4 research outputs found

    Cultural and religious perspective of loss and bereavement in Anatolia

    Get PDF
    Coping with death is a grueling job to be done however it is not impossible. All cultures have developed ways to cope with death. Interfering with these practices may interfere with the necessary grieving processes. Understanding different cultures' and religions response to death can help counselors recognize the grieving process in patients of other cultures. It is also important to realize that, while each individual grief process is unique, there is a form of grief that is disabling, interfering with function and quality of life. A great majority of the people in Anatolia have remained under the influence of tradition as well as religion. In the foundation of main behavior models which forms our traditional life, ensuring them to possess specialty and formation however there lays numerous customs, beliefs and ethic operations. So that such kind of variations affects the death and the bereavement customs. As in the case of the three important event of the life, a great number of beliefs, customs, tradition, ceremonies, and behaviors have been also grouped around death. Such beliefs, customs, transactions, ceremonies and pattern behaviors which accumulated around the death and surrounded individuals with the death are collected under three groups. Sets of traditions formed as pre-death, during death and after death. So this study was carried out so as to determine the approach of Anatolian traditions to the death and bereavement. This qualitative research was conducted by means of semi-structured interviews in which   three questions prepared by the researchers and were asked to four volunteer male participants whose mean age was seventy-five years old. The study concludes that the traditions of Anatolia give importance to sharing and supporting the family of deceased, which overlaps the literature of bereavement process psychology

    Sosyal Medya Bağımlılığı ve Uyku Kalitesi Arasındaki İlişki: Sanal Dünyanın Ergenler Üzerindeki Etkisi

    Get PDF
    Ergenlik dönemi, hızlı bir zihinsel, fiziksel ve psikososyal değişimlerin yaşandığı bir dönem olduğundan; bu dönemde, ergenlerin uyku düzeni ve kalitesi, zihinsel sağlık ve psikososyal gelişimlerinde büyük bir rol oynamaktadır. Ergenlerin uyku düzenleri, gelişimleri için oldukça önemlidir ve sosyal medya kullanımının uyku kalitesi üzerindeki olumsuz etkileri, ergenlerde daha belirgin olabilir. Bu nedenle, ergenlerde sosyal medya kullanımı ve uyku kalitesi arasındaki ilişki daha detaylı bir şekilde araştırılmalıdır. Söz konusu bu çalışmada, sosyal medya bağımlılığı ile ergenlerin uyku kalitesi arasındaki ilişki incelenerek ve çalışmanın sonuçları mevcut literatürle karşılaştırılmıştır. Çalışmaya yaşları 13 ve 18 aralığında değişen toplam 503 ergen katılmıştır. Bu durum dikkate alınarak bu çalışmada nicel yöntemlerden ilişkisel tarama modeli kullanılmış olup verilerin analizinde regresyon ve korelasyon analizi kullanılmıştır. Sonuç olarak, bu çalışmada sosyal medya bağımlılığı ve uyku kalitesi arasındaki ilişki araştırılmıştır. Araştırma sonucunda ergenlerde bu iki değişken arasında güçlü bir ilişki olduğu ve sosyal medya bağımlılığının uyku problemlerini anlamlı bir şekilde yordadığı saptanmıştır. Bu sonuçlar, sosyal medya kullanımının uyku problemlerine neden olabileceği ve ergenlerde sosyal medya kullanımının kontrol altında tutulması gerektiği konusunda önemli bir uyarı niteliği taşımaktadır. Ergenlerin uyku kalitesini arttırmak için sosyal medya kullanımını sınırlamak, akıllı telefonların yatak odasında kullanımını önlemek, rutin bir uyku programı oluşturmak, fiziksel aktivite yapmak, sosyal medya kullanımını sınırlandırmak için uygulamalar kullanmak ve sosyal medya kullanımı hakkında bilinçlendirme programları geliştirmek gibi öneriler sıralanabilir

    The effect of sleep disorders on quality of life in patients with epilepsy: A multicenter study from Turkey

    No full text
    Objective: We aimed to investigate sleep disorders in patients with epilepsy (PWE) and to investigate the effects of sleep disorders on quality of life. Methods: In our multicenter study conducted in Turkey, 1358 PWE were evaluated. The demographic and clinical data of the patients were recorded. The Insomnia Severity Index (ISI), Epworth Sleepiness Scale (ESS), Pittsburgh Sleep Quality Index (PSQI), Beck Depression Inventory (BDI), and Quality of Life in Epilepsy Inventory-10 (QOLIE-10) were administered. Results: The mean age of 1358 patients was 35.92 ± 14.11 (range, 18–89) years. Seven hundred fifty-one (55.30 %) were women. Some 12.7 % of the patients had insomnia (ISI > 14), 9.6 % had excessive daytime sleepiness (ESS > 10), 46.5 % had poor sleep quality (PSQI > 5), and 354 patients (26.1 %) had depressive symptoms (BDI > 16). The mean QOLIE-10 score was 22.82 ± 8.14 (10–48). Resistant epilepsy was evaluated as the parameter with the highest risk affecting quality of life Adjusted odds ratio (AOR = 3.714; 95 % confidence interval (CI): [2.440–5.652] < 0.001)). ISI (AOR = 1.184; 95 % CI: [1.128–1.243]; p < 0.001), ESS (AOR = 1.081; 95 % CI: [1.034–1.130]; p < 0.001), PSQI (AOR = 0.928; 95 % CI: [0.867 – 0.994]; p = 0.034), BDI (AOR = 1.106; 95 % CI: [1.084–1.129]; p < 0.001), epilepsy duration (AOR = 1.023; 95 % CI: [1.004–1.041]; p = 0.014), were determined as factors affecting quality of life. Significance: Sleep disorders are common in PWE and impair their quality of life. Quality of life can be improved by controlling the factors that may cause sleep disorders such as good seizure control, avoiding polypharmacy, and correcting the underlying mood disorders in patients with epilepsy
    corecore