DEPRESSION, LONELINESS, ANGER BEHAVIOURS AND INTERPERSONAL RELATIONSHIP STYLES IN MALE PATIENTS ADMITTED TO INTERNET ADDICTION OUTPATIENT CLINIC IN TURKEY

Background: ‘Internet addiction’ is excessive computer use that interferes with daily life of a person. We designed this study in order to evaluate the predictor effect of depression, loneliness, anger and interpersonal relationship styles for internet addiction as well as develop a model. Subjects and methods: Forty (40) male internet addicted patients were selected from our hospital’s internet Addiction Outpatient Clinic. During the study, the Internet Addiction Test (IAT), the Beck Depression Inventory (BDI), the State Trait Anger Expression Scale (STAXI), the UCLA-Loneliness Scale (UCLA-LS), and the Interpersonal Relationship Styles Scale (IRSS) were used for the evaluation of the patients. Results: The results of this study showed that the ‘duration of internet use’ (B=2.353, p=0.01) and STAXI ‘anger in’ subscale (B=1.487, p=0.01) were the predictors of internet addiction. Conclusion: When the clinicians suspect for the internet overuse, regulation of internet usage might be helpful. Psychiatric treatments for expressing anger and therapies that focus on validation of the feelings may be useful

Aşırı internet kullanımı nedeniyle aile ilişkileri bozulmuş olan iki internet bağımlılığı olgusu

İnternet yaşamın her alanında etkin ve faydalı bir şekilde kullanılmasına rağmen, bir kısım kullanıcı aşırı ve kontrolsüz internet kullanımı nedeniyle sorunlar yaşamaktadır. “İnternet bağımlılığı” terimi konusunda tartışmalar devam etse de, aile ilişkilerinde bozulma, internet bağımlılığı tanısının bir ölçütü olarak değerlendirilmektedir. İnternetin aşırı olmayan kullanımları bile aile ve sosyal yaşantıda bozulmalarla ilişkilidir. Sistemik açıdan bakıldığında internet bağımlılığı ile aile ilişkileri bozulabildiği gibi, kişiler aile ilişkilerinde sorun yaşadıklarında da aşırı internet kullanımı gelişebilir. Bu olgu sunumu hem aşırı internet kullanımı hem de tedavi sürecinde internet kullanım saatinin azalmasının ardından aile sistemlerindeki değişikliğe uyum sağlamakta problem yaşayan olgulardan oluşmaktadır.Although the internet is used effectively and beneficially in every aspect of life, several users have been experiencing some problems due to excessive and uncontrolled use. While the term “internet addiction” still remains controversial, disturbed family relationships are considered to be a diagnostic criterion. The use of the internet, even in non-excessive levels, is associated with disturbance in family and social life. As considering from systemic point of view; while family relationships may be disturbed with internet addiction, people who have problems with their family relationships also may use internet excessively. This case report is composed of both the cases with excessive internet usage and those who had problems in complying with the changes in their family systems following the decrease in duration of internet usage during the treatment process

DEPRESSION, LONELINESS, ANGER BEHAVIOURS AND INTERPERSONAL RELATIONSHIP STYLES IN MALE PATIENTS ADMITTED TO INTERNET ADDICTION OUTPATIENT CLINIC IN TURKEY

Background: ‘Internet addiction’ is excessive computer use that interferes with daily life of a person. We designed this study in order to evaluate the predictor effect of depression, loneliness, anger and interpersonal relationship styles for internet addiction as well as develop a model. Subjects and methods: Forty (40) male internet addicted patients were selected from our hospital’s internet Addiction Outpatient Clinic. During the study, the Internet Addiction Test (IAT), the Beck Depression Inventory (BDI), the State Trait Anger Expression Scale (STAXI), the UCLA-Loneliness Scale (UCLA-LS), and the Interpersonal Relationship Styles Scale (IRSS) were used for the evaluation of the patients. Results: The results of this study showed that the ‘duration of internet use’ (B=2.353, p=0.01) and STAXI ‘anger in’ subscale (B=1.487, p=0.01) were the predictors of internet addiction. Conclusion: When the clinicians suspect for the internet overuse, regulation of internet usage might be helpful. Psychiatric treatments for expressing anger and therapies that focus on validation of the feelings may be useful

Gender differences in romantic jealousy and attachment styles

Objective: We examined the gender differences and attachment styles with regard to the phenomenology of jealousy among married individuals. Method: The study included 86 married couples who presented to the Marriage Counselling Centre at the Bakırköy Research and Training Hospital for Psychiatry, Neurology, and Neurosurgery. Subjects were evaluated in terms of sociodemographic data, the Romantic Jealousy Questionnaire, and the Adult Attachment Style Scale. Results: In our population, 79% of males and 66% of females defined themselves as jealous. Females had higher emotional and cognitive scores than male participants. Females had higher scores on the negative effects of jealousy. Female commitment scores were higher than those of males. Ambivalent attachment was positively correlated with physical, emotional, and behavioural responses to jealousy and inadequacy as a reason for jealousy. Conclusions: We suggest that a multidimensional approach permits to identify and guide responses to the challenge of romantic jealousy

BİR EĞİTİM ARAŞTIRMA HASTANESİ İNTERNET BAĞIMLILIĞI POLİKLİNİĞİNE BAŞVURAN ÜÇ FARKLI ÖZGÜL İNTERNET BAĞIMLILIĞI OLGUSU

Internet use had been distinguished in two categories such as 'specific' and 'generalized' according to the intention. In the specific type, internet is used for a particular purpose such as online sex, gaming, gambling, stock tracking or shopping. Motivational interviewing is important in the treatment of Internet addiction as it is in all behavioral dependencies. This case study includes three different patients with specific internet addiction who presented to the Internet Addiction Clinic of Bakirkoy Training and Research Hospital for Psychiatry, Neurology and Neurosurger

İnternet Bağımlılarında Üstbilişler ve Ruminatif Yanıt Biçimleri

İnternet Bağımlılarında Üstbilişler ve Ruminatif Yanıt Biçimleri Amaç: İnternet bağımlılığının bilişsel davranışçı modeli iyi bir şekilde tanımlanmış olmasına rağmen, internet bağımlılığıyla ilişkili üstbilişler ve ruminatif yanıt biçimleri üzerine bilgiler oldukça kısıtlıdır. Çalışmamızın amacı internet bağımlılığı olan kişiler ile sağlıklı kontrol grubu arasında üstbilişlerin ve ruminatif yanıt biçimlerinin karşılaştırılmasıdır. Yöntem: İnternet Bağımlılığı Polikliniği'ne başvuran ve internet bağımlılığı tanısı konulan 30 erkek hasta ile benzer sosyodemografik özelliklere sahip 30 sağlıklı erkek çalışmaya dahil edildi. Çalışmada sosyodemografik veri formu, İnternet Bağımlılığı Testi (İBT), Üstbiliş Ölçeği-30 (ÜÖ-30), Ruminasyon Ölçeği-Kısa Form (RÖ-KF) ve Beck Depresyon Envanteri (BDE) uygulandı.Bulgular: Çalışma grubunun ÜÖ-30 toplam, ÜÖ-30 kontrol edilemezlik ve tehlike, ÜÖ-30 düşünceleri kontrol ihtiyacı ve RÖ-KF puanları kontrol grubuna göre istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksekti. Depresyonun karıştırıcı etkisi ANCOVA analizi ile kontrol edildiğinde gruplar arası ÜÖ-30 toplam puanı ve RÖ-KF puanları istatiksel anlamlılığını kaybetti. Sonuç: İnternet bağımlıları problemi tanımlama ve etkili problem çözme yerine ruminatif yanıt biçimleri gösterirler. Bu kendine odaklı ruminasyon, kişinin interneti daha çok hatırlayarak belleğinde tutmasını pekiştirir ve internet bağımlılığı problemini ağırlaştırır. Sonuç olarak, internet bağımlılığı birincil ya da ikincil olarak depresyona eşlik etmesine rağmen, internet bağımlılığının klinik tabloları ruminatif yanıt biçimleri ve üstbilişler yoluyla şiddetlenirİnternet Bağımlılarında Üstbilişler ve Ruminatif Yanıt Biçimleri Amaç: İnternet bağımlılığının bilişsel davranışçı modeli iyi bir şekilde tanımlanmış olmasına rağmen, internet bağımlılığıyla ilişkili üstbilişler ve ruminatif yanıt biçimleri üzerine bilgiler oldukça kısıtlıdır. Çalışmamızın amacı internet bağımlılığı olan kişiler ile sağlıklı kontrol grubu arasında üstbilişlerin ve ruminatif yanıt biçimlerinin karşılaştırılmasıdır. Yöntem: İnternet Bağımlılığı Polikliniği’ne başvuran ve internet bağımlılığı tanısı konulan 30 erkek hasta ile benzer sosyodemografik özelliklere sahip 30 sağlıklı erkek çalışmaya dahil edildi. Çalışmada sosyodemografik veri formu, İnternet Bağımlılığı Testi (İBT), Üstbiliş Ölçeği-30 (ÜÖ-30), Ruminasyon Ölçeği-Kısa Form (RÖ-KF) ve Beck Depresyon Envanteri (BDE) uygulandı.Bulgular: Çalışma grubunun ÜÖ-30 toplam, ÜÖ-30 kontrol edilemezlik ve tehlike, ÜÖ-30 düşünceleri kontrol ihtiyacı ve RÖ-KF puanları kontrol grubuna göre istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksekti. Depresyonun karıştırıcı etkisi ANCOVA analizi ile kontrol edildiğinde gruplar arası ÜÖ-30 toplam puanı ve RÖ-KF puanları istatiksel anlamlılığını kaybetti. Sonuç: İnternet bağımlıları problemi tanımlama ve etkili problem çözme yerine ruminatif yanıt biçimleri gösterirler. Bu kendine odaklı ruminasyon, kişinin interneti daha çok hatırlayarak belleğinde tutmasını pekiştirir ve internet bağımlılığı problemini ağırlaştırır. Sonuç olarak, internet bağımlılığı birincil ya da ikincil olarak depresyona eşlik etmesine rağmen, internet bağımlılığının klinik tabloları ruminatif yanıt biçimleri ve üstbilişler yoluyla şiddetleni