11 research outputs found

    Examining University Students’ Anger and Satisfaction with Life

    Get PDF
    The current research aims to study university students’ levels of anger and satisfaction with life, based on gender, years of attendance, accommodation, and whether they experience adjustment problems. The current research participants included a total of 484 individuals, with 269 (55.6%) males and 215 (44.4%) females, attending the Adiyaman University during 2015-2016 academic years in Turkey. The data was collected through the “Personal Information Form”, “State-Trait Anger Expression Inventory” and “Satisfaction with Life Scale”. Descriptive statistics, Pearson product-moment correlation, multi-variate variance analysis (One-Way MANOVA), and Tukey HSD test among post-hoc multiple comparison tests were used in the data analysis. The results showed that satisfaction with life was found to have a positive relationship with anger control and negative relationships with all anger dimensions. Another finding in the current research was about the lack of significant difference in student’s levels of satisfaction with life, based on gender. Anger scores not differing on years of attendance. However, scores of satisfaction with life were on significant levels, based on years of attendance. Another finding of the current research indicated that anger-out and trait anger dimensions of satisfaction with life did not differ on accommodation (home, dormitory). On the other hand, the group effect of the anger-in scores were found to be on significant levels. As such, anger-in scores of individuals living in the dormitories were found to be higher than those of individuals living in homes. Keywords: University Students, Anger and Life Satisfaction

    Okul Yöneticilerinin Empatik Eğilimlerini Yordamada Öfke, Yaşam Doyumu ve Stresle Başa Çıkmanın Rolü

    Get PDF
    The current study aims to examine the extent to which anger expression styles, life satisfaction, and levels of coping with stress in school administrators predict their levels of empathic tendency. Also, it aims to examine school administrators’ views on empathy, anger, life satisfaction, and social support. Both qualitative and quantitative research methods were used to collect data. This type of research design is called mixed or triangulation method. Research participants included school administrators employed in the city of Adıyaman. Quantitative data group participants were totally 252 (age = 42.30, Ss = 6.23, range = 30-59) school administrators including 241 males (95.6%) and 11 females (4.4%). 241 (95.6%) participants were married and 11 (4.4%) were single. It was found that 67.5% (170) of the participants had BA degrees; 25% (63) had MA degrees; 7.1% (18) had associate degrees; and one participant (0.4%) had a PhD. Within the qualitative data collection in the current research, totally 10 (age = 43.70, Ss = 5.1, range = 36-51) school administrators including 8 males and 2 females were interviewed through semi-structured interview form. All participants in this group were married. 4 participants had BA and 6 had MA degrees. The data was collected through the “Empathic Tendency Scale”, “The State-Trait Anger Scale”, “Satisfaction with Life Scale”, “Ways of Coping Inventory”, and “Semi-structured Interview Form”. Descriptive statistics, Pearson Moment Product Correlation, and Hierarchical Linear Multi Regression Analyses were used to analyze the qualitative data in the current research. Data analysis was conducted through IBM SPSS 15.0 software package. Descriptive statistics, Pearson Moment Product Correlation, and Hierarchical Linear Multi Regression Analyses were used to analyze the qualitative data in the current research. Data analysis was conducted through IBM SPSS 15.0 software package. Four different regression models were obtained through hierarchical multiple regression analysis results based on Empathic Tendency Scale scores within the quantitative research data. According to this, a review of R2 values indicated that Empathic tendency, Anger-in sub-dimension of The State-Trait Anger Scale (STAS) explained within the 13%; this increased up to 21% with the addition of Satisfaction with Life Scale in the analysis and up to 26% with the addition of Anger-control as sub-dimension of STAS. It went up to 29% with the addition of receiving social support sub-dimension of Ways of Coping Inventory (WCI) in the analysis. It was seen that qualitative findings supported the quantitative findings. Based on qualitative findings, thus, leading factor among those affecting empathic skills was anger. Stress, life style, and life experiences followed this. Things that made the school administrators the angriest included teachers coming in the classroom late, do not teach, staff ignoring their responsibilities, and teachers not fulfilling their responsibilities. Also, majority of the school administrators were found to be unable to empathize in anger. It was found that when in anger school administrators Postpone appointment, tried to understand what was going on, left the environment briefly, tried to control anger, tried not to talk, and raised their voices.Bu araştırmanın amacı; okul yöneticilerinin empatik eğilim düzeylerinin; öfke ifade tarzları, yaşam doyumları ve stresle başa çıkma düzeyleri tarafından ne derece yordandığını incelemektir. Ayrıca okul yöneticilerinin empati, öfke, yaşam doyumu, stres ve sosyal desteğe ilişkin görüşlerini incelemekte amaçlar arasındadır. Araştırmada veri toplamak amacıyla hem nicel ve hem de nitel araştırma yöntemleri kullanılmıştır. Bu tipte araştırma desenlerine karma ya da üçgenleme (Triangulation) yöntemi adı verilmektedir. Araştırmanın çalışma grubunu, Adıyaman ilinde çalışan okul müdürleri oluşturmaktadır. Araştırmada nicel verilerin çalışma grubunda, 241 erkek (%95.6) 11 kadın (%4.4) olmak üzere toplam 252 ( yaş = 42.30, Ss = 6.23, ranj = 30-59) okul yöneticisi yer almaktadır. Araştırmaya katılanların 241’i (%95.6) evli, 11’i (%4.4) bekârdır. Araştırmaya katılanların %67.5’i (170 kişi) lisans mezunu, %25’i (63 kişi) yüksek lisans mezunu, %7.1’i (18 kişi) ön lisans mezunu ve bir kişide (%0.4) doktora mezunudur. Araştırmanın nitel verilerinin toplandığı çalışma grubunda 8’i erkek, 2’si kadın olmak üzere toplam 10 ( yaş = 43.70, Ss = 5.1, ranj =  36-51) okul müdürü ile yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılarak görüşme yapılmıştır. Bu çalışma grubundaki katılımcıların hepsi evli olup, 4 katılımcı lisans, 6 katılımcı yüksek lisans mezunudur. Araştırmada veri toplamak amacıyla Empatik Eğilim Ölçeği, Sürekli Öfke ve Öfke İfade Tarzı Ölçeği, Stresle Başa Çıkma Tarzları Ölçeği, Yaşam Doyumu Ölçeği ve Yarı Yapılandırılmış Görüşme Formu kullanılmıştır. Araştırmanın nicel verilerinin analizinde betimleyici istatistikler, Pearson Momentler Çarpımı Korelasyonu ve aşamalı doğrusal çoklu regresyon analizi kullanılmıştır. Verilerin analizi IBM SPSS 15.0 paket programıyla gerçekleştirilmiştir. Araştırmada nitel verilerin analizinde nitel araştırma yöntemlerinde kullanılan içerik analizi ve betimsel analiz birlikte kullanılmıştır. Araştırmanın nicel verilerine göre, okul yöneticilerinin Empatik Eğilim Ölçeği puanlarına göre aşamalı çoklu regresyon analizi sonucunda dört farklı regresyon modeli elde edilmiştir. Buna göre, R2 değerleri incelendiğinde, Empatik Eğilimi sırasıyla SÖÖTÖ’nün alt boyutu olan Öfke İç Boyutunun %13’nü açıkladığı, YDÖ’nün analize eklenmesi ile %21’e yükseldiği, SÖÖTÖ’nün alt boyutu olan Öfke Kontrolü boyutunun analize dahil edilmesiyle %26’ya yükseldiği görülmüştür. SBÇT’nin alt boyutu olan Sosyal Destek boyutunun analize dâhil edilmesiyle %29’a yükseldiği ortaya çıkmıştır. Aynı zamanda nitel bulguların da nicel bulguları desteklediği ortaya çıkmıştır. Nitel bulgulara bakıldığında, empatik becerileri etkileyen değişkenlerin başında “öfke” gelmektedir. Bunu “stres” “yaşam tarzı”, “yaşantı deneyiminin” izlediği görülmüştür. Okul yöneticilerini en çok öfkelendiren durumların ise, “öğretmenlerin derse geç girmesi”, “ders işlememe”, “personelin sorumluluklarını yapmaması”, “öğretmenlerin sorumluluklarını yerine getirmemeleri” gibi durumların olduğu görülmüştür. Aynı zamanda okul yöneticilerinin çoğunluğunun öfke anında “empati kuramadığı” ortaya çıkmıştır. Okul yöneticileri öfkelendiklerinde “randevuyu erteledikleri” “olayı anlamaya çalıştıkları”, “bir süreliğine ortamı terk ettikleri”, “öfke kontrolü sağlamaya çalıştıkları”, “konuşmamaya çalıştıkları” ve “ses tonlarının yükselttikleri” ortaya çıkmıştır

    The Roles of Perceived Social Support, Coping, and Loneliness in Predicting Internet Addiction in Adolescents

    Get PDF
    The current research aims to examine the roles of perceived social support, coping, and loneliness when predicting the Internet addiction in adolescents. The research participants included 300 high school students, with an average age of 16.49 and SD=1.27, attending schools in a city in Southeastern Anatolian Region during 2015-2016 academic years. Participant adolescents included 180 females (60%) and 120 males (40%). Data collection was conducted through Short Form of Young’s Internet Addiction Test, Revised Form of Multi-Dimensional Perceived Social Support Scale, Coping Scale for Children and Youth, and the UCLA Loneliness Scale – Short-Form. Descriptive statistics, Pearson Correlation Coefficient, and Multiple Linear Regression Analysis were used to analyze the research data. Research findings showed that perceived social support from significant other support, loneliness, and cognitive avoidance and problem solving among coping strategies significantly predicted Internet addiction. Family support and friend support as sub-dimensions of perceived social support and assistance seeking and behavioral avoidance among coping strategies were not found to predict Internet addiction. Research findings were discussed based on the relevant literature, interpreted, and suggestions for researchers were put forward. Keywords: Internet addiction, perceived social support, coping strategies, loneliness, adolescent

    Lise 3.sınıf öğrencilerinin benlik saygılarının bazı değişkenler açısından incelenmesi

    Get PDF
    The aim of this study was to examine students’ self-esteem regarding some of the characteristics of friendship. This study was carried out with 532 students attended high schools at central district of Adana province. Data in this study were collected by “Coopersmith Self Esteem Inventory” and “Friendship Relation Questionnaire”. Frequency, One-way anova and independent sample t test were used to analyse the data. Results showed that there was no significant difference on students self esteem in terms of gender and the number of close friends, while their self esteem scores differed according to the status of having boy/girl friend, romantic relationship and parent intervention.Bu araştırmanın amacı, lise 3. sınıf öğrencilerinin benlik saygılarını bazı değişkenlere göre incelemektir. Bu çalışma, 2005-2006 eğitim-öğretim yılında Adana İli Seyhan İlçe’sinde bulunan altı genel lisede toplam 532 öğrenci ile yapılmıştır. Araştırmanın verileri Coopersmith Benlik Saygısı Envanteri ve Arkadaş İlişkileri Anketi ile toplanmıştır. Verilerin analizinde frekans,  yüzde,  bağımsız gruplar t-testi ve tek yönlü varyans analizi kullanılmıştır. Araştırma bulgularına göre; öğrencilerin benlik saygısı cinsiyete, arkadaş sayısına ve yakın arkadaş sayısına göre anlamlı bir farklılık göstermemektedir. Buna karşılık, öğrencilerin karşı cinsten arkadaşının olup olmaması, romantik bir arkadaşının olması ve ailenin arkadaşlık ilişkisine müdahale etmesine göre benlik saygısı ölçeğinin bazı alt ölçek puanları arasında anlamlı bir fark olduğu görülmüştür

    A study on marital satisfaction and life satisfaction with married individualsEvli bireylerin evlilik doyumlarının ve yaşam doyumlarının incelenmesi

    Get PDF
    The purpose of this study is to examine marital satisfaction and life satisfaction according to same variables. The study is carried out on married individuals in Adıyaman in 2015 year. The study group consisted of 279 (164 male, 115 female). The data was collected through the Life Satisfaction Scale adapted by Köker (1991), Marital Life Scale developed by Tezer (1986 as cited in Çağ & Yıldırım, 2013) and a personal information form designed by the researchers. Statistical Package for the Social Sciences IBM SPSS 21.0 software was used for the statistical analysis of the data. In order to analyze the Pearson Correlation Coefficient, One-way MANOVA and Tukey HSD analysis method was employed. According to findings, it is understood that master and doctorate degree graduate individuals have a higher level of marital satisfaction and life satisfaction than primary and secondary schools graduates. According to income level variable, it is not observed a significant difference for the marital satisfaction levels, however there is a significant difference for life satisfaction levels. It is revealed that married individuals who get married after flirting have a higher level of marital and life satisfaction than married individuals of consanguineous marriages have. It is understood that married individuals who get married after falling in love have a higher level of marital and life satisfaction than the ones who make marriages of convenience have. However, according to gender is not a significant difference for marital satisfaction and life satisfaction. The findings of the present study were discussed in the light of the related literature. ÖzetBu çalışmanın amacı, evli bireylerin evlilik doyumlarını ve yaşam doyumlarını bazı değişkenlere göre incelemektir. Araştırmanın çalışma grubunu, 2015 yılında Adıyaman ilinde ikamet eden, 115 (% 41.2) kadın ile 164 (% 58.8) erkek olmak üzere toplam 279 evli birey oluşturmuştur. Araştırmanın verileri, Kişisel Bilgi Formu, Evlilik Yaşamı Ölçeği ve Yaşam Doyumu Ölçeği ile toplanmıştır. Araştırma verilerinin analizinde betimsel istatistikler, Pearson Momentler Çarpımı Korelasyonu, çok değişkenli varyans analizi (Tek Yönlü MANOVA) ve post-hoc çoklu karşılaştırma testlerinden Tukey HSD testi kullanılmıştır. Verilerin analizi IBM SPSS 21.0 paket programıyla gerçekleştirilmiştir. Araştırmadan elde edilen bulgulara göre, yüksek lisans ve doktora mezuniyet derecesine sahip bireylerin ilk ve ortaokul mezunlarından daha yüksek düzeyde evlilik doyumuna ve yaşam doyumuna sahip oldukları görülmüştür. Öte yandan üniversite mezunlarının da okur-yazar olmayanlardan yüksek düzeyde bir yaşam doyumuna sahip oldukları görülmüştür. Farklı gelir grupları arasında evlilik doyumu düzeyi açısından anlamlı düzeyde bir fark bulunmamıştır. Ancak yüksek gelir grubunda bulunan bireylerin yaşam doyumları diğer gruplara göre yüksek bulunmuştur. Flört ilişki sonrası evlenen bireylerin, akraba evliliği yapanlardan daha yüksek düzeyde evlilik doyumuna ve yaşam doyumuna sahip oldukları görülmüştür. Cinsiyet açısından kadın ve erkeklerin evlilik doyumu ve yaşam doyumu düzeyleri arasında anlamlı düzeyde bir fark bulunmamıştır. Aşk evliliği yapan kişilerin, mantık evliliği yapan kişilerden daha yüksek düzeyde bir evlilik doyumuna ve yaşam doyumuna sahip oldukları görülmüştür. Bulgular, alan yazın çerçevesinde tartışılmış ve yorumlanmıştır

    Lise 3. sınıf öğrencilerinin arkadaşlık ilişkileri ve benlik saygılarının bazı değişkenler açısından incelenmesi

    No full text
    TEZ6318Tez (Yüksek Lisans) -- Çukurova Üniversitesi, Adana, 2007.Kaynakça (s.96-104) var.xvi, 114 s. : res. ; 29 cm.The aim of this study was to identify the friendship characteristics of third graders at secondary schools. Students' self-esteem was also examined regarding some of the friendship characteristics. This study was carried out with 532 students attended high schools at central district Adana province. Data were collected by ""Friendship Relation Questionnaire"" and ""Coopersmith Self Esteem Inventory"". Chi-square test, one-way anova and independent sample t test were used to analyse data. The findings of this study indicated that most of the students have more than 10 and between two and four close friends. So the number of close friends was smaller than the number of friends. Boys had more close friends than girls. Most of the students also had boy friend/girl friend. Students usually met their friends at school and private courses. Also, some of the students had romantic relationships. Students reported that their conflicts with their friends were mostly caused by having different opinion. Most of students were happy with relationships with their close friends. Over the half of students stated that their parents intervened relationship with their friends. Girls mentioned more parents intervention than boys did. Mothers were mostly responsible for this intervention. There was no significant difference on students self esteem in terms of gender and the number of close friends, while self esteem scores of students differed according to the status of having boy/girl friend, romantic relationship and parent intervention.Bu araştırmanın amacı, lise 3. sınıf öğrencilerinin arkadaşlık ilişkileri ve arkadaşlık ilişkilerindeki bazı değişkenlere göre benlik saygısının incelenmesidir. Bu çalışma, 2005-2006 eğitim-öğretim yılında Adana İli Seyhan İlçe'sinde bulunan 6 genel lisede toplam 532 öğrenci üzerinde yürütülmüştür. Araştırmanın verileri ""Arkadaş İlişkileri Anketi"" ve Coopersmith Benlik Saygısı Envanteri ile toplanmıştır. Verilerin analizinde frekans, yüzde, kay kare analizi, bağımsız gruplar t-testi ve tek yönlü varyans analizi kullanılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre, öğrencilerin arkadaş sayılarının çoğunluğunun 10'dan fazla olduğu; erkeklerin kızlara göre daha fazla arkadaşa sahip olduğu ortaya çıkmıştır. Öğrencilerin yakın arkadaş sayısının çoğunun 2 ile 4 ve erkeklerin yakın arkadaş sayısının kızlardan daha yüksek olduğu ortaya çıkmıştır. Öğrencilerin çoğunun karşı cinsten arkadaşı olmakla birlikte, arkadaşlarıyla genellikle okulda-dershanede tanıştıkları ortaya çıkmıştır. Karşı cinsten romantik bir ilişkisinin olmadığını belirten öğrencilerin oranı, olduğunu belirtenlerden daha yüksektir. Öğrencilerin yaşadığı anlaşmazlık konularında ilk sırada ""farklı dünya görüşüne sahip olma"" vardır. Öğrencilerin çoğunluğu yakın arkadaşlarıyla olan ilişkilerinde memnundur ve arkadaşlarında tercih ettiği özelliklerin başında ""sırdaş ve güvenilir olma"" gelmektedir. Öğrencilerin yarısından fazlası için ailelerinin arkadaşlık ilişkilerine müdahale ettiği, erkeklerden daha çok kızlara müdahale edildiği ve bu müdahalenin çoğunlukla anne tarafından yapıldığı ortaya çıkmıştır. Öğrencilerin benlik saygısı cinsiyete ve yakın arkadaş sayısına göre anlamlı bir farklılık göstermemektedir. Buna karşılık, öğrencilerin karşı cinsten arkadaşın olup olmaması, romantik bir arkadaşın olması ve ailenin müdahale etmesine göre benlik saygısı ölçeğinin bazı alt ölçek puanları arasında anlamlı bir fark vardır.Bu çalışma Ç.Ü. Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi Tarafından Desteklenmiştir. Proje No

    Üniversite Öğrencilerinin Toplumsal Cinsiyet Rolleri Ve Çatışma Çözme Stillerinin İncelenmesi

    No full text
    Bu araştırmanın amacı Adıyaman Üniversitesi’ndeki öğrencilerin toplumsal cinsiyet rolleri ve çatışma çözme stillerini incelemektir. Araştırmada Adıyaman Üniversitesine 2015-2016 eğitim-öğretim yılında devam eden 209’i erkek (% 45,6) ve 249’u (% 54,4) kadınlardan olmak üzere toplam 458 kişi (yaş=22,39, Sd=1,76, ranj= 19-37) çalışma grubunu oluşturmuştur. Araştırmada veri toplamak amacıyla araştırmacının geliştirdiği “Kişisel Bilgi Formu”, Zeyneloğlu ve Terzioğlu’nun (2011) geliştirdiği Toplumsal Cinsiyet Rolleri Ölçeği ve Johnson ve Johnson (2008) tarafından geliştirilen Türkçe’ye Uyarlaması Karadağ ve Tosun (2014) tarafından yapılan Çatışma Eylem Stilleri Ölçeği kullanılmıştır. Araştırmanın verileri betimsel istatistikler, Pearson Momentler Çarpımı Korelasyonu, çok değişkenli varyans analizi (Tek Yönlü MANOVA) ve post-hoc çoklu karşılaştırma testlerinden Tukey HSD testi kullanılarak analiz edilmiştir. Araştırma bulgularına göre, eşitlikçi cinsiyet rollerinin, kadınsı cinsiyet rollerinin, erkeksi cinsiyet rollerinin, evlilikte cinsiyet rollerini, geleneksel cinsiyet ve toplumsal cinsiyet rolllerinin erkeklerde ortalamasının kadınlara oranla anlamlı olarak daha yüksek olduğu ortaya çıkmıştır. Ayrıca cinsiyete göre çatışma stillerinin farklılaşmadığı ortaya çıkmıştır

    Lise 3. sınıf öğrencilerinin arkadaşlık ilişkilerinin bazı değişkenlere göre incelenmesi

    No full text
    Bu araştırmanın amacı, lise 3. sınıf öğrencilerinin arkadaşlık ilişkilerini bazı değişkenlere göre incelemektir. Bu çalışma, 2005-2006 eğitim-öğretim yılında Adana İli Seyhan İlçe’sinde bulunan altı genel liseden toplam 532 öğrenci ile yapılmıştır. Araştırmanın verileri “Arkadaş İlişkileri Anketi” ile toplanmıştır. Verilerin analizinde frekans, yüzde ve kay kare tekniği kullanılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre, öğrencilerin arkadaş sayılarının çoğunluğunun 10’dan fazla olduğu; erkeklerin kızlara göre daha fazla arkadaşa sahip olduğu ortaya çıkmıştır. Öğrencilerin yakın arkadaş sayısının çoğunun iki ile dört arasında olduğu ve erkeklerin yakın arkadaş sayısının kızlardan daha yüksek olduğu görülmüştür. Öğrencilerin çoğunun karşı cinsten arkadaşı olduğu ve arkadaşlarıyla genellikle okuldadershanede tanıştıkları görülmüştür. Karşı cinsten romantik bir ilişkisinin olmadığını belirten öğrencilerin sayısı, olduğunu belirtenlerden daha yüksektir. Öğrencilerin arkadaşlarıyla yaşadığı anlaşmazlık konularında ilk sırayı “farklı dünya görüşüne sahip olma” almaktadır. Öğrencilerin çoğunluğu yakın arkadaşlarıyla olan ilişkilerinden memnundur ve arkadaşlarında tercih ettiği özelliklerin başında “sırdaş ve güvenilir olma” gelmektedir. Öğrencilerin yarısından fazlası ailelerinin arkadaşlık ilişkilerine müdahale ettiğini belirtmiştir. Arkadaşlık ilişkilerinde erkeklere göre kızların ilişkilerine daha fazla müdahale edildiği ve bu müdahalenin çoğunlukla anne tarafından yapıldığı ortaya çıkmıştır.The aim of this study was to identify the friendship characteristics of third graders at secondary schools. This study was carried out with 532 students attended high schools at central district Adana province. Data were collected by Friendship Relation Questionnaire". Chi-square test was used to analyse data. The findings of the study indicated that most of the students have more than 10 and between two and four close friends. So the number of close friends was smaller than the number of friends. Boys had more close friends than girls. Most of the students also had boy friend/girl friend. Students usually met their friends at school and private courses. Als

    The Role of Perceived Social Support and Coping Styles in Predicting Adolescents' Positivity

    No full text
    Abstract The current research aims to examine th

    Mersin İlinde 2005-2009 Yılları Arasında Çocuk Suçları Oranının İncelenmesi

    No full text
    Bu çalışmanın amacı Mersin merkezindeki 2005-2009 yılları arasında çocuk suç oranının çeşitli suç özelliklerine göre incelenmesidir. Bu suç özellikleri; mal varlığına karşı işlenen suçlar, şahsa karşı işlenen suçlar ve tasnif dışı işlenen suçlar olarak üç başlık altında incelenmiştir. Çalışmada, Mersin Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şube Müdürlüğü’nde kayıt altına alınmış verilerden yararlanılmıştır. Bu çalışmanın sonuçlarına göre, 2005-2009 yılları arasında malvarlığına karşı işlenen suçlarda olay sayısı 2218, şüpheli çocuk sayısı 2929 olup bu çocuklardan 312’si tevkif (tutuklama) edilmiştir. Şahsa karşı işlenen suçlarda 1584 olay sayısı, 1948 şüpheli sayısı olup, 192 çocuk tevkif edilmiştir. Tasnif dışı işlenen suçlarda ise 1072 olay sayısı, 1281 şüpheli sayısı ve tevkif edilen çocuk sayısı 434’tür
    corecore