable development; 2) Focus on natural and anthropogenic pressures exerted upon the functioning of the ecosystem; 3) Reinforce RTD capacity by setting up an environment/resource monitoring network in the light of existing observation networks of different scopes.SSA - Specific Support Action (FP6-2003-GLOBAL-2