3,264 research outputs found

    Reproducing Kernel Functions

    Get PDF
    In this chapter, we obtain some reproducing kernel spaces. We obtain reproducing kernel functions in these spaces. These reproducing kernel functions are very important for solving ordinary and partial differential equations

    Marrubium vulcanicum (Lamiaceae), a topotype from northeastern Anatolia, Turkey

    Get PDF
    Marrubium vulcanicum is an endemic plant to northeast Anatolia and known by two locations around Ağrı Province. It was collected again by the author from its type locality. This species has little branched and stems dark green, stem leaves ovate to orbicular, rounded at apex, cordate at base and coarsely doubly serrate at margines. Lower and upper lobes of corolla are nearly equal. After recollecting, it has decided as VU in IUCN (2001) because of intensive grazing and cultivation. Collected plant materials were deposited in the Herbarium of Ankara University Faculty of Science. The comparison of the type and photo of the habitus, drawing of the flower parts and distribution map of the species are given. And also, its pollen characteristics were examined by SEM and seed morphology by LM. In addition, the absence of some characters of the species descriptions in the Flora of Turkey was corrected and extended with this stud

    Low-Power Pıc-Based Sensor Node Devıce Desıgn And Theoretıcal Analysıs Of Energy Consumptıon In Wıreless Sensor Networks

    Get PDF
    Teknolojinin ilerlemesi, daha enerji verimli ve daha ucuz elektronik bileşenlerinin daha küçük üretilmesini sağlamıştır. Bu nedenle, daha önce mevcut birçok bilgisayar ve elektronik bilim-mühendislik fikirleri uygulanabilir hale gelmiştir. Bunlardan birisi de kablosuz sensör ağları teknolojisidir. Kablosuz algılayıcı ağlar, düşük enerji tüketimi ve gerekli teknik gereksinimlerin gerçekleşmesi ile uygulanabilir hale gelmiştir. Ayrıca, Kablosuz algılayıcı ağlarının tasarımında iletişim algoritmaları, enerji tasarruf protokolleri ve yenilenebilir enerji teknolojileri gibi diğer bilimsel çalışmalar zorunlu hale gelmiştir. Bu tez, mikroelektronik sistemler, kablosuz iletişim ve dijital elektronik teknolojisinin ilerlemesiyle uygulanabilir hale gelmiş sensör ağları teknolojisini kapsamaktadır. Birincisi, algılama görevleri ve potansiyel algılayıcı ağ uygulamaları araştırılmış ve algılayıcı ağlarının tasarımını etkileyen faktörlerin gözden geçirilmesi sağlanmıştır. Ardından sensör ağları için iletişim mimarisi ana hatlarıyla belirtilmiştir. Ayrıca, tek bir düğümün WLAN ile iletişim kurabilmesi için yeni donanım mimarisi tasarlanmış ve düğümlerde yenilenebilir enerji kaynakları kullanılmıştır. Bu tezde WSN, analitik bilim ve uygulamalı bilim açısından incelenmiştir. Düşük enerji tüketimi ve iletişim protokolleri arasındaki ilişki değerlendirilmiş ve bilimsel sonuçlara varılmıştır. Teorik analizler bilimsel uygulamalarla desteklenmiştir. Çalışmalar, düşük enerji ve maksimum verimlilik prensibinin gerçekleştirilmesine dayalı kablosuz sensör ağları üzerinde gerçekleştirilmiştir. Kablosuz sensör ağlari sistemi tasarlandıktan sonra; sensör düğümlerinin enerji tüketimi ve kablosuz ağdaki davranışları test ve analiz edilmiştir. Düşük enerji tüketimi ile sensör düğümleri arasındaki ilişki detaylı olarak değerlendirilmiştir. PIC Tabanlı mikro denetleyiciler sensör düğümlerinin tasarımında kullanılmış ve çok düşük maliyetli tasarım için ultra düşük güçte, nanoWatt teknolojisi ile desteklenen sensör düğümleri tasarlanmıştır. İşleme birimi, bellek birimi ve kablosuz iletişim birimi sensör viii düğümlerine entegre edilmiştir. Tasarlanan sensör düğümünün işletim sistemi PIC C dili ile yazılmıştır ve PIC işletim sistemi nem, sıcaklık, ışığa duyarlılık ve duman sensörü gibi farklı özelliklerin ölçülmesine izin vermiştir. Sensörlerden gelen verilerin merkezi bir konumdan kaydedilmesi ve izlenebilmesi için, C# programlama dili ile bilgisayar yazılımı geliştirilmiştir. Gelişmiş algılayıcı düğümler tarafından alınan kararların uygulanması için yazılım algoritması ve donanım modüllerini içeren karar verme sistemi tasarlanmıştır. Gelişmiş PIC Tabanlı sensör düğümleri, enerji üretimi ve enerji tasarrufu için, güneş enerjisi paneli, şarj edilebilir pil ve süper kapasitör gibi yenilenebilir enerji kaynakları ile benzersiz bir PIC Kontrollü voltaj birimi ile desteklenmiştir. Geliştirilmiş kablosuz sensör ağları sistemi, endüstri uygulamaları, akıllı fabrikalar ve akıllı evler gibi günlük hayat uygulamaları için de kullanılabilecektir. Kablosuz algılayıcı ağlar geniş bir aralıkta kullanılmak üzere tasarlanmıştır. Tezin sonuçları, özellikle yenilenebilir enerji kaynakları ile WSN'nin geliştirilmesine yardımcı olmayı amaçlamaktadır

    An Evaluation of the relationship between popular culture and television

    Get PDF
    Bu çalışmada günümüzün güncel konularından olan popüler kültür olgusu ile onun kitle iletişim araçlarından televizyon ile olan ilişkisi ele alınmıştır. Gündelik hayatın her alanında göze çarpan ve özellikle iş dışı zamanda insanları eğlendirmeye dönük olan popüler kültür ile en etkin, yaygın kitle iletişim aracı olan televizyon ilişkisi üzerine bir değerlendirme yapılmıştır. Çalışma konusu, beş bölümde ele alınmıştır. Birinci bölümde, çalışmanın metodolojisi açıklanmıştır. kinci bölümde, popüler kültür kavramı ve onun yakından ilişkili olduğu kavramlar tanımlanmış, temel özellikleri belirtilmiştir. Popüler kültür gündelik yaşamın kültürüdür. Popüler kültür genelde çalışma hayatının dışında yer alan faaliyetleri kapsamaktadır ve insanları eğlendirmeye yöneliktir. Popüler kültür teknoloji tarafından yaratılmaktadır. Başta televizyon olmak üzere diğer kitle iletişim araçları ile popüler kültür öğeleri, ürünleri üretilmekte ve yayılmaktadır. Popüler kültür, bir `kullanım' ve `tüketim' kültürüdür; aynı zamanda da belli bir hayat tarzının ideolojik olarak yeniden üretilmesinin ön koşullarını sağlamaktadır. Üçüncü bölümde, popüler kültüre yönelik temel yaklaşımlar ele alınmıştır. Popüler kültür olgusuna yönelik olumlu ve olumsuz bakış açıları üzerinde durularak, bu olgunun daha geniş bir perspektiften incelenmesine çalışılmıştır. Dördüncü bölümde, popüler kültürün kitle iletişimiyle ilişkisi ele alınmıştır. Kitle iletişimi ve kitle iletişiminin işlevleri tanımlanıp, belirtilmiş ve kitle iletişim araçları ile özellikle de `televizyon' ile `popüler kültür' arasındaki bağ üzerinde durulmuş ve güncel bazı önemli örnekler sunulmuştur. Popüler kültürün bütünleyicisi ve devamlılık koşulu olan televizyon, günümüzün en önemli enformasyon kaynaklarındandır. Televizyon aracılığıyla topluma ulaşan ve toplumun kitleye dönüşmesinde etkili olan popüler kültür ürünleri yaşamın her yerindedir. Son bölümde ise, çalışmanın genel değerlendirmesi ile sonuç ve öneriler yer almıştır. Sonuç olarak, popüler kültür gündelik hayatın kültürüdür ve televizyon da gündelik hayatın ritmi üzerinde etkilidir. Televizyon, popüler kültürün temel taşıyıcı ve yayıcı aracıdır. Popüler kültür ürünlerinin niteliği sorgulanmalı ve kültürel ortamın daha kaliteli, rafine olabilmesi için gerekli önlemler ivedilikle alınmalıdır. In this study we are going to examine the relationship between popular culture that is one of the current topic of discussions and television which is one of the important instrument of mass media. Popular culture is one of the most common aspects of social life and it consist of the leisure time. In this study we have focused on the relationship between television that is one of the most effective means of communication and the popular culture. The study consists of five chapters. In the first section we have dealt with the question of methodology. In the second section, the concept of popular culture and related concepts have been defined; their basic features have been pointed out. Popular culture is the culture of daily life. It generally involves the activities of resting times and it is intended for entertaining the people. Popular culture is originated by technology. Constituents and products of popular culture are generated and diffused by means of firstly television and the other mass communication means. It is a culture of ?use? and consumption?; at the same time, it supplies preliminary requirements of reproduction of a particular life style ideologically. In the third section, basic approaches to popular culture have been taken up. Positive and negative viewpoints of the phenomenon, popular culture, have been emphasized and studied in a wide perspective. In the forth section, we have investigated the relationship between popular culture and the mass media. We have defined the mass media and the functions of it. And we have focused on the relationship between mass media, especially the television and popular culture. While doing this, we have examined some of current and important events that took place in various television programs. The television that can be viewed as the transmitter and completing component of the popular culture can also be seen as the most important source of information. The television is a medium that transmits the popular culture and transforms the communities into mass society. For this reason we can say that the products of the popular culture can be seen all aspects of social life. In the last section, general evaluation of the work, results and suggestions have been given. In conclusion, we can say that popular culture is the culture of daily life and the television is an effective medium that is quite influential on the daily life itself. It can be said that the television is the main instrument of transmit and dissemination of the popular culture. For this reason, the quality of the products of the popular culture must be questioned and in order to achieve more staled cultural environment necessary policies must be developed immediately

    A sociological evaluation on e-government and citizenship relation : In Aydın

    Get PDF
    İletişim teknolojileri, özellikle 20. yüzyılın son çeyreğinden sonra hızlı bir gelişme kaydederek günlük hayatın ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir. Bilgisayar ağ ve teknolojilerinin gelişmesi, yaygınlaşması neticesinde zaman ve mekan sınırları oldukça zorlanmaya başlanmış, insanların birbiriyle olan iletişimi küresel boyuta taşarak kolaylaşmıştır. Teknolojik gelişme ve onun tetiklediği dönüşüm, baş döndürücü bir hızla devam etmektedir ve pek çok husus üzerinde değişime neden olmaktadır. Devlet olgusu da bunlardan biridir. "E-devlet" ise zaman içerisinde gittikçe artan gereksinimlerin yarattığı, bilgi ve iletişim teknolojileri vasıtasıyla ayakta duracak olan yeni devlet anlayışının bir ifadesidir. Özellikle 1980'li yılların sonlarından itibaren "yurttaşlık" kavramı da yeni bir ilgiyle, temel varsayımları sorgulanır biçimde ele alınmaya başlanmıştır. Yurttaşlığın neliği, yurttaşlık hak ve sorumluluklarının yeniden kurgulanması üzerine tartışmalar çoğalmıştır. Teknolojik ilerlemenin ivme kazandığı, bilginin hızla yayıldığı ve bütün sistemleri dönüşüme zorlayan küreselleşme ve bilgi toplumu çağında artık kurumların ayakta kalabilmeleri yurttaş odaklı bir yönetim anlayışına sahip olmakla mümkün görünmektedir. Teknolojideki değişim; ekonomik, siyasal, toplumsal ve kültürel alanlarda etkiler yapmaktadır ve yeni değişim süreçlerini de ortaya çıkmaktadır. Bundan hem "yurttaşlık" hem de "devlet" nasibini almaktadır. E-devlet projeleri ve uygulamalarının da böylesi bir süreç içerisinde ele alınıp incelenmesi sosyolojik bir gerekliliktir. Bir alan araştırmasına dayanan bu çalışmayla, e-devlet uygulamaları ve bu uygulamanın yurttaşlar tarafından nasıl algılandığının, devlet-yurttaş ilişkisinin ne şekilde etkilendiğinin araştırılması amaçlanmaktadır. E-devlet ve yurttaşlık ilişkisi Aydın İl merkezi örneğinde sosyolojik olarak ele alınarak, incelenmiştir.Communication technologies have become an inseparable part of daily life advancing expeditious especially after the last quarter of the 20th century. In consequence of development and spreading widely of computer networks and technologies, boundaries of time and place have been highly compelled and communication of people with each other has become easier going beyond the global dimension. Technological development and its triggered transformation continue with a dizzying speed and cause a change on many issues. State is one of them. "E-government" is an expression of the new government concept which has been caused by the increasing requirements in time and will stand by means of information and communication technologies. "Citizenship" concept, with a new interest, has been addressed in a manner questioning its basic assumptions particularly since the late 1980s. Arguments have increased on the reconstruction of what of a citizenship, civic rights and responsibilities. Survival of institutions, from now on, is seemed possible by having a citizen-oriented management comprehension in this globalization and information society era in which technological progress accelerates, knowledge spreads rapidly and all systems are forced for transformation. Changes in technology are effective in economic, political, social and cultural areas and also cause new processes of change. Both "citizenship" and the "state" are affected by this situation. It is a sociological necessity that e-government projects and practices are also worked and examined in such a process. With this field study-based work, it is aimed to search how e-government practices are perceived by citizens and in what way state-citizen relationship are affected. E-government and citizenship relation have been examined sociologically in Aydın city center

    UNDERGRADUATES’ PERCEPTION AND EXPECTATION OF UNIVERSITY EDUCATION

    Get PDF
    The current study aimed to investigate undergraduates’ perception and expectation of university education, what degree their expectations were met, how they regard a qualified lecturer and what they think of their dream departments. The participants were 71 female undergraduates, ranging in age from 18 to 22 from Tokat Gaziosmanpaşa University, Turkey, in the 2020 – 2021 Academic Year. Data were collected in written with open-ended questions and were performed content analysis. The participants’ statements showed that a university mostly associates future anxiety and finance, a lecturer is expected to place importance on morality, science is the most expected aspect of a university, their departments mostly met what they have expected, and a university is supposed to meet learners’ social needs. On the other hand, the number of the ones who could not find the chance to study at their dream departments due to some reasons is remarkable. Drawing upon the results, it may be recommended that undergraduates’ perception of a university should be science rather than future anxiety and finance, their negative opinions about lecturers should be converted to positive, and if required, academic staff, principals and families should be given seminars in order to help meet undergraduates’ positive expectations. <p> </p><p><strong> Article visualizations:</strong></p><p><img src="/-counters-/edu_01/0720/a.php" alt="Hit counter" /></p&gt

    Otizm, Teknoloji ve Özel Eğitim Öğretmen Adaylarına Dair

    Get PDF
    Autism is a pervasive developmental disorder which causes deficits in social interaction. Individuals with autism sometimes may not be able to talk or may choose not to talk. Therefore; there needs to be some other ways to communicate with children with autism. Presently, technology, specifically educational technology comes to the scene to help this communication problem. Individuals’ definitions of technology may confuse with their definitions of science. Although technology is neither the same nor the product of science, people sometimes use these terms interchangeably. Children with autism, as well as other special needs children, need highly qualified teachers to help them communicate the world. Based on the explanations above, this research study examines prospective special education teachers’ understandings of technology and its use in interventions for children with autism. Thirty prospective special education teachers from a big scale university located in Marmara region participated in this research study. Data were collected through a questionnaire developed by the researcher and a series of semi-structured interviews. Questionnaire includes open-ended questions to examine participants’ understandings of autism, technology, and use of technology in interventions for autism. Interviews are also structured around these three issues. Data gathered from questionnaire and interviews were analyzed qualitatively. Open coding is used in the analysis part. Based on the analysis, three assertions about participants’ understandings of autism, technology, and the use of technology for autism were generated and presented in the paper.Otizm kendini sosyal iletişimde kopukluk olarak gösteren yaygın gelişimsel bir bozukluk olarak tanımlanabilir. Otizmli bireylerde bazen konuşma hiç gelişmez bazen de gelişse bile birey konuşarak iletişim kurmayı tercih etmez. Böylece otizmli bireylerle iletişim kurmak için başka yollara ihtiyaç duyulur. Günümüzde bu yollardan en önemlisi teknoloji ve hatta eğitim teknolojisidir. Teknolojinin nasıl tanımlandığı ise bu noktada daha çok önem kazanır. Bireylere teknoloji tanımı sorulduğunda zaman zaman bilim tanımı ile karıştırdıkları görülür. Aslında teknoloji ne bilim ile aynı ne de onun birürünüdür. Bilim ve teknoloji terimleri sık sık birbiri yerine kullanılarak hata yapılabilir. Diğer tüm özel gereksinimli çocuklar gibi Otizmli çocuklar da dünya ile iletişim kurmalarına yardımcı olacak kaliteli öğretmenlere ihtiyaç duyarlar. Bu açıklamadan yola çıkarak yapılan bu araştırmada; özel eğitim öğretmen adaylarının otizmi ve teknolojiyi nasıl tanımladıkları ile otizmli bireylerin eğitiminde teknoloji kullanımı hakkındaki görüşleri araştırılmıştır. Nitel desende hazırlanan araştırmaya Marmara Bölgesinde bulunan büyük ölçekli bir üniversitenin eğitim fakültesi özel eğitim bölümüne devam eden 30 öğretmen adayı katılmıştır. Araştırma verileri araştırmacı tarafından hazırlanan bir anket ve yarı yapılandırılmış görüşmeler yoluyla toplanmıştır. Söz konusu anket katılımcıların otizm, teknoloji ve teknolojinin otizmlilerin eğitiminde kullanılması hakkındaki görüşlerini belirlemeyi hedefleyen açık uçlu sorulardan oluşturulmuştur. Görüşme formları da yine otizm, teknoloji ve teknolojinin otizmlilerin eğitiminde kullanılması konularını içeren sorular ile hazırlanmıştır. Anket ve görüşmelerden elde edilen veriler nitel yöntemlerle analiz edilmiştir. Analiz açık kodlama tekniği ile yapılmış ve katılımcıların otizm hakkındaki tanımlamaları, teknoloji hakkındak tanımlamaları ile teknolojinin otizmlilerin eğitiminde kullanılması hakkındaki görüşlerini içeren 3 sav oluşturularak makalede sunulmuştu
    corecore