An International Comparison on Excessive Credit Expansion, Credit Guarantee Programs and The Risks Arising

Crediting in the banking sector plays an important role in all developed and developing countries. For this reason, it is monitored continuously by public authorities and measures are taken to control credit supply in economic growth periods. On the other hand, in an economic slowdown, when banks are reluctant to increase their credit portfolio, public credit guarantee programs are put into use to increase the credit supply. In this study, a sample covering 26 advanced and emerging economies was analyzed, and the effects of credit gap, credit guarantees and economic growth on credits and arising credit risks were investigated. The findings show that both credits and non-performing loans, an important measure of credit risk, are affected by credit gap, credit guarantees, and economic growth. On the one hand, public credit guarantees positively affect economic growth. On the other hand, though they are widely used for supporting small and medium-sized enterprises, our findings suggest that such expansive credit policies might negatively affect the riskiness of the credit portfolios and soundness of the banking sector

2008 krizi sonrası batı bankacılık sektöründe ortaya çıkan finansman temin şekillerinin analizi ve türk bankacılık sektöründe uygulanabilirliliği

2008 Krizi Sonrası Batı Bankacılık Sektöründe Ortaya Çıkan Finansman Temin Şekillerinin Analizi Ve Türk Bankacılık Sektöründe Uygulanabilirliliği 2008 Küresel Finansal Krizi sonrasında bankacılık sektörüne dair pek çok soru ve sorun ortaya çıkmış ve bu da hem politika uygulayıcıları hem de akademisyenler, bankacılık sektörünü etkileyen küresel finansal krizin nedenlerini araştırmaya yönelmiştir. Özellikle küresel yatırım bankalarının riskli yatırımları sonucunda ABD konut sektöründeki kriz ciddi bir küresel finansal krize dönüşmüştür. En önemlisi de Batıda özellikle de Avrupa’da bankacılık sektörü, krizin sonuçlarından olumsuz etkilenmiştir. Bu da sonuçta Avrupa’nın finansman temin yöntemlerinin bu konudaki etkinliğinin sorgulanmasına yöneltmiştir. Çalışmada Türkiye’nin finansman temin yöntemlerinin kriz öncesinde ve sonrasında nasıl değiştiği ve Avrupa ile nasıl farklılaştığı ve kriz sonrasında Batı bankacılık finansman temin yöntemlerinin Türkiye’ye uygulanabilirliği sorularının cevabı aranmıştır. Bunun için ilk aşamada geçmiş literatür ve ampirik çalışmaların sonuçları lenmiş ve buna göre temel finansman temin yöntemleri olan mevduat, mevduat dışı yabancı kaynak ve özkaynak kullanımı incelenmiştir. Ampirik analiz sonuçları göstermiştir ki Türkiye bankacılık sektöründe kriz öncesi ve sonrası dönemde finansman temin yönteminde ciddi farklılaşmalar olup, krizle birlikte mevduat kullanım oranı düşerken, mevduat dışı yabancı kaynak kullanımının arttığı sonucuna varılmıştır. Avrupa bankacılık sektöründe ise kriz sonrasında %90 bandında çok yüksek seyreden mevduat dışı kaynak kullanımının azalmaya başladığı ancak düşük değerlerde, %5 bandında seyreden mevduat oranlarının ise artmaya başladığı sonucu elde edilmiştir. En önemlisi de Türkiye’de Avrupa bankacılık sektörünün temel finansman temin yöntemi mevduat dışı yabancı kaynak kullanımının çok yüksek oranlarda gerçekleştirilebilmesi için daha düşük ve istikrarlı faiz ve enflasyon oranlarının gerektiği sonucuna varılmıştır. Ki bu da çalışmanın en önemli bulgusu olup, Türkiye’de politika yapıcılarının bu faktörü dikkate alarak hareket etmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Anahtar Kelimeler: Finansman Temini, Mevduat, Mevduat Dışı Yabancı Kaynak, Özkaynak, Küresel Finansal Kriz, Avrupa Bankacılık Sektörü, Mikro ve Makro İhtiyat Politikaları SUMMARY Analysis of Funding Methods That Came Out After 2008 Financial Crisis in European Banking Sector  and Their Applicability to Turkish Banking Sector. After the 2008 Global Financial Crisis, there have been many issues and questions regarding the banking sector and this has led academicians and policy-makers to look for the reasons behind the global financial crisis affecting banking sector. Especially, the risky investments of investment banks in the sector of mortgage and real estate markets of the US has turned into significant financial crisis influcing the whole World. Among all, the European banking sector has been influenced by the global financial crisis negatively. Eventually, this has led to the questioning of the effectiveness of funding methods applied by the European banks. In this study, how the funding methods applied by the Turkish banking sector has differentiated after the crisis, how the funding methods of European and Turkish banking sectors have differentiated and the applicability of funding methods applied by European banks in Turkey have been investigated. Therein, in the initial phase, the previous literatüre and the findings and implications of empirical studies have been summarized and based on the literatüre review, the usage of the funding methods of deposit, non-deposit sources and owners’ equity is investigated. The results of empirical investigation has revealed that there is significant level of difference in the in the funding methods implemented by the Turkish banking sector before and after the crisis. In details, it is concluded that there is significant increase in the non-deposit sources of funding and significant fall in the deposits after the crisis. But for the European banking sector, it is concluded that the non-deposit sources of funding that has been around 90% has significantly declined but the deposit usage rates that have been within the interval of 5% has increased significantly. More importantly, it is found out that the applicability of the main funding source of the European banking sector-non-deposit source of funding- in Turkey depends on the stability of the lower interest rates and inflation rates. And this is the most significant implication of study and it is concluded that the policy-makers should take this finding into consideration. Keywords: Funding Methods, Deposit, Non-Deposit Funding Sources, Owners’ Equity, Global Financial Crisis, The European Banking Sector, Microprudential and Macroprudential Policies

In emerging economies, the effect of excessive credit growth and non - performing loans on banking crisis

Crediting in the banking sector plays an important role in developed and developing countries, which have built their financial system more on banking rather than capital markets. For this reason, it is monitored continuously by public authorities and measures are taken to control credit supply in rapid credit increases. In addition, strict provisioning rules for non-performing credits are under practice for non-performing loans. It is well known that in emerging markets strong credit growth in a given period is likely to end up with a financial crisis. In this study, the effects of credit-based variables on bank crises in the emerging 23 economies were investigated. In particular, the effects of credits and non-performing loans on crises are focussed. Additionally, the bank system-specific and macroeconomic control variables are included in the analysis. Findings show that private sector lending by banks and non-performing loans reflecting credit risk do not explain bank crises. Instead, it has been determined that the provisions for non-performing loans by banks and the credit gap that is considered to reflect the systemic risk in the banking system affect crises.La concesión de créditos en el sector bancario desempeña un papel importante en los países desarrollados y en vías de desarrollo, que han basado su sistema financiero más en las operaciones bancarias que en los mercados de capital. Por esta razón, las autoridades públicas la supervisan constantemente y se toman medidas para controlar la oferta crediticia en aumentos rápidos de crédito. Además, a los préstamos no redituables se les aplican estrictas reglas de provisión para créditos no redituables. Es bien sabido que en los mercados emergentes es probable que un periodo de fuerte crecimiento del crédito termine con una crisis financiera. En este estudio, se han investigado los efectos de variables basadas en el crédito en las crisis bancarias de 23 economías emergentes. En particular, el estudio se centra en los efectos de los créditos y préstamos no redituables durante las crisis. Asimismo, en el análisis se incluyen variables de control macroeconómico y específicas del sistema bancario. Los hallazgos muestran que los préstamos del sector privado por parte de los bancos y los préstamos no redituables que reflejan el riesgo crediticio no explican las crisis bancarias. En cambio, se ha determinado que sí afectan a las crisis las provisiones para préstamos no redituables de los bancos y la brecha crediticia que se considera que refleja el riesgo sistémico en el sistema bancario

Keban Baraj Gölü ve Havzası çevre sorunları; Keban Baraj Gölü (Palu-Elazığ arası) sularının fiziksel, kimyasal ve biyolojik özellikleri/ Keban'da ötrofikasyon

TÜBİTAK DEBAG01.12.1992Bu rapor Keban Baraj Gölü'nün Palu-Elazığ arasında kalan kısmında yapılan ölçüm, analiz ve tespitleri sunmaktadır. Araştırma Ağustos 1991 de başlayıp, bir yıl devam ederek Temmuz 1992 sonunda tamamlanmıştır. Aylık periyodlarla gerçekleştirilen çalışma sırasında göl sularının fiziksel, kimyasal ve biyolojik özellikleri tespit edilmiştir, çözünmüş oksijen, sıcaklık, elektriki iletkenlik, pH, ışık geçirgenliği, Seçeni Derinliği ölçümleri saha tipi aletler kullanılarak yerinde gerçekleştirilmiştir. Belli istasyonlarda dip, orta derinlik ve yüzeyden alınan numuneler laboratuvarda analiz edilmiştir. Bu analizlerle çeşitli azot ve fosfor bileşikleri, $Ca^{++}$, $Mg^{++}$, $Na^+$, $K^+$, $SO_{4^{-2}}$, KOİ ve $Cl^-$ ölçümleri yapılmıştır . Göl suları için yapılan ölçüm ve analizlere ilaveten, araştırma bölgesine giren önemli nokta kaynaklardaki suların fiziksel ve kimyasal özellikleri ayrıca ölçülmüştür. Nisan ayında başlayan sıcaklık tabakalaşması Ağustos ayında en üst düzeye ulaşmaktadır. Kış aylarında doyma konsantrasyonlar! civarında seyreden çözünmüş oksijen konsantrasyonları, ötrofikasyon nedeni ile Ağustos ayında en düşük seviyelere ulaşmaktadır. Bu ayda oksijensiz tabakalar tespit edilmiştir. Araştırma bölgesinde mavi-yeşil alg zamanzaman hakim fitoplankton türü olarak gözükmektedir. Ölçülen klorofil-a, fosfor bileşikleri, azot bileşikleri ve Secchi derinlikleri ile ilgili değerlerin beraberce değerlerilmesi, araştırma bölgesinin genelde ötrofik özellikler taşıdığını göstermektedir. Ayrıca ötrofikasyona neden olan besin maddelerinin (azot ve fosfor) büyük bir kısmının Murat Nehri ile bölgeye geldiği tespit edilmiştir