8 research outputs found

    The Effects of Itikaf on State-Trait Anger, Intrinsic Religiousness, and Subjective Well-Being

    Get PDF
    Itikaf (seclusion in a mosque) is prayer maintained with deep hunger during Ramadan, the month of fasting. Hunger has a positive psychological impact on people. The purpose of this study is to investigate the effect of itikaf on spirituality and mental health by examining its effects on anger control and subjective well-being. This experimenal study investigates the effects and changes on trait anger, intrinsic religiousness, and subjective well-being during the period of itikaf on healthy adults practicing itikaf worship. While a statistically significant difference exists between the State-Trait Anger Expression Inventory and Subjective Well-Being Inventory scores collected before and after the itikaf (p 0.05). At the end of itikaf, anger-control scores were observed to increase as anger scores decreased. A significant difference has been observed in the Subjective Well-Being Inventory and State-Trait Anger Expression Inventory posttests in terms of the duration of the fast. Itikaf has been found to have positive psychological effects due to being an intensive worship program

    Investigation of Antioxidant Potential and Phytotoxic Effects of Ganoderma lucidum Methanol Extract

    No full text
    Bu çalışmanın amacı, Osmaniye ilinin Zorkun yaylasından toplanan Ganoderma lucidum metanolik ekstraktının allelopatik etkilerini ve antioksidan aktivitelerini ortaya çıkarmaktır. G. lucidum metanol ekstraktının artan konsantrasyona (1, 2, 4, 8 mg/mL) bağlı olarak test edilen Hordeum vulgare (Arpa) ve Triticum aestivum (Buğday)'a karşı önemli ölçüde fitotoksik etki gösterdiği tespit edilmiştir. Ayrıca, mantarın toplam fenol bileşikleri ve flavonoid miktarlarının (mg/kg) sırasıyla 114,55 ve 8,95 olduğu belirlenmiştir. Artan konsantrasyona (1,25, 2,5 ve 5 mg/mL) bağlı olarak mantar örneğinin DPPH (2,2-diphenyl-1-picrylhydrazyl) giderme aktivitesinin (%60, 91 ve 92), indirgeme gücünün (0,83, 1,43 ve 2,23 Abs) ve nitrik oksit (NO) giderme aktivitesinin (% 48, 55 ve 70) arttığı tespit edilmiştir. Benzer şekilde farklı konsantrasyonlardaki mantarın (0,0156-0,125 mg/mL) hidrojen peroksit (H2O2) giderme aktivitesi sırasıyla; %18, 56, 60 ve 86 olarak bulunmuştur. Bu sonuçlardan yola çıkarak, G. lucidum metanolik ekstraktının önemli ölçüde fitotoksik etkiye ve antioksidan aktiviteye sahip olduğu söylenebilir. Ayrıca, bu araştırma Amanos Dağları'ndan toplanan ve sıklıkla tüketilen bir mantar türü olan G. lucidum metanolik ekstraktının fitotoksik etkileri ve antioksidan aktiviteleri üzerine yapılan ilk çalışmadırThe aim of this study is to reveal allelopathic effects and antioxidant activities of methanolic extract of Ganoderma lucidum in Zorkun plateau (Osmaniye). It was determined that methanolic extract of G. lucidum has significantly phytotoxic effect by increasing the doses (1, 2, 4, 8 mg/mL) on Hordeum vulgare and Triticum aestivum. Total phenol and flavonoid amounts of G. lucidum were 114.55 mg/kg and 8.95 mg/kg, respectively. 2,2-diphenyl-1-picrylhydrazyl (DPPH), scavenging activity (60%, 91% and 92%), reducing power (0.83, 1.43 and 2.23 Abs), and nitric oxide (NO) scavenging activity (48%, 55% and 70%) of this mushroom at the different concentrations (1.25, 2.5 and 5 mg/mL) were determined, respectively. However, H2O2 scavenging activity of the different concentrations (0.0156-0.125 mg/mL) was found as 18%, 56%, 60% and 86%, respectively. Based on these findings, it can suggest that G. lucidum methanolic extract has significantly phytotoxic effect and antioxidant activity. The present study is the first report on the phytotoxic effects and antioxidant activities of G. lucidum which consumed and collected from Amanos Mountains

    Antioxidant Potential of Lactarius deliciosus and Pleurotus ostreatus from Amanos Mountains

    Get PDF
    Background: Edible mushrooms are considered as the significant source of minerals and vitamins. Lactarius deliciosus and Pleurotus ostreatus are the two known edible mushroom species because of their distinctive taste as well as nutritional properties. Methods: L. deliciosus and P. ostreatus were collected from the native flora of Amanos Mountains in Turkey. The methanol (MeOH) extract of the L. deliciosus and P. ostreatus was obtained to assess antioxidant potential, Total phenolic, flavonoid, β-carotene and lycopene content. Results: Total phenolic (mg/kg), flavonoid (mg/kg) and β-carotene (mg/100 ml) contents of the MeOH extracts of L. deliciosus and P. ostreatus were 34.55, 6.03, 1.15 and 15.66, 0.16, 0.02, respectively. Lycopene was only detected in L. deliciosus with a content of 0.25 (mg/100 ml). At 5 mg/ml, DPPH (%), RP (Abs.), H2O2 (%), NO (%) and FRAP (mmol Fe2+/L) activities of L. deliciosus and P. ostreatus were 45.33, 0,790, 88.30, 55.51, 0.57 and 17.42, 0,530, 73.77, 33.64, 0.28, respectively. Conclusion: Pearson correlation among the antioxidant results was found to be well correlated (r ≥0.90). Antioxidant results were highly correlated (r ≥0.93) with total phenolic compounds and lycopene. As of date, there has no previous work not only the NO but also H2O2 radical scavenging capabilities of L. deliciosus and P. ostreatus

    Kliniğimizde 2014-2019 Yılları Arasında Opere Edilmiş Bası Yaraları Olgularının Değerlendirilmesi

    No full text
    PT-048Kliniğimizde 2014-2019 Yılları ArasındaOpere Edilmiş Bası Yaraları OlgularınınDeğerlendirilmesiCenk Demirdöver, Oğuz Eker,Hüseyin Emre Ulukaya, Hasan Basri Çağlı,Safa Eren AtalmışDokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi, PlastikRekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Ana Bilim Dalı, İzmirGiriş: Bası yarası, dokuların uzun süreli basınç altındakalmasına bağlı olarak gelişen ve daha çok vücudunkemik çıkıntılarının üzerinde gözlenen iskemik zemindeortaya çıkan yaralardır. Yüksek morbidite ve mortalitesi ilehareket yeteneği kalmayan ve yatma oturma zorunluluğuolan hastalarda gelişen, bakımı zor ve maliyeti yüksek birpatolojidir. Bu çalışmamızda kliniğimizde Haziran 2014 –Haziran 2019 yılları arasında kliniğimizde opere ettiğimizbası yarası hastalarının yaş, cinsiyet, etiyolojik faktörler,bası yarasının anatomik lokalizasyonu ve evresi, tercihedilen cerrahi yöntemler ve bu yöntemler sonrasındagörülen komplikasyonlar literatür eşliğinde tartışılaraksunulmaktadır.Gereç Ve Yöntem: Haziran 2014 – Haziran 2019 tarihleriarasında kliniğimizde bası yarası tanısı ile yatarak tedavigörmüş 26 olgu retrospektif olarak değerlendirildi..Çalışmaya ait veriler kliniğimize ait veri tabanı vehastanemizdeki tüm servislerin ortak olarak kullanımınasunulmuş Probel Hastane Bilgi Yönetim Sistemi tarafındanretrospektif olarak elde edilmiştir Olguların etiyolojikve epidemiyolojik bilgileri incelenerek uyguladığımıztedavi yöntemlerinin etkinliği ve oluşan komplikasyonlarirdelenmiştir.Bulgular: Olguların 16’sı erkek, 8’si kadındı ve yaşları 28ile 69 arasında değişmekteydi. Olguların yaş ortalaması46 idi. Yaranın ilk meydana geliş zamanından itibarengeçen süresi 1 ay ile 12 ay (ortalama: 4.5 ay) arasındadeğişmekteydi. Opere edilen 20 olguda toplam 24 defektonarıldı. Defektin lokalizasyonu ve boyutuna göre çeşitliflepler planlanarak onarımı sağlandı. Komplikasyon olaraksekiz olguda sütür hatlarında ayrışma, iki hastada seroma,bir hastada yara yeri enfeksiyonu ve bir hastada parsiyelflep nekrozu görüldü.Sonuçlar: Bası yaraları, immobil hastalarda yaşamlarınınen azından bir döneminde görülmekle birlikte ilerlemişbası yaralarında cerrahi tedavi en etkin tedavi olarak öneçıkmaktadır. Cerrahi tedavi uygulanacak olgularda hastanındurumu ve iyileşme beklentisi, gelişmesi muhtemelkomplikasyonlar göz önüne alınarak olgu için en uygunseçenek uygulanmalıdır. Bası yaralarında hangi tedaviyöntemi seçilirse seçilsin rekürrens sık karşılaşılan birproblemdir. Bası yaralarını önlemeye yönelik girişimler vehasta eğitimi her olgunun tedavisinin bir parçası olmalıdır.Anahtar Kelimeler: Bası yarası, komplikasyon,rekonstrüksiyon</p

    Poster Presentations

    No full text

    9th International Congress on Psychopharmacology & 5th International Symposium on Child and Adolescent Psychopharmacology

    No full text
    corecore