79 research outputs found

    Envanter yönetim sistemi üzerine bir uygulama Özaltın İnşaat ve Ticaret A.Ş.

    Get PDF
    Ankara : The Faculty of Management and Graduate School of Business Administration of Bilkent Univ., 1992.Thesis (Master's) -- İhsan Doğramacı Bilkent University, 1992.Includes bibliographical references (leaves 75-76).This study basically deals with establishing an inventory management system for Ozaltin Construction and Trading Company. It is aimed at improving the inventory control system through better allocation of operating funds and managerial efforts to the items in the inventory. The study starts with a classification system, where items are ranked in descending order of importance. The classification criteria are conditions of supply, consumption and storage, and the monetary usage rate of the items. The categorization highlights the items in inventory that really require the necessary attention. The rest of the study deals with various decision systems for these items on when to place an order. Considering the increases in inventory holding costs, as well as the penalties of delaying a job, it is clear that even small improvements will yield to considerable amount of savings.Özaltın, AytuğM.S

    Evaluation of complications developing during and after transvaginal ultrasound — guided oocyte retrieval

    Get PDF
    Objectives: To investigate the complications of the oocyte retrieval procedure currently used in in vitro fertilisation. Material and methods: We examined 1.031 patients who underwent oocyte retrieval in the IVF unit of our hospital for complications developed during and after the procedure. Results: No complications developed related to sedation or general anaesthesia. Vaginal bleeding was observed in 3.1% of the patients. There was no intra-abdominal bleeding or pelvic organ injuries requiring surgery. Two patients developed pelvic abscesses. Ovarian hyperstimulation syndrome (OHSS) occurred in 1.45% of the patients. Almost all of the patients tolerated the oocyte retrieval process well. After the procedure, only 2% of the patients described their pain as severe, and 0.4% as the worst pain they had ever experienced. Conclusions: The most common complication during oocyte retrieval is vaginal bleeding, which is largely controlled by buffer application. In conclusion, the oocyte retrieval process can be considered a safe procedure

    Covid-19 ve Nörolojik Bozukluklar

    Get PDF
    Dünya Sağlık Örgütü tarafından 11 Mart 2019’da pandemi olarak kabul edilen COVID-19 hastalığının pandeminin ilk döneminde öncelikle solunum yollarını etkileyen ve ciddi akut solunum yetmezliğine (SARS) neden olan bir viral enfeksiyon olduğu kabul edilmiştir. Zaman içinde vasküler sistemler başta olmak üzere diğer organ sistemlerini ve en önemlisi de diğer sistemlerle beraber nörolojik sistemleri ve hatta bazen sadece nörolojik sistemleri etkilediği ortaya konmuştur. Ciddi semptomu olmayan hastalarda bile koku alma kaybı sık olarak görülmekte olup bazı hastalarda ilk veya tek belirti olabilmektedir. Viral enfeksiyonun iyileşmesine rağmen koku alma fonksiyonunun aynı hızla kazanılamaması yaşam kalitesini etkileyen önemli bir nörolojik tutulumdur. Dünyada pandemi sürecinde vaka bildirimleri ve klinik verilerin analizleri ile hızlı bilgi akışı devam etmektedir. Bu yazıda literatür incelemesi ile dünyada bildirilen nörolojik tutulumlar ışığında kranial sinir tutulumları, serebrovasküler hastalıklar ve inme, ansefalit, epilepsi, Guillain Barré sendromu, psikiyatrik bozukluklar ile ilgili güncel bilgilerin paylaşılması amaçlanmıştır

    4-amino pirazol türevi bileşiklerin sentezi ve yapılarının aydınlatılması.

    No full text
    Nitro, azo, etilenik grup içeren bileşikler çeşitli katalizörler varlığında hidrazin hidratla redüklenmektedir. Daha önceki araştırmamızda azo bileşiklerinin hidrazin hidratla redüksiyonu 50-60ºC'de, etanollü ortamda katalizörsüz olarak yürütülmüştü. Amacımız oluşan aminleri daha önce uygulanan yöntemden daha yüksek verimle kazanmaktı. Bu çalışmada dokuz farklı 3,5-dimetilpirazol türevi bileşik sentezlenmiş ve azo grupları etanollü ortamda minumum miktarda hidrazin hidratla kullanılarak oda temperatüründe redüklenmiştir. 4-Amino-3,5-dimetilpirazol en yüksek verimle 4-(fenilazo)-3,5-dimetilpirazol'den elde edilmiştir. Pirazol halkasının bir konumunda karbamoil,2-hidroksietil ve 4-metilfenilsülfonoil grubu içern azopirazollerin redüksiyonu sonucunda da 4-Amino-3,5-dimetil pirazol elde edilmiştir. Orijinal bileşik olan4-(4-karbetoksifenilazo)-3,5-dimetil-1-(2-asetiloksietil)pirazol'ün azo grubunun redüksiyonu ile benzokain, 4-Amino-3,5-dimetil-1-(2-hidroksietil)pirazol ve 4-Amino-3,5-dimetil-1-(2-asetiloksietil)pirazol karışım halinde kazanıldı. 4-Amino-3,5-dimetil-1-(2-asetiloksietil)pirazol'ün yapısı NMR ilespektroskopisi ile tespit edilmiştir. Sonuç olarak bu çalışmada azo bileşiklerinin hidrazin hidratla incelenmiş ve yöntemin aminlerin sentezi için uygun olduğu saptanmıştır. 2. SUMMARY SYNTHESIS AND STRUCTURE ELUCIDATION OF 4-AMINOPYRAZOLE DERIVATIVES Nitro,azo and ethylenic functional group containing compounds were reduced with hydrazine hydrate in the presence of several catalyst. In our previous paper , the reduction of azo compounds with hydrazine hydrate was carried out without catalyst at 50-60ºC in ethanolic medium. Our aim was yo obtain amines in higher yield compare to our aim was our applied method in the previous study. In this study nine different 3,5-dimethylpyrazole derivatives were senthesized and their azo groups were reduced using minimum quantity of hydrazine hydrate at room temperature in ethanolic medium. 4-Amino-3,5-dimethylpyrazole was obtained by reductive cleauage of 4-(Phenylazo)-3,5-dimethylpyrazole in the highest yield. As a result of the reductive of pyrazoles bearing carbamoil, 2-hydroxyethyl and 4-methylphenylsulfonyl groups in the first position of pyrazole ring, 4-Amino-3,5-dimethylpyrazole was also obtained.the reductions of orjinal compound 4-(carbetoxyphenyle)-3,5-dimethyl-1-(2-acetoxyethyl)pyrazole yielded benzocain, 4-Amino-3,5-dimethylpyrazole and 4-Amino-3,5-dimethyl-1-(2-acethyloxyethyl)pyrazole as a mixture. The structure of and 4-Amino-3,5-dimethyl-1-(2-acethyloxyethyl)pyrazole was elucidated by UV, IR and NMR spectroscopic methods. As a result of study, the reduction of azo compounds with hydrazine hydrate was investigated and it was found that the procedure was relevant for the synthesis of amines

    The effects of psychological counselor candidates' self-efficacy on the personal indecision and the regrets of vocational decision

    No full text
    Kariyer insanların hayatında verdiği en önemli kararlardan biridir ve tüm yaşamlarını etkilemektedir. Kariyer seçimi ise, bireyin sahip olduğu kişilik özellikleri, tutumları, mesleki değerleri ve çevresindeki sosyal faktörlerin etkileşiminden doğan bir süreçtir. Birey mesleki kararını verirken doğru adım atmadığı takdirde iş hayatına atıldığında "kişisel kararsızlıklar" ve verdikleri karardan "pişmanlık" duyma gibi hisleri deneyimlemektedir. Bu durum özellikle okuldan işe geçiş sürecinde yaşanmaktadır. Bu bilgilerden hareketle Psikolojik danışman adaylarının öz yeterliklerinin kişisel kararsızlık ve mesleki karar pişmanlıklarına etkisi incelenmiştir. Araştırmanın kapsamına 1 devlet, 1 özel üniversite olmak üzere toplam 297 Psikolojik Danışma ve Rehberlik Anabilim dalı öğrencisi katılmıştır. Veri toplama aracı olarak Psikolojik Danışma Öz Yeterlik ölçeği (PDÖÖ), Kişisel Karar Ölçeği (KKÖ) ve Mesleki Karar Pişmanlık Ölçeği (MKPÖ) kullanılmıştır. Psikolojik danışman adaylarının öz yeterlik, kişisel kararsızlık ve mesleki karar pişmanlıklarının cinsiyete göre incelenmesinde bağımsız gruplar arası t testi kullanılmıştır. Elde edilen bulgular doğrultusunda, psikolojik danışman adaylarının öz yeterlik ve kişisel kararsızlık puanlarının cinsiyete göre anlamlı farklılık göstermediği fakat mesleki karar pişmanlık puanlarının cinsiyete göre anlamlı farklılık gösterdiği bulunmuştur. Yaş ve programı seçme nedenlerinin de incelendiği bu çalışmada; yaş ile öz yeterlik arasında, programı seçme nedeni ile mesleki karar pişmanlık arasında anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Diğer yandan psikolojik danışman adaylarının sınıf düzeylerinin öz yeterlik, kişisel kararsızlık ve mesleki karar pişmanlıklarına etkisi incelenmiş, öz yeterlik ve mesleki karar pişmanlıklarının sınıf düzeylerine göre anlamlı farklılık gösterdiği sonucuna varılmıştır. Öz yeterliğin değişkenleri etkileyip etkilemediği korelasyon analizi yapılarak incelenmiş ve öz yeterlik ile kişisel kararsızlık puanları arasında negatif yönde, düşük düzeyde anlamlı bir farklılık bulunmuştur. Aynı şekilde öz yeterlik ve mesleki karar pişmanlık puanları incelenmiş ve yine negatif yönde düşük düzeyde anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Değişkenler arasındaki etkinin hangisinden kaynaklandığını belirlemek için ise regresyon analizi kullanılmış, Kişisel kararsızlık puanlarının öz yeterliği düşük düzeyde açıkladığı sonucuna ulaşılmıştır. Araştırmanın bulgularından elde edilen bilgiler doğrultusunda öz yeterliğin kariyer karar verme sürecinde önemli bir kavram olduğu ve psikolojik danışman adaylarının meslek hayatındaki kararsızlık ve pişmanlık duygularını etkileyebileceği yorumu yapılarak tartışılmıştır. Bilimsel bilgiye ışık tutmak ve psikolojik danışmanlara yol göstermek amacıyla araştırmanın sonuçlarına yönelik öneriler sunulmuştur.Career is one of the most essential choices people make in their life and it effects their entire lifetime. Career choice can be defined as a process emanated from the interaction of individuals personal characteristic, attitudes, professional value and the social factors in the environment. If an individual does not go through the proper channels while making a vocational decision, the person will experience feelings such as regret and personal indecision when they join the business life. This situation happens especially in the transition from school to work. Based on these data, the effects of psychological counselor candidates' self-efficacy on the personal indecision and the regrets of vocational decision have been surveyed. In total, 297 students from a private and a public university from the department of psychological counseling and guidance have joined this survey. Psychologist counselor self-efficacy scale (PCES) personal decision scale (PDS) and vocational choice regret scale (VCR) are the tools used for data collection. T test has been conducted among independent groups to determine self-efficacy, vocational choice regret, personal indecision of psychological candidates according to the examination of gender. In accordance with the findings acquired, psychological counselor candidates' self-sufficiency and personal indecision have not showed significant discrepancy based on gender, however, professional decision regrets have a significant discrepancy based on gender. In this study which also examines the reasons of age and program selection; there has been found meaningful relation between age and self-efficacy and between the reason of selecting the program and vocational choice regret. On the other hand, the effects of class level of psychological counselor candidates on self-efficacy, personal indecision and professional decision regret have been surveyed and the survey has concluded that there is a significant discrepancy of self-efficacy and professional decision regret based on class level. Whether self-efficacy has affected variabilities or not has been surveyed with correlation analysis and the survey has showed that there is a negative discrepancy among self-efficacy and professional indecision points. In the same way, self-efficacy and vocational decision regret points have been examined and a low-level meaningful relation has been found once again. To determine which one of them have caused the effect among variables, the regression analysis has been applied. It has been concluded that personal indecision regret points have indicated self-efficacy in a low rate. In accordance with the findings taken from survey, it has been discussed and interpreted that self-efficacy is an important notion in the process of career decision and it can affect indecision and regret feelings in the psychological counselor candidates' career. To enlighten scientific knowledge and guide psychological counselors, suggestions have been made according to the results from the survey

    Hiperkolesterolemi ile oluşturulan non-alkolik karaciğer yağlanmasında karaciğerdeki moleküler mekanizmanın incelenmesi

    No full text
    HİPERKOLESTEROLEMİ İLE OLUŞTURULAN NON-ALKOLİK KARACİĞER YAĞLANMASI KARACİĞERDEKİ MOLEKÜLER MEKANİZMANIN İNCELENMESİ Non-alkolik karaciğer yağlanması (NAKY), hepatosit hasarı, enflamasyon ve fibrozise neden olan aynı zamanda siroza, karaciğer hasarına ve hepatoselüler karsinoma neden olabilecek yaygın karaciğer hastalıklarından biridir. Genetik ve çevresel koşulların dışında kolesterolden zengin diyet ile beslenilmesi non-alkolik karaciğer yağlanmasına neden olan faktörler arasında yer alır. Bu çalışmamızda hiperkolesterolemik tavşanlarda oluşturulan non-alkolik karaciğer yağlanmasının moleküler mekanizmasının incelenmesi planlanmıştır. Çalışmamızda, 1-2 aylık 24 adet erkek albino tavşan 4 farklı gruba ayrıldı: (i) Vitamin E den fakir yem ile beslendi. (ii) Vitamin E den fakir yem ile beslendi ve vitamin E i.m. olarak 50 mg/kg/gün uygulandı. (iii) % 2 kolesterol içeren vitamin E‘den fakir yem ile beslendi. (iv) % 2 kolesterol içeren Vitamin E den fakir yem ile beslendi ve vitamin E i.m. olarak 50 mg/kg/gün uygulandı. Sekiz hafta sonunda, karaciğer dokularından alınan kesitler ışık mikroskobu ile incelendi ve kolesterol ile beslenen tavşanlarda non-alkolik karaciğer yağlanması gelişirken, vitamin E verilen tavşanlarda lipit birikiminin ve á-SMA, RAM11, col1A1, 4HNE oluşumunun azaldığı gözlendi. Hiperkolesterolemik diyetin daha ileri etkilerini incelemek amacıyla karaciğer dokusunda CD36, MMP-9, NF-êB, PPARã, TGF-â1, TNF-á, ve protein ekspresyonları immunblotlama tekniği ile karşılaştırılmalı olarak incelendi ve vitamin E’nin bu değişiklikler üzerine olan etkisi araştırıldı. Bu çalışma sonucunda, karaciğer dokusunda PPAR-ã protein ekspresyonlarının ise kolesterol grubunda kontrollere göre azaldığı, kolesterol+vitamin E grubunda kolesterol grubuna kıyasla arttığı bulundu. CD36, TNF-á, TGF-â1 ve NF-êB protein ekspresyonları ise kolesterol grubunda, kontrol grubuna göre yüksek oranda artış gösterirken, kolesterol+vitamin E verilen grupta bu artışın baskılandığı gözlendi. Kolesterol grubunda MMP-9 protein ekspresyonlarında kontrol grubuna kıyasla önemli bir değişiklik olmazken kolesterol+vitamin E grubunda MMP-9 protein ekspresyon seviyelerinin kontrol grubuna kıyasla düştüğü gözlendi. Anahtar Kelimeler: CD36, Hiperkolesterolemi, NF-êB, PPAR-ã, TGF-â1 Investigation Of Molecular Mechanisms Of Non-Alcoholic Fatty Liver Induced By Hypercholesterolemia In Liver Non-alcoholic Fatty Liver Disease (NAFLD) is one of the common liver diseases that leads to hepatocyte injury, inflammation, fibrosis and can lead to cirrhosis, liver failure, and hepatocellular carcinoma. Besides several genetic and environmental factors, cholesterol rich diet is considered to be inducing factors of NAFLD. In the study, we have planned that investigation of molecular mechanisms of non-alcoholic fatty liver developed in hypercholesterolemic rabbits. Thirty-two male albino rabbits were randomly seperated to four groups and fed with: (i) vitamin E deficient diet, (ii) vitamin E deficient diet with daily intramuscular injections of vitamin E (50 mg/kg), (iii) vitamin E deficient diet containing 2% cholesterol, (iv) vitamin E deficient diet containing 2% cholesterol with daily intramuscular injections of vitamin E (50 mg/kg). After eight weeks, liver tissue sections were examined by light microscopy. While NAFLD was developed in the rabbits fed with cholesterol, it was observed that lipid accumulation and developing of á-SMA, RAM11, col1A1, 4HNE decreased in the rabbits fed with cholesterol + vitamin E. In order to investigate further effects of hypercholestrolemic diet, protein expressions of PPAR-ã, CD36, TNF-á, TGF-â1, NF-êB and MMP-9 in the liver were comperatively examined by immunoblotting and effects of vitamin E on these changes were investigated. At the end of the study, it was found that in cholesterol group, PPAR-ã protein expressions of liver tissues decreased compared to control group and increased in cholesterol+ vitamin E group compared to control group. Both CD36, TNF-á, TGF-â1 and NF-êB protein expression were increased in cholesterol group compared to control group but this increasing decreased in cholesterol+vitamin E group. Whereas MMP-9 protein expression did not show significant changes in cholesterol group compared to control group, it was observed that protein expressions levels of MMP-9 decreased compared to control group in cholesterol + vitamin E group. Keywords: CD36, Hypercholesterolemia, NF-êB, PPAR-ã, TGF-â
    corecore