Energy efficient driving optimization of electrical vehicles considering the road characteristics

Electric vehicles, which are an important part of sustainable energy technologies, occupy an important place in our daily life. More efficient use of electric vehicles will ensure more efficient use of sustainable energy sources. It is not possible for the human brain to determine the most efficient driving characteristics. In this study, energy efficient driving optimization of electric vehicles was realized. Along the route, optimum speeds were determined in terms of energy, by using the road and engine characteristics. Geographical information systems and genetic algorithm have been used effectively in the solution of the problem. The effectiveness of the proposed algorithm was revealed with many test studies. With this study, an algorithm that provides an energy-efficient driving for electrical vehicles was developed. The results will contribute to the development of electric vehicle technologies

Active shrinkage protects neurons following axonal transection

Trauma, vascular events, or neurodegenerative processes can lead to axonal injury and eventual transection (axotomy). Neurons can survive axotomy, yet the underlying mechanisms are not fully understood. Excessive water entry into injured neurons poses a particular risk due to swelling and subsequent death. Using in vitro and in vivo neurotrauma model systems based on laser transection and surgical nerve cut, we demonstrated that axotomy triggers actomyosin contraction coupled with calpain activity. As a consequence, neurons shrink acutely to force water out through aquaporin channels preventing swelling and bursting. Inhibiting shrinkage increased the probability of neuronal cell death by about 3-fold. These studies reveal a previously unrecognized cytoprotective response mechanism to neurotrauma and offer a fresh perspective on pathophysiological processes in the nervous system.Yüzüncü Yıl Universit

Cam Yumruk Atan Hastaların Demografik, Anatomik ve Klinik Özellikleri

Objective: Glass-punching behavior may lead to simple injuries, or sometimes to permanent disabilities. The purpose of this study was to investigate the demographic, anatomical, and clinical features of patients presenting to the emergency department due to glass-punching, and to examine the relations between these factors. Material and Methods: This retrospective study was performed with patients presenting to the emergency department due to glass-punching. Patients’ demographic data, where the incident took place, its cause, patient’s alcohol and substance use, history of psychiatric disease, the scale of the resulting injury, its location, whether it occurred in the flexor or extensor zones, accompanying injuries, and treatments administered were recorded. The chi-square test was used for data comparisons. p values 0.05). However, significant correlation was determined between extensor zone 4 injury and right-side injury, and alcohol use (p= 0.036; 0.014, respectively). Conclusion: Glass-punching behavior is commonly seen in males, in single subjects, and in the right hand. The most commonly affected regions in such injuries are extensor zones-5 and 6, and flexor zones-4 and 5. Extensor zone-4 injury is more common in right-handed subjects and those using alcohol.Amaç: Cama yumruk atmaya (CYA) davranışı, bazen basit yaralanmalara bazen de kalıcı sakatlıklara yol açar. Bu çalışmanın amacı, cama yumruk atma sonucu acil servise başvuran hastaların; demografik, anatomik ve klinik özelliklerini araştırmak ve bu faktörlerin birbiriyle olan ilişkisini incelemektir. Gereç ve Yöntemler: Çalışma, acil servise cama yumruk atma nedeniyle başvuran hastalar üzerinde retrospektif olarak yapıldı. Hastaların demografik verileri, cama yumruk atma olayının gerçekleştiği yer, olay sebebi, olay tarihi, hastalardaki alkol ve madde kullanımı, psikiyatrik hastalık öyküsü, oluşan yaralanmanın boyutu, yeri, ekstansör ve fleksör zonda nerede bulunduğu, eşlik eden yaralanmalar ve tedaviler kaydedildi. Verilerin karşılaştırılmasında ki-kare testi kullanıldı. p0.05). Ekstansör taraf zon-4 yaralanması ile sağ taraf yaralanması ve alkol kullananımı arasında anlamlı ilişki saptandı (sırasıyla, p= 0.036; 0.014). Sonuç: Cama yumruk atma davranışı sıklıkla erkeklerde, bekârlarda ve sağ elde izlenmektedir. Bu tarz yaralanmalarda, ekstansör tarafta zon-5 ve 6, fleksör tarafta ise zon-4 ve 5 en fazla yaralanan bölgelerdir. Sağ elini kullananlarda ve alkol alanlarda ekstansör taraf zon-4 yaralanması daha sık izlenir

Cam Yumruk Atan Hastaların Demografik, Anatomik ve Klinik Özellikleri

Objective: Glass-punching behavior may lead to simple injuries, or sometimes to permanent disabilities. The purpose of this study was to investigate the demographic, anatomical, and clinical features of patients presenting to the emergency department due to glass-punching, and to examine the relations between these factors. Material and Methods: This retrospective study was performed with patients presenting to the emergency department due to glass-punching. Patients’ demographic data, where the incident took place, its cause, patient’s alcohol and substance use, history of psychiatric disease, the scale of the resulting injury, its location, whether it occurred in the flexor or extensor zones, accompanying injuries, and treatments administered were recorded. The chi-square test was used for data comparisons. p values 0.05). However, significant correlation was determined between extensor zone 4 injury and right-side injury, and alcohol use (p= 0.036; 0.014, respectively). Conclusion: Glass-punching behavior is commonly seen in males, in single subjects, and in the right hand. The most commonly affected regions in such injuries are extensor zones-5 and 6, and flexor zones-4 and 5. Extensor zone-4 injury is more common in right-handed subjects and those using alcohol.Amaç: Cama yumruk atmaya (CYA) davranışı, bazen basit yaralanmalara bazen de kalıcı sakatlıklara yol açar. Bu çalışmanın amacı, cama yumruk atma sonucu acil servise başvuran hastaların; demografik, anatomik ve klinik özelliklerini araştırmak ve bu faktörlerin birbiriyle olan ilişkisini incelemektir. Gereç ve Yöntemler: Çalışma, acil servise cama yumruk atma nedeniyle başvuran hastalar üzerinde retrospektif olarak yapıldı. Hastaların demografik verileri, cama yumruk atma olayının gerçekleştiği yer, olay sebebi, olay tarihi, hastalardaki alkol ve madde kullanımı, psikiyatrik hastalık öyküsü, oluşan yaralanmanın boyutu, yeri, ekstansör ve fleksör zonda nerede bulunduğu, eşlik eden yaralanmalar ve tedaviler kaydedildi. Verilerin karşılaştırılmasında ki-kare testi kullanıldı. p0.05). Ekstansör taraf zon-4 yaralanması ile sağ taraf yaralanması ve alkol kullananımı arasında anlamlı ilişki saptandı (sırasıyla, p= 0.036; 0.014). Sonuç: Cama yumruk atma davranışı sıklıkla erkeklerde, bekârlarda ve sağ elde izlenmektedir. Bu tarz yaralanmalarda, ekstansör tarafta zon-5 ve 6, fleksör tarafta ise zon-4 ve 5 en fazla yaralanan bölgelerdir. Sağ elini kullananlarda ve alkol alanlarda ekstansör taraf zon-4 yaralanması daha sık izlenir

The Effects Of Maximum Agregate Size On Modulus Of Elasticity

Tez (Yüksek Lisans) -- İstanbul Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, 2008Thesis (M.Sc.) -- İstanbul Technical University, Institute of Science and Technology, 2008Bu tez çalışmasında, farklı boyutlardaki agrega daneleri ile hazırlanan beton numunelerinin elastisite modülleri arasındaki ilişki incelenmiştir. Maksimum agrega dane boyutunun beton elastisite modulü üzerinde nasıl bir değişime neden olduğu gözlenmiştir. Deneyler kırmataş 1, kırmataş 2 ve kırmataş 3 agregaları kullanılarak agrega boyutu 4 mm, 8 mm, 16 mm, ve 31,5 mm olan karışımlar ile yapılmıştır. Betonların hazırlanmasında çimento ve agreganın yanı sıra betonun kıvam durumuna göre normal, super ve hiper akışkanlaştırıcılardan da yararlanılmıştır. Hazırlanan bu karışımlar üzerinde öncelikle taze beton deneyleri uygulanmış daha sonra da küp ve silindir numuneler halinde 28 gün boyunca 23±2 oC’lik kür havuzunda bekletilmiştir. Bu betonların birim ağırlık, basınç dayanımı, ultrases hızı ve elastisite modülü değerleri bulunmuştur. Elde edilen bu değerler kendi aralarında ve literatürde ön görülen değerler ile karşılaştırılmış ve sonuçlarn önerilen değerlere uygun olduğu gözlenmiştir.In this research, the effects of different size of aggregate on concrete elaticity modulus is examined. How that effects the maximum szie of aggregate on the elasticity modulus of the concrete is observed. Experientals were made by using crushed stone 1, crushed stone 2, crushed stone 3 and getting the mixture of aggregate 4 mm, 8 mm, 16 mm and 31,5 mm. Preparing the concrete mixtures, according to concrete consistency, tahat is put account the midrange, super and hiper contributions. To this mixtures are made fresh concrete exerimentals firstly. Than, arranging the cubic and cylndirical sample and waited in a pool with cured water wtih 23±2 oC by 28 days. By testing this samples, get the value of unit weight compressive strength, ultrasonic pulse velocity and the modulus of elasticity. This results were compered with the literature values and seen the conveniance between experimental values and literature values.Yüksek LisansM.Sc