Factors of felon disfranchisement in the United States

There is no doubt that participating in election process is a very basic right for citizens living in democratic society regardless of their background, race, and socio-economic status. In the U.S., states disfranchise a large number of citizens from election process because of their felony convictions. The states have different laws and policy implementations pertaining to felon disfranchisement. It is suggested that these policy differences result from the states’ different characteristics such as political cultures, demographic features, and crime rates. Using an interdisciplinary approach to this policy issue, this study aims to empirically investigate the relationship between felon disfranchisement and states attributes such as political culture and criminal justice facts. First, the results of this study suggest that traditionalistic southern states have a higher rate of disfranchisement than other states, which supports the assumption that political culture has impact on felon disfranchisement. Second, political climate of a region is likely to affect disfranchisement of people more than criminal justice facts

Governance tools in public administration and emergent trends: Contracting, citizen participation, and networks

Fragmented and complex nature of contemporary public policy problems require governments to change their traditional public administration approaches and force public administrators to provide involvement of all actors such as private firms, non-profit organizations, and citizens in policy making and implementation. In this diverse policy environment, using governance tools such as contracting out some public services, building networks, and establishing citizen participation mechanisms are considered as essential components of this new approach. Public administrators should not act as the only problem solver, but they should be facilitators in collaborative problem solving to mobilize the other actors. Along with the benefits of using these tools, there are some challenges for public administrators. Considering these difficulties, appropriate use of these tools provides public administrators to effectively address contemporary complex problems such as terrorism, drug abuse, emergency management, and healthcare crisis

A mixed integer linear programming model with heuristic improvements for single-track railway rescheduling problem

A rescheduling algorithm for trains on a single-track railway was developed in case of disturbances that would cause conflicts between trains. This algorithm is based on mixed integer linear programming (MILP) with speed-up routines. The model considers station capacities explicitly (i.e., the number of available tracks for meeting and overtaking operations). Because the model is too hard for the solvers (CPLEX in this study) to tackle, three speed-up routines were devised when rescheduling trains. These routines are a greedy heuristic to reduce the solution space, using the lazy constraint attribute of the solver and a multiobjective approach to find a good initial feasible solution that conforms to actual railway operation. The algorithm was tested on a hypothetical rail line for different sizes of timetable instances with disturbed trains in a maximum two-hour time horizon. It managed to solve the hardest instances within a three-minute time limit thus minimizing the total weighted delay of rescheduled trains. The optimality gap metric is used to show the effectiveness and efficiencies of the speed-up heuristics developed

The American (USA’s) Concern for Communism in Cyprus During the Cold War Era

This study aims to analyse the Cyprus policies of the United States of America (USA) during the Cold War. During this period, it was a fact that the USA was highly uncomfortable with the communist organization on the island. In this context, the USA was very concerned about the possibility of AKEL (Progressive Party of the Working People), which had a robust political base on the island, coming to power. In addition, it also followed with concern the Soviet Union’s efforts to establish influence on the island through AKEL. The study discusses these concerns and the steps taken by the USA to resolve them. In the article, the conditions of the Cold War period are analysed in the context of Cyprus using the deductive method. Since the main subject of the study is the USA’s foreign policy, the conditions and concerns of the period are discussed by using mainly American archival documents. Based on the findings, the study concludes that the USA’s policy towards Cyprus was shaped within the framework of Cold War theses

DİNDARLIĞIN KAMU PERSONELİNİN İŞE BAĞLILIĞI ÜZERİNDEKİ ETKİSİ: YAPISAL EŞİTLİK MODELİ ÇALIŞMASI

Kamu görevlisinin işe bağlılık seviyesinin sürekli yüksek seviyede tutulması, kamu hizmetlerinin verimliliği açısından son derece önemlidir. İşine saygı gösteren kamu personeli daha kaliteli hizmet üreteceğinden bu bağlılığın güçlendirilmesi kamu menfaatine olacaktır. İşe bağlılığı güçlendiren etkenlerin ortaya çıkarılması kamuda ve özel sektörde örgütsel verimliliği artırma adına önemli bir adımdır. Çalışanların dindarlık seviyesi bu bağlılığı yüksek oranda etkilemesi muhtemel sosyo-kültürel değerlerden biridir. Ülkemizde verimlilik başlığı altında çok sayıda önemli çalışma bulunmasına rağmen dindarlığın tekil olarak etkisini ortaya koyan nicel bir araştırma bulunmamaktadır.Bu çalışmada Dünya Değerler Anketi World Values Survey Association, 2015 adı verilen ve 84 ülkede yaklaşık 45 yıldır uygulanan araştırmanın halka açık verilerini kullanılmıştır. Yapısal eşitlik modeli Structural Equation Modeling-SEM yordamlarıyla kamu çalışanlarının katıldığı bu anketin sonuçları kuramsal dindarlık gizil değişkenini tanımlamak için kullanılmıştır. Dindarlığın inanç ve ibadet gibi iki önemli boyutunu kapsayacak şekilde kavramsallaştırıldığı bu çalışmada, birden fazla bileşen faktör analizi Confirmatory Factor Analysis-CFA yöntemiyle bir araya getirilerek dindarlık gizil değişkeni oluşturulmuştur. Bağımlı değişken olarak belirlenen işe bağlılık değişkeni de yine faktör analizi CFA yoluyla çoklu bileşenlerin bir araya getirilmesiyle oluşturulmuştur. Aynı şekilde işe bağlılık derecesi de tespit edilerek farklı sosyal ve ekonomik faktörlerle beraber dindarlık değişkeninin memurların kamu hizmetine bağlılığı üzerindeki etkisi analiz edilmiştir. Araştırma sonuçları kamu kurumlarında dindarlık ve işe bağlılık arasında pozitif bir ilişkinin mevcut olduğunu desteklemektedir. Sonuçlar cinsiyet, eğitim düzeyi, ekonomik durum, medeni hal ve yaşın dindarlığa göre işe bağlılığı ne yönde ve derecede etkilediğini nicel olarak ortaya koymuştur. Çalışma sonuçlarına göre, oluşturulan dindarlık endeksinde, diğerlerine göre daha fazla dini duygu ve davranışlara sahip kamu personeli işine daha bağlı bir işyeri performansı sergileyecektir. Kamu personelinin dindarlığının hizmete bağlılığına ve dolayısıyla işin kalitesine etkisini ölçen araştırma literatürden değişik dinlerin işe bağlılığa etkisine benzer çıkarımları Türk kamu personeli için de tespit etmiştir. Çalışma çoğunluğun Müslüman olduğu Türkiye’de yapılmıştır, dolayısıyla dinin işe bağlılığı etkilemesi İslam inancı perspektifinden de değerlendirilmelidir. Araştırma yöntemsel ve kuramsal literatüre katkı sağlamıştır

Eğitsel İnternet Kullanım Özyeterliği İnançları Ölçeğinin Geçerliği ve Güvenirliği

Bu çalışmada; öğretmen adaylarının eğitsel internet kullanım öz-yeterlik EİKÖ inançlarına ilişkin bir ölçek geliştirilmiştir. EİKÖ Ölçeği’ni oluşturan 28 adet ölçek maddesi bulunmaktadır. Bu çalışma bulgularıgöstermiştir ki, Cronbach alfa ile hesaplanan güvenirlik katsayısı, ölçek için 0.96 olarak bulunmuştur. Araştırmalarda kullanılabilecek ölçme araçlarıiçin öngörülen güvenirlik düzeyinin 0.70 olduğu Anastasi, 1982; Tezbaşaran, 1997 dikkate alındığında, ölçeğe ilişkin güvenirlik düzeyinin yüksek olduğu görülmektedir. Çalışma grubu, 2008-2009 eğitim öğretim yılında öğrenim gören Selçuk Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi öğrencilerinden oluşturmaktadır. EİKÖ Ölçeği’nin geçerlik ve güvenirliği için üç farklıçalışma grubu oluşturulmuştur. Ölçeğin yapıgeçerliği için oluşturulan ilk çalışma grubunda öğrenci sayısı367’dir. Öğrencilerin, % 44,1’i 162 bayan, %55,9’u 205 baydır. İkinci çalışma grubu ölçeğin ölçüt bağıntılıgeçerliğini sağlamak için oluşturulmuştur. Çalışma grubundaki öğrenci sayısı326’dır. Öğrencilerin, % 44,7’si 146 bayan, %45,3’ü 180 baydır. Üçüncü çalışma grubu ölçeğin tekrar test güvenirliğini sağlamak için oluşturulmuştur. Bu çalışma grubunun öğrenci sayısı84’dür. Öğrencilerin, % 42,9’u 36 bayan, %57,1’i 48 baydır

İKİ VEYA ÇOK EKSENLİ HIZ MEKANİZMALARININ WEB TABANLI KİNEMATİK TASARIMI

Hız mekanizmaları takım tezgahlarının hareket ve güç iletiminde yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu mekanizmalar, tezgahlarda en küçük ve en büyük devir sayısı arasında belirli aralıklarda ve sınırlı sayıda devir hızı sağlayan sistemlerdir. Bu çalışmada, iki veya çok eksenli, 4, 6, 8, 9 ve 12 kademeli hız mekanizmalarının kinematik tasarımı ele alınmıştır. Geliştirilen bir yazılım aracılığı ile hız mekanizmasının devir sayılarının geometrik diziye göre dağılımları, iletme oranları, dişlilerin diş sayıları ve devir sayıları, mil çapları gibi önemli tasarım parametrelerinin hesaplanması ve optimizasyonu yapılmıştır. Bu çalışmada klasik yöntemlerle uzun süreler alan kinematik analiz ve optimizasyon işlemlerinin daha hızlı ve esnek bir şekilde yapılması sağlanmıştır. Bunun yanında, uygulamanın daha önce denenmemiş bir şekilde web tabanlı olarak gerçekleştirilmesi, internet kullanıcılarının sistemi test edebilmesi imkanını verecektir

A Millimeter-Wave Software-Defined Radio for Wireless Experimentation

In this study, we propose a low-cost and portable millimeter-wave software-defined radio (SDR) for wireless experimentation in the 60 GHz band. The proposed SDR uses Xilinx RFSoC2x2 and Sivers EVK06002 homodyne transceiver and provides a TCP/IP-based interface for companion computer (CC)-based baseband signal processing. To address the large difference between the processing speed of the CC and the sample rate of analog-to-digital converters, we propose a method, called waveform-triggered reception (WTR), where a hard-coded block detects a special trigger waveform to acquire a pre-determined number of IQ samples upon the detection. We also introduce a buffer mechanism to support discontinuous transmissions. By utilizing the WTR along with discontinuous transmissions, we conduct a beam sweeping experiment, where we evaluate 4096 beam pairs rapidly without compromising the flexibility of the CC-based processing. We also generate a dataset that allows one to calculate physical layer parameters such as signal-to-noise ratio and channel frequency response for a given pair of transmit and receive beam indices.Comment: Accepted for presentation at IEEE INFOCOM CNERT: Computer and Networking Experimental Research using Testbeds Workshop 2023, 6 figures, corresponding GitHub page: https://github.com/alphansahin/mmWaveSD

The Role of Media Literacy in Online Information Searching Strategies

Along with the spread of Web 2.0 technologies, individuals' habits such as learning, socializing, and getting information have changed rapidly. A lot of information, the accuracy of which cannot be trusted, is available in the web, and it becomes difficult to choose useful, relevant, and accurate information. This pollution is also present in the media. The abilities to choose messages in the media, to look at these messages critically, and to produce your own messages are considered among the 21st-century skills. These reasons bring media literacy (ML) and online information searching strategies (OISS) to the agenda. The processes of ML and OISS have interrelated features. Therefore, it is important and necessary to examine these concepts together. Based on this necessity, the aim of the study was to determine the role of ML in OISS. To this end, the data were collected from 1809 pre-service teachers using the OISS inventory and the ML level determination scale. Data were analyzed by descriptive statistics, MANOVA, and multiple regression analysis. According to the results, pre-service teachers' ML and OISS levels were above the moderate level. ML and OISS vary significantly according to the type of websites. In conclusion, ML was revealed as a predictor variable that could explain OISS at a rate of 33.2%