119 research outputs found

    Türk Boğazlar Sistemi’nde Mesozooplankton Biyokütlesinin İlkbahar ve Sonbahar Mevsimlerindeki Alansal ve Vertikal Dağılımı

    Get PDF
    Zooplanktonik organizmalar pelajik besin ağının şekillenmesinde ve biyokimyasal döngülerin gerçekleşmesinde anahtar rol oynamaktadır. Zooplankton biyokütlesi ve dağılımı hakkında bilgi sahibi olmak, bu canlıların ekosistemdeki organik madde ve enerji akışına katkılarını tahmin etmek için önem arzetmektedir. 2008 yılının Nisan ve Ekim aylarında Türk Boğazlar Sistemi (TBS)’nde tek hat boyunca belirlenen istasyonlardan WP-2 plankton kepçesi (ağ göz açıklığı 200μm) ile zooplankton örnekleri toplanmıştır. Bu örneklerden ölçülen biyokütle değerlerinin epipelajik bölgedeki alansal ve dikey dağılımı belirlenerek bölgedeki bu konuyla ilgili bilgi eksikliği giderilmeye çalışılmıştır.TBS’de ortalama mesozooplankton mevcut stoğu alansal ve dikey olarak farklılık göstermiştir. Mesozooplankton biyokütlesi genel itibariyle ilkbaharda yüzey karışım tabakasında yoğunlaşmış, derinlik ile birlikte azalmıştır. Sonbahar periyodunda ise geçiş tabakası ortalama mesozooplankton biyokütle değerleri bakımından daha yüksek bulunmuştur. Genel olarak, boğazlarda yüksek olan bu değerler, Marmara Denizi’nin iç bölgelerinde özellikle kuzey batısında oldukça düşmüştür. Bölgedeki biyokütle dağılımında istasyon derinliği, derinlik tabakaları ve oksijen miktarı etkili olmakla birlikte, örnekleme periyodu boyunca gerçekleştiği bildirilen musilaj olayının sıcaklık ve tuzluluk gibi çevresel parametrelerin etkisini büyük ölçüde maskelediği düşünülmektedir

    Doğu Akdeniz deki Atmosferik Parçacıkların, Kuru ve Yaş Çökellerin Kimyasal Karakterinin Belirlenmesi ve Türleştirilmesi: Menşe, Kaynak Bölgeler, Biyo-kullanılabilirlik ve Atmosferik Girdilerin Denizsel Üretime Etkisi

    Get PDF
    TÜBİTAK ÇAYDAG15.03.2016Ocak 2014 ve Nisan 2015 tarihleri arasında yoğun bir şekilde aerosol (iri, ince ve bulk) ve kuru ve yaş-çökel (yağmur) örneklemeleri yapılmıştır. Atmosferik parçacıkların kütle derişimleri, suda-çözünebilir majör türler, suda-çözünebilir organik azot, üre ve aminoasit konsantrasyonları belirlenmiştir. Son on yılda partikül madde kompozisyonun belirgin bir şekilde değiştiği gözlenirken özellikle ikincil aerosoller sülfat, amonyum ve nitrat derişimlerinin % 50’lere varan düşüşler sergiledikleri belirlenmiştir. Suda-çözünebilir organik azot’un hem atmosferik parçacık (% 37) hem de yağmur (% 29) fazında toplam azota, sudaçözünebilir inorganik azotlar kadar katkı yapabileceği bulgulanmıştır. Tespit edilen üre derişimlerinin aerosol ve yağmurda organik azota sırasıyla % 17 ve % 6 katkı yaptığı bulunurken aminoasit azot katkılarının pek önemli olmadığı gözlenmiştir. Polifosfatların suda-çözünebilir fosfatlara % 20’ler seviyesinde katkı yapabileceği anlaşılırken göz ardı edilemeyecekleri ortaya konmuştur. Suda-çözünebilir organik azotun büyük bir kısmının tarımsal aktivitelerden kaynaklandığı ne var ki, ürenin hem mineral toz hem de tarımsal kökene sahip olduğu bulgulanmıştır. Fosforun; mineral toz (% 34) ve tarımsal (% 33) olmak üzere başlıca iki ana kaynağı olduğu anlaşılmıştır. Alüminyum iz metalinin büyük bir kısmı anyonik forumda gözlenirken demirin anyonik formunun katyonik formuna kıyasla 1,2 kat daha yüksek olduğu görülmüştür. Hem Kıyı hem de Açık istasyonlardan elde edilen yüzey sularına iki değişik içeriğe sahip toz eklenmiştir. Deneyler süresince klorofil miktarının artış sergilediği gözlenirken fosforun ortamdan çekilerek 0,3 nM seviyelerine düşürüldüğü tespit edilmiştir. Denizsel alan çalışmaları, 10 Nisan ve 29-30 Nisan 2015 tarihlerinde yüzey sularında tespit edilen Chl-a artışının, yağan yağmurlarla ilişkili olabileceği göstermiştir.Intensive samplings of both aerosol (fine/coarse and bulk) and rainwater were carried out between January 2014 and April 2015. Determination of mass composition, water soluble major species, water soluble organic nitrogen, urea and amino acid concentrations in atmospheric particles was carried out. Significant changes have been observed in the composition of particulate matter in the last ten years, especially the concentrations of secondary aerosols such as sulfate, amonnium and nitrate were determined to have decreased down to 50% of previous levels. It was found out that contribution of water soluble organic nitrogen is comparable to those of water soluble inorganic nitrogen in both aerosols (37%) and rainwater (29%). While it was observed that urea comprised 17% and 7% of total organic nitrogen in aerosol and rainwater, respectively, contribution of amino acids was found to be insignificant. It has been established that contribution of polyphosphates to water soluble phospates can reach up to a non-negligible 20%. Majority of water soluble organic nitrogen was found to originate from agricultural activities, while urea, was found to be of mixed origin, with comparable contributions from mineral dust and agricultural activities. The two main sources of phosphorus was determined to be mineral dust and agriculture, accounting for 34 and 33 % of total concentration, respectively. It has been observed that major fraction of soluble Al is found in anionic form, while the concentration of anionic soluble Fe is 1.2 times greater than of cationic Fe. Surface waters which were obtained from both coastal and open waters were treated with atmospheric dust of two different compositions. In the course of experiments, chlorophyll was recorded to increase in all treatments while phosphorus was assimilated from the medium down to 0,3 nM. The possible relationship between rain event and Chl-a increase in the surface waters observed in the cruises of April 10 and 29-30 2015 has been documented

    Doğu Akdeniz'de mevcut farklı ekosistemlerin - upwelling bölgeleri, açık deniz ve kıta sahanlığı suları - dinamikleri, bakteriyel ve birincil üretim potansiyelleri, üst trofik seviyelere yansımaları

    Get PDF
    TÜBİTAK ÇAYDAG15.10.2014Türkiye denizleri, su bütçesi, atmosferik ve karasal girdiler, taban topoğrafyası, iklimsel evrim gibi temel etkenlerin belirlediği fiziksel, kimyasal, biyolojik özellikler bakımından büyük farklılıklar içeren zengin ve değişken deniz ekosistemlerini barındırmaktadır. Birincil üretim potansiyelleri açısından Karadeniz’in özellikle kuzeybatı kıta sahanlığı ötrofik, Marmara Denizi ve körfezleri ileri derecede ötrofik, Ege Denizi ve Doğu Akdeniz oligotrofik yapı sergilemektedir. Özgün bir dinamiği olan Doğu Akdeniz, genelde bir uç oligotrofik sistem olarak tanımlansa da, kendi içinde önemli bölgesel farklılıklar göstermektedir. Özellikle karasal tatlı su ve besin girdilerinden etkilenen kuzeydoğu kıta sahanlığı (Mersin ve İskenderun Körfezleri) ve ‘upwelling’ dinamiğinden etkilenen Rodos döngüsünde önemli düzeylerde birincil üretim potansiyeline sahiptirler ve daha yoksul olan açık denizden farklıdırlar. Aktif dinamik yapıya ve zengin biyolojik çeşitliliğe sahip kıyısal denizlerimizin sürekli gözlem, analiz ve model öngörüleri aracılığıyla araştırılmasının sürdürülmesi, büyük stratejik önemi haizdir. Çalışma O.D.T.Ü. Deniz Bilimleri Enstitüsü Araştırma Gemisi Bilim-2 ile anılan sahalarda ve istasyonlarda mevsimsel bazda gerçekleştirilmiştir. Bu çalışma ile fonksiyonel olarak üç farklı ekosistemi teşkil eden alanlarda bakteriden balıklara uzanan besin zincirinde olası yapısal farklılıklar, üretim potansiyelleri, dinamikleri karşılaştırılmış, toplanan diğer çevre faktörleri ile etkileşimleri irdelenmiştir.Turkish seas accommodate rich and varied marine ecosystems which are diverse in their physical, chemical, biological characteristics as a result of differences in basic driving factors such as the water budget, atmospheric and land-based inputs, bottom topography, climatic evolution. In terms of primary production potential, the Black Sea especially the northwestern continental shelf exhibits eutrophic characteristics, while Marmara Sea and its bays are highly eutrophic, and Aegean and Eastern Mediterranean Seas display oligotrophic structure. Although the Eastern Mediterranean with its rather unique characteristics is often defined as an ultra-oligotrophic system, there are significant regional differences within the system. The northeastern continental shelf (Mersin and İskenderun Bays) influenced by land-based fresh water and nutrient sources and the Rhodes Gyre influenced by ‘upwelling’ dynamics have potential for high primary production, while the open sea is relatively poor. Continued research through continuous observations, analyses and model predictions have immense strategic importance for the well being of our coastal seas possessing energetic dynamics and rich biological diversity. It is proposed that the physical-biochemical variability of the diverse northern Levantine Sea ecosystems be investigated through systematic observations during oceanographic cruises, as well as model-based predictions. Study has been conducted seasonally aboard Research Vessel Bilim-2 of the Institute of Marine Sciences of Middle East Technical University in the referred areas and stations. Throughout the study, in areas that represent the three different functional ecosystems, possible structural differences, productivity potential, and dynamics were compared in the food chain spanning bacteria to fish, and their interactions with the other environmental factors were investigated

    Abundance of phytoplankton in the Cilician Basin during the Bilim 2 cruise in September 2008

    No full text
    The dataset is composed of 20 samples from 14 stations. The phytoplankton samples were collected by 5l Niskin bottles attached to the CTD system. The sampling depths were selected according to the CTD profiles and the in situ fluorometer readings. The samples (50 ml sea water) were preserved with prefiltered (0.2 micron) glutardialdehyde solution (1.5 ml of commercial glutardialdehyde (25%)) into dark colored glass bottles. Preserved samples were poured into 10 or 25 ml settling chambers (Hydro-Bios) for cells to settle on the bottom over a day. Species identification and enumeration were done under an inverted microscope (Olympus IX71). At least 400 specimen were tried to be counted in each sample

    CROSS-SHELF TEMPORAL AND SPATIAL CHANGES IN BACTERIAL AND CYANOBACTERIAL (SYNECHOCOCCUS SP) ASSEMBLAGES IN THE CILICIAN BASIN (NORTHEASTERN MEDITERRANEAN)

    No full text
    Spatial and temporal changes in bacterial and cyanobacterial abundances were studied at three stations in monthly intervals over a period of one year in the Cilician basin shelf waters. Both populations displayed an apparent decrease in abundance with depth except winter during which a homogeneous distribution was achieved due to convectional mixing. Annual average bacterial and cyanobacterial biomass yield of the nearshore shelf station exceeded 1.8, 2.7 and 2.3, 5.4 fold of the middle and offshore stations, respectively. Both populations have been found most abundant during summer and least during winter in the entire shelf. Based on seasonal water column averages of both abundance and biomass, summer was followed by autumn, spring and winter in decreasing order. Cyanobacteria Synechococcus spp. was found more abundant at or near surface waters with elevated temperatures during the summer. In general, bacterial biomass exceeded the cyanobacterial biomass in the water column throughout the year. Cyanobacterial abundance and biomass have positively correlated with bacterial abundance and biomass, water temperature, photosynthetic active radiation (PAR), particulate organic carbon (POC) and particulate organic nitrogen (PON), and negatively with depth, density, in-situ fluorescence, nitrate and dissolved oxygen (DO) at midshelf. Similarly, bacterial numbers and biomass have displayed significant positive correlations with water temperature, cyanobacterial abundance and biomass, particulate organic carbon (POC), particulate organic nitrogen (PON) and photosynthetic active radiation (PAR), and negative correlation with depth, density, dissolved oxygen (DO) and nitrate in the offshore station

    Abundance of phytoplankton in the Black Sea during the Bilim 2 cruise in October 2008

    No full text
    The dataset is composed of 34 samples from 23 stations. The phytoplankton samples were collected by 5l Niskin bottles attached to the CTD system. The sampling depths were selected according to the CTD profiles and the in situ fluorometer readings. The samples (50 ml sea water) were preserved with prefiltered (0.2 micron) glutardialdehyde solution (1.5 ml of commercial glutardialdehyde (25%)) into dark colored glass bottles. Preserved samples were poured into 10 or 25 ml settling chambers (Hydro-Bios) for cells to settle on the bottom over a day. Species identification and enumeration were done under an inverted microscope (Olympus IX71). At least 400 specimen were tried to be counted in each sample

    Akdeniz Türkiye Kıyıları Fitoplankton Dinamikleri

    No full text
    Denizlerimizde “Bütünleşik Kirlilik İzleme Programı (2014-2017)” kapsamında Akdeniz kıyı sularımızı temsilen toplam 25 istasyonda yüzey ve alt derinliklerde fitoplankton dağılımı çalışılmıştır. Fitoplankton numuneleri glutaraldehit ile sabitlenmiş ve farklı hacimlerdeki çöktürme silindirleri kullanılarak ters-bakan mikroskopta hücre sayım ve tanımlamaları yapılmıştır. Plankton Bu sunum kapsamında fitoplanktonun kıyı boyunca sıklık dağılımları, farklı grupların temsiliyet oranları, komünite yapısı (çeşitlilik indisleri), zararlı türler, yamasal oluşumlar ve bu yamasal oluşumları belirleyen olası çevre faktörleri tartışılacaktır. Yaz döneminde gerçekleştirilen toplam 4 sefere ait yüzey fitoplanktonu ortalama bolluk değerleri istasyonlar bazında değerlendirildiğinde doğudan batıya net bir azalmanın mevcut olduğu görülmektedir. Doğuda özellikle yıl boyu akışkanlık gösteren Ceyhan, Seyhan nehirleri ve Tarsus ırmağı etki alanında fitoplanktonun gelişimi yüksek düzeylerde olmakta, batıda bunun benzeri fakat görece daha düşük düzeyde olanı Manavgat, Köprü ve Aksu ırmaklarından etkilenen Antalya iç körfez alanında gerçekleşmektedir. Diğer alanlarda kıyı açık etkileşiminin yoğunluğu nedeni ile fitoplankton sıklığı düşük düzeylerde kalmıştır. 4 farklı deniz alanı istasyonlarının yüzey suları için ortalama değerlerine bakıldığında hücre sıklığı açısından Mersin Körfezi’nin (4.87x105 hücre/litre) İskenderun Körfezi’ne oranla 2 kat (2.42 x 105 hücre/litre), Antalya Körfezi’ne oranla 1.7 kat (2.89 x 105 hücre/litre) ve Finike Körfezi’ne oranla 6.4 kat (7.66 x 104 hücre/litre) daha zengin popülasyona sahip olduğu görülmektedir. Yaz ve kış ortalama hücre bolluk dağılımına bakıldığında yazları Mersin Körfezi’nin doğu yakasında gözlenen artışların kış dönemleri Mersin Körfezi’nin batı yakasına kaydığı görülmektedir. Diğer önemli bir husus kış ortalama değerlerinin yaz ortalama değerlerinden düşük çıkmasıdır. Büyük olasılıkla kış sefer tarihlerinin erken kış koşullarında henüz fitoplankton için optimum koşulların oluşmadığı dönemlerde gerçekleştiği söylenebilir. Geçmişte Erdemli önü kıta sahanlık sularında gerçekleştirilen zaman serisi plankton çalışmalarında yakın kıyıda önemli fitoplankton patlamalarının Ocak ayına oranla Şubat ve Mart dönemlerinde gerçekleştiği görülmüştür. Akdeniz kıyı boyunca yaz dönemlerinde diyatomlar dinoflagellatlara oranla daima baskın durumda gözlenmişlerdir. Diyatom: dinoflagellat arasındaki bolluk oranı tatlı su etki alanlarında diyatomların lehine daha yüksek olmuştur

    On the formation of net phytoplankton patches in the southern Black Sea during the spring

    No full text
    Species composition, community structure and spatial distribution of net phytoplankton in the southern Black Sea have been studied. In the fraction over 55 mum, diatoms were found to be predominant in cell abundance and followed by dinoflagellates. Net phytoplankters were found to be more abundant in the southwestern sector, especially near the Bosporus and near Sakarya River mouth. MDS (Multi-Dimensional Scaling) analysis has projected four distinct patches along the coast, two of which appear to occupy smaller regions compared to the main western and eastern patches which have lower species numbers and diversity. The diatom species Pseudo-nitzschia seriata and Cerataulina pelagica and the dinoflagellates Noctiluca scintillans and Scrippsiella trochoidea dominate the west, while diatom species Synedra acus and Asterionella formosa together with Microspora sp. and Ankistrodesmus falcatus from chlorophyceae dominate the east

    Abundance of phytoplankton in the Cilician Basin during the Bilim 2 cruise in March 2008

    No full text
    The dataset is composed of 57 samples from 15 stations. The phytoplankton samples were collected by 5l Niskin bottles attached to the CTD system. The sampling depths were selected according to the CTD profiles and the in situ fluorometer readings. The samples (50 ml sea water) were preserved with prefiltered (0.2 micron) glutardialdehyde solution (1.5 ml of commercial glutardialdehyde (25%)) into dark colored glass bottles. Preserved samples were poured into 10 or 25 ml settling chambers (Hydro-Bios) for cells to settle on the bottom over a day. Species identification and enumeration were done under an inverted microscope (Olympus IX71). At least 400 specimen were tried to be counted in each sample
    corecore