18 research outputs found

    Bal arısı (Apis Mellifera l.,) kolonilerinde, Varroa Destructor’ın kontrolünde, bazı kimyasal maddelerin etkinliğinin karşılaştırılarak, koloni gelişimi ve bal verimi üzerine etkilerinin araştırılması

    No full text
    Bu araĢtırma, Varroa destructor‟a karşı kullanılan Oksalik Asit, Laktik Asit, Tymovar® ve Fluvalinate etkili maddeli ilaçların etkinliğini belirlemek amacıyla Çukurova koşullarında, ilkbahar mevsiminde yürütülmüştür. Araştırmada, Çukurova Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Zootekni Bölümü, Arıcılık Ünitesi'nde bulunan 30 adet bal arısı (Apis mellifera L.,) kolonisi materyal olarak kullanılmıştır. Araştırma kolonileri, populasyon büyüklüğü ve varroa bulaĢıklık oranları bakımından birbirine yakın kolonilerden rasgele seçilmiştir ve her grupta 5 koloni olacak şekilde 6 farklı çalışma grubuna ayrılmıştır. İlkbahar mevsiminde, deneme gruplarında ilaçlama öncesi ve ilaçlama sonrası Varroa bulaşıklık değeri, kovan çekmecesine günlük olarak düşen sayıları, kovan çekmecesine ve arı kapanına günlük olarak düşen ölü arı, larva ve pupa sayıları, koloni gelişimi ve sezon sonunda kolonilerin bal verimleri belirlenmiştir. İlaç uygulamalarından sonra deneme gruplarına kontrol uygulaması olarak, coumaphos aktif maddeli sistemik etkiye sahip Perizin® kullanılmıştır. Araştırma sonunda, ilaçların etki değeri, ilaç uygulamalarının varroa (ölü, canlı), arı (ölü, pupa ve larva), arı (yavru-ergin) geliĢimi ve bal verimi üzerine etkileri ortaya konmuştur. AraĢtırma sonucunda, Oksalik Asit Damlatma, Oksalik Asit Püskürtme, Laktik Asit Püskürtme, Tymovar ve Fluvalinate grubu uygulama yöntemlerinin varroaya etkileri sırası ile %70, %95, % 81, % 93 ve % 81 düzeyinde bulunmuştur. İlkbahar uygulaması süresince günlük olarak elde edilen ölü varroa miktarlarına ait verilere uygulanan istatistiksel analiz sonucunda, uygulama grupları arasındaki fark önemli bulunmuştur (p<0.01). Ayrıca ölü varroa sayımının yapıldığı günler arasındaki fark ile uygulama grupları ile günler arası interaksiyon önemli bulunmuştur (p<0.01)

    Kanonik Korelasyon Analizinin Bir Veri Seti Üzerinde Uygulaması

    No full text
    Kanonik korelasyon analizi, iki ya da daha fazla değişken kümesi arasındaki ilişkinin derecesini belirlemek amacıyla kullanılmaktadır. Bu çalışmada, ilk değişken kümesinde 5, ikinci değişken kümesinde 3 değişken içeren yapay bir veri seti oluşturulmuştur. Veri setinin örnek büyüklüğü 100 olarak seçilmiştir. Çalışmanın sonucunda, iki değişken kümesi arasındaki ilişkinin büyüklüğü belirlenmiş, değişken kümeleri arasındaki korelasyonu maksimum yapan doğrusal bileşenler üretilmiş, değişken kümeleri arasında korelasyona en çok katkıyı sağlayan değişkenler bulunmuş, bir değişken kümesinin diğer bir değişken kümesi tarafından ne kadarının açıklanabildiği tespit edilmiştir. Sonuçlar yorumlanmış ve tartışılmıştır. Böylelikle analizin temel amaçlarına ulaşılmıştır. Veri üretme ve analizler için Statistica 5.0.0. V. programı kullanılmıştır

    Bazı illerde doğal bal üretim miktarlarının kontrast kullanımı ile karşılaştırılması

    No full text
    Kontrastlar, birçok istatistiksel testlerin yapıtaşlarıdır. Varyans analizinde kontrast kullanımı ile spesifik hipotezlerin karşılaştırılması söz konusudur. Bu çalışmada, Adana, Hatay, Antalya ve Aydın illeri ile 2016, 2017 ve 2018 yılları arasındaki doğal bal üretim miktarları incelenmiştir. Varyans analizi sonucunda iller ve yıllar arasında doğal bal üretim miktarlarına göre istatistiki olarak anlamlı bir fark bulunmamıştır. Kontrast kullanımı ile verilerin analizi uygun katsayılarla gerçekleştirilmiştir. Ana etkiler ve interaksiyon etkileri incelenmiştir. Birinci faktör olan iller ana etkisi içerisinde Hatay ve Adana illeri arasında doğal bal üretimi miktarı açısından istatistiki olarak önemli bir fark bulunmuştur (p<0.05). Ayrıca ilgili kontrast tahmini en büyük etkiyi göstermiştir (rkontrast=0.45). Adana ili doğal bal üretim miktarının Hatay iline göre daha yüksek olduğu belirlenmiştir. Spesifik olarak belirlenmiş hipotezlerin kontrast katsayıları tanımlanarak karşılaştırılması sonucunda, araştırıcı tarafından öngörülen farklılıklar hakkında daha açıklayıcı sonuçlar elde edilebilmektedir

    Timektomi Yapılan Miyastenia Gravisli Bir Olguda Nöromüsküler Bloğun Çevrilmesinde Sugammadeks Kullanımı

    No full text
    Miyastenia gravis, postsinaptik nöromuskuler kavşakta asetil-kolin reseptörlerine karşı antikor oluşumu ile karakterize otoimmün bir hastalıktır. Bu hastaların cerrahisinde, noromuskuler iletideki değişime bağlı olarak kas gevşetici ajanlara karşı aşırı duyarlılık görülebilir. Sugammadeks, roküronyum gibi steroid yapılı nondepolarizan kas gevşeticileri seçici şekilde bağlayarak, etkilerini kaldırmak üzere tasarlanmış yeni bir ilaçtır. Bu çalışmada roküronyum kullanılmış 8 yaşında miyastenia gravisli erkek hastanın kas gücünün geri döndürülmesinde sugammadeks kullanımını bildirdik

    Neurological manifestations of pediatric acute covid infections: A single center experience

    No full text
    © 2021 The Author(s) [2021]. Published by Oxford University Press. All rights reserved. For permissions, please email: [email protected]: Coronavirus disease 2019 (COVID-19) usually leads to a mild infectious disease course in children, while serious complications may occur in conjunction with both acute infection and neurological symptoms, which have been predominantly reported in adults. The neurological complications in these patients vary based on patient age and underlying comorbidities. Data on clinical features, particularly neurological features, and prognostic factors in children and adolescents are limited. This study provides a concise overview of neurological complications in pediatric COVID-19 cases. Materials and methods: The retrospective study reviewed medical records of all patients who were admitted to our hospital and were diagnosed with COVID-19 by real-time reverse-transcription polymerase-chain-reaction (RT-PCR) assay between 11 March 2020 and 30 January 2021. Patients with a positive PCR result were categorized into two groups: outpatient departments patients and inpatient departments (IPD). Results: Of the 2530 children who underwent RT-PCR during the study period, 382 (8.6%) were confirmed as COVID-19 positive, comprising 188 (49.2%) girls and 194 (50.8%) boys with a mean age of 7.14±5.84 (range, 0-17) years. Neurological complications that required hospitalization were present in 34 (8.9%) patients, including seizure (52.9%), headache (38.2%), dizziness (11.1%) and meningoencephalitis (5.8%). Conclusion: The results indicated that neurological manifestations are not rare in children suffering from COVID-19. Seizures, headaches, dizziness, anosmia, ageusia and meningoencephalitis are major neurological manifestations during acute COVID-19 disease. Although seizures were the most common cause of hospitalization in IPD patients, the frequency of meningoencephalitis was quite high. Seizures were observed as febrile seizures for children under 6 years of age and afebrile seizures for those over 6 years of age. Febrile seizure accounted for half of all seizure children

    Cultural Encounters in The Ottoman World and Their Artistic Reflections:in Honor of Prof. Dr. Filiz Yenişehirlioğlu

    No full text
    Prof. Dr. Filiz Yenişehirlioğlu kurucu dekan olarak görev aldığı Başkent Üniversitesi Güzel Sanatlar Tasarım ve Mimarlık Fakültesi'ni üniversitenin rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal'm desteği ile üniversitenin 10. yılma rastlayan 2006'da kurar. Görsel Sanatlar ve Tasarım Bölümü'nün kuruluşunu takiben Iç Mimarlık ve Çevre Tasarımı bölümleri ardından da Sanat Tarihi ve Müzecilik Bölümü 2006'da akademik faaliyetlerine başlar. Ayrıca Müzik Bölümü ve üniversite öğrencilerinin geneline açık kültür ve sanatla ilgili farklı içerikli dersler sunan Güzel Sanatlar Birimi oluşturulur. Prof. Dr. Yenişehirlioğlu, Kültür ve Sanat Araştırmaları Merkezi adı altında farklı alanlarda projelerin yürütüldüğü bir merkezi de faaliyete geçirir. Yenişehirlioğlu'nun kurduğu fakültenin vizyonu çağdaş eğitimin vazgeçilmezi tasarımın, kültür ve toplumun yaşanılan mekân ile bütünleşik olduğu görüşüyle disiplinler arası bir programla öğrenciyi mezun etmeyi hedefler. Bu bağlamda Yenişehirlioğlu estetik, yaratıcı drama ve görsel kültürün değişik uygulamalarının yer aldığı bir program oluşturmayı amaçlar. Farklı ülkelerden çalıştaylar yapmaya gelen bilim insanlarının katılımlarıyla dolup taşan derslikler geç saatlere dek süren akademik çalışmalar, Güzel Sanatlar Birimi'nin sıklıkla düzenlediği kaliteli sergiler Yenişehirlioğlu'nun kurucu dekanlığı döneminde hız kazanır. Farklı disiplinlerden gelen bilim insanlarının birlikte olduğu Güzel Sanatlar Tasarım ve Mimarlık Fakültesi bünyesine öğretim üyesi kimliğimle 2005 yılında katılma fırsatını yakaladım. Bu süreçte yakından tanıma şansına sahip olduğum Filiz Yenişehirlioğlu hocam bitmez tükenmez enerjisi ve bilime çağdaş bakış açısı ile kendisinden çok şey öğrendiğim bir bilim insanıdır. Yenişehirlioğlu ile ortak paydada buluştuğum en önemli konu, tek bir alanda uzmanlaşan ve yaşamını bu alanda sürdüren, farklı alanların örtüştüğü bilgileri kullanamayan bireyler yetiştirmeye olan itirazımdı. Bunun yerine, üniversite kavramıyla asıl içinin doldurulması gerekenin ise farklı alan tecrübeleri ile yoğrulan, yeniyi üretebilen, kendini tanıyan birey olma kavramına, bir başka ifadeyle birey yetiştirme programına dahil olmaya duyduğumuz inançtı. Yenişehirlioğlu'nun kültür ve sanata yaygın bakış açısı aktif olarak yurtiçi ve dışında farklı oluşumlarla projeler yapmasını sağlamıştır. 1989 yılında T.C. Dışişleri Bakanlığı ile ortak çalışma sonucu yayınlanan Yurtdışındaki Osmanlı Mimari Eserleri üzerine bir kitap hazırlayan Yenişehirlioğlu ardından Tekfur Sarayı kazıları ile Eyüp Çömlekçiler Projesi'ni hayata geçirmiş, Topkapı Çini Projesi ile çalışmalarını sürdürmüştür. Yenişehirlioğlu'nun, sanatın ve içinde üretildiği toplumun irdelenmesi üzerine sayısız akademik çalışmaları­nın dışında Tübitak ve dergi hakemlikleri de mevcuttur. Ayrıca UNESCO Türkiye kültür varlıkları komisyon ve ASTAD SCOTT üyelikleri yanı sıra Ankara Mimarlar Derneği, Uçan Süpürge ve yerel yönetimlerle kültür envanteri gibi ortak çalışmaları da mevcuttur. 1991'de Fransız Kültür Bakanlığı Kültür Şövalyeliği ünvanına layık görülen Yenişehirlioğlu 1992 yılında iki ayrı ödül daha alır. Bunlardan ilki İtalya'da alanında ünlü kadın profosyonellere verilen "Adelaide Ristori" Ödülü diğeri ise Hacettepe Ünversitesi Senatosu'nun Bilim Ödülü'dür. Bu ödülleri 2006'da "Türkiye ve Yunanistan Arasında Mübadeleden Kalan Ortak Kültür Mirasının Korunması" Projesi ile Europa Nostra Ödülü takip eder. Sonuç olarak, bilimde ilerlemek "yeni'nin peşinde koşmakla sağlanır. Bunun en güzel örneği Prof. Dr. Filiz Yenişehirlioğlu hocamızdır

    COVID-19 in hospitalized infants aged under 3 months: multi-center experiences across Turkey

    No full text
    To investigate coronavirus disease 2019 (COVID-19) in infants aged 0 to 3 months because there is currently a significant gap in the literature on the subject. A cross-sectional study was conducted with the involvement of 19 medical centers across Turkey and 570 infants. The majority of the patients were male (58.2%), and the three most common symptoms were fever (78.2%), cough (44.6%), and feeding intolerance (39.9%). The results showed that a small percentage of infants had positive blood (0.9%) or urine cultures (10.2%). Most infants presented with fever (78.2%). Children without underlying conditions (UCs) had mostly a complicated respiratory course and a normal chest radiography. Significant more positive urine culture rates were observed in infants with fever. A higher incidence of respiratory support requirements and abnormal chest findings were seen in infants with chronic conditions. These infants also had a longer hospital stay than those without chronic conditions. Conclusions: Our study discloses the clinical observations and accompanying bacterial infections found in infants aged under 3 months with COVID-19. These findings can shed light on COVID-19 in infancy for physicians because there is limited clinical evidence available. What is Known: • COVID-19 in infants and older children has been seen more mildly than in adults. • The most common symptoms of COVID-19 in infants are fever and cough, as in older children and adults. COVID-19 should be one of the differential diagnoses in infants with fever. What is New: • Although most infants under three months had fever, the clinical course was uneventful and respiratory complications were rarely observed in healthy children. • Infants with underlying conditions had more frequent respiratory support and abnormal chest radiography and stayed longer in the hospital
    corecore