37 research outputs found

    The effects of the addition of baker's yeast on the functional properties and quality of tarhana, a traditional fermented food

    Get PDF
    As a fermented product, tarhana is the dry form of yogurt-cereal mixture and represents an important part of the diets of many people in different countries including Turkey. In the present study, the effects of the addition of baker's yeast on the quality and functional properties of tarhana were investigated. Tarhana was produced under laboratory conditions (uncontrolled and controlled conditions) using two formulas. Some physicochemical, functional, and sensory properties of the samples were analysed. An increase was found in the acidity value of all samples during the fermentation period. The addition of baker's yeast affected the functional properties (water absorption capacity, foaming capacity, foaming stability, emulsifying activity) of the samples (P < 0.05). The tarhana samples produced by the addition of yeast and under controlled conditions had shorter fermentation times and better sensory properties. This research suggests that the addition of baker's yeast and the employment of controlled conditions can be recommended in the production of the commercial type of tarhana

    Erkeklerin Şiddet Eğilimini Arttıran Nedenler Üzerine Bir Araştırma

    Get PDF
    Şiddet, günlük yaşamımızda sıklıkla karşılaştığımız bir kavram olmuştur. Neredeyse her gün görsel, metinsel ve/veya işitsel medya organlarında şiddet haberlerine rastlarız. Bu haberlerin içerikleri incelendiğinde ise ağırlıklı olarak şiddeti uygulayan tarafın erkek, şiddete maruz kalan tarafın da kadın olduğu görülmektedir. Elbette ki şiddetin hiçbir şekli ve dozu maruz görülemez ve hiç kimse masum gösterilemez. Ancak erkekleri bu denli şiddet eğilimli yapan nedenlerin de araştırılması bu olayların azalmasına bir nebze de olsa katkı sunabilir. Bu bağlamda yapılan bu araştırmada erkeklerin şiddet eğilimlerini arttıran nedenler araştırılmaya çalışılmıştır. Bu araştırmada şiddet, bir tartışma sonucunda ortaya çıkan ve kontrol edilemeyen bir öfke patlaması olarak kabul edilmiştir. Araştırma’da nicel yöntem kullanılarak tespit edilen ifadelerin erkekler tarafından kabul edilebilirliği ve doğruluğu araştırılmıştır. Araştırma sonucunda erkeklerin şiddet eğilimlerini en çok arttıran nedenlerin; “kadının, erkeğe hitap ederken aşağılayıcı / küçümseyici cümleler kullanması”, ”kadının, erkeğin ailesini istememesi / hor görmesi” ve “kadının, çocukların yanında erkeğin otoritesini sarsması” olduğu tespit edilmiştir

    Erkeklerin Şiddet Eğilimini Arttıran Nedenler Üzerine Bir Araştırma

    Get PDF
    Şiddet, günlük yaşamımızda sıklıkla karşılaştığımız bir kavram olmuştur. Neredeyse her gün görsel, metinsel ve/veya işitsel medya organlarında şiddet haberlerine rastlarız. Bu haberlerin içerikleri incelendiğinde ise ağırlıklı olarak şiddeti uygulayan tarafın erkek, şiddete maruz kalan tarafın da kadın olduğu görülmektedir. Elbette ki şiddetin hiçbir şekli ve dozu maruz görülemez ve hiç kimse masum gösterilemez. Ancak erkekleri bu denli şiddet eğilimli yapan nedenlerin de araştırılması bu olayların azalmasına bir nebze de olsa katkı sunabilir. Bu bağlamda yapılan bu araştırmada erkeklerin şiddet eğilimlerini arttıran nedenler araştırılmaya çalışılmıştır. Bu araştırmada şiddet, bir tartışma sonucunda ortaya çıkan ve kontrol edilemeyen bir öfke patlaması olarak kabul edilmiştir. Araştırma’da nicel yöntem kullanılarak tespit edilen ifadelerin erkekler tarafından kabul edilebilirliği ve doğruluğu araştırılmıştır. Araştırma sonucunda erkeklerin şiddet eğilimlerini en çok arttıran nedenlerin; “kadının, erkeğe hitap ederken aşağılayıcı / küçümseyici cümleler kullanması”, ”kadının, erkeğin ailesini istememesi / hor görmesi” ve “kadının, çocukların yanında erkeğin otoritesini sarsması” olduğu tespit edilmiştir

    Erkeklerin Şiddet Eğilimini Arttıran Nedenler Üzerine Bir Araştırma

    Get PDF
    Şiddet, günlük yaşamımızda sıklıkla karşılaştığımız bir kavram olmuştur. Neredeyse her gün görsel, metinsel ve/veya işitsel medya organlarında şiddet haberlerine rastlarız. Bu haberlerin içerikleri incelendiğinde ise ağırlıklı olarak şiddeti uygulayan tarafın erkek, şiddete maruz kalan tarafın da kadın olduğu görülmektedir. Elbette ki şiddetin hiçbir şekli ve dozu maruz görülemez ve hiç kimse masum gösterilemez. Ancak erkekleri bu denli şiddet eğilimli yapan nedenlerin de araştırılması bu olayların azalmasına bir nebze de olsa katkı sunabilir. Bu bağlamda yapılan bu araştırmada erkeklerin şiddet eğilimlerini arttıran nedenler araştırılmaya çalışılmıştır. Bu araştırmada şiddet, bir tartışma sonucunda ortaya çıkan ve kontrol edilemeyen bir öfke patlaması olarak kabul edilmiştir. Araştırma’da nicel yöntem kullanılarak tespit edilen ifadelerin erkekler tarafından kabul edilebilirliği ve doğruluğu araştırılmıştır. Araştırma sonucunda erkeklerin şiddet eğilimlerini en çok arttıran nedenlerin; “kadının, erkeğe hitap ederken aşağılayıcı / küçümseyici cümleler kullanması”, ”kadının, erkeğin ailesini istememesi / hor görmesi” ve “kadının, çocukların yanında erkeğin otoritesini sarsması” olduğu tespit edilmiştir

    Structural impacts of the foundation-soil interaction based on the piled raft foundation system

    Get PDF
    Kazıklar ve kazıklı temeller, yapı yüklerinin yüzeysel temellere güvenle aktarılamadığı durumlarda kullanılmaktadır. Kazıklı radye temeller, kazık ve radyenin yük taşıma kapasitelerini birleştiren bir temel sistemi olması sebebiyle son yıllarda ön plana çıkmıştır. Bu sebeple, bu temel sistemlerinin güvenilir ve ekonomik tasarım için kapsamlı analitik ve deneysel çalışmalar yapılarak literatüre katkı sağlanmıştır. Bu çalışmada, kohezyonsuz zemin içerisinde yer alan kazıklı radye temellerin tasarımında kat sayısı, zemin sıkılığı, kazık boyu parametreleri değiştirilerek SAP2000 programında analizler yapılmıştır. Değişken olan parametrelerin etkileri grafiklerle sunulmuş ve yorumlanmıştır. Çalışma sonucunda kazıklı radye sisteminde radye plağın zemine temas ederek yük paylaşımında kazık taşıma kapasitesine katkı sağladığı görülmüştür. Dizayn metodunda radye plağın zemine temas ettiği durum göz ardı edilmeyerek tasarımda bu katkı göz önüne alındığında daha ekonomik ve güvenli sonuçlar elde edilmiştir.Piles and pile foundations are used in situations where building loads cannot be safely transferred to shallow foundations. Pile raft foundations have come to the fore in recent years because they are a foundation system that combines the load bearing capacities of pile and radius. For this reason, extensive analytical and experimental studies have been conducted for the reliable and economical design of these foundation systems, contributing to the literature. In this study, in the design of pile raft foundations located in cohesionless soil, the number of floors, soil density and pile length parameters were changed and analyzes were made in the SAP2000 program. The effects of variable parameters are presented with graphics and interpreted. As a result of the study, it was observed that the raft plate in the piled raft system touched the ground and contributed to the pile carrying capacity in load sharing. In the design method, the situation where the raft plate touches the ground is not ignored and more economical and safe results are obtained by considering this contribution in the design

    Bankacılık düzenlemelerinin bankaların finansal performanslarına etkileri : yükselen piyasa ekonomileri üzerine bir inceleme

    No full text
    Bu tez çalışmasının amacı, bankacılık alanındaki yasal düzenlemelerin bankalar ve bankacılık sektörü üzerindeki etkilerini kapsamlı bir şekilde değerlendirmektir. Bu doğrultuda, bankacılık sektörüne yönelik düzenlemelerin yükselen piyasa ekonomileri olarak kabul edilen, Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 26 ülkede yer alan 1649 ticari bankanın finansal performansları üzerindeki etkileri araştırılmıştır. Banka finansal performansları CAMELS analizinin farklılaştırılmış bir hali kullanılarak hesaplanmıştır. Altı ana başlıkta sınıflandırılan bankacılık düzenlemelerinin bankaların genel finansal performansları ve finansal performansın alt bileşenleri üzerindeki etkileri sistem GMM yöntemi kullanılarak analiz edilmiştir. Elde edilen bulgulara göre, yabancıların bankacılık sektörüne girişlerinin kısıtlanmasının bankacılık sektörünü olumlu etkilediği, faaliyet kısıtlamalarının performans üzerindeki etkisinin çok sınırlı düzeyde olduğu, kuruluş sermayesine ilişkin düzenlemelerinin sıkılaştırılmasının performansı olumlu, genel sermaye düzenlemelerinin sıkılaştırılmasının ise olumsuz etkilediği anlaşılmıştır. Mevduat sigortası sisteminin güçlendirilmesinin performansı olumsuz etkilediği, bağımsız denetimin güçlendirilmesine, şeffaflığın arttırılmasına ve finansal raporlamanın geliştirilmesine yönelik düzenlemelerin performans üzerinde olumlu etki yarattığı çalışmada elde edilen diğer bazı sonuçlar olmuştur. Kamu denetçilerinin tecrübeleri ile banka performansı arasında pozitif, denetim otoritesinin bağımsızlığını arttırıcı düzenlemelerle banka performansı arasında ise negatif ilişki tespit edilmiştir.--------------------The aim of this thesis is to evaluate the effects of banking regulations on banks and banking sector in a comprehensive way. In this direction, the effects of regulations on banking sector in the emerging market economies, consist of 26 countries (including Turkey) and 1649 commercial banks, were considered. Financial performance of banks was calculated using a differentiated version of the CAMELS analysis. The effects of banking regulations classified under six main headings on banks’ overall financial performance and sub-components of financial performance were analyzed using the system GMM method. Results showed that restrictions of foreign entry into the banking sector positively affected the banking sector; the effect of activity restrictions on performance was very limited; rigidification of the regulations on initial capital was positive, while on overall capital regulations had a negative effect. There were some other results obtained from the study, where the strengthening of the deposit insurance system adversely affected performance, and the regulations on strengthening independent auditing, improving transparency and improving financial reporting had a positive impact on performance. A positive correlation was found between the experience of the official supervisors and bank performance, while a negative relationship was found between the regulations that increased the independence of the official supervisory and the bank performance

    Multilevel Effects of Country Characteristics on Eight Grade Mathematics Achievement in TIMSS 2011

    No full text
    Bu çalışmada, TIMSS 2011 sınavına katılan sekizinci sınıf öğrencilerin matematik başarı puanlarının ülke düzeyinde farklılık gösterip göstermediğini belirlemek ve ülkeden ülkeye farklılık gösteriyorsa ülke düzeyinde bu farklılığa neden olan değişkenlerin belirlenmesi amaçlanmıştır. Araştırmanın örneklemini, TIMSS 2011 matematik çalışmasına katılan 41 ülke, bu ülkelerden seçilen toplam 7.690 okul ve bu okulların sekizinci sınıfında öğrenim görenler arasından seçilen 234.918 öğrenci oluşturmaktadır. Çalışmada, ülke düzeyindeki değişkenlerin çok düzeyli etkilerini belirlemek amacıyla hiyerarşik veri yapısını dikkate alan çok düzeyli analiz yöntemlerinden üç düzeyli Hiyerarşik Lineer Modelleme (HLM) kullanılmıştır. Araştırmada öğrenci ve okul düzeyinde bağımsız değişken kullanılmamıştır. Ülke düzeyinde kullanılan 43 bağımsız değişken üç farklı kaynaktan elde edilmiştir. Analiz sonuçlarına göre TIMSS matematik puanlarındaki varyansın %42,8'inin öğrenci düzeyinden, %24,9'inin okul düzeyinden ve %32,3'ünün de ülke düzeyinden kaynaklandığı bulunmuştur. Ülke düzeyindeki farklılıkları açıklamak için yapılan analiz sonucunda ülkelerin beklenen okullaşma yılları, yüksekokul ve üzeri okul mezunu yüzdeleri ve zorunlu eğitim sınıfları değişkenlerinin, ülkelerin matematik başarı ortalamalarına istatistiksel olarak anlamlı etki ettikleri ortaya çıkmıştır. Bu sonuçlara göre, TIMSS matematik başarısındaki ülkeler-arası varyansın yaklaşık %70'inin Beklenen okullaşma yılı, Yüksekokul ve üzeri okul mezunu yüzdesi ve Zorunlu eğitim sınıfı değişkenleri tarafından açıklandığı belirlenmiştir.The purpose of this research is to determine whether mathematics achievement scores of eighth grade students who attended TIMSS 2011 differ across countries and to determine variables that cause this difference at country level if they differ across countries. The sample of the research consists of 41 countries attended TIMSS 2011 mathematics test, 7690 schools chosen from these countries and 234918 students who studied at eighth grade of these schools. In this study, three-level Hierarchical Linear Modeling (HLM), which is one of the multilevel methods considering hierarchical data structure in order to determine multilevel effects of the variables at country level was used. There were no independent variables at student and school level. The independent variables (43 in total) at the country level were obtained from three different sources. According to analysis results, the variance in TIMSS mathematics scores 42.8%, 24.9% and 32.3% were originated from the student level, school level and country level, respectively. As a result of the analysis conducted to explain the differences across countries, it was concluded that countries' expected years of schooling, educational attainment at least completed short-cycle tertiary and grades of compulsory education had a statistically significant effect on countries' mathematics achievement means. In accordance with these results, it was determined that expected years of schooling, educational attainment at least completed short-cycle tertiary and grades of compulsory education accounted for about 70% of the variance in TIMSS mathematics achievement across countries

    Türkiye'de gazete sayfa tasarımının 80'li yıllardaki teknolojik dönüşümü ve Cafer Yarkent'in bu süreçteki rolü

    No full text
    Bu çalışma, `basılı gazetelerin? 1980-2000 yılları arasında yaşadığı `Bilgisayarlı Tasarıma? geçiş sürecini ve bu sürecin `Gazete Tasarımı?nı nasıl etkilediğini araştırıyor. Gazetelerin `Bilgisayarlı Tasarıma Geçişleri? basın sektöründe devrim niteliğinde bir dönüşümdür. Bu dönüşümü dünyanın pek çok yerinde pek çok gazete senkronik olarak yaşamıştır. Geçişin sonunda durum, yazı işleri çalışanlarının masalarının üzerine birer bilgisayar konulmasından ibaret değildir. Bilgisayarlı Tasarıma geçiş; gazetecilerin haber kaynağından aldıkları haberi ve fotoğrafı merkeze geçme şeklini, haberin editöre gelişini, haberin sayfalardaki yerini almasını, fotoğraf ve görsellerin yerleşimini, sayfanın tasarımını, sayfanın filme, montaja, kalıba, baskıya gönderilişini, kalıbın yurtiçi ve yurtdışındaki diğer matbaalara gönderilmesini baştan aşağı değiştirmiştir. Bu değişim, bunu uygulayan gazetecinin formatında, iş yapış ve yaşam biçiminde de önemli farklılaşmalara sebep olmuştur. Çalışmanın başlığında ismi geçen Cafer YARKENT, `çekirdek ekibi? ile Türkiye?de bu değişimin startını veren ve yöneticiliğini yapan kişidir. Yakın tarihte gerçekleşmesi nedeniyle süreci yaşayanların ne mutlu ki çoğu hayattadır. Onların bilgilerine danışma ihtiyacı duyulanları ve ulaşılabilinenleri ile görüşülmüş, bilgi ve deneyimlerine başvurularak bunlar kayda geçirilmiştir. Ancak sürecin en önemli aktörü olan Cafer YARKENT'in bilgi, belge ve deneyimleri çalışmanın ana eksenine oturtulmuştur

    Lokma üretiminde arpa ve buğday kavurga unlarının kullanımı ve bazı karakteristik özelliklerinin belirlenmesi

    No full text
    In this study, the effects of barley and wheat kavurga flours on some physical, chemical and sensory properties were investigated. For this purpose, 5%, 10% and 20% of wheat kavurga flour (KB), barley kavurga flour (KA) and 50% barley kavurga flour + 50% wheat kavurga flour (KAB) were used as substitutes for the flour used in desserts and the results were compared with the control sample. It was determined that KA additive increases the specific volume more than other additives and 20% substitution rate decreases the specific volume compared to the control sample (p<0.05). Total lipid values were found to be significantly higher in 10% and 20% substitution rates compared to the control sample. According to the results of mineral analysisphosphorus content was found to be 1127.8 mu g/g with 20% substitution rate (p<0.05). The lowest scores in sensory evaluation were 20% substitution. whereas the contribution of KA in color, odor and fragility was lower than in other additive types (p<0.05).C1 [Celik, Ilyas; Tumer, Gozde] Pamukkale Univ, Muhendislik Fak, Gida Muhendisligi Bolumu, Denizli, Turkey

    Investigation of some properties of gluten-free tarhanas produced by red, green and yellow lentil whole flour

    No full text
    Gluten-free lentil tarhanas were obtained by replacing red, green and yellow lentil whole flour instead of wheat flour used in traditional tarhana formulation. Some physical, chemical, bioactive, microbiological, reological, morphological and sensory properties of these tarhanas were investigated comparatively. Amount of crude protein (%), crude ash (%), crude fat(%), soluble-insoluble-total dietary fibre (%), some elements, antioxident activity (µmol TE/100 g) and total phenolic content (mg GAE/100g) of the tarhanas which were obtained by using lentil flour were significantly increased compared to the control tarhanas. All varieties of tarhana exhibited pseudoplastic flow behavior. In terms of microbiological evaluation; lentil tarhanas has higher lactic acid bacteria with yeast and mold amount compared to control tarhanas. When lentil tarhanas were compared, the green lentil tarhanas is the richest one according to the values of soluble-insoluble-total dietary fiber (%), crude ash (%),total phenolic content and antioxidant activity. Tarhanas examined by scanning electron microscopy (SEM), the control and red lentil tarhanas with green and yellow lentil tarhanas exhibited similar morphological characteristics. It has been found that the sensory evaluation of tarhanas is not statistically different from each other in terms of general appreciation. As a result of this, it shows that gluten-free tarhanas produced with lentil flour can be consumed instead of control tarhanas. © 2020, Sociedade Brasileira de Ciencia e Tecnologia de Alimentos, SBCTA. All rights reserved
    corecore