15 research outputs found

    ELEKTRONİK AĞIZDAN AĞIZA İLETİŞİM: TÜKETİCİ MOTİVASYONLARININ ANALİZİ

    Get PDF
    Tüketiciler bir satın alma kararı vereceği zaman, kişilerarası etki ve ağızdan ağıza iletişim WOM en önemli bilgi kaynağı olarak ortaya çıkmaktadır. Günümüzde internet, tüketicilerin diğer tüketicilerden bilgi elde etmesini mümkün hale getirmiştir. İnternet aracılığıyla yayımlanan tüketici yorumları diğer birçok tüketici için ulaşılabilirdir. Bu yorumlar tüketicilerin başarılı ürün ve hizmet seçiminde önemli bir etkiye sahiptir. Bu aşamada çevrimiçi topluluklar, ürün veya hizmetler hakkında bilgi elde etme ve paylaşmaya olanak tanıyan bir kaynak olarak karşımıza çıkmaktadır.Turizm ürün ve hizmetleri deneyim ürünleri olduğundan, tüketicilerini öbür kaynaklara nispeten bilgi kaynağı olarak daha tecrübeli kişilere yönlendirmektedir. Turizm ürünlerinde tecrübe edilmeden değerlendirme yapmak imkânsızdır. Bu sebeple, tüketiciler diğerlerinin önerilerine güvenme ve ihtiyaç duyma eğilimi gösterirler. Turizm ürünü gibi deneme ürünlerine yönelik öneriler tüketiciler üzerinde oldukça etkilidir. Bu yüzden tüketici turizm hizmeti ya da ürünü satın alma kararı verirken kişiler arası etkileşim ve ağızdan ağıza iletişim WOM en önemli bilgi kaynağı olarak görülmektedir. Elektronik ağızdan ağıza iletişim eWOM tartışma forumları, bloglar, sosyal ağ siteleri ve fikir platformları gibi çeşitli internet kanalları vasıtasıyla yayılmaktadır. Bu kanallar vasıtasıyla tüketiciler, bir ürün veya hizmet hakkındaki yorumlarını, önerilerini ve şikâyetlerini bu platformlarda ifade edebilmektedirler.Elektronik ağızdan ağıza iletişime eWOM yönelik tüketici motivasyonları, eWOM ve WOM iletişiminin kavramsal yakınlıklarından dolayı, literatürde geleneksel WOM motivasyonları tarafından açıklanmaya çalışılmıştır. Yapılan bazı araştırmalar WOM iletişiminin çoğunlukla tüketicilerin tükettikleri ürün veya hizmetlerden beklediği tatmini sağlayamadığında ortaya çıktığını göstermiştir. Öte yandan bir başka grup araştırmacı ise olumlu WOM iletişiminin motivasyonları ile olumsuz WOM iletişimi motivasyonlarının birbirinden ayrıldığını vurgulamışlardır. Fakat yalnızca birkaç çalışma WOM davranışını, belirli güdülerle açıklamaya çalışmıştır. Bu araştırma Konya iline ziyarette bulunan yerli turistlerin katılımıyla gerçekleştirilmiştir. Çevrimiçi topluluklarda gerçekleşen elektronik ağızdan ağıza iletişim eWOM konusunu tüketici motivasyonları odağında analizni yapmak amacıyla gerçekleştirilen bu çalışmanın verileri yüz yüze görüşme tekniğiyle, 693 katıımcı üzerinde uygulanan soru formu ile toplanmıştır. Çalışmada elde edilen verilere uygulanan faktör analizi neticesinde, eWOM arama motivasyonları bilgi arama/sosyal oryantasyon, topluluk üyeliği ve mükafat; eWOM sağlama motivasyonları ise kendini geliştirme, sosyal fayda, platform yardımı ve olumsuz duyguların ortaya çıkışı olarak belirlenmiştir

    HALKLA İLİŞKİLER LİSANS ÖĞRENCİLERİNİN TOPLUMSAL CİNSİYET ROLLERİNE YÖNELİK TUTUMLARI

    Get PDF
    Bu çalışmada Uşak Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü birinci ve dördüncü sınıfında okuyan öğrencilerde toplumsal cinsiyet algısına yönelik tutumların saptanması ve toplumsal cinsiyet rollerine yönelik tutumu yordayan değişkenlerin araştırılması amaçlanmıştır. Çalışmanın amacını gerçekleştirmek için 146 halkla ilişkiler lisans öğrencisinden yapılandırılmış soru formu ile veri toplanmıştır. Halkla ilişkiler öğrencilerinin toplumsal cinsiyet rollerine yönelik tutumlarını belirlemek için ortalama puanlar; cinsiyete ve sınıfa göre farklılıkları tespit etmek için ise bağımsız örneklem t-testi; tutumları oluşturan yordayıcıları belirlemek için regresyon analizi kullanılmıştır. Elde edilen sonuçlar, halkla ilişkiler öğrencilerinin genel olarak toplumsal cinsiyet rollerine ilişkin eşitlikçi bir tutum içerisinde olduğunu göstermiştir. Sınıflar arasındaki farklar toplumsal cinsiyet rollerine yönelik tutumların eğitimle eşitlikçi bir tutuma değiştiğini ortaya koymuştur. Tutumların oluşumunda en önemli yordayıcının cinsiyet olduğu belirlenmiştir. Halkla ilişkiler eğitim müfredatı toplumsal cinsiyet eşitliği yönünde tutumlar oluşturacak biçimde yapılandırılmalıdır

    Sosyal Medya Kullanımının Kurum Çalışanlarının Olumlu Elektronik Ağızdan Ağıza İletişimine Etkisinin Yol Analizi ile İncelenmesi: Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığında Bir Uygulama

    Get PDF
    Sosyal medyada kurumlar hakkında yapılan olumlu elektronik ağızdan ağıza iletişim önemli bir değere sahiptir. Sosyal medya kullanan kurum çalışanları bu değerin oluşumunda kurum ve kamusu arasında bir köprü oluşturmaktadır. Bu çalışmanın amacı kurum çalışanlarının sosyal medya kullanımı ile olumlu elektronik ağızdan iletişimi arasındaki ilişkiyi incelemek ve literatüre dayanarak geliştirilen yapısal modeli test etmektir. Araştırma 619 (375 erkek, 244 kadın) Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı çalışanı ile gerçekleştirilmiştir. Çalışmanın veri toplama araçları Sosyal Medya Kullanım Ölçeği (SMKÖ) ve Olumlu Elektronik Ağızdan Ağıza İletişim Ölçeğidir. Ölçüm modeli oluşturulmadan önce değişkenlerin yapısı test edilmiş ve yapısal eşitlik modeline dahil edilecek kadar verimli olduğu gözlemlenmiştir. Daha sonra önerilen model test edilmiştir. Analiz neticesinde, sosyal medya kullanım uyumunu ölçen Sosyal Uyum ve Duygusal Bağlantı (SUDB) ve Sosyal Rutinlere Uyum (SRU) alt boyutlarının her ikisinin çalışmaya katılan kurum çalışanlarının kurumları hakkında olumlu ağızdan ağıza iletişimleri üzerinde anlamlı ve olumlu bir etkisi olduğu görülmüştür. Kurum içi halkla ilişkiler uygulamalarında bu olumlu etki göz önünde bulundurulmalıdı

    Halkla İlişkiler Lisans Öğrencilerinin Eleştirel Düşünme Eğilimlerinin Belirlenmesine Yönelik Bir Çalışma

    No full text
    Eleştirel düşünme günlük hayatta ve meslek hayatında problemlere çözüm üretme, farklı bakış açılarını değerlendirebilme, doğru ve yanlışı ayırt edebilme becerileri kazandırdığı için her birey için kazanılması gereken bir özellik olarak karşımıza çıkmaktadır. Eğitim programlarında öğrencilere kazandırılması gereken eleştirel düşünme becerisi çeşitli nedenlerle çoğu zaman kazandırılamamaktadır. Bu konu ile ilgili yapılan araştırmalarda eleştirel düşünme becerisinin öğrencilerde çok yüksek düzeyde olmadığı ortaya çıkmıştır. Bunun gerekçelerinden biri ezbere dayalı bir eğitim sisteminin benimsenmesi ve bunun sonucu olarak eleştirel düşünme becerisinin gelişmemesi olarak belirtilmektedir. Bireyin edindiği bilgiyi araştırması, sorgulaması, analiz etmesi, olaylar arasında bağlantı kurabilmesi, olayları ya da konuları çok yönlü olarak değerlendirebilmesi eleştirel düşünme becerisinin geliştiğinin göstergesidir. Birey ancak eleştirel düşünme becerisini kullanarak güvenilir sonuçlara ulaşabilir. Eleştirel düşünme becerisinin geliştirilmesi için hem öğretim üyelerinin hem de öğrencilerin çaba göstermesi gerekir. Öğrencilerin eleştirel düşünme becerisini geliştirici etkinliklerde bulunması, öğretim üyelerinin öğrenciyi bu yönde özendirmesi önemlidir. Genelinde iletişim fakültesi özelinde ise halkla ilişkiler bölümünde okuyan öğrencilerin eleştirel düşünme becerisine sahip olması mesleki hayatlarında başarıyı getirecektir. Bu çalışma İletişim Fakültesi halkla ilişkiler bölümünde okuyan öğrencilerin eleştirel düşünme eğilimlerini ölçmeye yöneliktir. Yapılan çalışma sonucunda öğrencilerin eleştirel düşünme eğilim düzeylerinin yüksek olduğu, cinsiyete ve kitap okuma sıklıklarına göre farklılık gösterdiği ortaya çıkmıştır. Ancak sınıflar arasında fark sadece azim ve sabır boyutunda anlamlı bulunmuştur

    BİR SEÇİCİ TALEP YARATMAYI AMAÇLAYAN REKLAM ARACI OLARAK MİLLİYETÇİLİK

    No full text
    Ulusal aidiyetin, bağlılığın tezahürü niteliğindeki milliyetçilik, reklamcılığın da fark ettiği önemli ve etkili bir afyon niteliğindedir. Milliyetçilik, günümüzde seçici talep yaratma bağlamında bir reklam aracı olarak kullanılmaktadır. Öyle ki bugün bazı ulusal televizyon kanallarında ve sosyal ağlarda milliyetçi kodlarla çerçevelenmiş reklamlar yer almakta, tüketiciye/kullanıcıya reklamı yapılan mal ya da hizmete yönelerek, ulusal bir misyon da gerçekleştireceği mesajı verilmektedir. Örneğin Türkiye’de dolaşıma sokulmuş olan “Dünyanın En Yenilikçi Dijital Bankası Yapı Kredi” reklamı, bazı nasyonal mesajlar taşımaktadır. İlgili reklam, içerikleri ile tüketiciyi ulusal aidiyete ve bu temelde hareket etmeye davet etmektedir. Bu yüzden bu çalışmada, seçici talep yaratmaya yönelik olan ve ulusal mesajlar ile kodlanmış olan bu reklam analiz edilecek, ilgili reklama yönelik izleyici ilgilenim düzeyleri incelenecektir. Çalışma ile milliyetçiliğin bir reklam aracı olarak nasıl kullanıldığı ve izleyicilerin ilgilenimleri ortaya koyulacaktır

    NETNOGRAPHY STUDY ON CONFORMING BEHAVIOR IN NEW MEDIA AND IDEOLOGICAL ONLINE SOCIAL NETWORK COMMUNITIES

    Get PDF
    Due to the spiral of human-technology-society-communication, today's society has experienced, perhaps, the fastest and most extreme change in human history in the last two hundred years. The phenomenon of technological life, so ingrained in the culture of living as a community, has come to affect the way we live, think and even die. In this study, the effect of technology has been specifically examined on the basis of the dominance of the concept of ideology on the phenomenon of community. Then, the effects of ideology on online social networking groups were studied. The state of harmony and opposition that emerged in society and human behavior with the effect of technology has been the aim parameters of this study. Its methodological structure was designed with the Netnographic research method, and online social networking groups on the Facebook platform created the specific study area of the research. In the Constitutional Amendment Referendum held in Turkey on April 16, 2017, it was observed that the votes of individuals active in social networks were determined by the famous names they identify with. Therefore, it has been seen that ideological conformity behavior occurs with identification in the context of elections.  Article visualizations

    PUBLIC OPINION FORMATION AND ELECTIONS: A NETWORK ANALYSIS ON 24th JUNE 2018 PRESIDENTIAL ELECTION AND 27th TERM GENERAL ELECTION

    No full text
    Demokrasinin kuşkusuz en önemli unsuru olan seçimler, Türkiye siyasi tarihinde de genellikle tartışmalı olmuştur.Türkiye, 2017 yılı Nisan ayında yapılan Anayasa Değişikliği ile cumhurbaşkanlığı sistemine geçmiştir. İlgili referandumun tartışmaları sürerken, kamuoyunca kabulü oylanan partili cumhurbaşkanlığına geçmek için 2019 yılı beklenmesine karşın, muhalefet liderlerinden olan ve ilgili sistemi destekleyen siyasi partilerden Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli erken seçim çağrısı yapmıştır. Yapılan görüşmelerin ardından ülkenin 24 Haziran 2018 tarihinde erken seçime gitmesi kararlaştırılmıştır. Seçmen için bir yurttaşlık görevi olan seçmen davranışının nasıl seyredeceği ise merak konusudur. Çünkü seçimler öncesi kamuoyu oluşturma faaliyetlerine büyük önem atfedilmekte, kamuoyu araştırmaları seçmenin nabzını tutarken, yönlendirme de yapabilmektedir. Bununla birlikte bugün yeni medya tabanlı sosyal ağlarda oluşan kamuoyu ağının durumu da önemlidir. Bu yüzden bu çalışmada, kamuoyu oluşumu ve kamuoyu araştırmaları ileilgili seçim özelinde sosyal medyada oluşan kamuoyu ağı analiz edilecektir.In Turkey's political history, elections which are undoubtedly the most important element of the democracy has often been controversial. Turkey has also adopted a national multiparty presidential system with Constitutional Amendment made in April 2017. While discussions of the referendum are ongoing, the Nationalist Movement Party (MHP) Chairman Devlet Bahçeli, one of the opposition leaders and the political parties supporting the system, has made an early election call, despite the expected 2019 to move to the related system. Following the negotiations, it was decided to go to the early elections on 24th June, 2018. It is wondered that as a citizenship task, how the voters' behavior will evolve. Because, great importance is given to the activities of forming public opinion before the elections, and public opinion surveys can also manipulate the voters while keeping their pulse. However, today the situation of the public network formed in social networks which are based on new media, is also important.Therefore, in this study, public opinion formation, public opinion polls and the public network which is formed on social media for related election will be analyzed

    The validity and reliability of a new scale to measure patient-determined communication barriers in hospitals

    No full text
    Objective: Creating an environment that boosts effective communication between patients and healthcare personnel, and identifying factors that impair good communication, have favorable results on the quality of healthcare services. The primary goal of this study was to develop a new valid and reliable scale that could be used to identify communication barriers at the patient level. Method: The study was conducted with 421 patients receiving healthcare services at Gaziantep University Şahinbey Research and Practice Hospital. The respondents varied in age, gender, education level and by the department to which they were admitted. Descriptive statistics, exploratory factor analysis, confirmatory factor analysis and Cronbach’s alpha test were utilized. Results: Based on the analysis of the data collected, a new valid and reliable scale (Cronbach’s alpha= 0.81) was constructed, consisting of 28 items and 7 sub-dimensions. Conclusion: The proposed scale showed that the main factors leading to the creation of communication barriers were waiting times, fear and anxiety experienced by the patients, security staff, patients’ need for attention, lack of trust towards healthcare personnel, concern and need for being informed and prejudice. Key words: Health communication, communication barriers, patients, healthcare personnel, hospitals </p

    Amanitin and phallotoxin concentration in Amanita phalloides var. alba mushroom

    No full text
    Yaykasli, Kursat/0000-0001-7550-6370; Saritas, Ayhan/0000-0002-4302-1093; Saritas, Ayhan/0000-0002-4302-1093; Kaya, Ertugrul/0000-0003-0081-682XWOS: 000328658600028PubMed: 24139877Although rarely seen, Amanita phalloides var. alba, a variety of A. phalloides type mushrooms, causes mushroom poisoning resulting in death. Since it is frequently confused with some edible mushrooms due to its white colored cap and macroscopic appearance, it becomes important in toxicological terms. Knowledge of the toxin amount contained in this mushroom type is invaluable in the treatment of cases involving poisoning. In this study, we examined the toxin levels of various parts of the A. phalloides var. alba mushroom growing Duzce region of Turkey. Toxin analyses were carried out for A. phalloides var. alba, which were collected from the forests Duzce region of Turkey in 2011, as a whole and also separately in its spore, pileus, gills, stipe and volva parts. The alpha amanitin, beta amanitin, gamma amanitin, phalloidin and phallacidine analyses of the mushrooms were carried out using the RP-HPLC method. A genetic analysis of the mushroom showed that it had similar genetic characteristics as A. phalloides and was a variety of it. The lowest toxins quantity was detected in spores, volva and stipe among all parts of the mushroom. The maximum amount of amatoxins was measured in the gills. The pileus also contained a high amount of amatoxins. Generally, amatoxins and phallotoxin concentrations were lower as compared to A. phalloides, but interestingly all toxins other than gamma toxin were higher in the spores of A. phalloides var. alba. The amount of toxin in all of its parts had sufficient concentrations to cause death. With this study, the amatoxin and phallotoxin concentrations in A. phalloides var. alba mushroom and in its parts have been revealed in detail for the first time. (C) 2013 Elsevier Ltd. All rights reserved
    corecore