VALIDITY AND RELIABILITY STUDY OF THE SCALE TO BE USED IN AUDITING TURKISH LANGUAGE AND LITERATURE TEACHERS

The objective of this study is to develop a scale related to the auditing criteria of Turkish language and literature teachers. The study group consisted of 120 Turkish language and literature teachers who were working in Northern Cyprus. Exploratory (EFA) and confirmatory (CFA) factor analysis were performed to determine the construct validity of the scale. As a result of the EFA, a two-factor structure emerged, namely field knowledge competences and proficiency in professions. The variance rate explained by two factors was 54.00%. This structure was confirmed by DFA; A 5-point Likert-type scale with 2 factors and 27 items was developed. The goodness of fit indexes calculated by CFA are as follows: 762 / SD = 2.011, GFI = .903, RMSEA = .076, CFI = .901, NFI = .849. An examination of the reliability analysis results of the score showed that the Cronbach’s Alpha internal consistency coefficient of the scale was 0.94. The Spearman-Brown Coefficient and the Guttman Split-Half Coefficient were both found to be 0.79. When the item-total correlation coefficients were examined, it was determined that the correlation coefficients of the scale items with the total ranged between 0.48 and 0.70. Resultantly, it is thought that the scale related to the criteria of the Turkish Language and Literature Teachers' Audit Criteria developed in this research will resolve a significant deficiency in the literature.Bu araştırmada Türk dili ve edebiyatı öğretmenlerinin denetlenme kriterlerine ilişkin bir ölçek geliştirmek amaçlanmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu Kuzey Kıbrıs’ta görev yapan 120 Türk dili ve edebiyatı öğretmeni oluşturmaktadır. Ölçeğin yapı geçerliğinin belirlenmesi için açımlayıcı (AFA) ve doğrulayıcı (DFA) faktör analizi yapılmıştır. AFA sonucunda, Alan bilgisi yeterlikleri ve Meslek Bilgisi yeterlikleri olmak üzere iki faktörlü bir yapı ortaya çıkmıştır. İki faktörün açıkladığı varyans oranı %54.00’tür. Bu yapı DFA ile doğrulanmıştır; 2 faktörlü ve 27 maddeden oluşan 5’li Likert tipinde bir ölçek geliştirilmiştir. DFA ile hesaplanan uyum iyiliği indeksleri şöyledir: χ2/sd = 2.011, GFI = .903, RMSEA = .076, CFI = .901, NFI = .849. Ölçeğin güvenirlik analizi sonuçları incelendiğinde, Cronabch alfa iç tutarlılık katsayısı 0,94’tür. Spearman-Brown Katsayısı ve Guttman Split-Half Katsayısı 0,79 bulunmuştur. Madde-toplam korelasyon katsayıları incelendiğinde, ölçek maddelerinin toplam ile olan korelasyon katsayılarının 0,48 ile 0,70 arasında değiştiği tespit edilmiştir. Sonuç olarak bu araştırmada geliştirilen “Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenlerinin Denetlenme Kriterlerine İlişkin Ölçek”in alanyazındaki önemli bir eksikliği gidereceği düşünülmektedir

Okul Yöneticilerinin Görüşleri Temelinde İlkokuma Yazma Eğitiminin Değerlendirilmesi: Kıbrıs Örneği

Araştırmanın amacı, ilkokuma yazma öğretimini okul yöneticilerinin görüşleri temelinde değerlendirmektir. Nitel araştırmaya uygun olarak durum çalışması modelinin temel alındığı bu araştırma, 2015-2016 eğitim-öğretim yılının ikinci döneminde Kuzey Kıbrıs’ta gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın çalışma grubunu, amaçlı ve maksimum çeşitlilik örneklemeye uygun olarak belirlenen Kuzey Kıbrıs’ta Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığına bağlı ilköğretim okullarında görev yapan 30 okul yöneticisi oluşturmaktadır. Veri toplama aracı olarak, araştırmacılar tarafından geliştirilen ve 4 açık uçlu sorudan oluşan yazılı görüş formu kullanılmıştır. Araştırmanın bulguları değerlendirildiğinde, Kuzey Kıbrıs’taki Eğitim Bakanlığının ilkokuma yazma eğitimindeki sorunları çözmesine yönelik “ilkokullara yönelik rehberlik biriminin kurulması” önerisi sunulmuştur. Okul yönetimlerinin ilkokuma yazma eğitimindeki sorunları çözmesine yönelik “sınıf mevcutlarını düzenlemesi” (az okullara öğrenci kaydırarak ve sınıf sayısını artırarak) biçiminde bir görüş ortaya konmuştur. Öğretmenlerin ilkokuma yazma eğitimindeki sorunları çözmesine yönelik “hizmet içi eğitimlerin düzenlenmesi ve öğretmenlerin kendilerini geliştirmek için bu kurslara katılmaları” gibi bir öneride bulunulmuştur. Son olarak velilere yönelik ise, ilkokuma yazma eğitimindeki sorunların çözümü bağlamında “veli eğitimlerine katılımın sağlanması” ve “veli-okul işbirliğinin desteklenmesi” gibi öneriler sunulmuştur

Kıbrıslı Türk Öğrencilerin Yazma Kaygısı Düzeylerinin İncelenmesi

This research aims to investigate the writing anxiety of Turkish Cypriot students at the secondary education level. The level of writing anxiety of students were analysed in three different dimensions. These are “the student’s own characteristics and behaviours”, “the influence of family” and “the influence of the overall educational process, teacher and school”. In this study, 721 secondary school (Class 6, 7, 8) students from Nicosia in Northern Cyprus completed the Writing Apprehension Test: 390 female and 330 male students within the age range of 11 to16 (Mean= 12.84, sd= 1.05). According to the Rasch analysis, the new version of Daly and Miller’s (1975) WAT (3 point Likert scale) which has 20 items (10 positive and 10 negative items) and one factor was used in this study. The writing anxiety of students was examined in three basic headings (own characteristics and behaviours, family characteristics and the impact of school and teachers). Six variables were selected as baseline related to the characteristics and behaviours of students, and all of these determined variables (gender, reading frequency, keeping diary, poem writing, story writing and self-perception of own writing success) were found to be significant for writing anxiety levels. On the other hand, only one of the five variables among family impact (the frequency of newspaper purchase at home) and two of the six variables among school-teacher impact (receiving pre-school education and total working hours of Turkish language teacher) were found to be effective. Considering the results of the present study that anxiety levels of the students who read books, keep diaries or write stories, essays and poems are lower than that of the ones who do not, students should be motivated to perform these activities out of school hours.Bu çalışmada ortaokul düzeyindeki Kıbrıslı Türk öğrencilerin yazma kaygılarını değerlendirmek amaçlanmış ve öğrencilerin yazma kaygısı düzeyleri üç boyutta ele alınıp değerlendirilmiştir. Sözü edilen üç boyut; “öğrencinin kendi özellik ve davranışları”, “ailenin etkisi” ve “eğitim süreci, öğretmen ile okulun etkisi”dir. Kuzey Kıbrıs’ın Lefkoşa ilçesinde, devlet okullarında (n=553) ve özel okullarda (n=168) öğrenim gören 6., 7. ve 8. sınıf öğrencileri (n=721) bu araştırmanın çalışma grubunu oluşturmaktadır. Çalışmada, Rasch Modeli ile biçimlendirilen 20 maddeli, tek faktörlü ve 3’lü likert ölçeği olarak düzenlenen Daly ve Miller’in (1975) Yazma Kaygısı Ölçeği kullanılmıştır. Sonuçta, öğrencinin kendi özellik ve davranışları ile ilgili değişkenlerin tümü (cinsiyet, kitap okuma sıklığı, günlük, öykü, şiir yazma durumu ve kendi yazma başarısını algılama durumu gibi) öğrencilerin yazma kaygısı düzeylerinde fark yaratmıştır. “Ailenin etkisi” boyutunda beş değişkenden yalnızca biri (eve hangi sıklıkta gazete alındığı) ve “okul-öğretmenin etkisi” boyutunda ise, altı değişkenden ikisi (okulöncesi eğitim alıp almama durumu ve Türkçe öğretmeninin kıdemi) etkili olmuştur. Çalışmanın bulgularından yola çıkarak yazma kaygısı araştırılırken özellikle kişinin kendi özellik ve davranışlarının önemli olduğu söylenebilir. Araştırmada, kitap okuyan ya da günlük, öykü, deneme ve şiir yazan öğrencilerin, okumayan ve yazmayanlara oranla yazma kaygı düzeylerinin daha düşük olduğu değerlendirildiğinde, sözü edilen etkinlikleri ders ve okul saatleri dışında gerçekleştirmeleri yönünde öğrenciler güdülenmelidir

Los alunos escolares e a motivação dos maestros comprendiendo: caso de Chipre

The aim of the study is to examine the opinions of school administrators regarding the motivational status of teachers. Primary and secondary school administrators who work in Northern Cyprus public schools and private schools were selected as samples. the school administrators were selected based on maximum variation sampling, which is a form of purposive sampling. In this research, variation was created based on the schools in which the administrators work, job type (manager or assistant manager), public or private school, grade (primary or secondary school) and district (Lefkoşa (Nicosia), Famagusta (Mağusa), Kyrenia (Girne), Güzelyurt, Iskele). The opinions of school administrators related to how they perceive the motivational levels of teachers are the following: working discipline, participation and body language. On the other hand, most of the school administrators’ opinions regarding the low motivation of teachers are related to “teacher unwillingness”. The teacher motivation understanding indicators of school administrators are generally extrinsically motivation oriented. In this case, there is an increased necessity for intrinsic motivation observation and evaluation of teachers.El objetivo del estudio es examinar las opiniones de los miembros de la escuela en relación con el estado de motivación de los profesores. Las escuelas primarias y secundarias que se realizaron en las escuelas de Chipre y las escuelas privadas. se seleccionaron los grupos de edad seleccionados en un momento de muestreo múltiple, que forma un proceso de éxito. En esta investigación, la variable fue creada basada en las escuelas en las que los grupos de trabajo (manager o assistant manager), public or private school, grade (secundaria o secundaria) y distrito (Lefkoşa (Nicosia), Famagusta (Mağusa), Kyrenia (Girne), Güzelyurt, Iskele). Las opiniones de los colegios escolares relacionados con la percepción de los motivos de motivación de los profesores son los siguientes: la disciplina de trabajo, la participación y el body language. En la otra mano, más de los colegios de la escuela, las opiniones relativas a la motivación baja de los maestros se refieren a "imparcialidad". Los profesores de motivación de la comprensión de los colegios de la escuela están formados por la motivación orientada hacia el exterior. En este caso, hay una necesidad para una intrínseca motivación de observación y evaluación de los profesores.O objetivo do estudo é examinar as opiniões dos administradores escolares sobre o status motivacional dos professores. Administradores de escolas primárias e secundárias que trabalham em escolas públicas do norte de Chipre e escolas privadas foram selecionados como amostras. Os administradores escolares foram selecionados com base na amostragem de variação máxima, que é uma forma de amostragem intencional. Nesta pesquisa, a variação foi criado com base nas escolas em que os administradores trabalham, tipo de trabalho (gerente ou gerente assistente), pública ou escola privada, grau (ensino primário ou secundário) e distrito (Lefkoşa (Nicosia), Famagusta (Magusa), Kyrenia (Girne), Güzelyurt, Iskele). As opiniões dos administradores escolares relacionadas com a percepção dos níveis motivacionais dos professores são as seguintes: disciplina de trabalho, participação e linguagem corporal. Por outro lado, a maioria das opiniões dos administradores escolares em relação à baixa motivação dos professores está relacionada à "falta de vontade do professor". Os indicadores de compreensão da motivação do professor dos administradores escolares são geralmente orientados para motivações extrínsecas. Neste caso, há uma necessidade crescente de observação e avaliação da motivação intrínseca dos professores

Evaluation of the impact of gender factor in the teaching and inspection of Turkish Language and Literature

El objetivo de este estudio es demostrar la importancia de la enseñanza y la evaluación del profesorado en los cursos de lengua y literatura turca y, si está presente, el impacto que el género juega en los resultados. Se tomaron en cuenta las opiniones de profesores y alumnos. La pregunta de investigación se determinó como "¿cuál es el impacto del género de los profesores e inspectores de lengua y literatura turcas en la educación y la inspección?". Este estudio se realizó en el norte de Chipre como un estudio de caso que es un modelo de investigación cualitativa. El grupo de estudio de la investigación consistió en 11 maestros de lengua y literatura turcas empleados en escuelas secundarias que operan bajo la Oficina de Educación Secundaria General y 42 estudiantes de duodécimo grado que asisten a estas instituciones. Se prepararon formularios de entrevista para el propósito de este estudio utilizando técnicas de entrevista semiestructuradas y el análisis de contenido se implementó durante su etapa de análisis. En conclusión, esta investigación reveló que el género era efectivo en la enseñanza; en otras palabras, los estudiantes prefieren maestras a maestros varones. Sin embargo, no hubo hallazgos significativos en el análisis de los datos sobre si los maestros preferían inspectores hombres o mujeres. El hallazgo de que los estudiantes prefieren significativamente más a las maestras que a los maestros varones puede tener un papel positivo en el desarrollo de la educación en el futuro.The aim of this study is to demonstrate the importance of teaching and teacher assessment of Turkish / Turkish language and literature courses and, if present, the impact that gender plays on the outcomes. The opinions of both teachers and students were taken into consideration. The research question was determined as “what is the impact of the gender of Turkish language and literature teachers and inspectors on education and inspection?” This study was conducted in north Cyprus as a case study which is a qualitative research model. The study group of the research consisted of 11 Turkish language and literature teachers employed in high schools which are operating under the General Secondary Education Office and 42 twelfth grade students attending these institutions. Interview forms were prepared for the purpose of this study using semi-structured interview techniques and content analysis was implemented during its analysis stage. In conclusion, this research revealed that gender was effective in teaching; in other words, students preferred female teachers to male teachers. However, there were no significant findings in the analysis of the data on whether teachers preferred male or female inspectors. The finding that students significantly preferred female teachers more over male teachers may have a positive role on the development of education in the future.peerReviewe

Teaching the Turkish language to foreigners at higher education level in Northern Cyprus: An evaluation based on self-perceived dominant intelligence types, twenty-first-century skills and learning technologies

IntroductionThere are many foreign students in higher education in Northern Cyprus. Both the academic and life skills of these students depend on attaching the necessary importance to their Turkish language teaching. The goal of this study is to examine how university students employ learning technology, twenty-first-century abilities, and perceived categories of intelligence in the process of learning a foreign language.MethodsIn line with the quantitative research design, this study utilized a descriptive approach. Purposeful and convenience sampling methods were used to create the study sample. As a result, the institution in Northern Cyprus with the largest international student body was chosen. At this university, one of the authors of this study has been employed, and Turkish is the language of teaching. The study sample consisted of 431 university students who took Turkish as a foreign language in the 2021–2022 academic year at the selected university.ResultsThe results of the study revealed a weak yet statistically significant correlation between twenty-first-century skills and usage of foreign language-learning technologies. Additionally, students' twenty-first-century skill scores differed significantly, whereas their foreign language-learning technology scale scores did not match their self-perceived intelligence types.ConclusionThe research's findings indicate that students in higher education possess twenty-first-century skills. Based on this finding, it is possible to engage students in the courses and accomplish effective foreign language acquisition if foreign language education is carried out in accordance with modern methodologies and based on twenty-first-century abilities. It has been revealed in this study that it is important to include social learning rather than individual and competitive learning in foreign language education classes

Níveis de prontidão na gestão da qualidade total

The aim of this study was to define the perceptions of instructors of Near East University based on their level of readiness for total quality management. Total quality management is a management mentality that provides institution or organization with maximum productivity, reduced level of defects, high level of satisfaction for participants and principles of democracy within a company. Acceptance of total quality management as a mentality rather than a tool seems to be the most important way to implement it successfully. For this purpose, a special questionnaire has been prepared, which was checked for its reliability and validity by Cronbach`s Alpha analysis (.963). The questionnaire was composed of two parts. The first part included personar information, whereas the second part focused on the students in terms of the centered, quality concept centered, continuous education centered, management, manager and leadership centered, measurement of quality centered and organization structure centered factors of total quality management. A total of 69 suggestions were related to these factors. The research was conducted with 120 participants who were instructors at Near East University and also residents of the Turkish Republic of Northern Cyprus. Collected data were analyzed by the SPSS 12.00 statistical package program through T-Test, Variance Analysis (ANOVA) and LSD Test. Furthermore, descriptive interpretations have been made by using frequencies, percentages, standard deviations and arithmetical means. In this study, the perceptions of Near East University instructors based on their readiness level for total quality management were identified. Additionally, the instructors perception levels were analyzed according variables of: faculty/vocational school, employment status (full time/part time), degree level, education field, gender, professional level and position were analyzed. Based on these variables, their perceptions of student centered, participation centered, quality concept centered, continuos education centered, management, manager and leadership centered, measurement of quality centered and organization structure centered wre analized.El objetivo de este estudio fue definir las percepciones de los instructores de Near East University en función de su nivel de preparación para la gestión de calidad total. La gestión de la calidad total es una mentalidad de gestión que proporciona a la institución u organización la máxima productividad, un nivel reducido de defectos, un alto nivel de satisfacción para los participantes y los principios de democracia dentro de una empresa. La aceptación de la gestión de la calidad total como una mentalidad en lugar de una herramienta parece ser la forma más importante de implementarla con éxito. Para este propósito, se preparó un cuestionario especial, que fue verificado por su análisis de Alpha de Cronbach (.963). El cuestionario estaba compuesto por dos partes. La primera parte incluía información personal, mientras que la segunda se centró en los estudiantes en términos de centrado, concepto de calidad centrado, educación continua, administración, gestión y liderazgo centrado, medición de la calidad centrada y factores centrados en la estructura de la organización de la gestión de la calidad total. Un total de 69 sugerencias se relacionaron con estos factores. La investigación se realizó con 120 participantes que fueron instructores en la Universidad del Cercano Oriente y también residentes de la República Turca del Norte de Chipre. Los datos recopilados se analizaron mediante el paquete estadístico SPSS 12.00 a través de T-Test, Variance Analysis (ANOVA) y LSD Test. Además, se han realizado interpretaciones descriptivas utilizando frecuencias, porcentajes, desviaciones estándar y medios aritméticos. En este estudio, se identificaron las percepciones de los instructores de la Universidad del Cercano Oriente según su nivel de preparación para la gestión de la calidad total. Además, se analizaron los niveles de percepción de los instructores según las variables de: facultad / escuela vocacional, situación laboral (tiempo completo / tiempo parcial), nivel de grado, campo de educación, género, nivel profesional y posición. Sobre la base de estas variables, se analizaron sus percepciones de centrado en el alumno, centrado en la participación, centrado en el concepto de la calidad, centrado en la educación continua, gestión, gestión y liderazgo, centrado en la calidad y centrado en la estructura de la organización.O objetivo deste estudo foi definir as percepções dos instrutores da Universidade do Oriente Próximo com base no seu nível de prontidão para o gerenciamento da qualidade total. A gestão da qualidade total é uma mentalidade de gestão que proporciona à instituição ou organização o máximo de produtividade, reduzido nível de defeitos, alto nível de satisfação dos participantes e princípios de democracia dentro de uma empresa. A aceitação da gestão da qualidade total como uma mentalidade, e não como uma ferramenta, parece ser a maneira mais importante de implementá-la com sucesso. Para tanto, foi elaborado um questionário especial, que foi verificado quanto à sua confiabilidade e validade pela análise de Alpha de Cronbach (.963). O questionário foi composto de duas partes. A primeira parte incluía informação persona, enquanto a segunda parte focava nos estudantes em termos de centrado, centrado no conceito de qualidade, centrado na educação continuada, gestão, gestor e liderança centrada, medição dos fatores centrados na qualidade e centrados na estrutura organizacional da gestão da qualidade total. Um total de 69 sugestões foram relacionadas a esses fatores. A pesquisa foi realizada com 120 participantes que eram instrutores da Universidade do Oriente Próximo e também residentes da República Turca do Norte de Chipre. Os dados coletados foram analisados pelo programa estatístico SPSS 12.00 por meio do teste T, Análise de Variância (ANOVA) e Teste LSD. Além disso, interpretações descritivas foram feitas usando freqüências, porcentagens, desvios-padrão e meios aritméticos. Neste estudo, foram identificadas as percepções dos instrutores da Universidade do Oriente Próximo com base em seu nível de prontidão para a gestão da qualidade total. Além disso, os níveis de percepção dos instrutores foram analisados de acordo com variáveis de: faculdade / escola profissionalizante, situação empregatícia (tempo integral / meio período), grau, escolaridade, gênero, nível profissional e posição. Com base nessas variáveis, suas percepções de centrada no aluno, centrada na participação, centrada no conceito de qualidade, centrada na educação contínua, centrada na gestão, gerente e liderança centrada, medição da qualidade centrada e estrutura organizacional centralizada

Sosyal Yapılandırmacı Öğrenmeyi ve Tarihsel Düşünme Becerilerini Geliştirmeyi Temel Alan Tarih Öğretiminin Etkililiği

Together with the changes experienced in the field of education around the world, it is expected that the global focus will shift from teacher-centred education to student-centred education; furthermore, attention will be paid to the needs of students to ensure that they are implementing their learning in practice throughout the entire education process. In this context, as a student-centred theory, social constructivist theory is prominent as it is essentially based on cooperative learning and displays the importance of a student’s peers in the realisation of learning. As it is compatible with the multi-cultural and multi-perspective structure of history education, considering the needs of students and history education and their daily life acquisitions, the target of developing historical thinking abilities has become more important in their academic development within social constructivist theory. In terms of the development of the historical thinking abilities of students, in addition to active learning that will attract their attention, activities must be developed that are centred on different learning methods and strategies. This research aims to show how these types of activities can be performed in the context of history education and how this can transform students’ historical thinking abilities. The research includes the education delivered by researchers in the 2016-2017 fall and spring semesters for a period of 14 weeks with 11 students on activities related to Cyprus history as well as a comparison of the pre-test and post-test results of a historical thinking skill scale that was developed by the researchers. The historical thinking skill scale developed by the researchers was used in the process of collecting the quantitative data and a semi-structured interview form was used in collecting qualitative data. At the end of the pre-test and post-test, the results were examined to determine if there were any significant differences. Additionally, based on the opinions provided by the students, it was seen that the activities had a positive impact on their historical thinking skills and the requirement for such activities in Cyprus history classes was demonstrated.Dünyada eğitim alanında yaşanan değişimle birlikte öğretmeni merkeze alan eğitimden uzaklaşarak öğrenciyi merkeze alan eğitime geçilmesi beklenmektedir. Bu bağlamda, öğrencilerin yaşam boyu ihtiyaçlarına ve eğitimleri boyunca edinecekleri kalıcı öğrenmelerini hayatlarına aktarabilmelerine dikkat edilmektedir. Sosyal yapılandırmacılık kuramı, öğrenci merkezli kuramlar arasında özellikle işbirlikli öğrenmeyi esas aldığı için ön plana çıkmakta ve öğrenme sürecinde akran desteğinin önemini de göz önüne getirmektedir. Tarih eğitiminin çokkültürlü ve çok perspektifli yapısına uygun olan sosyal yapılandırmacılık kuramı ile birlikte öğrencilerin ihtiyaçları ve günlük hayat edinimleri düşünüldüğünde, tarihsel düşünme becerilerinin geliştirilmesi hedefi önem kazanmaktadır. Dolayısıyla öğrencilerin gerek akademik hayatlarını gerekse günlük hayatlarını kolaylaştırmakta tarihsel düşünme becerileri dikkat çekmektedir. Tarihsel düşünme becerilerinin geliştirilmesinde öğrencilerin ilgisini çekecek aktif öğrenme ile farklı öğrenme yöntem ve stratejilerini merkez alan etkinliklerin planlanması gerekmektedir. Bu araştırmada, tarih eğitiminde gerçekleştirilebilecek öğrenci merkezli etkinlikler ile tarihsel düşünme becerilerindeki değişimi incelemek hedeflenmiştir. Araştırma, 2016-2017 güz ve bahar dönemlerinde 14 hafta boyunca, 11 öğrenci ile gerçekleştirilen Kıbrıs tarihi eğitimini ve bu eğitimin etkililiğini ölçmeye bağlı araştırmacılar tarafından geliştirilen tarihsel düşünme beceri ölçeğinin ön test, son test sonuçlarının karşılaştırılmasını içermektedir. Nicel verilerin toplanmasında araştırmacılar tarafından geliştirilen tarihsel düşünme beceri ölçeği kullanılmış, nitel verilerin elde edilmesinde ise görüşme formundan yararlanılmıştır. Araştırma sonucunda öğrencilerin öntest ve sontest sonuçları arasında tarihsel okuryazarlık boyutu dışında anlamlı farklılık tespit edilmiştir. Öğrencilerin aktardıkları görüşler temelinde ise, deneysel uygulama sürecindeki etkinliklerin tarihsel düşünme becerilerinin gelişimine olumlu etkisi olduğu görülmüştür

Examining Conjoint Behavioral Consultation to Support 2e-Autism Spectrum Disorder and Gifted Students in Preschool with Academic and Behavior Concerns

Conjoint behavioral consultation (CBC), as adjusted for 2e children with academic and behavioral difficulties, was the focus of this single-subject design study. Three young children from a preschool participated, together with their parents and teachers. Academic enablers for students—intervention, maintenance, and generalization phases; academic and behavioral competencies—intervention, maintenance, and generalization phases; and teachers’, parents’, and students’ perceptions of the intervention’s social validity data were collected among the outcome measures. Findings from multiple participant-related probes pointed to constructive improvements in the phases of intervention, maintenance for listening behavior, and improved on-task skill in intervention, maintenance, and generalization. Additionally, during the consultation, parents and teachers noted improvements in the outcomes of the target behavior such as rhythm keeping, picture–word matching, writing the pictured concept in Turkish, writing the pictured concept in English, short personal story writing, short personal story telling, and verbal math problem solving, and each stakeholder gave the intervention a grade for its social validity. Limitations, potential routes for future study, and implications for preschool CBC intervention are highlighted