39 research outputs found
Young adults' fear of disasters: A case study of residents from Turkey, Serbia and Macedonia
This paper presents the results of quantitative research regarding the level and the causes of fear of disasters among young adults in Turkey, Serbia, and Macedonia. The survey was conducted using a questionnaire that was given and then collected hand by hand that explored in depth the disaster-related fears among 537 respondents during 2016. The questionnaire explored students' basic demographics and their level of fear, as well as the causes and sources of fear. Across the three countries, the results indicated an excessive level of fear both of earthquakes and of epidemics. In addition, participants reported that they were particularly afraid for their personal lives and, to a greater extent, for the health of their parents. Experiences with bad weather conditions, pictures of the consequences of disasters, and past disaster experience were found to exacerbate fear. It was also found that females were more afraid, with a possible socio-cultural-laden link to an ethos of protection versus participation. Findings can be used to create focused strategies at a national level intended to reduce excess fear of disasters and facilitate a more prepared public through policy and education programme development
İlköğretim 6. Sınıf Öğrencilerinin Değer Yönelimleri
Öğretim programlarında öğrencilere birtakım değerlerin kazandırılmasıhedeflenmektedir. Birçok ülkede olduğu gibi, ülkemizde de, öğrencilere kazandırılacak değerler konusunda ciddi tartışmalar yapılmaktadır. Bu bakımdan bireylere kazandırılmasıgereken değerler ve insanların değer yönelimlerinin tespit edilmesi önemlidir. Bu çalışmada, Avrupa Birliği’ne girişsürecinde değerler eğitiminin hedef kitlesi olan öğrencilerin görüşlerine değer yönelimlerinin belirlenmesi amacıyla müracaat edilmiştir. Çalışma, Ankara iline bağlıAltındağ, Mamak, Keçiören, Çankaya, Yenimahalle, Sincan ilçelerinden rastgele seçilen 9 farklıilköğretim okulunda gerçekleştirilmiştir. Öğrencilerin çevrelerindeki insanlarda görmek istedikleri değerlerin belirlenmesinde, uzman görüşleri doğrultusunda hazırlanan görüşme formu kullanılmıştır. Öğrencilerden elde edilen yazılıdönütler içerik analizine tabi tutulmuştur. Çalışma kapsamında 6.sınıf öğrencilerine ait 1232 adet form değerlendirilmiştir. Öğrencilerin 97 farklıdeğeri tercih ettikleri ancak bunlar içinden sırasıyla çevre temizliği, saygı, güzel söz ve davranış, dürüstlük, çalışkanlık, çevre duyarlılığı, yardımseverlik, iyi insan olma, hoşgörü, doğa sevgisi, temizlik, sevgi ve güvenilirlik değerlerini daha çok tercih ettikleri tespit edilmiştir. Bu değerler, Akbaşve Rokeach tarafından geliştirilen değer sınıflandırmalarıile karşılaştırılmıştır. Çalışmada en fazla tercih edilen yukarıdaki 13 değerden, Rokeach’ın sınıflandırmasındaki değerlerden sadece 5 değerin dürüstlük, yardımseverlik, hoşgörülü olma, temizlik ve sevgi olduğu tespit edilmiştir
Public reactions to the disaster COVID-19: a comparative study in Italy, Lebanon, Portugal, and Serbia
A new coronavirus emerged in December 2019 and quickly spread globally, causing unprecedented social, psychological, and economic damage. This study aimed to investigate people's emotional reactions to the COVID-19 pandemic. The dataset for this study consisted of 2,013 adults (962 males and 1,053 females) in four countries (Italy, Lebanon, Portugal, and Serbia). A snowball sampling technique that focused on recruiting the general public living in countries during the COVID-19 epidemic was utilized. An online survey was disseminated at the same time, in March-April 2020, when many countries were exposed to COVID-19. Results indicated that, with regard to gender, females had more psychological reactions to COVID-19 than did males. People who had one child were more stressed than people with no children. Extensive knowledge of COVID-19 was found to trigger more anxiety. Results showed that stress and overall emotional reactions increased with age. The findings can be used to develop psychological interventions to improve mental health and psychological resilience during the COVID-19 epidemic
Knowledge of children and youth about forest fires: Discrepancies between basic perception and reality
Forests have a vital role for all living things. Children understanding of forest phenomena is the important knowledge for various sectors such as educators, policymakers, environmentalists, etc. This paper deals with the factors that affect knowledge and perception of forest fires of students, aged 10 to 19, in the city of Belgrade. The research was conducted between October 20th, 2013 and February 3rd, 2014. The authors have used a method of surveying students in order to identify and describe the factors affecting their knowledge about forest fires. A total of 3,548 students from 18 schools in Belgrade participated in the survey. The results of the research show that there is a discrepancy between perception and reality that is what students think they know and what they actually know in very basic terms. This set of findings in combination with other findings of moderators replicates previous research on the need for educational programs to ensure there is a match between youth confidence about what they know of hazards and their actual knowledge levels. Mismatches between the two could have serious consequences in disaster risk reduction terms. Given basic knowledge gaps here, this translates into educational programming that then needs to take account of this basic discrepancy to ensure, even from the early ages, consistency between 'knowledge and coping confidence' and actual knowledge and ability to cope and respond
Elementary school seventh grade students’ views on citizenship
Bu çalışmada, ilköğretim öğrencilerinin vatandaşlık haklarına ilişkin görüşleri incelenmiştir. Öğrenci
görüşleri18 maddelik beşli likert türünde hazırlanmış bir ölçek ile belirlenmiştir. Ölçeğin geçerlilik ve güvenirlik
çalışması 90 öğrenci ile yapılmıştır. Çalışmanın örneklemini Aksaray il merkezinden rastgele örneklem
yöntemiyle seçilen 483 ilköğretim yedinci sınıf öğrencisi oluşturmaktadır. Hazırlanan ölçek 2010 yılının Şubat–
Mart döneminde uygulanmıştır. Araştırma verileri SPSS paket programı ile değerlendirilmiştir. Verilerin
analizinde t-testi, tek yönlü varyans analizi ve pearson korelasyon katsayısı kullanılmıştır. Araştırmadan elde
edilen bulgulara göre, cinsiyet, ikamet edilen yerleşim birimi, ailenin gelir düzeyi ve anne-baba eğitim durumu
değişkenleri ile vatandaşlık hakları puanları arasında farklı düzeylerde anlamlı ilişkiler bulunmuştur. Araştırma
bulgularının çocuk hakları, vatandaşlık ve sosyal bilgiler eğitimi alanlarına katkı sağlayacağı düşünülmektedir.In this study, students’ views regarding citizenship rights were examined. Students’ views were
determined by using a likert type scale consisting of 18 items. The validity and reliability of the scale was tested
on 90 students. The sample of the study consisted of 483 elementary school 7th grade students that were selected
randomly from the center of Aksaray province. The scale was administered to students during February and
March in 2010. The data was analyzed by using The Statistical Packages for the Social Sciences (SPSS). In the
data analyzes, t-test, One-way ANOVA, and Pearson Correlation Coefficient were used. Findings of the study
showed that there was significant relationship between gender, residence, parents’ income level, parents’
educational levels and students’ citizenship rights scores. It is also expected that findings of the study will
contribute to the areas of children rights, citizenship and social studies education
A research on elementary school preservice teacher's earthquake knowledge level
Depremler, canlı-cansız varlıklar üzerinde büyük zararlara yola açan doğal olaylardır. Bir depremin afet haline dönüşmesinde doğal süreçler kadar beşeri süreçler de etkilidir. Depremlerin oluşması için gerekli olan doğal süreçleri engellemek mümkün değildir. Bu yüzden deprem zararlarının önlenmesinde beşeri faktörler daha fazla önem taşımaktadır. Halkın afetler konusunda bilinçlendirilmesi ilköğretimden itibaren yürütülmesi gereken bir süreçtir. Bu çalışmada ilköğretim öğretmen adaylarının deprem bilgi düzeyleri incelenmiştir. Çalışma Gazi Eğitim Fakültesine devam eden 145 öğrenci ile gerçekleştirilmiştir. Elde edilen bulgulara göre, öğretmen adaylarının deprem hakkında yeterli bilgiye sahip olmadıkları görülmüştür.Earthquakes are natural events which are caused harmful effects on living or goods. On
the transformation of an earthquake to a disaster, human processes are as effectively as natural
processes. To prevent natural processes which are required for an earthquake is impossible.
That’s why, human processes are more important to prevent earthquakes hazards. The
awareness of people about disasters is a process which is to be performed from elementary
school’s period. In this study, it was investigated earthquake knowledge levels of elementary
school’s preservice teachers. It was carried out with 145 persons who are students in Gazi
Education Faculty. According to finding, there are some deficiencies about earthquake
information level of preservice teachers
6th grades student's interpreting of aerial photographs
Hava fotoğrafları günümüzdeki teknolojik gelişmelere paralel olarak eğitim-öğretim materyali olarak kullanılmaya başlanmıştır. Bu tür materyaller öğrencilere kuşbakışı perspektif kazanmalarına yardım etmesi sebebiyle önemlidir. Bu çalışmada ilköğretim 6. sınıf öğrencilerinin hava fotoğraflarını yorumlayabilme becerileri üzerinde odaklanılmış ve öğrencilerin hava fotoğraflarından faydalanma şekilleri incelenmiştir. Çalışma nitel araştırma teknikleri kullanılarak ve 10 öğrenci ile gerçekleştirilmiştir. Öğrencilerin aşina oldukları çevrelere ait hava fotoğrafları kullanılmıştır. Hava fotoğraflarının ilköğretimde kullanılmasına ilişkin önemli bulgulara ulaşılmıştır. Bulgular, coğrafya ve sosyal bilgiler eğitiminde mekânsal biliş becerilerinin öğretimine ışık tutacaktır.Aerial photographs have started to be used as a teaching-training material parallel to the technological developments of our time. These materials are important to help students gain aerial perspective as a means to improve spatial cognition. In this study the skill of 6th grade students on interpreting aerial photographs have been focused on and examined how the students benefit from it. This study has been carried out with qualitative research techniques and 10 students have been used throughout the study. Aerial photographs of the places which students are familiar with have been utilized. Important outcomes were obtained on the use of aerial photographs in primary education. Findings can be guided for geography and social studies education in point of teaching spatial cognition skills
3D computer modelling and sliding failure analysis of jointed rock slopes
Ph.D. - Doctoral Progra
İLKÖĞRETİM SOSYAL BİLGİLER DERSİNDE 6. SINIF ÖĞRENCİLERİNİN MEKANSAL BİLİŞ BECERİLERİNİN İNCELENMESİ
Piaget, çocukların coğrafya derslerine yaklaşımlarında, önceden kazandıkları
fikirlerin ve deneyimin etkili olduğunu iddia eder. Gelişim coğrafyacıları da bu
görüşle ilişkili olarak, çocuklarda coğrafi düşüncenin somut algılardan soyut
gösterimlere doğru gelişme şekli tartışmışlardır. Coğrafi düşüncenin okullarda
sistematik bir şekilde yapılandırılabilmesi için, öncelikle çocukların mevcut mekân
bilişlerinin niteliğinin belirlenmesi gereklidir.
Bu çalışmada ilköğretim sosyal bilgiler dersi mekânsal biliş becerisinin 6.
sınıf öğrencileri düzeyinde incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırma boyunca
öğrencilerin okul çevresinden başlayarak, genişleyen çevrede ne tür bir mekân
bilişine sahip oldukları ve mekânsal bilgileri tasvir şekilleri incelenmiştir. Çalışmada
mekân bilişinin ana konularından olan rota, konum ve mekân organizasyonu
bilgilerinin öğrencilerde ne düzeyde bulunduğu belirlenmiştir.
Nitel araştırma yöntemlerine uygun olarak desenlenen bu çalışmada,
görüşme, gözlem ve doküman analizi teknikleri kullanılmıştır. Çalışma 10 öğrenci ile
gerçekleştirilmiş olup nitel araştırma yöntemlerine uygun olarak analiz edilmiştir.
Bu çalışmada öğrencilerin mekân bilişleri hakkında önemli sonuçlara
ulaşılmıştır. Genel olarak, öğrencilerin mekân bilişlerinin fazla gelişmemiş olduğu
görülmüştür. Özellikle yakın çevrelerine dair mekânsal bilişlerinde çok büyük
sıkıntılar olduğu tespit edilmiştir. Öğrenciler, kendi okul çevresi ve yaşadığı yeri
tasvir etmede problem yaşarken, daha uzaktaki iller ve ülkeler hakkında daha fazla
bilgiye sahiptir. Bu problemlerin giderilebilmesi için, okullarda öğretilen coğrafi
bilgi ile gerçek mekânlar arasındaki ilişkinin kurulması gerekmektedir.Piaget suggested that knowledges and experiences that children previously
have are effective in their approaches to geography lectures. Developmental
geographers, with respect to this opinion, argued how geographical thought in
children are developed from concrete perceptions to abstract representational. To
construct geographical thinking systematically at school, first of all, the
characteristics of children's spatial cognition must be determined.
In this study, it is aimed to examine spatial cognition skills in elementary
school social studies course at 6 grade students' level. Through the study, how
students have spatial cognition from school environment to extending environment
and their representation of spatial knowledge are investigated. In the study, at which
levels that students are according to route, location and spatial organization which
are main parts of spatial cognition are determined.
In the study designed according to qualitative research methods, interview,
observation and document analyze techniques are used. It is conducted with 10
students and analyzed according to qualitative research methods.
In this study, important results about students' spatial cognitions were
reached. Generally, it is seen that students' spatial cognitions are not developed
much. Especially it is determined that there are very big troubles in their spatial
cognitions about neighborhood environment. While students have problems in
representation of their own school environment and living space, they have more
knowledge about towns and countries which are far away from them. To solve these
problems, the relation between geographic knowledge taught in schools and real
spaces has to be made