41 research outputs found
Evaluation of COVID-19 Antibody Positivity of Health Professionals
Amaç: Koronavirüs hastalığı 2019 (COVID-19) kısa bir sürede pandemi haline gelmiş enfeksiyöz bir hastalıktır. COVID-19 hastalarında 7-11 gün sonra antikor cevabı gelişmektedir. Salgın süresince sağlık çalışanlarının durumunu kontrol etme açısından serolojik testlerin faydalı olduğu düşünülmektedir. Bu çalışmada salgının başlangıcında hastanemiz sağlık personelinin antikor pozitifliğinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Nisan 2020-Mayıs 2020 tarihleri arasında hastanemizde yapılan COVID-19 antikor taramasına katılan 150 adet sağlık personeline ait sonuçlar retrospektif olarak değerlendirildi. Kan örneklerinden elde edilen serumlara kolloidal altın bazlı immunokromatografik test yöntemi uygulandı. Demografik özellikler, lökosit sayısı, lenfosit sayısı, C-reaktif protein değerleri ve akciğer Bilgisayarlı Tomografi (BT) bulguları çalışmaya dahil edildi. Bulgular: Çalışmaya yaş ortalaması 39,5 ± 9,3 yıl olan toplam 150 kişi (95 kadın) dahil edildi. Yedi kişide (%4,6) antikor pozitifliği saptandı. İki pozitif kişinin akciğer BT’sinde viral pnömoni ile uyumlu buzlu cam infiltrasyonlarının varlığı gözlendi. Sonuç: Salgının ilk döneminde hastanemiz sağlık çalışanlarında yaklaşık %5 oranında antikor pozitifliği saptanması COVID-19 açısından riskli grupta olan sağlık personelinin devamlı izlenmesi ve tedbirlerin alınması gerekliliklerini ortaya koymaktadır.Objective: Coronavirus disease 2019 (COVID-19) is an infectious disease which has become a pandemic in a short time-period. Antibody response develops after 7 11 days in COVID-19 patients. Serologic tests are thought to be beneficial for checking status of the health professionals during the pandemic. In the present study, it was aimed to evaluate the antibody levels of the health professionals who work in our hospital at the beginning of the pandemic.
Material and Method: The results of 150 health professionals who participated in the COVID-19 antibody screening which was performed in our hospital between April 2020 and May 2020 were evaluated retrospectively. Colloidal gold-based immunochromatographic test was performed on the serums which was obtained from the blood samples. Demographic characteristics, leukocyte counts, lymphocyte counts, C-reactive protein values, and lung Computed Tomography (CT) findings were included in the study.
Results: A total of 150 subjects (95 females) with a mean age of 39.5 ± 9.3 years were included in the study. Antibody positivity was detected in seven (4.6%) subjects. Ground-glass infiltrates consistent with viral pneumonia were observed in the lung CT of two positive subjects
Conclusion: Detecting approximately 5% antibody positivity in the health professionals who work in our hospital at the beginning of the pandemic, indicates the necessities of pursuing the health professionals who are in the risky group for COVID-19 and taking precautions
Honey Plants of Düzce University Ornamental and Medicinal Plants Botanical Garden
In this study, melliferous plants that the honey bee (Apis mellifera L.) can benefit from among the taxa planted in Düzce University Ornamental and Medicinal Plants Botanical Garden, are presented. Among the 451 taxa planted in the botanical garden, those with these characteristics were determined by reviewing studies on the subject. Of the 165 taxa (36.58%) included in the honey plant class; 119 contain both nectar and pollen, 25 contain pollen, 13 contain nectar, 4 contain both pollen and insect secretion (IS) or sweet sap (SS), 2 contain pollen, nectar and IS or SS, 1 contain both nectar and SS, 1 contain only IS. In order to prevent the decrease in pollinator and pollinator insects, whose numbers are decreasing due to global climate change, a "Bee and Insect Hotel" was placed in the botanical garden. For this reason, the majority of the plants selected for planting were chosen from taxa with honey plant properties. The main purpose here is both to pollinate the plants in the botanical garden and to show and explain the effects of insect species on pollination through nature education
Azeri Türk Mecmuası Üzerine Bir İnceleme, Açıklamalı Dizin ve Seçilmiş Metinler
Azeri Türk mecmuası, 1928 ile 1930 yılları arasında yayımlanmıs “edebi, içtimai ve siyasi milliyetperver” bir süreli yayındır. Siyasi yönü agır basan mecmua, 1918-1920 yılları arasında varlıgını sürdürmüs olan Azerbaycan Cumhuriyeti ve Kafkasya milletlerinin istiklal mücadelesine hizmet etmektedir. Azeri Türk mecmuasının ana hatlarıyla incelenmeye çalısıldıgı bu çalısmanın giris bölümünde Azerbaycan’ın ve Müsavat Partisinin genel tarihi ve özelliklerinden, Azerbaycan Cumhuriyetinin kurulus sürecinden bahsedilmeye çalısılmıstır. Birinci bölümde mecmuanın özelliklerinden bahsedilmistir. Ikinci bölümde Mecmuadaki tüm yazıların sayılarına, yazar adlarına ve konularına göre açıklamalı fihristine yer verilmistir. Üçüncü bölümde ise seçilmis metinler Latin harflerine aktarılmıstır
Un guide de voyage pour l'historien de la pharmacie en Suisse : Hans-Rudolf Fehlmann, Pharmazeutischer Reiseführer Schweiz
Julien Pierre. Un guide de voyage pour l'historien de la pharmacie en Suisse : Hans-Rudolf Fehlmann, Pharmazeutischer Reiseführer Schweiz. In: Revue d'histoire de la pharmacie, 65ᵉ année, n°234, 1977. p. 230
Üniversite Öğrencilerinin Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutumları ve Şiddet Davranışları
Examination of Microstructural Characteristics and Mechanical Properties of MgO-MgAl2O4 Composite Refractories with the Addition of Hercynite
MgO’e spinel (MgAl2O4) partikülleri ilavesi, refrakterlerin ısıl şok direncini ve dolayısıyla kullanım
ömrünü arttırmaktadır. Bu çalışmada farklı oranlarda spinel içeren MgO-spinel kompozitlerin mekanik
özelliklerini iyileştirebilmek için değişik oranlarda hersinit (FeAl2O4) ilave edilmiş, mekanik özellikler ile
mikroyapısal değişimler arasındaki ilişkiler detaylı olarak araştırılmıştır. MgO-Spinel-Hersinit kompozit
refrakter malzemelerin mekanik özelliklerini arttıran önemli parametreler: i) yapıda oluşan
mikroçatlakların katkı tanelerinin üzerine geldiğinde birbirlerine bir ağ şeklinde bağlanarak dallanması,
sapması veya gözeneğe ve katkı ilavelerine ulaştığında durması, ii) kırılma tipinin katkı ilaveleriyle taneiçi
kırılmadan taneler-arası kırılmaya doğru dönüşme eğilimi göstermesi, iii) kristal tane boyutunun
MgO’e göre artan katkı ilaveleriyle önemli ölçüde azalması, iv) yoğunluk değerlerinin katkı miktarıyla
yükselmesi olarak belirlenmiştir