12 research outputs found
Evaluation of occupational needlestick-sharp injuries and status of hepatitis B immunization on nurses working at Malatya Province Hospitals
Sağlık çalışanları meslek hayatlarının herhangi bir döneminde enfeksiyon hastalıkları açısından risk altındadır. Özellikle hemşireler hastalarına bakım verirken kesici-delici alet yaralanmaları veya hasta vücut sıvılarının sıçraması sonucu HIV, hepatit B, hepatit C gibi önemli enfeksiyonlarla diğer sağlık çalışanlarına göre daha sık karşılaşmaktadırlar. Bu çalışma hemşirelerin mesleki kesici delici yaralanma sıklığı ve hepatit B bağışıklanma durumlarını belirlemek amacıyla yapılmıştır. Araştırmamızda hemşirelerin %67.2' si son üç ay içerisinde en az bir kez kesici delici yaralanma geçirmiştir. Kesici-delici yaralanma geçiren hemşirelerin büyük çoğunluğu enjektör iğneleri ile yaralanmıştır. Kesici-delici yaralanmaya neden olan cismin %24.6' sı hasta kanı veya sıvıları ile temas ettiği bildirilmiştir. Kesici delici yaralanması olan hemşirelerin %70.6' sı harici birimlerde çalışmaktadır (P<0.05). Gece vardiyasında çalışan hemşirelerin %78.1 kesici-delici yaralanma geçirmiş olup gündüz vardiyasında çalışanlara göre daha fazladır (P<0.01). Eğitim düzeyi yaralanma durumunu etkilememektedir. Yaralanma durumunun yaş, medeni durum, çalışılan vardiya,çalışılan birim, çalışılan kurum ve çalışma yılı arasında anlamk farklılık olduğu bulunmuştur (p< 0.05). Hemşirelerin %5.1' i hepatit B' li olduklarını bildirmişlerdir. Hemşirelerin %70.5 'nin hepatit B aşısı yaptırdığı, buna karşın %42.1'nin hepatit B virus testi yaptırmadığı görülmüştür. Araştırmaya katılan hemşirelerin büyük çoğunluğu son üç ay içerisinde mesleki kesici delici yaralanma ile karşılaşmış olup, hepatit B aşısı yaptırma oranları düşük çıkmıştır. Hemşirelere mesleki kazalar sonucu karşılaşabilecekleri patojenlerden korunma yolları, bağışıklama, kazaların önlenmesi gibi mesleki riskler hakkında eğitim verilmelidir.Health workers at risk in terms of infectious diseases for any period of their professional life. Especially nurses when provide care to patients, needlestick-sharp instruments with injuries or splashing of body fluids of patients as result of HIV, hepatitis B, hepatitis C such as important infections are common than other healthcare professionals. This study has been carried out to define the frequency of the professional needlestick- sharp injuries and the statusof hepatititis B immunization. In our study, 67.2% of our research nurses' have experienced needlestick-sharps injuries at least once within the last three months. Majority of nurses had experienced needlestick-sharps injuries were wounded with injection syringe. Causing needlestick-sharps injuries to cutter of 24.6% in contact patient blood or fluids that have been reported. 70.6% of nurses had experienced needlestick-sharps injuries works external units. 78.1% of nurses had experienced needlestick-sharps injuries works at night shift and higher than day shift (P=0.001). Education level does not affect the status of needlestick- sharps injuries. Age, marital status, working the shift, the unit of work, hospital and work time were found to be significant differences between needlestick-sharp injuries (p<0.05). 5% of nurses reported have hepatitis B. 70.5% of the nurses of hepatitis B vaccine made whereas 42.1% of nurses' was seen as not doing the hepatitis B virus test. The majority of the nurses attended to the study has experienced the professional needlestick-sharp injuries in the last three months and the rates of doing Hepatitis B vaccine have been found low. The nurses should be trained about ocuppational risk as the protection ways from the pathogens resulted from the occupational accidents, immunization and preventing the accident
Malatya’da lise öğrencilerinde şiddet: Yaygınlık çalışması
Amaç: Bu çalışmanın amacı, Malatya’da lise öğrencileri arasında okulda şiddet ile ilgili davranışları olanların sıklığını saptamak ve şiddet ile ilgili faktörleri belirlemektir. Yöntem ve gereç: Bu kesitsel tanımlayıcı çalışmada 1175 öğrenci içeren küme örnekleme yöntemi kullanıldı. Potansiyel risk faktörleri ve şiddet ile ilgili davranışlar arasındaki mevcut bağımsız değişkenleri belirlemek amacıyla Backward lojistik regresyon analizi yapıldı. Bulgular: Öğrencilerin % 24,5’i fiziksel bir kavgaya karışmıştı, % 5,5’i bir doktor veya hemşire tarafından tedavi edilmesi gerekecek şekilde yaralanmıştı ve % 4,3’ü okul alanında araştırmadan önceki 12 ay boyunca üzerinde bir silah taşımıştı. Öğrencilerin % 4,7’si bir çete üyesi olduğunu bildirmişti. Sonuç: Erkek olmak, çete üyeliği, şiddete maruz kalmış olmak, aile geliri, okul sınıfı ve okul türü; şiddeti tahmin edici faktörlerdir. Risk altındaki öğrenciler için şiddet nedenleri ve çözüme yönelik daha ileri çalışmalar yapılmalıdır.Aim: To determine the prevalence of violence-related behaviors on school property and to identify the predictors of youth violence among high school adolescents in Malatya. Materials and methods: Using a cluster sampling method, a cross-sectional descriptive study was carried out involving 1175 students. Backward logistic regression analysis was performed to evaluate the independent association existing between the potential risk factors and violence-related behaviors. Results: Of the students, 24.5% had been in a physical fight, 5.5% were injured and had to be treated by a doctor or nurse, and 4.3% had carried a weapon on school property during the 12 months preceding the survey. Of the students, 4.7% reported that they were a gang member. Conclusion: Male sex, gang membership, exposure to violence, family income, grade, and school type were predictors of violence-related behaviors. Further quantitative studies are recommended to examine the causes of and solutions for violence for students at risk
Risk factors for depression in postnatal first year, in eastern Turkey
Background There are few studies reporting depression in the postnatal period in developing countries. In this study our objective was to evaluate women from eastern Turkey in the postnatal one-year period in order to analyse the risk factors for depression
Malatya ishal salgını (2005): Retrospektif inceleme
Rotavirüsler akut gastroenteritlerin en önemli etyolojik ajanlarındandır. Tüm dünyada bebekler ve erken çocukluk döenmlerinde ciddi hastalık yaparlar. Dünyadaki yüksek gastroenterit morbiditesinin önemli kısmından rotavirüsler sorumludur, gelişmekte olan ülkelerde ise yüksek mortalite ile ilişkilidir. Bu çalışmada Malatya kent merkezinde 2005 yılı Kasım ve Aralık aylarında içme suyu şebekesindeki kirlenmeler sonucu ortaya çıkan rotavirus epidemisi incelenmiştir. Çalışmanın amacı, salgınla ilgili olarak vakaların özellikleri ve salgının boyutlarını, salgın inceleme ilkelerine dayanarak geriye yönelik olarak incelemektir. Aralık ayı içerisinde 18 sağlık ocağı ve 2 devlet hastanesine başvuran 2274 hastanın bilgileri aktif sürveyansla elde edilerek incelenmiştir. Malatya kent merkezinde, 2 ay içerisinde her yaş grubundan 9907 kişi ishal nedeniyle sağlık kuruluşlarına başvurmuştur. Araştırma kapsamına giren vakaların yaş grupları ve cinsiyete dağılımında istatistiksel fark bulunmamaktadır. Salgın Kasım ayı’nın 28’inci günü doruk noktasına ulaşmıştır. Devlet ve Üniversite hastanelerine başvuran olguların yaklaşık yarısının gaita örneklerinde latex aglutinasyonla rotavirus antijeni tespit edilmiştir. Sonuç olarak, şehrin ana caddesi üzerinde yapılan alt yapı çalışmaları ve sık sık ortaya çıkan su kesintileri sebebiyle şehir şebeke suyunun kirlenmesi sonucu büyük bir salgın yaşanmıştır. Salgının başladığı günlerde Malatya Belediyesi üst düzey yetkililerinin şehir şebekesi kaynak suyunun kirlenmiş olacağını kabul etmemeleri sebebiyle salgın büyümüştür. Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı ile İl Sağlık Müdürlüğünün işbirliği içerisinde çalışmaları ile salgının önlendiği tespit edilmiştir