13 research outputs found
Hematologic Manifestations of Infectious Diseases in Children
Çocuklarda enfeksiyon hastalıklarının seyri esnasında, pek çok patofizyolojik mekanizma ile hematopoez ve/veya koagülasyon sistemi etkilenebilmektedir. Buna bağlı olarak hastalık esnasında veya komplikasyon olarak bir takım hematolojik problemler ortaya çıkabilmektedir. Çocuklarda mevcut enfeksiyonun tedavisi ile birlikte hematolojik problemlere uygun yaklaşım gösterilmesi, mortalite ve morbiditeyi azaltmada faydalıdır. Bu derlemede çocuklarda enfeksiyon hastalıklarında görülen hematolojik bulgular ayrıntılı olarak değerlendirilmiştir.In the course of infectious diseases in children, hematopoiesis and coagulation systems may be effected as a result of several pathological mechanisms. Some hematological problems may occur especially in infection term or in post infection term as a complication. Selection of an appropriate approach to hematological problems as well as infection treatment may be useful to reduce mortality and morbidity related to infectious diseases in children. In this review, hematologic manifestations of infectious diseases in children were evaluated in detail
Çocuklarda hipotermi ve Hodgkin lenfoma
Hodgkin lenfoma ilişkili hipotermi nadiren tanımlanmıştır. Bu duruma; hipotalamus, santral ve periferik vasküler sistem, deri ve kaslarda meydana gelecek olan bir disfonksiyon neden olabilir. Bu yazıda hipotermi gelişen iki Hodgkin lenfoma vakası sunulmuştur.Olgu 1: Ateş, kilo kaybı ve gece terlemesi yakınmaları ile başvuran yedi yaşındaki kız hastaya, dalağında tespit edilen lezyonlardan yapılan biyopsi ile ''Hodgkin lenfoma, mikst selüler tip'' tanısı konuldu. Tanı çalışmaları sürerken ateş için hastaya düzenli olarak parasetamol veriliyordu. Hastaya ABVD (adriyamisin, bleomisin, vinkristin, dakarbazin) tedavi protokolü başlandı. İlk gün kemoterapisini aldıktan sonra hastada hipotermi gelişti ancak bu durum ek bir tedaviye ihtiyaç olmadan yaklaşık 5 gün sonra kendiliğinden düzeldi. Olgu 2: Ateş, kaşıntı ve boyunda şişlik yakınması ile başvuran dokuz yaşındaki kız hastaya, servikal lenf nodundan yapılan biyopsi ile ''Hodgkin lenfoma, nodüler sklerozan tip'' tanısı konuldu. Tanı çalışmaları sürerken ateş için hastaya düzenli olarak parasetamol veriliyordu. Bu süreçte (kemoterapi almadan önce) hastada hipotermi gelişti. Hastaya ABVD tedavi protokolü başlandı. Hipotermi ek bir tedaviye ihtiyaç olmadan yaklaşık 3 gün sonra kendiliğinden düzeldi. Hodgkin lenfomada oluşan hipotermi muhtemelen üretilen endojen pirojenlerin miktarına ve buna bağlı olarak duyarlılaşmış olan hipotalamusun kişisel olarak değişebilen negatif geri bildirim eşiğine bağlıdır.Hypothermia associated with Hodgkin lymphoma is defined rarely. This may be caused by a dysfunction that shall occur in hypothalamus, central and peripheral vascular system, skin and muscles. In this study, two Hodgkin lymphoma cases with developed hypothermia are presented. Case 1: A 7-year-old girl who applied to the hospital with complaints such as fever, weight loss and night sweating was diagnosed with "Hodgkin lymphoma, mixed cellular type" by a biopsy conducted due to lesions found in her spleen. While diagnostic works continued, the patient was administered paracetamol regularly for fever. The ABVD (adriamycin, bleomycin, vincristine, dacarbazine) therapy protocol was started to be applied on the patient. After chemotherapy was applied in the first day, hypothermia developed on the patient, but this healed spontaneously approximately 5 days later without requiring a further therapy. Case 2: A 9-year-old girl who applied to the hospital with complaints such as fever, itching and swelling on neck was diagnosed with "Hodgkin lymphoma, nodular sclerosing type" by a biopsy conducted by cervical lymph node. While diagnostic works continued, the patient was administered paracetamol regularly for fever. At this stage, hypothermia developed on the patient before the chemotherapy was applied. The ABVD therapy protocol was started to be applied on the patient. Hypothermia healed spontaneously approximately 3 days later without requiring a further therapy. Hypothermia in Hodgkin lymphoma depends probably on the amount of generated endogen pyrogens and accordingly on personally changeable negative feedback threshold of the sensitized hypothalamus
The importance of cystatin-C for predicting nephrotoxicity in children with acute leukemia and non-Hodgkin lymphoma (Çocukluk çağı akut lösemi ve Hodgkin-dışı lenfoma hastalarında sistatin-C’nin nefrotoksisiteyi değerlendirmedeki önemi
Kanserli çocuklarda böbrek işlevlerini doğru olarak yansıtacak ve basit bir şekilde uygulanabilecek yöntem arayışı sürmektedir. Kliniğimizde takip ve tedavi edilen akut lenfoblastik lösemi (AML), akut miyeloid lösemi (AML) ve Hodgkin-dışı lenfoma (HDL) hastalarında tedavileri süresince nefrotoksisite sıklığı ve sistatin-C ile nefrotoksisitearasındaki ilişki araştırıldı. Yaşları 1,5 ile 16 yaş arasında değişen (ortanca yaş, 10 yıl) toplam 27 hastanın tedavi sürelerince üç ayrı zamanda serum üre, kreatinin, sistatin-C değerleri ve boya göre hesaplanmış kreatinin klerensleri kaydedildi. Hastaların 20’si erkek (%74), 7’si kız (%26) idi. Çalışmaya kabul edilen hastaların 13’ü ALL (%48.1), 8’iAML (%29.6) ve 6’sı HDL (%22.3) idi. Sistatin C değerlerinin ortalaması sırasıyla 0.77±0.3 mg/l, 0.86±0.55 mg/l ve 0.81±0.3 mg/l olarak bulundu. Tedavini ilerleyen dönemlerindeki serum üre, sistatin-C ve kreatinin klerens değerlerinde istatistiksel olarak anlamlı değişiklik saptanmadı. Çalışmaya kabul edilen hastalarda kullanılan ilaçlar ile ciddi böbrek bozukluğu görülmedi. Sistatin-C glomerüler filtrasyon hızını göstermede yüksek duyarlılık ve özgüllük değerlerine sahiptir. Bundan dolayı özellikle idrar toplamasında sorun olan çocuk hastalarda glomerüler filtrasyon hızının iyi bir göstergesi olarak kullanılabilinir.Anahtar Kelimeler: Çocukluk çağı kanserleri, Kemoterapi, Nefrotoksisite, Sistatin-CDetermination of renal function in patients with childhood cancer by a simple and accurate test is crucial. The aim of this study is to determine the incidence of nephrotoxicity in patients with acute lymphoblastic leukemia (ALL), acute myeloid leukemia (AML) and non-Hodgkin lymphoma (NHL) and evaluate the importance of serum cystatin-C for an early predictor of impairment of renal function. 27 patients (ages varied from 1.5 to 16 years, median age 10 year old)were enrolled to this study. Serum urea, creatinine, cystatin-C concentrations and calculated creatinine clearances of the patients were determined during the treatment. Twenty (74%) of patients were male and seven (26%) were female. The frequencies of the diagnosis for ALL, AML and NHL were 13 (48.1%), 8 (29.6%) and 6 (22.3%), respectively. The mean values of cystatin C during the treatment were 0.77±0.3 mg/l, 0.86±0.5 mg/l and 0.81±0.3 mg/l,respectively. The values of urea, cystatin-C, and creatinine clearance did not differ statistically by duration of the treatment.We did not observe any renal impairment in our study group by the treatment. Cystatin-C has high values of sensitivity and specificity to predict the glomeruler filtration rate. Therefore cystatin C might be useful for determination glomeruler filtration rate in children with cancer; especially who have difficulties in collecting 24-hours urine sample.Key Words: Childhood cancers, Chemotherapy, Nephrotoxicity, Cystatin-
Cerebral venous sinus thrombosis in an adolescent with Ewing sarcoma
Background Although thromboembolic complications are common in adult patients with malignant diseases, cerebral venous sinus thrombosis has been rarely described in cancer afflicted pediatric and adolescent population