62 research outputs found

    SCHIZOPHRENIA AND BIPOLAR AFFECTIVE DISORDER: A DIMENSIONAL APPROACH

    Get PDF
    Aim: Schizophrenia (SCH) and bipolar affective disorder (BAD) are currently classified separately according to the DSM (The Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders) and ICD (International Statistical Classification of Diseases and Related Health Problems) standardized diagnostic guidelines. However, the validity of this categorical approach is controversial because psychotic symptoms may be observed in both diagnoses. The purpose of this study was to compare the clinical and social characteristics in a sample group consisting of patients diagnosed with SCH or BAD to help demonstrate the basic difficulty in the current classification of SCH and BAD as two etiologically distinct diseases. Subjects and methods: The study sample group consisted of 102 patients diagnosed with SCH and 92 patients diagnosed with BAD. All of the participants were evaluated by Structured Clinical Interview for Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders, Fourth Edition with regard to beginning symptoms of the disease, the symptoms and signs of active disease period within total disease duration, continuining residual symptoms in intermediate period. The patients were administered the Positive and Negative Syndrome Scale, the Quality of Life Enjoyment and Satisfaction Questionnaire and the Social Functioning Scale. Results: The SCH and BAD groups in this study were statistically similar in terms of sex, length of education, age at disease onset, attempted suicide, quality of life and social functioning. Conclusion: Our study findings indicated that the course of disease in patients with BAD-1, in which psychotic features predominate and which exhibits a recurring course, shares various characteristics with SCH. It can be concluded that further phenomenological and neurobiological evaluations are required for intermediate cases with similiar clinical characteristics with schizophrenia and bipolar disorders

    The Reliability and Validity of The Organizational Cynicism Scale On Health Professionals

    Get PDF
    Sağlık çalışanlarının, beklentileri karşılanmadığı takdirde, kurumlarına karşı geliştirebilecekleri olumsuz tutum ve davranışları ifade eden örgütsel sinizmin belirlenmesinde kullanılabilecek geçerli ve güvenilir ölçüm araçlarına gereksinim vardır. Amaç: Bu çalışma, sağlık çalışanlarında Örgütsel Sinizm Ölçeği'nin geçerlik ve güvenirliğini sınamak amacıyla gerçekleştirilmiştir. Yöntem: Metodolojik olarak gerçekleştirilen çalışmanın örneklemi İstanbul'da yer alan Sağlık Bakanlığı'na bağlı hastanelerde çalışan hekim, hemşire ve ebelerden oluşan 140 sağlık çalışanından oluşmaktadır. Veri toplama araçlarını sosyo-demografik bilgileri sorgulayan soru formu ve Örgütsel Sinizm Ölçeği oluşturmaktadır. Ölçeğin geçerlik ve güvenirliğini sınamak için kapsam geçerliği, madde analizi, açıklayıcı ve doğrulayıcı faktör analizleri ile iç tutarlılık katsayısı kullanılmıştır. Bulgular: Ölçek ifadelerinin kapsam geçerlik indeksinin .80 ve madde toplam puan korelasyon değerlerinin .59 - .91 aralığında ileri derecede anlamlı olduğu bulunmuştur (p < .001). Ölçek alt boyutlarının iç tutarlık katsayıları .86 - .93 ve ölçek bütününde ise α = .94 olarak hesaplanmıştır. Açıklayıcı faktör analizi sonucunda, ölçek maddelerinin faktör yüklerinin .54 - .85 aralığında olduğu ve uygulanan doğrulayıcı faktör analizinde ise, uyum indekslerinin iyi ve kabul edilebilir uyum gösterdiği saptanmıştır. Sonuç: Bilişsel, duyuşsal ve davranışsal olarak 3 alt boyut ve 14 maddeden oluşan Örgütsel Sinizm Ölçeği'nin sağlık çalışanlarında uygulanabilecek geçerli ve güvenilir bir ölçek olduğu belirlenmiştir. Background: It's needed to use valid and reliable measurement tools for determining Organizational Cynicism that represents negative attitudes and behaviors which health professionals may develop against the institutions if their expectations are not met. Objectives: The current study was conducted to measure the reliability and validity of the Organizational Cynicism Scale on health professionals. Methods: The sample of the methodologically conducted study is composed of 140 health workers who are pyhsicians, nurses and midwives which employed in Hospitals of Ministry of Health in Istanbul. Sociodemographic information included questionnaire and Organizational Cynicism Scale are used as data collection tools. For testing the reliability and validity of the scale, content validity, item analysis, exploratory and confirmatory factor analysis and internal consistency were used. Results: Content validity index of the scale .80 and item total score correlation values of the scale were found very significantly between .59 - .91 (p < .001). Internal consistency coefficients for the subdimensions .86 - .93; and total of the scale's Cronbach's alpha cofficient value was found α = .94. The result of the exploratory factor analysis, factor loadings of the scale items ranged from .54 to .85 and the result of the applied confirmatory factor analysis, fit indexes showed a good fit, and acceptable accordance. Conclusion: It was determined that the Organizational Cynicism Scale which includes 14 items and three sub-dimensions; cognitive, affective and behavioural is a valid and reliable tool that can be applied on health professionals

    Fakiri Ezmek, Zengini Sevmek; Yok Öyle! "Yaykıl Köyü Muhtarı"

    No full text
    Sinop’un Gerze İlçesi Yaykıl köyü muhatarı Ahmet Tiryaki’nin köylerinde kurulmak istenen termik santrale karşı mücadelelerinin anlatan yazısı çevre hakkı mücadeleleri açısından önemli deneyimlerin aktarıldığı bir belge niteliğinde. Yazıyı noktasına virgülüne dokunmadan yayınlıyoru

    THE EFFECTS OF EXTERNAL MONETARY POLICY SHOCKS ON TURKISH MACROECONOMIC VARIABLES

    No full text
    Ekonomik olarak gelişmiş ülkelerin para politikalarindaki degişiklikler sadece bu ülkelerin reel makro ekonomik değişkenlerini degil aynı zamanda effektif talep dışşallıkları yoluyla onlarla ekonomik ve finansal anlamda entegre olan diğer ülkelerin reel makro değiskenlerine etki etmektedir. Bu çalısma ampirik olarak Amerika ve Almanya gibi ekonomik anlamda büyük ülkelerin uygulamış oldukları tight(sıkı) para politikalarının Türkiye gibi küçük ülkelerin finansal piyasalarını ve reel çıktılarını negatif yönde etkiledigini ortaya koymaktadır

    POST-KEYNESIAN THEORY AND ITS CRITIQUE TO NEOCLASSICAL ECONOMICS

    No full text
    Bu eser, Post-Keynesyen teori hakkinda bir literatur calismasi olup, bu yaklasimin ozelliklerini ve ozellikle klasik ekonomik yaklasima getirmis oldugu kritigi ortaya koyar. Post-Keynesyenler, Keynes’in klasikler tarafindan yanlis yorumlandigini ortaya koyarken, onun goruslerinin otantik bir yorumunu yaparlar ve Keynes’in goruslerinden heteredox olanlarindan etkilenirken, kapitalist ekonominin gelisimini institutional yaklasim icerisinde degerlendirirler

    Bankacılık düzenlemeleri ile finansal istikrar ilikisi: 1990 -2010 türkiye deneyimi

    No full text
    Bu çalÕúmada, bankacÕlÕk düzenlemeleri ile finansal istikrar arasÕndaki iliúki iki aúamalÕ bir metod çerçevesinde ele alÕnmÕútÕr. ølk olarak, TCMB finansal istikrar endeksinden farklÕ olarak bankalarÕn aracÕlÕk iúlevlerini de dikkate alan ve literatürde ilk olarak 1990-2010 arasÕndaki 20 yÕllÕk finansal serbestleúme dönemini kapsayan Türkiye Ekonomisi için bir finansal istikrar indeksi oluúturulmuútur. økinci olarak çalÕúmada baúlÕca bankacÕlÕk düzenlemelerinden olan sermaye yeterlili÷i, sorunlu kredilere iliúkin karúÕlÕklar, likidite yeterlili÷i ve zorunlu karúÕlÕklar ile finansal istikrar arasÕndaki iliúkiler ekonometrik bir model çerçevesinde kÕsa ve uzun dönemde incelenmiútir. Böylece, özellikle yaúanan her finansal úok ve ekonomik kriz sonrasÕ ilk akla gelen sÕkÕ düzenleme aracÕnÕn, finansal istikrar yönünden gerçekten önemli bir de÷iúken olup olmadÕ÷Õ finansal serbestleúme dönemi Türkiye tecrübesinden hareketle ortaya koyulmaya çalÕúÕlmÕútÕr. Eúbütünleúme yöntemiyle yapÕlan ekonometrik çalÕúma sonucunda 1989 yÕlÕndaki finansal serbestleúme sonrasÕ Türkiye ekonomisinde bankacÕlÕk düzenlemeleri ile finansal istikrar arasÕnda kÕsa ve uzun dönemde güçlü pozitif bir iliúkinin mevcut oldu÷u neticesine ulaúÕlmÕútÕr. Bu nedenle Finansal istikrar ve kamu menfaati açÕsÕndan, bankalarÕn sermaye düzeylerinin yükseltilmesi, likit varlÕklarÕnÕn artÕrÕlmasÕ, sorunlu kredi karúÕlÕklarÕ ile zorunlu karúÕlÕklar gibi düzenleme araçlarÕnÕn politika otoritelerince ihmal edilemeyecek uygulamalar oldu÷u de÷erlendirilmektedir

    Single center experience in single-incision laparoscopic surgery in children in Turkey

    No full text
    WOS: 000289466100024PubMed ID: 21496541Purpose: Minimally invasive surgery has evolved into single-incision laparoscopic surgery (SILS) in the recent years. Few reports have addressed the practicality of SILS in children. Our current experience with regard to feasibility and effectiveness of SILS in children is presented. Methods: A retrospective review of the operative database for patients operated on using SILS in our department from March 2009 to July 2010 was performed. Data regarding the type of the procedure, age, sex, operative performance, hospital stay, and complications were collected. Main Results: Among 43 patients, cholecystectomy was performed in 11; appendectomy, in 10; unroofing for ovarian cysts, in 5; unroofing for splenic cysts, in 4; oophorectomy, in 6 (ovarian torsion, 2; teratoma, 4); ovary-preserving teratoma excision, in 1; splenectomy, in 1; gonadectomy, in 3; and varicocelectomy, in 2. There were no conversions to standard laparoscopic or open techniques. The only postoperative complication was a wound infection that occurred after an appendectomy. Conclusion: Although currently more expensive, SILS can be performed in children in almost every pediatric surgical procedure that can be accomplished with conventional laparoscopic techniques. The most significant contribution of SILS procedure is cosmesis. Postoperative pain and length of hospital stay were not improved. (C) 2011 Elsevier Inc. All rights reserved
    corecore