132 research outputs found
Evaluation of Students’ Feedbacks on Web-Based Distance Education in the COVID-19 Process
Amaç: Bu araştırma, COVID-19 pandemisi sürecinde eğitimlerine uzaktan devam eden öğrencilerin acil yapılandırılmış web tabanlı eğitim hakkındaki geri bildirimlerinin değerlendirilmesi amacıyla yapıldı. Yöntem: Çalışmamıza 2019-2020 bahar döneminde pandemi nedeniyle lisans/lisansüstü eğitimine web tabanlı olarak uzaktan devam eden ve internet ortamından gönderilen ankete erişim sağlayan toplam 652 üniversite öğrencisi dâhil edildi. Genel sosyo-demografik özellikler, medya araçlarını kullanım bilgileri, web tabanlı eğitimin bilgi düzeyine etkisi ve uzaktan eğitime ilişkin geribildirimleri yapılandırılmış bir anket ile değerlendirildi. Web tabanlı eğitimin, öğrencilerin teorik bilgi düzeylerine, genel kültür düzeylerine ve mesleki uygulama becerilerine katkısını değerlendirmek amacıyla 0 ile 10 arasında puanlanan Sayısal Oranlama Skalası kullanıldı. Bulgular: Öğrencilerin yaş ortalaması 21.07±2.37 yıl olup, %79.1’i kadındı. Öğrencilerin bilgi almak amacıyla en çok kullandığı medya aracının Twitter (%39.9) olduğu saptandı. Pandemi sürecinde öğrencilerin sosyal medya ve televizyon başında geçirdikleri sürelerin yaklaşık iki kat arttığı bulundu (p<.001). Web tabanlı uzaktan eğitimin teorik bilgi düzeyine katkısı 10 üzerinden 4.07±2.42, genel kültüre katkısı 3.46±2.38, mesleki uygulama becerilerine katkısı 2.48±1.98 olarak belirlendi. Öğrencilerin %84.4’ü web tabanlı uzaktan eğitimin yüz yüze eğitim kadar etkili olmadığını, %45.7’si bunun yüzyüze eğitime alternatif olduğunu belirtti. Öğrenciler öğretim elemanlarıyla rahatça iletişim kuramadıklarını (%49.9), web tabanlı eğitimin kendi hızlarında öğrenmelerine olanak sağladığını (%60.7), ancak öğrenilenin çabuk unutulduğunu (%74.6) ve eğitimler sırasında teknik sorunlar yaşadığını (%53.9) bildirdi. Sonuç: Pandemi sürecinde, yüz yüze eğitime ara verilmesi nedeniyle yüz yüze eğitime alternatif bir çözüm olarak kullanılan ve acil olarak yapılandırılan web tabanlı uzaktan eğitimin öğrencilerin geribildirimlerine göre avantaj ve dezavantajlarının değerlendirilmesi, sürecin yansımalarını görme ve bu tip eğitimlerin uygun yapılandırılması için önemli olabilir.
Objective: This research was conducted to assess the feedback of students who continue their education during the COVID-19 pandemic period, which was structured as emergency webbased education. Material and Methods: In our study, a total of 652 university students attending undergraduate/postgraduate education remotely on a web-basis due to the pandemic in the spring semester of 2019-2020 and accessing the questionnaire sent online were included. The general socio-demographic characteristics, information on the use of media, the effect of webbased education on the level of knowledge, and distance education feedback were evaluated with a structured questionnaire. The Numeric Rating Scale, scored between 0 and 10, was used to evaluate the contribution of web-based education to students’ theoretical knowledge levels, general culture levels, and professional practice skills. Findings: The average age of students was 21.07 ± 2.37 years, and 79.1% were female. It was determined that the media most used by students for information was Twitter (39.9%). It was found that the time spent by the students on social media and television during the pandemic period increased approximately twice (p<.001). The contribution of web-based distance education to the theoretical knowledge level was determined as 4.07±2.42, the contribution to general culture was 3.46 ± 2.38, and the contribution to professional practice skills was 2.48±1.98 out of 10. 84.4% of students stated that web-based distance education is not as effective as face-to-face education, 45.7% stated that this is an alternative. The students reported that they could not communicate comfortably with the instructors (49.9%), that web-based education allowed them to learn at their own pace (60.7%), but what was learned was quickly forgotten (74.6%), and that they experienced technical problems during the trainings (53.9%). Conclusion: In the pandemic period, assessment of the advantages and disadvantages of emergency structured web-based distance education, which is used as an alternative solution to face-to-face education due to the interruption of face-to-face education, can be important for seeing the reflections of the period and proper configuration of such trainings
Overview of International Financial Reporting Standards (IFRS) and application differences between IFRS and Turkish Tax Procedure Law (TPL)
Amaç- Bu çalışmanı amacı, UFRS ve VUK arasındaki farklılıkları açıklamak, VUK ve UFRS’ye göre finansal tabloların nasıl sunulduğuna dair bilgi vermek ve iki çerçevede teorik ve uygulama farklılıklarının belirtilerek, finansal tabloların sunumunu uygulamalı olarak göstermektir.. Yöntem- Bu araştırma kapsamında, bilanço ve gelir tablolarının hesap bazında VUK ve UFRS uygulamaları açısından detaylı olarak açıklanarak, UFRS kapsamında düzeltme ve sınıflama kayıtları yapılmış ve finansal tablolar gercek hayattan alınmış bir firma için yeniden üretilmiştir. Bulgular- Her ülkenin kendi kurallarına göre hazırladığı finansal tablolarının genel geçerliliği, UFRS'ye göre hazırlanan finansal tabloların genel geçerliliğine kıyasla daha düşüktür. UFRSye göre hazırlanmış mali tablolar, tek bir uygulama bütünlüğü ile standardize şekildedir. Sonuç- UFRS'nin uygulanması ile ülke, şirket veya lokasyon farkı gözetmeksizin tüm finansal tablo okuyucularının tek bir standart, tek bir çatı altında toplanması ve raporlamayı aynı şekilde yorumlaması sağlanmaktadır. Böylece, finansal tabloların kullanıcıları açısından piyasalarda güveni, şeffaflığı ve istikrarı artıracaktır.Purpose- The purpose of this study is to explain the differences between IFRS and Turkish Tax Procedure Law (TPL), give information about how financial statements are presented according to TPL and IFRS, and show the presentation of financial statements in practice by specifying the theoretical and application differences in the two frameworks. Methodology- Within the scope of this research, the balance sheet and income statements were explained in detail in terms of TPL and IFRS applications on account basis, correction and classification records were made within the scope of IFRS, and the financial statements were reproduced for a sample firm. Findings- The general validity of the financial statements prepared by each country according to its own rules is lower than the general validity of the financial statements prepared according to IFRS. Financial statements prepared in accordance with IFRS are standardized with a single application integrity. Conclusion- With the implementation of IFRS, it is ensured that all financial statement readers, regardless of country, company or location, gather under a single standard, under a single roof, and interpret the reporting in the same way. Thus, it will increase confidence, transparency and stability in the markets for users of financial statements.Publisher's Versio
DEMAND ANALYSIS AND DEMAND FORECASTING: APPLICATION FOR A PRIVATE HOSPITAL
Çalışmanın amacı, Ankara'daki bir özel hastanede Ekim 2009-Ekim 2010 tarihleriarasında sağlık hizmetlerinden faydalanan hastaların özelliklerini belirlemek ve buna bağlıolarak, gelecekteki klinik ve poliklinik hastalarının profilini ortaya çıkarmak ve böylecehasta hizmetlerinin planlamasını yapmaları için sağlık yöneticilerine yardımcı olmaktır.Çalışmanın örneklemini 270 hasta oluşturmaktadır. Veriler, hastanenin halkla ilişkilerbiriminin yapmış olduğu hasta memnuniyet anketlerinden ve elektronik hasta kayıtlarındanyararlanarak toplanmıştır. Verilerin istatistiksel analizinde ki-kare testi uygulanmıştır.Çalışma sonunda, hastaların eğitim durumları ile bir sonraki sağlık sorunlarında hastaneyitercih etme durumları arasındaki ilişkinin anlamlılık değeri 0,059 olarak bulunmuş veilişkinin anlamlı olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Hastaların mesleklerine ilişkin sonuçlarincelendiğinde ise ilişkinin anlamlılık değeri 0,01 olarak belirlenmiş ve ilişkinin anlamlıolduğu sonucuna varılmıştır. The purpose of this study, at a private hospital in Ankara between October 2009-October 2010 to determine particulars of outpatients and inpatients that using health careservice and therefore profile of outpatients and inpatients build up in the future and thusaid to health care management who make planning of patient services. The populationconsists of 270 patients. The data collected from patient satisfaction surveys and electronicpatients records are used by public relations department of hospital. Chi square test isimplemented in statical analysis of the data. At the end of study, significant level ofcorrelation between educational background of patients with patients' electing to hospitalin next health problems are found 0,059 and reached the conclusion that correlation is notsignificant. In addition to when are analyzed results about profession of patients,significant level of correlation are found 0,01 and concluded that correlation is significant
Neuroanatomy and Control of the Uncertainty and Stress Process Triggered by Disasters
Belirsizlik, tehlike altında yaşanan endişe duygusuyla karakterizedir. Strese yol açan önemli bir faktördür. İnsanların tam iyilik halini sürdürebilmesi için fiziksel, zihinsel ve sosyal açılardan iyilik halini koruyabileceklerinden emin olmaları gerekir. Dışsal ya da içsel bir değişiklik meydana geldiğinde bu iyilik halini korumak için hangi stratejinin seçilmesi gerektiği düşünülür. Uygun stratejiyi seçmek konusunda kararsız kalındığında belirsizlik oluşur ve stres duygusu tetiklenir. Beyindeki hiyerarşik yapılanma ile, sensorimotor ve visserosensori kortekse gelen duyusal ve interoseptif girdiler, lateral prefrontal kortekse iletilir. Bu yapılar arasındaki bilgi akışı ile mevcut durum ile yapılması gerekenler arasındaki tahmin hataları tespit edilir. Farklılıklar veya risk ne kadar büyük olursa, hangi stratejinin seçileceğine dair belirsizlik o kadar artar ve amigdalanın aktivasyonu o kadar güçlü olur. Anterior singulat korteksin uygun stratejiyi seçmede kararsız kalması amigdala aktivasyonunu artırır. Belirsizliği gidermek için beyin alarm durumuna geçer ve anterior singulat korteks-amigdala kompleksi üç sistemi aktive eder. Bu sistemler, dikkat, öğrenme ve alışkanlıktır. Uyarılma ile aktive olan nöroendokrin yanıtlar öğrenmeye ve sinaps oluşumuna katkıda bulunur. Bu stres yanıtlarının alışkanlık haline getirilmesi daha sonra benzer durumlarla karşılaşıldığında daha hızlı yanıt oluşturabilmek için önemlidir. Kronik stres durumunda metabolik hastalıklar, kardiyovasküler etkilenimler, immün sistemde zayıflama, bilişsel fonksiyonlarda etkilenimler ve travma sonrası stres bozuklukları görülebilir. Travma sonrası stres bozuklukları, insanların kendini çaresiz hissettikleri ve kontrol hissini kaybettikleri doğal afetlerde sık görülür. Acil durum planlarının yapılması, tatbikatlar ve eğitimlerle, öğrenme ve alışkanlık süreçlerinin önceden hafızada yer etmesi uygun stratejiyi seçme sürecini hızlandırarak belirsizliği ve neden olduğu stresi en aza indirecektir. Bu derlemenin amacı, afet nedenli belirsizliklerle tetiklenme olasılığı olan stres sürecinin nöroanatomisini ve kontrol mekanizmasını ele alarak başa çıkma yöntemlerini ortaya koymaktır
Location selection for wind plant using AHP and axiomatic design in fuzzy environment
Electricity consumption of the world has been increasing due to increasing population and production amounts, developing technology and increasing automation level. Studies show that the increase will continue in the future and the supply and demand amount should increase depending on the changing world. Renewable energy sources have become crucial due to the traditional energy sources like coal harm the environment nature and human health. Nowadays countries pay more attention to use their own resources in order to maintain their socio-economic and political independence. As awareness of clean energy increases, the usage of renewable energy sources is increasing. The investment costs of renewable energy sources are very high. For this reason, the selection of the location for renewable energy sources is a strategic decision that getting it right the first time. Different criteria are evaluated when selecting the installation location. The priorities of these criteria may be different from each other. In this study, a model was proposed for selecting the location for the installation of wind power plant via using fuzzy AHP and fuzzy Axiomatic Design methods. In the implementation phase of the model, evaluation criteria have been determined and prioritized. In the light of the evaluation criteria, 3 locations have been evaluated and the most suitable one was selected
Exuberant Behaviour in The Istanbul Housing Market Before and During The Time of The COVID-19 Pandemic: Evidence from The Aggregate and Disaggregate Levels
We study mildly explosive behaviour in house prices in Istanbul at both aggregate and disaggregate levels via GSADF tests. In contrast to previous studies, our results suggest multiple episodes of
price exuberance in Istanbul and most districts. Most boroughs synchronically experienced explosive house prices in 2014–2015; and more powerfully during the last episodes of COVID-19. We also
show that financial variables, including low mortgage interest rates and high stock prices,
increased the probability of explosiveness
Personality traits, migration intentions, and cultural distance
Personality traits are influential in individual decision-making but have been overlooked in economic models of migration. This paper investigates the relation between Big Five personality traits and individuals’ migration intentions among alternative destinations that vary in their culture distance. We hypothesize that Big Five personality traits may alter individuals’ migration decision and destination choice through their influence on perceived psychic costs and benefits of migration. We test our hypotheses using the Fachkraft survey conducted among university students in Germany. We find that extraversion and openness are positively associated with migration intentions, while agreeableness, conscientiousness, and emotional stability negatively relate to migration intentions. We show that openness positively and extraversion negatively relate to the willingness to move to culturally distant countries even when we control for geographic distance and economic differences between countries. Using language as a cultural distance indicator provides evidence that extravert individuals are less likely to prefer linguistically distant countries while agreeable individuals are more inclined to consider such countries as alternative destinations
Mineral Trioksit Agregat: Bir Literatür Derlemesi
Mineral trioksit agregat (MTA), esas olarak kalsiyum ve silikat elementlerinden oluşan biyoaktif endodontik bir simandır. 1990' larda Torabinejad tarafından tanıtılmış, 1997' de ise Amerika Birleşik Devletleri'nde kullanılmak üzere Gıda ve İlaç İdaresi (FDA) tarafından onaylanmıştır. MTA; sement gelişimine olanak tanıyan ve periodontal ligament hücrelerinde rejenerasyon sağlayan ilk restoratif materyaldir. Biyouyumlu bir materyal olan MTA, düşük sitotoksisiteye sahiptir. Apeks dışına taştığı durumlarda minimal inflamasyona neden olur. Odontoblastik tabaka oluşumu sayesinde dentin köprüsü oluşumunu indükler. Pulpal fibroblastlardan sitokin salınımını uyarır, bu da sert doku oluşumunu stimüle ederek hücrelerin hızlı büyümesini destekler. İlk olarak retrograd dolgu materyali olarak kullanılmaya başlayan MTA; daha sonra pulpa kuafaj tedavileri, iatrojenik ve furkasyon perforasyonlarının tamiri, retine süt dişlerinin kök kanal tedavisi, apeksifikasyon sırasında bariyer oluşturulması, devital beyazlatmada bariyer gibi çeşitli klinik uygulamalarda da kullanım alanı bulmuştur. MTA’ nın biyouyumluluk, sızdırmazlık, pulpa ve periradiküler dokuların rejenerasyonunu artırma kapasitesi gibi özellikleri; dental kullanım alanlarındaki çeşitliliği ve klinik başarı oranlarını artmasını sağlamış ve bu yenilikçi yapısıyla klinisyenlerin ilgi odağı haline gelmiştir. Dişte renk değişikliğine sebep olması ve sertleşme süresindeki değişiklikler başlıca dezavantajlarıdır. Yapılan in vitro çalışmalar başarılı sonuçlar vermiş olsa da; uzun dönem başarısının desteklenmesi amacıyla kontrollü klinik çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır.
Bu literatür derlemesinde, MTA’ nın fiziksel, kimyasal, biyolojik ve antimikrobiyal özellikleri, klinik uygulama şekilleri ve güncel formülasyonları sunulmaktadır
Personality traits, migration intentions, and cultural distance
Personality traits are influential in individual decision-making but have been overlooked in economic models of migration. This paper investigates the relation between Big Five personality traits and individuals’ migration intentions among alternative destinations that vary in their culture distance. We hypothesize that Big Five personality traits may alter individuals’ migration decision and destination choice through their influence on perceived psychic costs and benefits of migration. We test our hypotheses using the Fachkraft survey conducted among university students in Germany. We find that extraversion and openness are positively associated with migration intentions, while agreeableness, conscientiousness, and emotional stability negatively relate to migration intentions. We show that openness positively and extraversion negatively relate to the willingness to move to culturally distant countries even when we control for geographic distance and economic differences between countries. Using language as a cultural distance indicator provides evidence that extravert individuals are less likely to prefer linguistically distant countries while agreeable individuals are more inclined to consider such countries as alternative destinations
- …