15 research outputs found

    Bankacılık faaliyetlerinde tüketici temelli finansal marka değerinin belirlenmesi

    Get PDF
    The banking sector, which has great market potential in Turkey, is developing rapidly in recent years. Along with such rapid development, competition also increases. Therefore, in order to differ from competitors and to excel in competition, banks should raise awareness of their services and render their brands attractive. From a customer perspective; both the financial brand value indicated by statistical data and the consumer-based brand value expressed by services are crucial. In this study, according to the potential customers of the banks in Aksaray; it was be tried to determine which bank has the highest financial brand value and the factors that affect the financial brand value of banks. Measures to be taken in order to increase the financial brand value and solution suggestions for the banks that are customer-oriented have been presented. Since it is difficult to reach all customers of the banks in Aksaray province, a group of 300 people selected impartially from the population was determined as the sample. The questionnaire was applied to 300 people by a simple random sampling method. It can be claimed that there is a significant relationship between the gender of the customers and the confidence felt in the bank, the choice of the bank in the context of monthly income and brand loyalty, and the time that consumers get service from the bank and their recognition of the symbol of the bank. It was concluded that the age range of consumers is effective in the awareness of the bank.Türkiye'de büyük bir pazar potansiyeline sahip olan bankacılık sektörü son yıllarda hızla gelişiyor. Bu hızlı gelişme ile rekabet de artıyor. Bu nedenle, rakiplerinden farklı olmak ve rekabette üstünlük sağlamak için bankaların hizmetlerinde farkındalık yaratmaları ve markalarını cazip hale getirmeleri gerekmektedir. Bankalar sektörde lider olabilmek için kendi marka değerlerini belirlemek ve bu değeri sürekli olarak artırmak için çalışmak zorundadırlar. Müşteri perspektifinden bakıldığında; hem istatistiksel verilerle gösterilen finansal marka değeri hem de hizmetlerle ifade edilen tüketici bazlı marka değeri önemlidir. Bu çalışmada Aksaray'daki bankaların potansiyel müşterilerine göre; hangi bankanın finansal marka değerinin daha yüksek olduğu ve bankaların finansal marka değerini etkileyen faktörler belirlenmeye çalışılmıştır. Finansal marka değerini artırmak için alınacak tedbirler ve müşteri odaklı bankalar için çözüm önerileri sunulmuştur. Aksaray ilindeki bankaların tüm müşterilerine ulaşmak zor olduğundan, örneklem olarak evrenden tarafsız olarak seçilen 300 kişilik bir grup belirlenmiştir. Anket basit tesadüfi örnekleme yöntemi ile 300 kişiye uygulanmıştır. Müşterilerin cinsiyeti ile bankaya duyulan güven, aylık gelir ve marka bağlılığı bağlamında banka tercihi, tüketicilerin bankadan hizmet alma süreleri ve bankanın sembolünü tanımaları arasında anlamlı bir ilişki olduğu söylenebilir. Tüketicilerin yaş aralığının banka farkındalığında etkili olduğu sonucuna ulaşılmıştır

    The effect of Covid-19 pandemic on consumer purchase behaviour

    Get PDF
    Çin’in Wuhan eyaletinde yeni bir virüs olarak ortaya çıkan Covid-19 salgını, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye için de bir tehdit unsuru olmuştur. Tüm dünyada etkisini günden güne arttırarak ciddi boyutlara ulaşan bu salgın ile birlikte bireysel, toplumsal, kültürel ve ekonomik sorunlardan kaçmak ise neredeyse güç bir duruma gelmiştir. İnsan sağlığını olumsuz etkileyen bu salgın aynı zamanda sektörler için de kaçınılmaz bir kriz unsuru olmuştur. Sektörler, kimi zaman çalışmalarında zorlu süreçten geçerek satışlarında ve kâr oranlarında ciddi düşüşler yaşamıştır. Bununla birlikte işletme varlıkları yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalmıştır. Bu süreçten en çok etkilenen kitlelerden biri de tüketiciler olmuştur. Tüketiciler salgın kriziyle karşılaşmaları neticesinde yaşam tarzlarına yeniden yön vermiştir. İstek ve ihtiyaçlarını yeniden şekillendiren tüketiciler, kontrollü harcamalar yaparak finansal konulara daha çok önem vermeye başlamıştır. Yatırım kararlarının ön plana çıktığı bu dönemde, tüketicilerin satın alma davranışlarında ciddi değişimler gözlemlenmiştir. Satın alma davranışlarındaki en belirgin değişiklik, tüketicilerin fiziksel satın almanın yerine çevrimiçi satın almayı tercih etmesi ve stok yapma eğiliminin artışı olmuştur. Bu çalışma ile birlikte son yıllarda ortaya çıkan ve tüm dünyada etkisi halen devam eden korona virüs salgınının, tüketicilerin satın alma davranışı üzerindeki etkisinin incelenmesi amaçlanmıştır. Çalışmanın amacı doğrultusunda nicel bir araştırma yürütülmüştür. Veri toplama aracı olarak birincil kaynaklardan olan anket yöntemine başvurulmuştur. Çevrimiçi olarak hazırlanan anket 422 adet katılımcılıya ulaştırılarak veriler toplanmaya çalışılmıştır. Yapılan anket sonucunda toplanan veriler SPSS (Statistical Package for the Social Sciences) programına aktarılarak gerekli analizler yapılmıştır. Analizler sonucunda elde edilen verilere uygun frekans tabloları oluşturularak hipotezler test edilmiştir. Sonraki aşamada analizlerin sonuçları tablo halinde sunularak yorumlanmıştır. Sonuç bölümünde araştırmaya ilişkin genel değerlendirmelere yer verilerek çalışma tamamlanmıştır.The Covid-19 pandemic, which has emerged as a new virus in Wuhan province of China, has become a threat to Turkey as well as to the whole world. With this epidemic, which has reached serious dimensions by increasing its impact all over the world day by day, it has become almost difficult to escape from individual, social, cultural and economic problems. This epidemic, which negatively affects human health, has also become an inevitable crisis element for the sectors. Sectors, sometimes going through a difficult process in their business, experienced serious decreases in their sales and profit rates. However, business assets are in danger of extinction. One of the groups most affected by this process has been consumers. Consumers have reoriented their lifestyles as a result of facing the epidemic crisis. Consumers, who have reshaped their wants and needs, have started to pay more attention to financial issues by making controlled expenditures. In this period when investment decisions came to the fore, serious changes were observed in the purchasing behavior of consumers. The most obvious change in purchasing behavior has been that consumers prefer to buy online instead of physical purchasing, and the tendency to stock up has increased. With this study, it is aimed to examine the effect of the corona virus epidemic, which has emerged in recent years and still continues all over the world, on the purchasing behavior of consumers. A quantitative research was conducted in line with the aim of the study. The survey method, which is one of the primary sources, was used as a data collection tool. Data was collected by delivering the online survey to 422 participants

    Seçim Kampanyalarında Siyasal Pazarlama Karması Elemanlarının Yeri ve Önemi

    No full text
    Siyasetçiler rakiplerinden farklılaşmak, yeni seçmen kazanmak, seçmen kitlesinde parti ba- ğımlılığının oluşmasını sağlamak için pazarlama biliminden yararlanmaktadırlar. Siyasal pazarlamadan yararlanmayan siyasi partilerin i ise başarısız olacağı söylenebilir. Siyasetin vazgeçilmezlerinden olan seçimler demokratik hayatın en önemli dönemeçlerindendir. Seçim kampanyalarında pazarlama karması elemanlarının etkin bir şekilde kullanılması, seçmenlerin oy tercihini, parti ve aday farklılığını ve seçmen bağımlığını pozitif yönde etkileyecektir. Siyasal pazarlama faaliyetlerinin kısa ve açık bir ifadesi olan siyasal pazarlama karması unsurları kullanılarak bilgilendirilen seçmen daha kaliteli ve tutarlı siyasi ürünleri seçme imkanı elde etmektedir. Böylece, siyasal pazarlama karmasının ülkenin geleceğini belirleyecek isabetli adayların meclise girmesine ve tutarlı siyasal programların uygulanmasının daha kolay gerçekleşebilmesine katkı sağlayıcı bir işlevi olmaktadır. Bu şekilde, siyasal partiler ve adaylar seçim kampanyalarında siyasal pazarlama karması elemanlarını kullanarak seçmenleri hem bilgilendirmekte ve hem de etkilemekteyken, seçmenler de bu faaliyetlerden yararlanarak siyasal partilerin ve adayların programları ve icraatları hakkında bilgilerini arttırmaktadırlar.Politicians have been make use of marketing science for distinguishing themselves from their rivals, for gaining new voters, and for securing the party loyalty of the electorate. Political parties which non benefitial of political marketing have been non succesfull. Elections, a crucial part of politics, represent one of the most important defining moments of democratic life. Employing the elements of marketing mix effectively in election campaigns will positively influence the voters’ preferences, electorate dependency, and the distinction of the party and candidate. Informed by means of political marketing mix elements, which is a clarified and brief expression of political marketing activities, voters have the opportunity to choose more qualified and more consistent political products. Accordingly, political marketing mix has a function contributing to the selection of worthy candidates as members of parliament and facilitating the implementation of consistent political program. Thus, political marketing mix elements are used in election campaigns by candidates and political parties for both informing and influencing the voters, while the voters make use of these activities for expanding their knowledge about the programs and accomplishments of political parties and candidates

    Relation between word of mouth communications and behavior of consumers to shopping center

    No full text
    Ağızdan ağıza iletişim bir ürün, hizmet, alışveriş merkezi ya da markaya ilişkin belirli deneyimleri olan ve ticari bir beklentiye sahip olmayan biriyle söz konusu ürün, hizmet, alışveriş merkezi ya da markayla ilgili bilgi edinmek isteyen kişi arasında meydana gelen bilgi transferini ifade eder. Bu süreçte satın alma davranışını olumlu ya da olumsuz manada tetikleyen, tabiri caizse tutunduran olgunun ticari kaygısı olmayan bir bilgi kaynağından alınıyor olması, firma tarafından yapılan olağan tutundurma faaliyetlerine göre etkinliğini ve inandırıcılığını ciddi ölçüde arttırmaktadır. Ancak söz konusu iletişimin nesnel ve genellenebilir bir yapısının olup olmadığı tartışmalıdır. Dolayısıyla bu iletişim esnasında cinsiyet, yaş, eğitim ya da gelir durumu gibi demografik özelliklerin etkinliği ile alışveriş merkezleri hakkında ağızdan ağıza iletişim ve genel manada ağızdan ağıza iletişimin söz konusu özellikler itibariyle ne ölçüde farklılaştığı bu çalışmanın motivasyonunu oluşturmaktadır. Bu doğrultuda ağızdan ağıza iletişim genel manada ve alışveriş merkezi bağlamında demografik özellikler açısından incelenmiş ve söz konusu olgunun bu özellikler kapsamında farklılaşmadığı anlaşılmıştır. Diğer taraftan ise tüketicilerin düşüncelerinin ağızdan ağıza iletişimi etkilediği ve ağızdan ağza iletişimin de tüketicilerin bağlılık düzeyini etkilediği sonucuna ulaşılmıştır.Word of mouth communications refer to the transfer of knowledge occurs between an individual who does not have commercial interest and has certain experiences regarding a a product, service, brand or mall and other one who wants to learn about theproduct, service, brand or mall. In this process, the case which triggers buying behavior in a positive or negative sense, so to speak promotes it, increases the efficiency and the credibility significantly as compared to the usual promotional activities carried out by the company because of being taken information from a source which has non-trade concerns. However, it is controversial that if the word of mouth communication can be generalized or objective.Therefore, the motivation of this study is if there is a difference between the effectiveness of demographics such as gender, age, education or income level and the properties of word of mouth both about shopping centers and in the general sense.In this respect, word of mouth communication in mentioned aspects (about shopping centers and in the general sense) and in terms of demographics is examined and it was found the phenomenon not differentiated under these characteristics.In addition, it is found that the thoughts of consumers affect word of mouth communication and word of mouth communication is also affected by the level of consumer loyalty

    Assesment of generatıonal dıfferences ın terms of polıtıcal marketıng and polıtıcal communıcatıon

    No full text
    Politik pazarlama ve siyasal iletişim, tüm seçmenleri ve partileri etkilemekte, aynı zamanda bir partinin veya adayın başarılı olması konusunda çok önemli bir görev üstlenmektedir. Siyasi partilerin ve siyasi adayların politik iletişim davranışları ve iletişim için kullandıkları yöntemler seçmenlerin partiye yönelik algılarını, davranışlarını ve tercihlerini etkilemektedir. Seçmenler, siyasi partilerin görüşlerini, politikalarını, liderlerini ve yöneticilerini öncelikle bu algılardan yola çıkarak değerlendirmektedir. Siyasal iletişimin etki gücü bir toplumun kültürel, ekonomik ve teknolojik gelişmişliği ile doğrudan ilgilidir. Kültürel, ekonomik ve teknolojik gelişmesini tamamlamış ülkelerin güçlü kitle iletişim araçlarına sahip oldukları bilinmektedir. Siyasal sistem içerisinde kitle iletişim araçlarını etkin kullanan siyasi parti veya adaylar bu yolla oy verme davranışını etkileyebilmektedirler. Siyasal sistem içerisinde oy verme davranışını etkileyen çok sayıda faktör olmasına rağmen, bireyin oy verme ve siyasi davranışını en fazla etkileyen, oy kullanan kişinin yaş ve yaş grubunun bulunduğu kuşak türünün özellikleridir. Kuşaklar arasında var olan tutum farklılıklarının siyasal davranışlara da doğal olarak yansıdığını ve özellikle oy verme davranışında etkili olduğunu söyleyebiliriz. Bu çalışmanın amacı; kuşak farklılıklarının politik pazarlama ve siyasal iletişim sürecindeki yeri ve önemi hakkında bilgiler vermek, siyasi süreç içerisinde yer alan kuşaklar arasındaki politik algı farkını saptamak ve bu algı üzerinden siyasal iletişim tarzını belirlemektir. Çalışmada ayrıca, kuşak kavramı ve kuşak türleri irdelenerek, kuşaklara yönelik uygulanması gereken siyasal iletişim yöntemleri hakkında önerilerde bulunulmuştur.Political marketing and political communication affect all voters and political parties, and at the same time they take on a crucial task in the success of a political party or candidate. Political communication behaviors and methods used by political parties and political candidates influence voter perceptions, behaviors and preferences. Voters evaluate the views, politicies, leaders and managers of political parties, primarily from these perceptions. The influence of political communication is directly related to the cultural, economic and technological development of a society. Countries that have completed their cultural, economic and technological development are known to have powerful mass media. Political parties or candidates who effectively use mass media in the political system can influence voting behavior in this way.Although there are a number of factors affecting voting behaviors within the political system, the most influential factor in voting and political behavior of the individual is; the age and the features of the age groups. We can claim that the differences in attitudes that exist between generations are naturally reflected in political behaviors and are especially effective in voting behavior. The purpose of this study is to give information about the place and importance of generation differences in the political marketing and political communication process, to identify the political perception among the generations in the political process and to determine the political communication style through this perception. In the study, the concept of generation and generation types were examined and suggestions were made about the methods of political communication that should be applied to generations

    A new approach in marketing: Tribal (community) marketing

    No full text
    Son yıllarda giderek önemini arttıran post modern pazarlama kavramları arasında önemli bir yer edinen “Tribal Marketing” ya da Türkçe’ye çevirisi ile “Topluluk/Kabile Pazarlaması”, iş hayatının vazgeçilmezleri arasında olmaya başlamıştır. İlk olarak modern insanın kabile anlayışını nasıl benimsediği sorusu akla gelmekle birlikte, insanların kabile ya da topluluk olarak gördükleri ve davranışlarını etkileyen gruplardan ilk insandan günümüze kadar geçen her an söz edilebilir. Geleneksel eski zamanlardaki fiziki kabilelerin yerini modern ve daha soyut kabileler almaya başlamıştır. İnsanlar kendilerini birden fazla topluluk ya da kabilenin ferdi olarak hissedebilmekte, bazen bu grupların ikisi ya da fazlası tüketimleri üzerinde etkili olabilmektedir. Özellikle son zamanlarda sosyal medya da bu etkileşim gruplarını daha soyut ancak daha güçlü bağ kurulabilen bir hale dönüştürmektedir. Bireyler başkalarıyla bağ kurabilmek için bilinçli ya da bilinçsiz olarak iletişim kurmak zorundadır. Bireyler bu iletişim sürecinde bilgi, duygu ve düşüncelerini de paylaşmaktadır. Bireyin içinde bulunduğu topluluk içerisinde yaptığı paylaşımların bireyin kendisini yansıttığı düşünülmektedir. Hatta bireyin aidiyet hissettiği topluluk içerisindeki tükettikleri onun kendini ifade biçimi olmaktadır. Bu çalışmada yeni bir pazarlama stratejisi olan kabile pazarlaması kavramı ve bu kavramın tüketim ile ilişkisi kavramsal açıdan ele alınmaktadır.The concepts of postmodern marketing have gradually rising in importance recently, and “Tribal Marketing” which has an important place among these concepts has started to be indispensable in business life. It could be said that there have been groups which people saw as tribe and influenced their behaviors in any moment of human history from primitive man to nowadays, while the first thing coming to mind is how modern man adopted the sense of tribe. Tangible tribes in traditional views have giving way to modern and more intangible ones. People may feel that their belong to many communities or tribes and sometimes these relevant communities or tribes may influence their behaviors. Particularly the social media makes these interaction groups into more intangible ones recently and people can connect with these groups more strongly. People have to communicate for connecting each others consciously or unconsciously. Individuals share their information, emotion and opinions in this process of communication. It’s regarded that individual’s sharing within groups to which he/she belongs reflects himself/herself. Such that, the individual’s way of expressing himself/herself within relevant groups is indexed to article he/she consumes. In this paper, the concept of tribal marketing which is a new marketing strategy and its effects on consumption will be discussed theoretically

    A research on the use of marketıng components ın selectıon campaıgn ın the process of polıtıcal marketıng

    No full text
    Pazarlama ticari ürün ve hizmetleri kapsayan ekonomik boyut ile birlikte, sosyal, siyasal, çevresel ve kamusal alanları da içerecek boyutta her geçen gün kapsamını ve sınırlarını genişletmektedir. Bu durum pazarlamaya ticari niteliğinin yanı sıra sosyal ve siyasal bir nitelik eklemektedir. Pazarlamanın bu nitelikleri farklı çalışmalarda farklı yönleri ile tartışılmakta ve incelenmektedir. Siyasi partiler ve siyasi adaylar rakiplerinden farklılaşmak, yeni seçmen kazanmak, seçmen kitlesinde parti bağımlılığının oluşmasını sağlamak için pazarlama biliminden yararlanmak zorunda kalmışlardır. Siyasetin vazgeçilmezlerinden olan seçimler demokratik hayatın en önemli dönemeçlerindendir. Seçim kampanyalarında pazarlama karması elemanlarının etkin bir şekilde kullanılması, seçmenlerin oy tercihini, parti ve aday farklılığını ve seçmen bağımlığını pozitif yönde etkileyecektir. Son yıllarda siyasi arenada ve seçmenlerde meydana gelen dönüşümler, kitle iletişim araçları ve teknolojideki gelişmeler, seçmen sadakatinin değişmesi, partilerin ideolojik duruş ve tutumlarının değişmesi, bilinçli seçmen sayısının artması ve oy verme davranışını etkileyen faktörlerin değişmesi, siyasi partilerin ve siyasi adayların farklı strateji ve politika izlemeleri gereğini ortaya çıkarmıştır. Siyasi partiler ve milletvekili adayları bu değişimler karşısında kayıtsız kalmamak, seçmen davranışlarındaki bu değişimlere kolayca uyum sağlamak ve hedef kitlenin ilgisini çekebilmek için yeni uygulamalara ağırlık vermek zorunda kalmışlardır. Bu çalışma seçim kampanyalarında siyasi adayların siyasal pazarlama karması elemanlarını kullanma durumları ve aldıkları oy oranlarıyla karşılaştırma yapmakta, 22. Dönem Genel Milletvekili Seçimlerinde milletvekillerinin kullandıkları siyasal pazarlama karması elemanlarının etkinliğini ve nasıl kullanıldığı ile ilgili verileri değerlendirmektedir. Bunun yanı sıra etkin bir siyasal iletişimin uygulanması için yapılması gerekenlere dikkat çekerek ilerde yapılacak olan uygulamalı ve teorik çalışmalara yönelik olarak elde edilen sonuçlarla ilgili bazı katkılar ve öneriler sunmaktadır.Marketing is expanding its scope and boundaries day by day to include social, political, environmental and public spaces with the economic dimension including commercial products and services. This adds a social and political character to the marketing as well as commercial character. These qualities of marketing are discussed and studied with different aspects in different studies. Political parties and political candidates have had to make use of marketing science to differentiate from their opponents, to win new voters, to ensure party dependence in the electorate. Elections, one of the indispensable elements of politics, are the most important turning points in democratic life. In election campaigns, effective use of marketing mix members will affect voters' voting preferences, party and candidate differences and voter dependence positively. The transformations occurred in the political arena and voters in recent years such as mass media and developments in technology, change of electorate loyalty, changing the ideological stance and attitudes of the parties, increasing the number of conscious voters and changing the factors affecting voting behavior require political parties and political candidates to pursue different strategies and policies. Political parties and parliamentary candidates have had to give new emphasis to attract attention to the target group in order to easily adapt to these changes in voter behavior and not to be indifferent to these changes. This study compares political candidates' use of political marketing mix in their election campaigns and their vote rates and it assesses the effectiveness of political marketing mix elements used by parliamentarians and how they are used in the 3 November 2002 general parliamentary elections. By drawing attention to what needs to be done to implement effective political communication, it presents some contributions and suggestions related to the results obtained from practice and theory

    Reflection of personality traits on impulsive buying behavior

    No full text
    Tüketicilerin satın alma nedenlerini öğrenmek işletmeler için zorunlu hale gelmiştir. Bir işletme, pazarda başarılı olabilmek ve diğer işletmelerden farklı olabilmek için pazardaki tüketicileri tanımak ve araştırmak zorundadır. Tanıma sürecinde sadece demografik özelliklerin bilinmesi yeterli değildir. Demografik özelliklerin yanı sıra tüketicilerin algı, tutum, motivasyon ve kişilik gibi satın alma davranışlarını etkileyen psikolojik faktörlerin de araştırılması gerekmektedir. Bu psikolojik faktörlerden biri olarak içgüdüsel satın alma, tüketicilerin ihtiyaç duymadıkları fakat satın almaya karşı koyamadıkları bir satın alma sürecidir. Bu çalışma, kişilik özelliklerinin içgüdüsel satın alma davranışına etkisini ölçme amaçlı gerçekleştirilmiştir.It is compulsory for enterprises to learn the reasons for consumers’ buying. An enterprise must be able to recognize and investigate consumers to be successful in the market and be different from other businesses. It is not enough to know only the demographic characteristics during the recognition process. In addition to demographic characteristics, psychological factors that affect consumers’ purchasing behaviors such as perception, attitude, motivation and personality should be investigated. Impulsive buying as one of these psychological factors is a buying process where consumers do not need but cannot resist purchasing. This study was conducted to measure the effect of personality traits on impulsive buying behavior

    Determination the effect of astrology on consumer behaviors

    No full text
    Bireylerin ihtiyaçlarını ve isteklerini tatmin etmek amacıyla bir ürünü seçmesi, satın alması ve kullanmasına yönelik yapmış olduğu bireysel aktiviteler tüketici davranışını oluşturmaktadır. Tüketici davranışları ve bu davranışları etkileyen faktörler, hem pazarlama faaliyetlerine hem de satış artırma çabalarına yön vermektedir. Tüketici davranışları değişken ve karmaşık bir yapıya sahip olduğu için tüketicilerin kişilik, karakter, tavır, tutum gibi özelliklerinin etkisi olduğu düşünülen astrolojinin tüketici davranışları ile ilişkisinin olup olmadığının da araştırılması gerektiği düşünülmüştür. Bu çalışmada tüketicilerin astrolojik özelliklerinin satın alma davranışları üzerinde etkisinin olup olmadığı belirlenmiştir ve dörtlü burçlar olan kardinal, sabit ve değişken burçların etkisi ilk kez araştırılmıştır. Verileri toplamak için yüz yüze anket yöntemi kullanılmıştır ve elde edilen anket verileri SPSS 25 kullanılarak analiz edilmiştir. Ortalamalar, frekanslar gibi tanımlayıcı istatistikler ile ki-kare bağımsızlık testleri uygulanmıştır. Araştırma sonucuna göre, tüketicilerin üçlü ve dörtlü burçlara göre astrolojinin etkilerine daha eğilimli oldukları görülmektedir. Astrolojinin tüketici davranışları üzerindeki etkisi konusunda literatürde yapılan çalışma sayısının çok az sayıda olması bu çalışmanın ileriki çalışmalara kaynak oluşturabileceği düşünülmüştür.The individual activities of humans to select, buy and use a product in order to satisfy their needs and desires constitute the consumer behavior. Consumer behavior and the factors affecting these behaviors lead both marketing activities and sales improvement efforts. Due to the complex nature of consumer behavior, astrology is thought to be effective in the personality, character, attitude and attitudes of individuals. Therefore, it is necessary to investigate whether there is a relationship between consumer behavior and astrology. In this study, it has been determined whether the astrological characteristics of consumers have an impact on purchasing behavior. And the effect of cardinal, fixed and variable bushes which are quartet bushes were investigated first. Face-to-face survey method was used to collect data. The survey data were analyzed using SPSS 25. Descriptive statistics such as means, frequencies and chi-square independence tests were applied. According to the results of the study, it is seen that consumers are more inclined to the effects of astrology than the trio and quartet signs. This study is thought to be the source of further studies due to the limited number of studies in the literature on the effect of astrology on consumer behaviors

    Application of 8D methodology: An approach to reduce failures in automotive industry

    No full text
    The policy of quality enhancement in the production process within the entire has a critical role. This study was focused on quality management as a case study in the automotive industry using 8D methodology. Thus, it was considered as a quality process where 8D problem-solving occurrences were not for a failure item, but all chronic problems. The originality of the study eliminates active and recurring failures by using the 8D methodology. In addition, this is an original study that provides an analysis of existing technologies as Value Stream Mapping (VSM) and Failure Mode Effect Analysis (FMEA) within the 8D concept in terms of offering a new model and proposing an effective methodology. The purpose of this study is to minimize quality failures and increase the efficiency of the method within the framework of lean production by using the 8D methodology, which includes quality techniques such as Failure Mode Effect Analysis (FMEA) in the automotive industry. As a result of this study, it was determined that by applying the 8D methodology, the total parts per million (ppm) was reduced to about 0.00 from 1,071 and this improvement resulted in savings. It can be claimed that 8D can be used as a quality management method in process improvement
    corecore