An examınatıon of problematıc smartphone use among preservıce classroom teachers

Bu çalışmanın amacı aday sınıf öğretmenlerinin problemli akıllı telefon kullanım düzeylerinde cinsiyet, bilgi ve iletişim araçlarının bilinçli kullanıp kullanma durumu ile internet, sosyal medya ve akıllı telefonların günlük kullanım sürelerine göre anlamlı bir farklılık olup olmadığını tespit etmektir. Bu kapsamda çalışma 2015-2016 eğitim-öğretim döneminde Abant İzzet Baysal Üniversitesinde yürütülmüştür. Çalışmaya 294 öğrenci (72 Erkek/221 Kız) katılmıştır. Verilerin toplanmasında kişisel bilgi formu ve Akıllı Telefon Bağımlılığı Ölçeği-Kısa Formu kullanılmıştır. İstatistiksel analiz olarak ise iki kategorili değişkenlerde Non-Parametrik tekniklerden Mann Whitney-U testi ile ikiden fazla kategorili değişkenlerde Kruskal Wallis testleri yapılmıştır. Bunun yanında gruplar arasındaki farkın hangi gruplardan kaynaklandığını tespit etmek için de Mann Whitney-U testine başvurulmuştur. Yapılan analiz sonucunda kız öğrencilerin erkeklere, bilinçli kullanmadığını ifade edenlerin bilinçli kullananlara, bilinçli kullanım konusunda eğitime ihtiyacı olduğunu ifade edenlerin eğitime ihtiyacı olmadığını ifade edenlere kıyasla daha fazla problemli akıllı telefon kullanım düzeyine sahip oldukları bulunmuştur. Ayrıca günlük sosyal medya, internet ve akıllı telefon kullanım süreleri yükseldikçe problemli akıllı telefon kullanım düzeyinin de arttığı görülmüştür. Elde edilen bulgular problemli akıllı telefon kullanımına ilişkin literatür kapsamında tartışılmıştır.This study aims to discover whether there is a significant difference in preservice classroom teachers’ levels of problematic smartphone use by gender, whether they use information and communication tools consciously, and duration of daily smartphone use for internet, social media and for purposes other than phone call. The study was performed at Abant İzzet Baysal University in the academic year of 2015-2016. 294 students (72 males and 221 females) participated in the study. The personal information form and the Smartphone Addiction Scale-Short Form was used for collecting the data. The Mann Whitney-U and Kruskal-Wallis tests, which are nonparametric techniques, were used for two-category variables and multi-category variables respectively. The Mann Whitney-U test was utilized once again to find out by which groups the intergroup difference was caused. It was discovered in the analyses that the female students, those who stated they do not use smartphones consciously and those who stated they need education about conscious use had higher levels of problematic smartphone use than the male students, those who stated they use smartphones consciously and those who stated they do not need education about conscious use. Furthermore, it was observed that levels of problematic smartphone use increased as the duration of daily social media, internet and smartphone uses extended. The findings were discussed within the scope of the literature related to problematic smartphone use

Young users' social media addiction: causes, consequences and preventions

Purpose Social media addiction has been an ongoing topic of debate for platform developers, well-being and mental health experts. There is a limited understanding of the factors leading to the addiction of young social media users, the consequences of experiencing addiction, and the measures/mechanisms used by parents and platform providers to limit/prevent problematic social media use amongst young users. This systematic review aims to provide a comprehensive overview of the literature concerning these issues. Design/methodology/approach The Preferred Reporting Items for Systematic Reviews (PRISMA) protocol was used to evaluate and present the results. A total of 45 studies were screened and independently reviewed against predetermined criteria for eligibility. Findings The results revealed four categories of young users' addiction to social media networks (social, technological, behavioural and mental). Several prevention approaches directed at parents and platform providers were discussed. Originality/value This study offers important insights for health policy makers, platform providers, parents and researchers on designing interventions addressing social media addiction amongst young users. It also provides an in-depth understanding of the conceptualization of social media addiction and suggestions on possible actions to prevent it

Hemşirelik Fakültesi öğrencilerinde nomofobi, depresyon ve psikolojik iyi oluş düzeyleri arasındaki ilişkinin incelenmesi

Amaç: Araştırmanın amacı, hemşirelik fakültesi öğrencilerinde, nomofobi, depresyon ve psikolojik iyi oluş durumları arasındaki ilişkinin incelenmesidir. Gereç ve Yöntem: Araştırma, analitik-kesitsel bir çalışmadır. Araştırma 1 Şubat 2022-1 Temmuz 2022 tarihleri arasında yapıldı. Veri toplama için Kişisel Bilgi Formu, Nomofobi Ölçeği ve Beck Depresyon Envanteri, Psikolojik İyi Oluş Ölçeği kullanıldı. Araştırma Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi 1131 öğrenci araştırma evreninden 442 öğrenci örneklemi oluşturmaktadır. Öğrencilerin sosyo-demografik özellikleri ile nomofobi, depresyon ve psikolojik iyi oluş arasındaki ilişkinin incelenmesinde parametrik veriler için t testi ve ANOVA testi, nonparametrik veriler için Mann-Whitney U testi ve Kruskal Wallis testi kullanılmıştır. Nomofobi, depresyon riski ve psikolojik iyi oluş durumları arasındaki ilişkinin analizinde doğrusal (linear) regresyon analizi kullanılmıştır. Bulgular: Araştırmaya katılan üniversite öğrencilerinin Nomofobi puanları ile Beck Depresyon Envanterinden almış oldukları puanlar arasında pozitif yönde düşük düzeyde anlamlı bir ilişki vardır (r=.175 p=.001). Nomofobi puanları ile psikolojik iyi oluş puanları arasında negatif yönde düşük düzeyde bir ilişki bulunmuştur (r=.106 p=.028). Beck depresyon envanteri puanı ile psikolojik iyi oluş puanları arasında negatif yönde orta düzeyde anlamlı bir ilişki bulunmuştur (r=.488 p=.000). Sonuç: Hemşirelik öğrencilerinde depresyon puanı orta düzey bulunmuştur. Nomofobi puanı orta düzey bulunmuştur. Psikojik iyi oluş puanı ortalama puanın üzerinde bulunmuştur. Nomofobi puanı arttıkça psikolojik iyi oluş puan düzeyinin azaldığı, depresyon puanı düştükçe psikolojik iyi oluş puan düzeyinin arttığı ve nomofobi arttıkça depresyon puanının da arttığı bulunmuştur. Ayrıca öğrencilerin sosyodemografik özelliklerine göre nomofobi, depresyon ve psikolojik iyi oluş düzeylerinde farklılıklar bulunmuştur.KABUL VE ONAY i TEŞEKKÜR ii İÇİNDEKİLER iii SİMGELER VE KISALTMALAR DİZİNİ vi TABLOLAR DİZİNİ.. vii ÖZET viii ABSTRACT x 1. GİRİŞ 1 1.1. Problemin Tanımı ve Önemi 1 1.2. Araştırmanın Soruları 4 2. GENEL BİLGİLER 5 2.1. Bağımlılıklar 5 2.1.2. Bağımlılığın Tanımı ve Kuramsal Altyapı 5 2.1.3. Teknoloji Bağımlılığı 6 2.1.4. Teknoloji Bağımlılığı Türleri 7 2.2. Nomofobi Tanımı ve Kuramsal Yapı 11 2.2.1. Nomofobik Birey Özellikleri 12 2.2.2. Nomofobi Nedenleri, Epidemiyoloji ve Üniversite Gençliği 12 2.3. Depresyon 13 2.3.1. Depresyon Tanımı 13 2.3.2. Bağımlılık ve Depresyon 14 2.3.3. Üniversite Öğrencilerinde Bağımlılık ve Depresyonla İlgili Çalışmalar 14 2.3.4. Sağlık Profesyonellerinde Bağımlılık ve Depresyon 15 2.3.5. Hemşirelik Öğrencilerinde Bağımlılık ve Depresyon 15 2.4. Psikolojik İyi Oluş 16 2.4.1. Psikolojik İyi Oluşun Alt Boyutları 16 2.4.2. Teknoloji Bağımlılığı ve Psikolojik İyi Oluş 17 2.4.3.Hemşirelik Öğrencilerinde Psikolojik İyi Oluş ve Psikolojik İyi Oluşun Önemi 18 2.4.4. Teknolojik Bağımlılık ve Teknolojik Bağımlılıkla Baş Etmede Psikolojik İyi Oluş ile İlgili Çalışmalar 18 3. YÖNTEM 20 3.1. Araştırma Şekli 20 3.2. Çalışmanın Evreni ve Örneklemi 20 3.3. Araştırmaya Alınma Kriterleri 21 3.4. Araştırmaya Alınmama Kriterleri 21 3.5. Veri Toplama Araçları 21 3.5.1. Kişisel Bilgi Formu 21 3.5.2. Nomofobi Ölçeği 22 3.5.3. Beck Depresyon Envanteri (BDE) 22 3.5.4. Psikolojik İyi Oluş Ölçeği 22 3.6. Verilerin Toplanması 23 3.7. Verilerin Analizi 23 3.8. Araştırma Sınırlılıkları 24 3.9. Araştırmanın Etik Yönü 24 4. BULGULAR 26 5. TARTIŞMA. 38 5.1. Öğrencilerin Sosyodemografik Özelliklerine Göre Nomofobi, Depresyon ve Psikolojik İyi Oluş Puan Ortalamalarının Tartışılması 38 5.2. Öğrencilerin Nomofobi İle Psikolojik İyi Olma Durumlarının Tartışılması 41 5.3. Öğrencilerin Depresyon Puan Ortalamaları İle Nomofobi Puan Ortalamaları Arasındaki İlişkinin Tartışılması 42 5.4. Öğrencilerin Depresyon ve Psikolojik İyi Olma Durumlarının Tartışılması 43 6. SONUÇ VE ÖNERİLER. 45 7. KAYNAKLAR 47 8. EKLER 63 Ek 1. Psikolojik İyi Oluş Kullanım İzni 63 Ek 2 Nomofobi Ölçeği Kullanım İzni 64 Ek 3. Örnek Ölçek Maddeleri 65 Ek 4. Beck Depresyon Envanteri Örnek Maddeler 66 Ek 5. Nomofobi Ölçeği Örnek Maddeler 67 Ek 6. Psikolojik İyi Oluş Ölçeği Örnek Maddeler 68 Ek 7. Kurum İzni 69 Ek 8. Etik Kurul İzni 70 BİLİMSEL ETİK BEYANI 71 ÖZ GEÇMİŞ 72

The experiences of virtual kindergarten educators in technology-enhanced virtual classrooms: A guide to providing effective virtual teaching

With the threat of future global pandemics and the possible necessity to mandate schools to transition to temporary online learning, it is imperative to provide kindergarten educators with effective pedagogical practices with the use of technological devices and resources in virtual classrooms. This study examined how kindergarten educators are currently implementing learning through digital screen-based devices in a way that promotes purposeful, meaningful, efficient and effective learning for FDK students virtually. Through qualitative and quantitative analyses examined what are the attitudes and beliefs towards digital screen-based technologies and digital resources by FDK educators, what educators need to know to effectively integrate technology into their virtual pedagogical practices, the benefits of virtual teaching, the challenges of virtual teaching, and how are digital screen-based technologies used to document in FDK virtual classrooms. This study provides a practical guideline for future virtual educators in FDK classrooms. Future research should look into the effectiveness of digital resources, games and activities that augment students’ abilities to learn, retain, understand and make connections without excessive amounts of screen time