89 research outputs found

    Kedi ve köpeklerde göz ve göz kapağı hastalıklarının prevalansı: 201 olguda retrospektif çalışma (2015-2019)

    Get PDF
    Bu çalışmada, 2015-2019 yılları arasında Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Veteriner SağlıkUygulama ve Araştırma Merkezi Hastanesi (HMKÜ-VSUAM) Cerrahi Anabilim Dalı Kliniği’nedeğişik oftalmolojik problemler ile getirilen kedi ve köpeklerdeki göz ve göz kapağı hastalıklarınınprevalansı incelendi. Değişik yaş, ırk ve cinsiyetteki toplam 201 hasta (137 köpek ve 64 kedi)çalışma materyalini oluşturdu. Mevcut çalışmada bu kapsamda karşılaşılan farklı 30 hastalıkarasında en çok görülen beş hastalık sırasıyla konjuktivitis %17.91, glandula niktitans prolapsusu%11.94, kornea hasarı %9.45, keratitis %8.96 ve entropiyon %5.97 olarak kaydedildi. Kedi veköpeklerde göz ve göz kapağı hastalıklarının cinsiyete göre dağılımı erkek hayvanlarda %64.18 vedişilerde %35.82 olarak belirlendi. Konjuktivitis olgularına köpeklerde %65.71 daha fazla rastlandığıtespit edildi. Anatomik yerleşim alanına göre ise oftalmolojik problemlerin %29.85’ine konjuktivada,%25.87’sine korneada, %14.43’üne göz kapağında, %11.44’üne ise göz kürenin tamamında,%18.41’ine ise gözün diğer bölümlerinde rastlanmıştır. Bu çalışma sonucunda Hatay bölgesindekikedi ve köpeklerde karşılaşılan göz ve göz kapağı hastalıklarının prevalansı ortaya konularakveteriner hekim ve araştırmacılar için önemli bilgiler sunulmuştur.In this study, the prevalence of eye and eyelid diseases in cats and dogs brought to the Department of Surgery, Hatay Mustafa Kemal University Veterinary Health Application and Research Center Hospital (HMKU-VSUAM) with various eye problems between 2015-2019 was investigated. A total of 201 patients (137 dogs and 64 cats) of different ages, breeds, and sexes were included in the study. In our study, within this scope, the five most common diseases were conjunctivitis 17.91%, third eyelid gland prolapse 11.94%, corneal damage 9.45%, keratitis 8.96% and entropion 5.97%, respectively. The distribution of eye and eyelid diseases according to gender in cats and dogs was determined in male animals 64.18% and females 35.82%. It was found that conjunctivitis cases were more common in dogs 65.71%. According to the anatomical localization, 29.85% of eye problems were in the conjunctiva, 25.87% in the cornea, 14.43% in the eyelid, 11.44% in the whole eyeball, 18.41% in other parts of the eye. As a result of this study, the prevalence of eye and eyelid diseases in cats and dogs in Hatay region has been presented and important information has been shared for veterinarians and researchers

    Progresif sistemik sklerozda kalp tutulumu

    No full text
    49 ÖZET Progreslf sistemik skleroz (PSS), multisistemik bir hastalıktır. Bu çalışmada PSS'lu hastalarda kalp tutulumunun. boyutlarını ve klinik sero-immunolojik çeşitli değişkenlerle ilişkisini araştırmayı amaçladık. Çalışmaya, 31-67 yaşları arasında 19 PSS ve 30-66 yaşları arasında 10 sağlıklı kontrol olmak üzere 29 olgu alındı. PSS'lu hastaların 7'si klinik, ve laboratuvar bulgularla CREST sendromlu olarak kabul edildi. k-PSS'lu hastalarda Raynaud Fenomeni (%91.7), CREST sendromlu olgularda yutma güçlüğü (ş£L00) en sık görülen yakınmalardı.. CREST olgularında IgG ve IgA, k-PSS olgularında IgM'in özellikle daha belirgin olarak yükseldiği dikkati çek ti. Anamnezde, kardiyopulmoner açıdan k-PSS 'li olgularım 9666, CREST sendromlu olguların %85'inin semptomlu olduğu belirlendi ve fizik bakıda ilk grubun % 66'smda, diğer grubun % 85 'inde patolojik bulgu saptandı. öte yandan, k-PSS grubunun toraks grafilerinde %75, EKG'lerinde %55.3, ekokardiyograf ilerinde %1 hastada; CREST sendromlu grubun toraks grafilerinde % 71, EKG'lerinde $671, ekokardiyograf iler inde %42 hastada herhangi bir patolojik bulgu vardı. Kardiyoaktif ilaç almayan ve ekokardiyografik olarak yeterli görüntü elde edilen 9 k-PSS ve 6 CREST sendrom-50 lu olguda, sol ventrikül fonksiyonlarını değerlendirmek için, ekokardiyografik olarak ejeksiyon fraksiyonları (EF) ve % fraksiyonel kısalmaları (PK) hesaplandı. Gerek k-PSS, gerekse CREST sendromlu olguların orta lama EP'ları % 50'nin üzerinde idi; ancak, k-PSS grubunda ortalama EP, kontrol grubuna göre anlamlı olarak düşük bulundu ( p^O.65 ). #FK değerlerinin hasta ve kontrol gruplarında benzer olduğu belirlendi ( p)>0.05 ). Sonuç olarak, PSS'un kalp sistolik fonksiyonlarına, özellikle CREST olgularında, fazla olumsuz etkide bulunmadığı kanısına varıld

    İşgören yönetim algısında personle güçlendirmenin kurumsal bağlılık üzerine etkisi Kırıkkale Belediyesi örneği

    No full text
    Tez (Yüksek Lisans) -- Kırıkkale Üniversitesi120127

    Perception of strenghthening personal business management corporate impact on at example of Kırıkkale Municipalities

    No full text
    YÖK Tez ID: 532391Bu çalışmanın amacı, çalışanların personel güçlendirme algılarının örgütsel bağlılıkları üzerindeki etkisini incelemektir. Araştırmanın örneklemi Kırıkkale Belediyesinde çalışan 381 personelden oluşmaktadır. Çalışmanın birinci bölümünde personel güçlendirme ile ilgili kavramsal çerçeveye, ikinci bölümde örgütsel bağlılık ile ilgili kavramsal çerçeveye ve üçüncü bölümde ise bu iki kavram arasındaki ilişkiyi belirlemek üzere uygulama kısmına yer verilmiştir. Veri toplama yöntemi olarak demografik özellikler, örgütsel bağlılık ve personel güçlendirme ölçeği olmak üzere üç bölümden oluşan anket kullanılmıştır. Toplanan veriler istatistiksel analiz yöntemiyle değerlendirmeye tabi tutulmuştur. Çalışmada personel güçlendirme algılarının örgütsel bağlılık üzerinde etkileri olduğu görülmüştür. Çalışma sonuçlarına göre, güçlendirme boyutları ile örgütsel bağlılık boyutları arasında anlamlı pozitif yönlü korelasyon bulunduğu gözlemlenmiştir.The purpose of this study is to examine the impact of employee empowerment on organizational commitment. 381 employees at Kırıkkale Municipality were included in theresearch sample. In the first part of the study, the conceptual framework related to the, in the employee empowerment, second section, the conceptual framework related to perceptions of organizational commitmentand in the third section applicationpart was presented so as to determine the relationship between these two concepts.As data collection method, a survey consisting of such three sections as demographiccharacteristics, organizational commitment scale and employee empowerment wasutilized. The collected data were evaluated by statistical analysis method. Employee empowerment perceptions in the study were found to have an impact on organizational commitment. According to the study results, between the dimensions of empowerment and organizational commitment significant, positive correlation was observed

    Sıçanlarda Serülein'le uyarılan Akut Pankreatit'e Trimetazidin'in etkisinin araştırılması

    No full text
    20 ÖZET Oksijen radikallerinin eliminasyonunda yararlı etkileri bilinen bir ilaç olan trimetazidin'in, sıçanlarda subkutan serülein enjeksiyonları ile uyarılmış akut pankreatitte histolojik iyileşme ile hiperamilazeminın azaltılmasına katkısını ve pankreas malondialdehid konsantrasyonuna etkisini araştırmayı amaçladık. Çalışmaya 43 erkek Wistar albino sıçan alınmıştır. Hayvanlar dört gruba ayrılmıştır. Yedi gün süreyle Grup I ve III'e serum fizyolojik (1 cc/gün, ip), Grup U ve IV'e trimetazidin (2.5 mg/kg/gün, 1 cc, ip) ön tedavisi uygulanmıştır. Ön tedaviden sonra. Grup IH ve IV'e birer saat ara ile, dört kez, serülein 20 ug/kg, sc enjekte edilerek akut pankreatit uyarılmıştır. 12 saat sonra, servikal dislokasyonla yaşamına son verilen hayvanların laparatomi ile pankreasları çıkarılmıştır. En fazla pankreas ağırlık artımı, Grup III'de gözlenmiş ve Grup IV'dekilerin pankreas ağırlığı, Grup III'dekil erden önemli olarak düşük bulunmuştur (p0.05). Pankreas histopatolojisinde de. Grup IV'de ödem ve nötrofilik yangısal yanıt Grup Ul'e göre anlamlı olarak daha az saptanmıştır (p0.00 1, p0.0 1 ). SF ve TMZ ön tedavisinden sonra AP uyanlmayan gruplarda yaklaşık ortalama 5000 Ü/L alfa-amilaz aktivitesi saptanırken, plasebodan sonra AP uyarılan grupta (Grup III), alfa- amilaz aktıvitesinın anlamlı olarak (p0.001) daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. Diğer taraftan, TMZ ön tedavisinden sonra AP uyarılan hayvanların (Grup IV) alfa-amilaz aktiviteleri de, Grup III'dekil erden önemli derecede düşük bulunmuştur (p0.001). Pankreas MDA konsantrasyonu Grup III'de en yüksek düzeyde gözlenmiştir. Trimetazidin ön tedavisi alarak AP uyarılan hayvanlardaki (Grup IV) malondialdehid düzeyi. Grup III'dekilerden önemli olarak düşük (p0.01), fakat aynı zamanda Grup I ve II'dekilerden önemli olarak yüksek (p0.001) saptanmıştır. Bu sonuçlara göre, sıçanlarda sc serülein enjeksiyonları ile uyarılan akut pankreatitte trimetazidin pankreası histolojik olarak korumakta ve hiperamilazemiyi azaltmaktadır. Bu ilaçla ön tedavinin, pankreas malondialdehid konsantrasyonunda oluşturduğu önemli düşme ise, ilacın bu yararlı etkisini, serbest oksijen radikallerini elimine etmek suretiyle yaptığını düşündürmektedi

    Growth possibility of new soybean lines as double crop in Amik Plain

    No full text
    Çukurova Tarımsal Araştırma Enstitüsü tarafından geliştirilen 13 soya hattı ve 2 ticari çeşidin Amik ovasında buğday hasadından sonra ikinci ürün olarak yetiştirilebilme olanakları 2000 - 2001 yılları arasında yürütülen iki yıllık bir araştırmada belirlenmiştir. Araştırma tesadüf blokları deneme desenine göre üç tekrarlamak olarak Mustafa Kemal Üniversitesi Telkaliş araştırma alanında yürütülmüştür. Araştırmada bitki boyu, ilk meyve yüksekliği, bitki başına dal sayısı, bitki başına bakla sayısı, bitki başına tohum sayısı ve dekara tohum verimi değerleri incelenmiştir. Araştırmanın birinci yılında tohum verimi değerleri 218.4 ile 367.7 kg/da arasında değişmiş olup en yüksek değer ÇTA1530 hattından en düşük değer ise ÇTA761 hattından elde edilmiştir. Araştırmanın ikinci yılında ise tohum verimleri 150.8 ile 263.5 kg/da arasında değişmiş en yüksek değer ÇTA825 hattından en düşük değer ise yine ÇTA761 hattından elde edilmiştir. ÇTA1530, ÇTA825, ÇTA963, ÇTA780 ve ÇTA851 hatlarının Amik ovasında ikinci ürün olarak yetiştirilebilecek çeşit adayları olabileceği saptanmıştır.Mediterranean region of Turkey has 70 to 110 days of growing period that remain after small grain harvest are enough to grow double crop soybean. Over 90 percent of the soybean production has been practiced as double crop in Mediterranean region of Turkey. Growth possibility of 13 soybean lines, developed by Çukurova Agricultural Research Institute, and 2 commercial cultivars were sown after wheat harvest as double crop at Mustafa Kemal University, Telkalis Research Field in 2000 and 2001 growing seasons. The experimental design was randomized complete block with three replications. Plant height, the lowest pod height, branch number/plant, pod number/plant, seed number/plant and seed yield were determined. Seed yields of soybean lines and cultivars varied between 2184 and 3677 kg/ha in the first year of the study. In the second year, seed yield of lines and cultivars varied between 1508 and 2635 kg/ha. The highest seed yield was obtained from CTA1530 and ÇTA825 lines in 2000 and 2001, respectively. The lowest seed yield was obtained from ÇTA761 in both years. Seed yield was significantly correlated with the lowest pod height, node number, pod number and seed number. It was determined that CTA1530, CTA825, CTA963, CTA780 and CTA851 could be cultivar candidates for double crop soybean production in Amik plain

    Derivatives market and its taxation

    No full text
    Türev piyasaları kavramı, vadeli işlem sözleşmeleri (forward, futures), opsiyon sözleşmeleri, swap sözleşmeleri ve aracı kuruluş varantları işlemlerinin tamamını içermektedir. Bu tür işlemler vadeli işlemlerdir. Vadeli işlemlerin ortak özelliği, ilerideki bir tarihte teslimatı yapılmak üzere herhangi bir malın veya finansal aracın, bugünden alım satımının yapılmasıdır. Bu çalışmada türev araçların tanımları ve vergilendirilmeleri örneklerle açıklanacaktır.The term derivatives market involves futures, options, swaps and broker warrants. These type of transactions are futures. The common feature of futures is that purchase and sales transactions are made today for a product or financial instrument that is to be delivered at a certain time in the future. This study focuses on the definition of futures and their taxation with examples

    Dijital Şeffaflık Kavramı: Uluslararası Literatürün PRISMA Yöntemiyle Sistematik İncelenmesi

    No full text
    Amaç: Bu çalışmada şeffaflık hakkında yazılmış uluslararası makale, konferans bildirisi, kitap bölümü, gibi çalışmaların bibliyografik olarak incelenerek türdeş alanlı (cross-disciplinary) bir sentez yapılması amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda dijital iletişim kanalları yoluyla uygulanan şeffaflık uygulamalarının saptanmasıyla birlikte araştırmaya yön veren sorular 1) Şeffaflıkta kamu sektörü, özel sektör veya yurttaş bakımından hedefler nelerdir? 2) Şeffaflık kimin faydasınadır? 3) Şeffaflıkla ilişkili alt kavram setleri nelerdir? 4) Şeffaflıkla ilgili literatürde üzerinde durulan konular nelerdir? 5) Şeffaflığın gerçekleşmemesi bağlamında hangi engeller vardır? 6) Aşırı şeffaflık veya tam tersine hiç şeffaflığın olmaması durumlarında hangi tehlike, ihlal ve riskler bulunmaktadır? olarak belirlenmiştir. Yöntem: Araştırmada 2001-2022 (Mart) yılları arasında Web of Science, Scopus, Taylor & Francis, ScienceDirect ve JSTOR veri tabanlarında yayınlanmış çalışmalardan elde edilen veriler PRISMA 2020 bildirgesi kullanılarak derlenmiştir. Verilerin kodlanmasında ve kategorize edilmesinde bu çalışma yazarları tarafından geliştirilen “veri toplama formu” kullanılmış ve MAXQDA 20 programı ile analiz edilmiştir. Bulgular: Veri tabanlarının taranması sonucu tespit edilen 4681 çalışmanın sadece 255'i sistematik derleme için uygun bulunmuştur. Bu çalışmaların neredeyse yarısı Kuzey Avrupa ve Kuzey Amerika gibi iki bölgede yoğunlaşmıştır ancak Latin Amerika, Avustralya, Asya ve Afrika’da şeffaflık araştırmalarının eksikliği gözlemlenmiştir. Doküman incelemesi, nitel ve nicel veri toplama yöntemleri arasında en yaygın kullanılan yöntem olarak belirlenirken, deneysel tasarımların kullanımında eksiklik saptanmıştır. Ayrıca dijital mecra araştırma konularına yönelik web tabanlı araştırmaların her yıl düzenli olarak artan bir şekilde çalışıldığı tespit edilmiştir. Bu çalışmaların teknolojideki gelişmelerle birlikte blok zinciri, nesnelerin interneti, artırılmış gerçeklik ve sanal gerçeklik gibi alanlara kayabileceği de öngörülmektedir. Araştırmacıların çoğu, kamu sektörü performansını iyileştirebileceği düşüncesiyle, yurttaşlara yönelik bilgi akışının var olduğu şeffaflık çalışmalarına odaklanmaktadır. Ayrıca dijital iletişimde, şeffaflığın demokratik eylemler üzerinde olumlu etkileri olduğunu gösteren çok sayıda araştırma bulunduğu tespit edilmiştir. Sonuç: Bu çalışma, sadece iletişim bilimleri alanında değil diğer sosyal bilimler disiplinlerinde de sıklıkla atıfta bulunulan şeffaflık konusundaki literatürü gözler önüne sererek teorik ve pratik çalışmalara temel oluşturması bakımından bir katkı sağlamaktadır. Ayrıca dijital iletişim kanallarının şeffaflık kavramıyla ilişkilerini netleştirerek gelecekteki araştırmalar için de faydalı olacağı düşünülmektedir. Araştırma sonuçları, şeffaflığın demokratik bir ortamda önemli olduğuna ve dijital iletişim kanallarının bu bağlamdaki önemine işaret etmektedir. Ancak dijital iletişim kanallarının gizlilik ve veri koruması gibi diğer önemli yönleri de göz önünde bulundurulmalıdır. Bu nedenle şeffaflık konusuyla ilgili farkındalığın artırılması ve dijital iletişim kanallarının etkileri hakkında daha fazla araştırma yapılması gerekmektedir. Bu araştırmalar, şeffaflık kavramının daha iyi anlaşılmasına ve şeffaflık uygulamalarının daha etkili hale getirilmesine yardımcı olabilir. Ayrıca dijital iletişim kanallarında veri koruması ve gizlilik konularının da ele alınması gerekmektedir. Tüm bunlar, daha şeffaf ve güvenli bir toplumsal iletişim ortamı yaratmak için atılması gereken önemli adımlardır
    corecore