44 research outputs found

    Mimar Sedat Hakkı Eldem’i beş yıl önce yitirmiştik:Ondan öğreneceğimiz çok şey var...

    Get PDF
    Taha Toros Arşivi, Dosya No: 36-Ethem İbrahim-İsmail Galip-Osman Salih-Sedat Hakkı-Fethi-Edhem Eldemİstanbul Kalkınma Ajansı (TR10/14/YEN/0033) İstanbul Development Agency (TR10/14/YEN/0033

    Düşünsel Mimarlık: Rönesans Ütopyaları Aracılığıyla Bir Örnekleme

    Get PDF

    The Role Assigned to al-Qawāid al-Khamsa in ‘Alāī 's al-Macmū‘ al-Muẕehheb

    Get PDF
    Legal maxims in Islamic law have been an area that has been emphasized in relation to both fiqh and usūl issues since the early periods. The legal maxims of "al-umūru bi maḳāṣidihā", "al-yaḳīnu lā yazūlu bi al-shakk", "al-mashaḳḳa tajlibu al-taysīr", "aḍ-ḍararu yuzāl" and "al-'āda muḥaḳḳama" in Islamic law classifies as “al-qawāid al-khamsa/al-qawāid al-kulliyya al-kubrā.” These legal maxims have a differ-ent position among other legal maxims and form the basis of other legal maxims. We see that the “five grand legal maxims” can be extended to all areas of fiqh, that they are applied to the solution of fiqh issues, and that fiqh issues are tried to be connected with these legal maxims. Five grand legal maxims appear as a step that facilitates the understanding of fiqh in the positioning between fiqh and usūl. Although Abū Tāhir al-Debbās is the first name to be reached regarding this hier-archical distinction among the legal maxims, ‘Alāī is known as the first author who made this classification clearly. ‘Alāī, in his work called al-Macmū‘ al-muẕehheb fī ḳavā‘id al-Madhab, considers these five legal maxims separately from other legal maxims and adopts a hierarchical classification among the legal max-ims. Another point that makes ‘Alāī important in the systematization of "al-qawāid al-khamsa/al-qawāid al-kulliyya al-kubrā" among the legal maxims is his meticulous effort to determine the basis of the legal maxims from the nass (verses and had-iths). This emphasis is also important in terms of discussions about the position of the legal maxims between fiqh and usūl. Associating the legal maxims directly with the nass increases the impact power of the legal maxims. When we look at the works on the qawāid literature, we can say that ‘Alāī focuses on the connec-tion between nass and the legal maxims more intensely than other authors, and while determining the basis of the legal maxims from the verses and hadiths, he gives more place to the verses besides the hadiths comparing the later authors. It is seen that ‘Alāī pioneered the hierarchical prioritization of the five grand legal maxims in the qawāid literature and the examination of them as a kind of basis of other legal maxims under separate headings. This hierarchical distinction be-tween the legal maxims that ‘Alāī brought to the agenda was also significantly followed by the authors after him who wrote works in the field of qawāid. For example, authors who have works in the field of qawāid such as Ibnu's-Subkī, Ibn Nujaym, and Suyūtī have also compiled their works by taking this approach of ‘Alāī into account. Although this situation is understandable when the works are examined systematically, the authors also make many references to ‘Alāī and show that they are inspired by ‘Alāī in this system. This approach finds its equiv-alent even in Majalla and in its commentaries. It is stated that the legal maxims in Majalla are derived from the basic legal maxims and these five grand legal max-ims are frequently referred to in the solution of problems. Our study focuses on how the five grand legal maxims which are corresponded to “al-qawāid al-khamsa/al-qawāid al-kulliyya al-kubrā” in the classification of the uni-versal rules in Islamic law is handled and which role is given to the legal maxims in al-Mecmū' al-muẕehheb fī ḳavā'id al-Madhab by ‘Alāī known as the first to make this classification. In our study, firstly, we focused on the ‘Alāī, who is the first name who classifies legal maxims on the hierarchical classification and exemplified his effect on the authors in the next process. We gave brief information about ‘Alāī and his work before examining the legal maxims. Later, we discussed “al-qawāid al-khamsa” in the order of the author's work and by giving place to his patterns (sīga) in the work. While examining the legal maxims; we have chosen an order in the form of the basis of the legal maxims, their explanations, and the sample fiqh issues asso-ciated with them, the exceptions of the legal maxims. We have included the verses and hadiths pointed out by ‘Alāī of the basis of the legal maxims, with brief ex-planations, and we have referred to relevant sources for details. Regarding the explanation of the legal maxims and exemplary fiqh issues, we primarily took the work of ‘Alāī as a basis, but we have also benefited from the works that had been written before his. In order to see the traces of ‘Alāī in the works written after him, we benefited from the works of later qawāid authors. However, since our work focused on the works of qawāid, we did not particularly dwell on the investiga-tion of the fiqh issues associated with the legal maxims from the works of the madhhabs. Regarding the exceptions of the legal maxims, we did not deal with the issues one by one but included some sample issues that ‘Alāī dealt with by trying to explain the reason for being exempted from the legal maxims

    İslâm Hukukunda Küllî Kâidelerin Hukukun İşlevleri Arasındaki Antinomi/Çatışma Bağlamında Değerlendirilmesi

    Get PDF
    Hukuk, toplumsal ilişkileri düzenleyen bir sistem olarak, insanların hayatında aktif bir rol oynamaktadır. Toplumsal yaşamı düzenleyen kurallar arasında hukuk kuralları, önemli bir yere sahiptir. Bu durum “Nerede toplum varsa orada hukuk vardır” şeklinde açık bir şekilde formalize edilmektedir. Hukukun niteliğinin anlaşılması, işlevlerinin bilinmesini gerektirmektedir. Hukukun farklı işlevlerinden bahsedilmekle birlikte hukukun öne çıkan temel işlevleri; adaleti sağlamak, toplum hayatını düzenlemek ve sosyal ihtiyaçları karşılamaktır (pratik yarar sağlamak). Hukukun farklı işlevlerinin bulunuyor oluşu bu işlevler arasında antinomik/çatışık görünümleri kaçınılmaz kılmaktadır. Bu durum, hukukun işlevleri arasında çatışma meydana geldiğinde hangisinin önceleneceği problemini gündeme getirmektedir. Yapılması gereken, hukukun farklı işlevleri arasında bir denge sağlanmaya çalışılmasıdır. Hukukun, “adaletin gerçekleşmesi” nihai hedefine ulaşmak için bu işlevler arasında dengeli ve uyumlu bir yaklaşım izlemesi gerekir. “Hukuk, adalete yönelmiş bulunan bir toplumsal yaşam düzeni” olarak tanımlanır. Hukukun amacı, adalet idesine ulaşmaktır. Ancak adaletin, her zaman sadece insanların istekleri ile kendiliğinden gerçekleşmesi mümkün olmadığından, başka bir müdahale gerekmektedir. Bu müdahale de hukuki emniyetin sağlanması anlamına gelmekte ve bir düzeni ifade etmektedir. Hukukun adalet ve sosyal ihtiyaçları karşılama işlevlerinden bahsedebilmek, öncelikle bir düzen olarak ortaya çıkmasını gerektirmektedir.Çalışmamız İslâm hukukunda küllî kâidelerin hukukun fonksiyonları ile irtibatına odaklanmaktadır. İslâm hukuk tarihinde kanunlaştırma hareketleriyle birlikte önemi daha da artan küllî kâideler incelediğinde, hukukun temel işlevlerinin küllî kâidelerde de karşılık bulduğu görülmektedir. Küllî kâideler, İslâm hukukunun biçimsel bir düzene sokulmaya çalışılmasının ürünü olarak, hukukun farklı işlevlerini esas alan içeriktedir. Küllî kâideler, kanunlaştırmanın da bir tezâhürü olarak, açık ve kesin ifade yapılarına sahiptir. Bu bakımdan hukukun düzen işlevini temel almaktadır. Bununla birlikte içerik olarak değerlendirildiklerinde hukukun pratik yarar sağlama ve adaleti temin etme işlevlerine dair düzenlemeler içerdikleri görülmektedir. Örneğin “bir işten maksat neyse hüküm ona göredir/el-umūru bi maḳāṣidihā” kâidesi tasarruflarda kişinin iradesinin esas alınmasını düzenlemekle hukukun adaleti sağlama işlevini ifade etmektedir. “Zarar izâle olunur/eḍ-ḍararu yuzāl” kâidesi yarar ve zarar bağlamı düşünüldüğünde hukukun insanlar için pratik yarar sağlama işlevi ile ilgilidir. “Meşakkat teysiri celb eder/el-meşaḳḳa teclibu’t-teysīr” kâidesi de yine İslâm hukukunda ihtiyaç, zaruret, ruhsat gibi temel meselelere dair düzenlemeleri içermektedir. “ det muhakkemdir/el-‘āde muḥaḳḳeme” kâidesi, insanların sosyal ihtiyaçlarının karşılanması bağlamında gündeme gelmektedir. Kâideler tek başlarına değerlendirildiğinde hukukun farklı işlevlerini ifade etmekte, birlikte değerlendirildiklerinde ise bu sebeple aralarında çatışma olması kaçınılmaz olmaktadır. Örneğin “bir işten maksat ne ise hüküm ona göredir” kâidesine göre bir kişinin tasarruflarından sorumlu olması kişinin kastına bağlı olmasına rağmen, “zarar izâle olunur” kâidesi, kasıtsız da olsa başkasının malına zarar verilmesi durumunda tazmin sorumluluğu doğmasını gerektirmektedir.Çalışmanın amacı, İslâm hukukunda küllî kâidelerin ve literatürde “kâidelerin istisnaları” olarak atıfta bulunulan durumların, hukukun işlevleri arasındaki çatışmalar bağlamında değerlendirilmesidir. Çalışmamızda öncelikle hukukun işlevleri üzerinde durarak, bu işlevlerin küllî kâidelerde ne şekilde karşılık bulduğunu tespit etmeye çalıştık. Hukukun farklı işlevleri arasındaki antinomik görünümleri, İslâm hukukunda küllî kâideler zemininde örneklendirdik. Küllî kâideler arasında ortaya çıkan antinomik durumlarda, hukukun işlevleri arasında tercih yapılırken dikkate alınan daha üst tikel normlar, örf ve âdetler, zaruret ve ihtiyaç gibi yüksek değerlere işaret etmeye çalıştık. Çalışmanın kaynakları arasında küllî kâidelerin son hâlinin yer aldığı Mecelle ve Mecelle’nin şerhleri yer almaktadır. Yeri geldikçe kavâid literatürüne dair yazılmış eserlere ve küllî kâidelerin örneklendirilmesi için klasik fıkıh kaynaklarına başvurduk. Hukukun işlevleri ile ilgili olarak, hukuk ile ilgili çalışmaları olan önemli isimlerin eserlerinden yararlandık

    Polivinilklorür ve polietilen çift katmanlı ambalaj malzemesinin özelliklerine termoform kalıplama parametrelerinin etkileri

    No full text
    ÖZETPOLİVİNİLKLORÜR VE POLİETİLEN ÇİFT KATMANLI AMBALAJ MALZEMESİNİN ÖZELLİKLERİNE TERMOFORM KALIPLAMA PARAMETRELERİNİN ETKİLERİ Bu tez çalışmasının amacı; ambalaj sektöründe yaygın olarak kullanılan PVC+PE çift katmanlı malzemenin değişik kalıplama şartlarındaki özelliklerini incelemektir. Bu inceleme ile birlikte PVC+PE çift katmanlı ambalaj malzemesinin çekme, kopma, uzama özellikleri, yırtılma özellikleri belirlenmiştir. Ayrıca değişik şartlarda ve derinliklerdeki üretilmiş olan ambalaj malzemeleri bir gün, üç gün, yedi gün 60 oC de ısıl yaşlandırmaya tabi tutularak çekme ve yırtılma özellikleri belirlendi.Genel olarak bu malzemelerin çok düşük oksijen geçirgenliği, çekme mukavemeti, iyi kimyasal direnci olması bu malzemeleri ambalaj sektöründe aranılan bir malzeme konumuna getirmiştir. Bu malzemeler genel olarak birbirleri ile çok uyumlu malzemeler değillerdir. Ancak iki katman arasında kullanılan uygun bir bağlayıcı ile yapıştırılarak hem dayanımları hemde yapışkanlıkları yükseltilmektedir. Çalışmada kullanılan malzemeler önce kalenderleme yöntemi ile folyo haline getirilmiştir. Kalenderleme işleminden sonra ısıl kalıplama yöntemi ile (termoform) uygun kalıp kullanılarak kalıplama işlemi gerçekleştirilmiştir. Bu işlemde kalıplama esnasında sabit kalınlıkta (0.7 mm), farklı sıcaklık (150 oC, 165 oC, 173 oC, 185 oC) ve farklı derinliklerde (25 mm, 35 mm) kalıplama yapılmıştır. Bu işlemden sonra şekillendirilmiş olan ambalaj kutusunun taban kısmından belirli standartlara göre çekme ve yırtılma deneyleri için numuneler alınmıştır. Yapılan incelemelerde kutu ambalaj yapımında kullanılan malzemeye her hangi bir ısıl işlem yapılmadan çekme mukavemetlerinde önemli bir azalma olmazken çekme uzamalarında önemli oranda düşme olduğu tespit edilmiştir. Özellikle gerek çekme ve gerekse yırtılma testlerinde sıcaklık ve yönlendirme durumuna bağlı olarak çekme ve yırtılma mukavemetlerinde artış yükselme meydana geldi. ABSTRACTTHE EFFECTS OF PARAMETER OF THERMAL MOULDİNG PROCESS CHARACTERİSTİCS OF POLYVİNYL CHLORİDE AND POLYTHENE DOUBLE LAYER PACKAGE MATERİALSThe goal of this research; we examine that PVC+PE double layer package materials characteristics on different moulding conditions. In addition this research PVC+PE double layer package’s tensile strength, breaking strength, extension strength and torn features are determined. Furthermore, package materials, which are produced in different conditions and depth, tensile strength and torn features are determined by putting into thermal ageing 1day, 3days, and 7days the temperature of 60°C. Generally these materials are mostly used in package sector because of its low oxygen permeability, excellent tensile strength and chemical resistance features. These materials generally are not compatible with each other but; their stickiness can be increased by sticking with proper binder between two layers.First of all, the materials, which are used in this research, are made foil by the process of calender. After this process moulding is performed by using proper mould via thermal moulding process. During this process, moulding is performed at stable thickness, different temperatures and different depth. After this process different samples are taken under the shaped package box in order to tensile and torn test. The result of this research we determined that materials, which are used in package production, resistance is not declined but tensile strength. Particularly in real tensile strength and torn test this feature resistances are increased by the conditions of temperature and orientation

    Effects of low dose D1 and D2 dopamine receptor blockers on spatial memory in rats

    No full text

    Polivinilklorür ve polietilen çift katmanlı ambalaj malzemesinin özelliklerine termoform kalıplama parametrelerinin etkileri

    No full text
    POLİVİNİLKLORÜR VE POLİETİLEN ÇİFT KATMANLI AMBALAJ MALZEMESİNİN ÖZELLİKLERİNE TERMOFORM KALIPLAMA PARAMETRELERİNİN ETKİLERİ Bu tez çalışmasının amacı; ambalaj sektöründe yaygın olarak kullanılan PVC+PE çift katmanlı malzemenin değişik kalıplama şartlarındaki özelliklerini incelemektir. Bu inceleme ile birlikte PVC+PE çift katmanlı ambalaj malzemesinin çekme, kopma, uzama özellikleri, yırtılma özellikleri belirlenmiştir. Ayrıca değişik şartlarda ve derinliklerdeki üretilmiş olan ambalaj malzemeleri bir gün, üç gün, yedi gün 60 oC de ısıl yaşlandırmaya tabi tutularak çekme ve yırtılma özellikleri belirlendi.Genel olarak bu malzemelerin çok düşük oksijen geçirgenliği, çekme mukavemeti, iyi kimyasal direnci olması bu malzemeleri ambalaj sektöründe aranılan bir malzeme konumuna getirmiştir. Bu malzemeler genel olarak birbirleri ile çok uyumlu malzemeler değillerdir. Ancak iki katman arasında kullanılan uygun bir bağlayıcı ile yapıştırılarak hem dayanımları hemde yapışkanlıkları yükseltilmektedir. Çalışmada kullanılan malzemeler önce kalenderleme yöntemi ile folyo haline getirilmiştir. Kalenderleme işleminden sonra ısıl kalıplama yöntemi ile (termoform) uygun kalıp kullanılarak kalıplama işlemi gerçekleştirilmiştir. Bu işlemde kalıplama esnasında sabit kalınlıkta (0.7 mm), farklı sıcaklık (150 oC, 165 oC, 173 oC, 185 oC) ve farklı derinliklerde (25 mm, 35 mm) kalıplama yapılmıştır. Bu işlemden sonra şekillendirilmiş olan ambalaj kutusunun taban kısmından belirli standartlara göre çekme ve yırtılma deneyleri için numuneler alınmıştır. Yapılan incelemelerde kutu ambalaj yapımında kullanılan malzemeye her hangi bir ısıl işlem yapılmadan çekme mukavemetlerinde önemli bir azalma olmazken çekme uzamalarında önemli oranda düşme olduğu tespit edilmiştir. Özellikle gerek çekme ve gerekse yırtılma testlerinde sıcaklık ve yönlendirme durumuna bağlı olarak çekme ve yırtılma mukavemetlerinde artış yükselme meydana geldi. ABSTRACT THE EFFECTS OF PARAMETER OF THERMAL MOULDİNG PROCESS CHARACTERİSTİCS OF POLYVİNYL CHLORİDE AND POLYTHENE DOUBLE LAYER PACKAGE MATERİALS The goal of this research; we examine that PVC+PE double layer package materials characteristics on different moulding conditions. In addition this research PVC+PE double layer package’s tensile strength, breaking strength, extension strength and torn features are determined. Furthermore, package materials, which are produced in different conditions and depth, tensile strength and torn features are determined by putting into thermal ageing 1day, 3days, and 7days the temperature of 60°C. Generally these materials are mostly used in package sector because of its low oxygen permeability, excellent tensile strength and chemical resistance features. These materials generally are not compatible with each other but; their stickiness can be increased by sticking with proper binder between two layers. First of all, the materials, which are used in this research, are made foil by the process of calender. After this process moulding is performed by using proper mould via thermal moulding process. During this process, moulding is performed at stable thickness, different temperatures and different depth. After this process different samples are taken under the shaped package box in order to tensile and torn test. The result of this research we determined that materials, which are used in package production, resistance is not declined but tensile strength. Particularly in real tensile strength and torn test this feature resistances are increased by the conditions of temperature and orientation
    corecore