18 research outputs found

    Babacan Liderlik ve İşte Var Olamama İlişkisinde İş Güvencesinin Aracı Rolü

    Get PDF
    Günümüz organizasyonlarında hem lider hem de yöneticilere özelliklerini barından bireylere ihtiyaç artmaktadır. Bu özellikleri bir arada barındıran diğer bir ifadeyle, görevlerini yerine getiren çalışanını destekleyen aynı zamanda da cezai uygulamaları ön plana alan babacan liderlik tarzı ve bu tarzın etkileri dikkati çekmektedir. Bu etkinin çalışan davranışlarına yansıdığı temel kavramlardan biri çalışanların işte varol a masıdır. Bu durumla ilişkili olduğu düşünülen organizasyonel unsurlardan biri de iş güvencesidir ve bu kavramın rolü ve önemi günden güne daha da artmaktadır. Bu çerçevede çalışmanın temel amacı, babacan liderlik ve işte var olamama ilişkisinde iş güvencesinin aracı rolü olup olmadığının belirlenmesidir. Ayrıca çalışma, ülkemiz işletmelerinde sıklıkla görüldüğü belirlenen babacan lider davranışlarının, çalışanların işte varol a ması üzerindeki etkilerinin gösterilebilmesi açısından önemlidir. Bu etki de iş güvencesinin varlığının hissedilmesi de süreci etkileyebilecek önemli değişkenlerden biridir. Çalışma, özellikle ulusal literatür bağlamında öncü nitelikte denilebilir. Çünkü iş güvencesinin en çok hissedilebileceği kesimlerden biri de araştırma görevlileridir. Bu çerçevede çalışılan üniversitede iş güvencesinin varlığının algılanması önemli bir sorunsalın temel vurgusu olarak düşünülmüştür.Çalışma üç ana kavram üzerine odaklanmıştır. Bu kavramlar, babacan liderlik, işte var olamama ve iş güvencesi olarak belirlenmiştir. Araştırma, Türkiye’deki kamu ve vakıf üniversitelerinde 33A ve 50D kapsamında çalışan araştırma görevlilerine yönelik olarak gerçekleştirilmiştir. Çalışmada veri toplama aracı olarak anket tekniği kullanılmıştır. Veriler Windows için IBM-SPSS 24.0 istatistiksel paket programı kullanılarak analiz edilmiştir. Araştırma sonuçlarına göre; babacan liderliğin işte var olamama eğilimini azalttığı bulgusuna ulaşılmıştır. Bunun yanı sıra babacan liderliğin iş güvencesi üzerinde etkisinin olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca, iş güvencesinin işte var olamama eğilimi üzerinde bir etkisinin olduğu ve babacan liderlik ile işte var olamama ilişkisinde iş güvencesinin kısmi aracılık rolüne sahip olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Çalışmada; öncelikle babacan liderlik, daha sonrasında işte var olamama ve iş güvencesi kavramları açıklanmıştır. Ardından da bu kavramlar arasındaki ilişkileri ölçmek amacıyla gerçekleştirilen araştırmanın bulgu ve yorumlarına değinilmiştir. Son olarak araştırma sonuçlarından hareketle gelecekte bu konuyu çalışmak isteyen araştırmacılara önerilerde bulunulmuştur

    Mikofenolat mofetil ile remisyon sağlanan steroide dirençli otoimmün hemolitik anemi

    Get PDF
    Autoimmune hemolytic anemia (AIHA) is a disease that is seen in 1/10.000 people and characterized by forming antibodies against red blood cells and degradation of these red blood cells in reticuloendothelial system. Even autoimmune diseases can accompany, it is seen usually idiopathic. Paleness due to anemia, jaundice, tachycardia, darkening in urine color, hepatosplenomegaly are frequently seen clinical findings. Clinically normochrome and normocytic anemia, reticulocytosis, polychromasia in peripheral smear, spherocytes, indirect hyperbilirubinemia and increased lactate dehydrogenase are seen. Direct coombs test is the diagnostic test. Steroids are the first line drugs in treatment. The dosage and the treatment duration is formed according to patient's clinical situation. The treatment is checked by complete blood count, reticulocyte and Coombs test. Immunosuppressor treatments are given to patients that don't respond to treatment in 4-6 weeks or less patients who has recurrence at the time of decreasing the treatment dosage of corticosteroids. In few patient, that did not respond steroids, immunosuppressive treatments are used. Here, we present a patient, who is diagnosed with AIHA that we couldn't manage remission by steroid treatment, and no response to rituxumab as an immunosuppressor, but treated successfully with microphenolat mofetil

    Türkçe okumada sözcük uzunluğu ve soneklemenin göz hareketleri kontrolü üzerinde etkileri.

    No full text
    Findings in reading research literature reveal that eyes do not move randomly during reading; instead, they follow patterns that enable studying cognitive processes underlying reading. Recent studies report the first fixation on a word as the major measure of lexical influences in reading. Subsequent fixations on a word are usually assumed to have different roles than the first fixation. In the present study, the relationship between the first fixation and subsequent fixations is investigated by taking into account the role of suffixation. The fixation strategies of readers are examined in two experiments by controlling the factors that affect eye movement patterns. The results reveal lexical effects on morphological processing for short and frequent words through the analysis of individual fixations. The study suggests that early lexical effects on words are best observed through the single fixation duration on the words whereas the subsequent fixations have potential to provide an indication of effects related to suffixation. M.S. - Master of Scienc

    Okumada Bilişsel Süreçlerin İncelenmesi: Göz Hareketleri Kontrol Modellemesi için Türkçe Okuma Örüntüleri Derlemi

    Get PDF
    TÜBİTAK SOBAG Proje15.04.2017Okuma araştırmaları büyük ölçüde bilişsel psikoloji alanında yürütülen çalışmalar çerçevesinde geliştirilmektedir. Son yıllarda bilişsel bilimlerin disiplinlerarası araştırma çerçevesi, okuma araştırmalarının çerçevesini matematiksel modellerin geliştirilmesi gibi yeni yöntemler ile genişletmektedir. Bu proje okuma araştırmalarını ilk defa Türkçe’ye özel göz hareketi örüntülerinin sistematik olarak ortaya çıkarılması amacıyla ilerletmeyi hedeflemiştir. Bu araştırma kapsamında uluslararası araştırma literatürüne katkı sağlayabilecek nitelikte bulguların ortaya çıkarılabileceği bir araştırma altyapısının geliştirilmesi hedeflenmiştir. Bu doğrultuda 200 katılımcıdan okuma sırasında göz hareketi örüntüleri kaydı alınmış, 300 katılımcıdan kelimelerin tahmin edilebilirlik skorları alınmış, kaydedilen veriler hem sessiz hem sesli okuma örüntülerini ortaya çıkarmak üzere analiz edilmiştir. Bu rapor, proje sonunda elde edilen bulguları sunmaktadır
    corecore