208 research outputs found

    Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır’ın Hak Dini Kur’ân Dili isimli tefsirinde tenkit ettiği ilim adamları İbn Sînâ ve Muhammed Abduh örneği

    Get PDF
    Geçtiğimiz asırda yaşamış ilim adamlarından Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır’ın Hak Dini Kur’ân Dili isimli tefsirinde eleştirdiği ilim adamlarını, onların bu bağlamdaki fikirlerini ve Elmalılı’nın konuya dair düşüncelerini konu edindiğimiz bu çalışmamızda buna örneklik teşkil etmesi noktasında özel olarak İbn Sînâ ve Muhammed Abduh isimlerini seçtik. Diğer bazı ilim adamlarının Elmalılı tarafından itiraz edildiği bazı görüşlerine genel olarak değindik. Çalışmamızın giriş bölümünden sonra birinci bölümü Elmalılı’nın hayatına, ikinci bölümü Elmalılı’nın ilmî şahsiyeti, eserleri ve Hak Dini Kur’ân Dili isimli tefsirine yer ayırdık. Çalışmamızın üçüncü bölümünde ise Elmalılı’nın İbn Sînâ ve Muhammed Abduh eleştirileri ile diğer bazı ilim adamlarına yaptığı itirazlar yer almaktadır.In our study which deals with the scholars criticized in his interpretation of Qur’an (Tafsir) named Hak Dini Kur’an Dili (True Religion Qur’an Language) by Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır, one of the scholars living in the last century, their views in this context and the opinions of Elmalılı regarding the issue, we have chosen the names particularly Ibn Sînâ (Avicenna) and Muhammed Abduh to serve as a model. We have mentioned some opinions of a number of scholars that were criticized by Elmalılı. Following the introduction of our study, the first chapter deals with the life of Elmalılı, the second chapter discusses his scholarly characteristics, his works of art and his interpretation of Holy Qur’an titled Hak Dini Qur’an Dili (True Religion Qur’an Language), the third chapter deals with the criticisms of Elmalılı regarding Ibni Sînâ (Avicenna) and Muhammed Abduh as well as some other scholars

    The effectiveness of using foreign exchange as a hedge mechanism by investors in borsa İstanbul stock exchange

    Get PDF
    Bu çalışmada Borsa İstanbul’da yatırım yapan yatırımcıların dövizi bir hedge mekanizması olarak kullanıp kullanamayacakları araştırılmıştır. Regresyon analizleriyle reel USDTRY kuru ve reel BİST100 endeksi arasındaki ilişkinin test edildiği çalışma 1994 ve 2020 yılları arasını kapsamaktadır. Bu zaman aralığında, iki değişken arasındaki uzun vadeli ilişki ve 1994, 2001, 2008 ve 2018 krizleri sırasındaki ilişkiler incelenmiştir. Elde edilen bulgulara göre reel USDTRY kuru ile reel BIST100 endeksi arasında ters yönlü ve güçlü bir ilişki söz konusudur. Özellikle BIST100 endeksine uzun vadeli yatırım yapan yatırımcılar için geçmişte yaşanan ani kriz ortamlarında USDTRY kuru önemli derecede hedge fonksiyonunu yerine getirmiştir.In this study, it is investigated whether investors investing in Borsa Istanbul can use the exchange rate as a hedging mechanism. The study, in which the relationship between the real USDTRY rate and the real BIST100 index is tested with regression analysis, covers the years between 1994 and 2020. In this time span, the long-term relationship between the two variables and the relationships during the 1994, 2001, 2008, and 2018 crises were examined. According to the findings obtained, there is a strong and inverse relationship between the real USDTRY rate and the real BIST100 index. Especially for investors who made long-term investments in the BIST100 index, the USDTRY rate has fulfilled its hedge function significantly in the sudden crisis environment experienced in the past

    Comparison and Differences in Approach of Classical and Modern Period Methods and Arguments in the School of Scientific Tafseer

    Get PDF
    Kur’ân-ı Kerîm, temelde insanların hidayetini hedeflemiş olsa da bu hedef için kullandığı bazı argümanlar bilimsel olgularla ilişkilidir. Hatta bunlardan bazıları, kimi ilim adamlarınca ilmî iʻcâz olarak ifade edilen bilimsel mucizeler de içermektedir. Kur’an’ın bu nitelikte ayetleri modern dönemde “bilimsel tefsir” adı verilen bir tefsir türünü ortaya çıkarmış gerek klasik gerekse modern dönemde bu alanda çeşitli eserler yazılmıştır. Bu zamana kadar bilimsel tefsir alanında yazılmış eserler genel olarak ayetlerin bilimle irtibatlarının yanında, bilimsel tefsiri destekleyenler ve karşıtlarının ele alındığı, bunların kabul ve red açısından gerekçelerini sunar mahiyettedir. Bizim çalışmamızda ise bu iki grup arasındaki karşıtlıktan ziyade, bazı örneklerden hareketle Klasik ve Modern Dönemde kevnî âyetlerin tefsiri için kullanılan argümanlar ve metodolojinin tespiti için gayret edilmiştir. Ayrıca bir genel kabul olarak Gazzâlî ile başlatılan bilimsel tefsir ekolünün, ondan önceki nüvelerinin ortaya çıkarılmasına çalışılmıştır.Qur’an basically Aims to guide human beings. Besides, some of the arguments Qur’an used for this goal are related to the scientific facts. A few of them even contain the scientific miracles, which are referred as iʻjaz al-ilmi (scientific iʻjaz) by some scholars. The verses of the Qur’an of this nature have given rise to a type of tafseer called “scientific tafseer” in the modern period, and various works have been written in this field both in the classical and modern periods. So far, the works in the field of scientific tafseer have predominantly focused on exploring the relationship between Quranic verses and scientific concepts. These works also discuss the proponents and critics of scientific tafseer, presenting the reasons for both its acceptance and rejection. In our study, rather than the contrast between these two groups, an effort has been made to determine the arguments and methodology used for the interpretation of the kawnî (cosmic) verses in the Classical and Modern Period, based on some examples. In addition, as a general acceptance, an attempt has been made to reveal the scientific school of tafseer initiated by al-Ghazālī and its predecessors

    The Analysis of the Argument that the 4th and 5th Verses of Surah Al-A‘la Indicate the Formation of Coal in the Light of the Hanafi School’s Theory of Dalalah

    Get PDF
    Kur’ân-ı Kerîm ihtiva ettiği derin ve zengin mânâ hazinesinden dolayı tarih boyunca çok yönlü incelemelere tabi tutulmuştur. Kur’ân’ın içerdiği kâinata dair sırları, incelikleri ve hakîkatleri konu edinen ya da onlara işârette bulunan kevnî âyetler de böyle bir ilgiye mazhar olmuştur denilebilir. Nitekim bu kabilden muhtevaya sahip âyetler bilimsel açıdan çeşitli yaklaşımlar ışığında değerlendirilmiş, âyetlerin içeriği ile ilgili bilimsel veri ve bilgiler arasında ilintiler bulunmaya çalışılmıştır. Bu şekilde yaklaşımlardan biri de Aʻlâ sûresi 4 ve 5. âyetlerin, kömürün teşekkülüne delâlet ettiği savıdır. Özellikle İskenderânî ile dillendirilen bu sav, modern dönem bazı ilim adamları tarafından da ilgiye layık görülmüştür. Çalışmada söz konusu sav, kendisine zemin teşkil ettiği düşünülen anahtar kelimeler üzerinden, hanefî delâlet teorisi ölçüt olarak kullanılarak irdelenmiş ve savın, delâlet kapsamında olup olmadığının tespiti yapılmaya çalışılmıştır.The Quran has been subjected to versatile analysis throughout history due to the deep and rich treasure of meaning it contains. It can be said that the Qur’anic verses that deal with or point to the secrets, subtleties, and truths of the universe, have also been subjected to such an interest. As a matter of fact, verses with such content have been scientifically evaluated in the light of various approaches, and attempts have been made to find correlations between the content of the verses and scientific data and information. One of such approaches is the claim that the 4th and 5th verses of Surah al-Aʻlâ indicate the formation of coal. This thesis, especially voiced by al-Iskenderani, has been deemed worthy of attention by some scholars of the modern period. In this study, this argument is analyzed by using the Hanafī theory of evidentiality as a criterion through the key words that are thought to form the basis for it, and it is tried to determine whether the argument is within the scope of evidentiality or not

    The effect of using animations on pre-service science teachers’ science achievement

    Get PDF
    AbstractIn this study, the effect of animation technique on the learning of properties of electromagnetic waves (EMWs) for pre-service science teachers has been investigated. The research has been carried out for two weeks on 2nd grade pre-service science teachers. This study has been carried out with experimental and control groups consisted of 70 students in total. 35 students were randomly assigned to experimental group and control group respectively. The achievement test was given to both groups before and after the treatment. Significant difference has been found between the experimental group and control group (p<0,05)

    Portfolio management with rebalancing method in Borsa Istanbul

    Get PDF
    Bu makalede BIST100 endeksi ve dövizden oluşan portföylerde uygulanan yeniden değerleme yönteminin geçerliliği analiz edilmiştir. Araştırmada 1997-2022 yılları arasını kapsayan aylık frekanstaki veri setinden faydalanılmıştır. Araştırmada borsa ağırlığı %10’dan %100’e kadar değişen 10 farklı portföy birleşimi ve dengeleme oran aralığı %1’den %15’e kadar değişen 15 farklı dengeleme limiti kullanılmıştır. Araştırmada yeniden dengeleme işlemi belli bir sapma limitine ya da takvime bağlı olarak üç farklı yöntemle yapılmıştır. Araştırmadan elde edilen sonuçlara göre borsa ağırlığının %60-%70, dolar ağırlığının ise %30-%40 aralığında olduğu portföylerde en yüksek Sharpe oranlarını ve yıllık bileşik getiriyi elde etmek mümkün olmuştur. Araştırmada yeniden dengeleme stratejisinin uygulandığı portföylerin performansı, borsada %100 oranında al-tut şekliyle uygulanan stratejiden gerek getiri gerek standart sapma değerleri gerekse yaşanmış olan en büyük düşüş oranları açısından daha yüksektir. Farklı yeniden değerleme stratejilerinin verimliliği kıyaslandığında ise belli bir takvime bağlı olarak gerçekleştirilen yeniden dengeleme işleminin yüksek yıllık bileşik reel getiri ve düşük standart sapma değerleri olarak ön plana çıktığı görülmektedir.This article analyzes the validity of the rebalancing method applied in portfolios consisting of the BIST100 index and the US Dollar. The monthly frequency data set covering the years 1997-2022 was used. The research used ten different portfolio combinations with stock market weights ranging from 10% to 100% and 15 different balancing limits ranging from 1% to 15%. The rebalancing process was applied with three different methods depending on a certain deviation limit or calendar period. According to the results obtained from the research, it was possible to obtain higher Sharpe ratios and annual compound returns in portfolios where the stock market weight is between 60%-70% and dollar weight is between 30-40%. In the research, the performance of the portfolios in which the rebalancing strategy is applied is higher than the 100% buy-hold BIST100 index portfolio in terms of both return and standard deviation values and the maximum drawbacks experienced. When the efficiency of different revaluation strategies is compared, it is seen that the rebalancing method, which is carried out depending on a certain calendar period, stands out both in terms of annual compound real return and standard deviation values

    E7 Ülkelerinde Finansal Yenilik ve Ekonomik Büyüme İlişkisi: Bir Panel Nedensellik Analizi

    Get PDF
    Finansal sistemin gelişimini etkileyen unsurların başında gelen finansal yenilikler, yatırımların verimliliklerini, tasarrufları ve rekabet avantajını artırarak ekonomik gelişmişliğin artırılmasına katkı sağlamaktadır. Dolayısı ile ekonomik büyüme politikalarının geliştirilmesinde finansal yeniliklerin olası etkilerinin de dikkate alınması uygulanan politikaların etkinliğini artırabilmektedir. Diğer yandan, ekonomik büyüme de finansal sistemin etkinliğini artırarak finansal yeniliklerin ortaya çıkışını teşvik edebilmektedir. Bu kapsamda, finansal yenilik ile ekonomik büyüme arasındaki ilişkinin belirlenmesi, ekonomik büyümeyi artıran faktörlerin ortaya konulabilmesi ve ekonomik rekabet gücünü artırıcı politikaların desteklenebilmesi açısından önem taşımaktadır. Bu çalışmanın amacı E7 ülkelerinde finansal yenilik ve ekonomik büyüme arasındaki ilişkinin panel nedensellik analizleri kullanılarak incelenmesidir. Elde edilen bulgular farklı göstergeler dikkate alındığında Çin ve Türkiye’de finansal yeniliklerin ekonomik büyümenin nedeni olduğunu, Rusya, Meksika ve Endonezya’da ise ekonomik büyümenin finansal yeniliklerin nedeni olduğunu göstermiştir. Bir başka ifade ile Çin ve Türkiye’de finansal yeniliklerin teşvik edilmesi ve finansal yeniliklerin nicelik ve nitelik olarak geliştirilmesi yolu ile ekonomik büyümenin artırılması mümkün gözükmektedir. Rusya, Meksika ve Endonezya’da ise ekonomik büyümenin finansal yeniliklerin ortaya çıkmasında teşvik edici bir unsur olduğu söylenebilir

    The minimum effective concentration (MEC90) of bupivacaine for an ultrasound-guided suprainguinal fascia iliaca compartment block for analgesia in knee surgery: a dose-finding study

    Get PDF
    Background: In recent years, the suprainguinal fascia iliaca compartment block (SFICB) has become more common in clinical practice. This assessor-blinded dose-finding study aimed to determine the minimum effective concentration (MEC90, MEC95) of bupivacaine for a single-injection SFICB in patients undergoing arthroscopic anterior cruciate ligament repair. Methods: This prospective study was conducted at a tertiary hospital (postoperative recovery room and ward). The SFICB was performed as a postsurgical intervention after spinal anesthesia. Seventy patients were allocated using the biased-coin design up-anddown sequential method. The ultrasound-guided SFICB was performed using different bupivacaine concentrations, and standard multimodal analgesia was administered to all patients. Block success was defined as the absence of pain or presence of only tactile sensation during the pinprick test conducted on the anterior and lateral regions of the midthigh six hours postoperatively. Results: According to isotonic regression and bootstrap CIs, the MEC90 value of bupivacaine for a successful SFICB was 0.123% (95% CI [0.098, 0.191]) and the MEC95 value was 0.188% (95% CI [0.113, 0.223]). Conclusions: Our study showed that the MEC90 and MEC95 values for bupivacaine administered via an SFICB for analgesia were 0.123% and 0.188%, respectively. One advantage of using lower concentrations of bupivacaine is the associated reduction in quadriceps weakness

    An immunohistochemical analysis of the neuroprotective effects of memantine, hyperbaric oxygen therapy, and brimonidine after acute ischemia reperfusion injury

    Get PDF
    Purpose: This study applies treatment methods to rat retinas subjected to acute ischemia reperfusion injury and compares the efficacy of memantine, hyperbaric oxygen (HBO) therapy, and brimonidine by histopathological examination

    Investigation of pilot scale manufacturing of polysulfone (PSf) membranes by wet phase inversion method

    Get PDF
    Membranes are used as a support layer for the fabrication of thin film composite membranes. Sup- port layer properties can affect many performance parameters of TFC membranes such as flux, rejection, morphology and stability against pressure. Although studies in lab scale fabrication exist, investigation the pilot scale polysulfone membrane fabrication has not been done. In this study, opti- mization of polysulfone support membranes fabrication was conducted in pilot scale. Coagulation bath temperature; casting speed and solution content were selected as main parameters for the opti- mization. Membrane surface properties were investigated in details with SEM and pore size dis- tribution. Membrane performance were determined with permeability experiments. Differences in pilot scale and lab scale membrane manufacturing were observed and compared with literature. On the contrary to literature it was found that, coagulation bath temperature has exact opposite effect in pilot scale membrane formation compared to lab scale studies. 10°C drop (from 25°C to 15°C) in coagulation bath temperature decreased mean pore size of membranes from 27 nm to 8 nm and per- meability from 464 l/m2h to 100 l/m2h while everything else was kept constant
    corecore