8 research outputs found

    Social support, social comparison, and anger

    Get PDF
    The purpose of this research is to examine the relationship of social support, social comparison, anger and anger expression. Participants were 258 high school students who completed a questionnaire package that included the Multidimensional Scale for Social Support, the Social Comparison Scale, and the State-Trait Anger Scale. The hypothesis model was tested correlational analysis. According to results social support was related positively to social comparison. Also social comparison was related negatively to anger in and anger out and positively to anger control. Results were discussed in the light of literature

    Devlet okullarında görev yapan öğretmenlerin iş doyumu ve sosyal karşılaştırma düzeyleri

    Get PDF
    The main purpose of this study is to determine primary and secondary level teachers’ job satisfaction and social comparison levels. In line with this general aim, the relationship between the teachers’ personal data and job satisfaction and social comparison levels were researched. The research sampling was 185 teachers composed of 105 female and 81 male participants. Research data were gathered through Minnesota Job Satisfaction and Social Comparison questionnaires, respectively. According to the research findings, there is no statistically meaningful difference between the teachers’ gender, position at the school, experience in teaching and their job satisfaction and social comparison levels. However, the research shows that school level, teachers’ marital status and age have affected the teachers’ job satisfaction levels. Accordingly, primary teachers’ general job satisfaction level is higher than secondary level teachers’ general job satisfaction level. Single teachers’ external job satisfaction level is also higher than married teachers’ external job satisfaction level. General job satisfaction level is  the highest with the teachers at the age of 20-25, but it is  the lowest with the teachers at the age of 31-35.  There is also a significant correlation between teachers ‘educational level and their social comparison levels. Besides, it has been found out that there is positive correlation between teachers’ job satisfaction and social comparison levels. ÖzetBu araştırmanın amacı, ilköğretim ve ortaöğretimde görevli öğretmenlerin iş doyum ve sosyal karşılaştırma düzeylerinin tespit edilmesidir. Bu genel amaca paralel olarak, öğretmenlerin kişisel özellikleri ile iş doyum ve sosyal karşılaştırma düzeyleri arasındaki ilişki incelenmiştir. Araştırma örneklemi 104’ü kadın, 81’i erkek olmak üzere toplam 185 öğretmenden oluşmaktadır. Araştırma verileri Minnesota iş doyum anketi ve sosyal karşılaştırma ölçeği kullanılarak elde edilmiştir. Araştırma bulgularına göre; cinsiyet, okuldaki pozisyon ve mesleki kıdem ile öğretmenlerin iş doyumları ve sosyal karşılaştırma düzeyleri arasında ilişki bulunmamıştır. Çalışılan okul kademesi, medeni durum ve yaş değişkenleri ile iş doyum düzeyleri arasında ilişki olduğu belirlenmiştir. Buna göre ilköğretimde görev yapan öğretmenlerin genel iş doyumu daha yüksektir. Bekârların dışsal iş doyumu evlilere göre daha fazladır. Dışsal ve genel iş doyumu 20-25 yaş grubunda en yüksek, 31-35 yaş grubunda ise en düşüktür. Eğitim durumları değişkeni ile sosyal karşılaştırma arasında da anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Ayrıca iş doyum düzeyleri ile sosyal karşılaştırma arasında pozitif bir korelasyon olduğu anlaşılmıştır.Bu araştırmanın amacı, ilköğretim ve ortaöğretimde görevli öğretmenlerin iş doyum ve sosyal karşılaştırma düzeylerinin tespit edilmesidir. Bu genel amaca paralel olarak, öğretmenlerin kişisel özellikleri ile iş doyum ve sosyal karşılaştırma düzeyleri arasındaki ilişki incelenmiştir. Araştırma verileri toplam 185 öğretmenden,  Minnesota iş doyum anketi ve sosyal karşılaştırma ölçeği kullanılarak elde edilmiştir. Araştırma bulgularına göre, cinsiyet, okuldaki pozisyon, okul kademesi ve mesleki kıdem ile öğretmenlerin iş doyumları ve sosyal karşılaştırma düzeyleri arasında ilişki bulunmamıştır. Medeni durum ve yaş değişkenleri ile iş doyum düzeyleri arasında ilişki olduğu anlaşılmıştır. Eğitim durumları değişkeni ile sosyal karşılaştırma arasında da anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Ayrıca iş doyum düzeyleri ile sosyal karşılaştırma arasında pozitif bir korelasyon olduğu anlaşılmıştır

    Siber Mağduriyet Ölçeği’nin İlk Psikometrik Bulguları

    Get PDF
    Bilgi iletişim teknolojilerinin gelişmesi insanların internete ve bilgisayara bağımlılığını guuml%253Bn geccedil%253Btikccedil%253Be artırmaktadır. Ouml%253Bzellikle genccedil%253Bler arasında yaygınlaşan sosyal ağlara gerek bilgisayar ve gerekse mobil aygıtlar aracılığıyla kolayca ulaşılmaktadır. Şirketlerin de uuml%253Brettikleri mobil aygıtlara sosyal ağ ve internetin kullanımını artırıcı ouml%253Bzellikler eklemesi giderek yaygınlaşan bir bilgi paylaşımını kaccedil%253Bınılmaz kılmaktadır. Bilgi paylaşımının aileler, okul youml%253Bneticileri ve ouml%253Bğretmenler tarafından kontrol edilememesi teknoloji uuml%253Bzerinden zorbalık yapmaya imkacirc%253Bn tanıyan yeni bir kavram ortaya ccedil%253Bıkarmıştır. Bu ccedil%253Balışmanın amacı, siber zorbalığa maruz kalan ouml%253Bğrencilerin tespitinin sağlanması ve hangi yollarla mağduriyet yaşandığını tespit etmek iccedil%253Bin kullanılabilecek geccedil%253Berli ve guuml%253Bvenilir bir Siber Mağduriyet Ouml%253Blccedil%253Beği geliştirmektir. Ouml%253Blccedil%253Bek, 24 maddeden oluşmaktadır. 532 ouml%253Bğrenciden elde edilen veriler uuml%253Bzerinde yapılan istatistiksel analizlerde ouml%253Blccedil%253Beğin tek faktouml%253Brluuml%253B bir yapıya sahip olduğu gouml%253Bruuml%253Blmuuml%253Bştuuml%253Br. Bu tek faktouml%253Br toplam varyansın %2530.17sini oluşturmaktadır. Madde faktouml%253Br yuuml%253Bklerinin .43 ile. 67 arasında değiştiği gouml%253Bruuml%253Blmuuml%253Bştuuml%253Br. Cronbach alfa katsayısı .89, test-tekrar test korelasyonu ise .75 olarak bulunmuştur. Elde edilen bu değerlerden ouml%253Blccedil%253Beğin geccedil%253Berli ve guuml%253Bvenilir olduğu yargısına varılmıştır

    Siber zorbalıkla ilgili değişkenlerin incelenmesi ve gerçeklik terapisi yönelimli bir müdahale programının siber zorbaca davranışlar üzerindeki etkisi

    No full text
    06.03.2018 tarihli ve 30352 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Yükseköğretim Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ile 18.06.2018 tarihli “Lisansüstü TEZlerin Elektronik Ortamda Toplanması, Düzenlenmesi ve Erişime Açılmasına İlişkin Yönerge” gereğince tam metin erişime açılmıştır.This study aims to examine the variables that predict cyber bullying, a problem becoming increasingly widespread, and to test the efficiency of psychological counseling program with a group, being developed in the perspective of reality therapy aimed at the adolescents who cause cyber bullying with their behaviors. Two studies were conducted for this aim. First study was a relational screening model and there were 229 female, 279 male, totally 508 participants between the ages of 14-19. In this study, it was examined that whether cyber bullying behaviors could be predicted by tendency towards conflict, anger and anger expressing styles, aggressiveness, emphatic inclination and self-respect, and some demographic variables or not. The relation between demographic variables and cyber bullying was analyzed through T-test, Pearson correlation analysis and ANOVA test. Stepwise regression analysis was used to investigate the relation between cyber bullying and other variables. The results showed that cyber bullying behaviors were predicted, from high and to low, and respectively, by these variables; self-esteem, indirect aggressiveness, active conflict, anger, emphatic tendency and physical aggressiveness. These variables together explain 23,4% of cyber bullying behaviors. Self-respect and emphatic tendency predict these behaviors negatively, whereas active conflict, anger and physical aggressiveness predict positively. Moreover, it?s been observed that cyber bullying can vary according to the gender, educational background of parents, having personal computer, the purpose while using the internet, the duration and frequency of using the internet, and the possibility to connect to the internet via mobile devices. According to the results, males, and the ones whose mother isn?t graduate student or whose father is illiterate, who have their own computer just for personal use, who use the internet more often and longer, and who use mobile internet show cyber bullying behaviors more often. In the second study, it is aimed to test the efficiency of psychological counseling program with a group which intends to decrease cyber bullying behaviors with experimental study. For the study which was conducted according to 2x3 split-plot model, experimental and control groups were formed with 12 people; the 10-session group program was given to experimental group. Pre-test, post-test and monitor tests were performed. Single-factor repeated measures ANOVA was to compare the average scores of experimental and control groups on pre-test, post-test and monitor test. T-test was used to compare cyberbullying scores of the experimental and control groups. The analyses showed that whereas there was no change on the level of cyber bullying behaviors in control group, these behaviors decreased in experimental group.Key words: cyber bullying, choice theory, reality therapyBu araştırma giderek yaygınlaşan bir problem olan siber zorbalığı yordayan değişkenlerin neler olduğunu incelemek ve siber zorbaca davranışlarda bulunan ergenlere yönelik gerçeklik terapisi perspektifinde bir grupla psikolojik danışma programı geliştirip etkililiğini test etmeyi amaçlamaktadır.Bu amaç doğrultusunda iki çalışma yapılmıştır. İlk çalışma ilişkisel tarama türünde olup yaşları 14 ile 19 arasında değişen (¯X=16,2) 229?u kız, 279?u erkek toplam 508 öğrenci üzerinde yürütülmüştür. Bu çalışmada siber zorbaca davranışların çatışma eğilimi, öfke ve öfke ifade tarzları, saldırganlık, empatik eğilim ve benlik saygısı, bazı demografik değişkenler tarafından yordanıp yordanmadığı incelenmiştir. Araştırmada demografik değişkenler ile siber zorbalık arasındaki ilişki T-Testi, Pearson korelesyon analizi ve ANOVA testi ile incelenmiştir. Diğer değişkenler ile siber zorbalık arasındaki ilişkinin incelenmesi için aşamalı regresyon analizi yapılmıştır. İnceleme sonucunda siber zorbaca davranışların yüksekten düşüğe doğru sırasıyla benlik saygısı, dolaylı saldırganlık, aktif çatışma, öfke, empatik eğilim ve fiziksel saldırganlık değişkenlerince yordandığı anlaşılmıştır. Bu değişkenler birlikte siber zorbaca davranışların % 23,4?ünü açıklamaktadır. Benlik saygısı ve empatik eğilim siber zorbaca davranışları negatif yönde, aktif çatışma, öfke ve fiziksel saldırganlık ise pozitif yönde yordamaktadır. Ayrıca siber zorbalığın cinsiyet, anne ve babanın eğitim durumu, kişinin kendisine ait bir bilgisayarının olması, interneti kullanma amacı, interneti kullanma süresi ve sıklığı ve mobil araçlarla internete bağlanma durumuna göre farklılaştığı anlaşılmıştır. Buna göre siber zorbaca davranışlar erkeklerde, annesi üniversite mezunu ya da babası okuryazar olmayanlarda, sadece kendi kullanımı için bir bilgisayarı olanlarda, interneti kullanma süresi ve sıklığı fazla olanlarda, mobil internet kullananlarda siber zorbaca davranışların daha fazla olduğu anlaşılmıştır. İkinci çalışma kapsamında yapılan deneysel çalışmada siber zorbaca davranışları azaltmayı amaçlayan bir grupla psikolojik danışma programının etkililiği test edilmiştir. 2x3 split-plot modeline göre yapılan araştırma için orta öğretim düzeyi öğrencilerinden oluşan 12?şer kişilik deney ve kontrol grubu oluşturulmuş ve 10 oturumluk grup programı deney grubuna uygulanmıştır. Ön test, son test ve izleme testleri uygulanıp testlerin ortalamalarını karşılaştırmak için tekrarlı ölçümler için tek faktörlü ANOVA analizi yapılmıştır. Deney ve kontrol gruplarını birbiriyle karşılaştırmak için t-testi yapılmıştır. Yapılan analizler sonucunda deney grubunda siber zorbaca davranışların azaldığı, kontrol grubunda ise bir siber zorbaca davranışların düzeyinde bir değişikliğin olmadığı anlaşılmıştır.Anahtar Kelimeler: Siber zorbalık, sanal zorbalık, seçim kuramı, gerçeklik terapis

    Yetiştirme yurtlarında ve aile ortamında yaşayan ergenlerin bilişsel yapıları (olumsuz otomatik düşünceler) ve problem çözme becerileri açısından incelenmesi

    No full text
    Bu araştırma 15 - 17 yaş arasındaki ergenlerin olumsuz otomatik düşünceleri ve problem çözme becerilerinin yetiştirme yurdunda yaşama ile ailesi yanında yaşama ana değişkenine göre farklılaşıp farklılaşmadığını incelemek için yapılmıştır. Araştırmada bu ana amaçla beraber olumsuz otomatik düşünceler ile problem çözme becerisi yaş, cinsiyet, ebeveyn durumu gibi değişkenler açısından da incelenmiştir.Araştırma grubu İstanbul ilinde bulunan yetiştirme yurtlarında yaşayan 161 ve İstanbul ilindeki liselere devam eden 218 ergenden oluşturulmuştur. Araştırmada deneklere ait demografik özelliklerin tespiti için kişisel bilgi formu, otomatik düşünceleri tespit için Holland ve Kendall'ın hazırladığı "otomatik düşünceler ölçeği" ve başaçıkma becerileri hakkındaki bulgulara ulaşmak için ise Heppner ve Peterson 'un "problem çözme envanteri" kullanılmıştır.Verilerin analizi için incelenen durumun niteliğine göre "pearson çarpım moment korelasyon analiz"i, "bağımsız grup t testi", "tek yönlü varyans analizi" ve non-parametrik istatistik teknikleri kullanılmıştır. Bulguların manidarlığı .05 düzeyinde sınanmıştır.Araştırma sonucunda konu ile ilgili bulgular kısaca şunlardır;Yetiştirme yurdunda yaşayan ergenler kendi evlerinde yaşayan ergenlere göre daha fazla olumsuz otomatik düşüncelere sahiptir yine aynı şekilde yurtta kalan ergenler problem çözme becerisi açısından kendilerini evde yaşayan ergenlerden daha olumsuz olarak değerlendirmektedir.Olumsuz otomatik düşüncelerin alt boyutlardaki değerlendirmelerinde ailesi yanında yaşayan kız ergenlerin erkek ergenlere göre daha fazla olumsuz otomatik düşünme eğiliminde olduğu anlaşılmıştır. Yurt ve evde yaşayan ergenlerin araştırmada incelenen diğer boyutlar açısından otomatik düşüncelerinde farklılık gözlenmemiştir. Problemle başaçıkma becerisi açısından ergenlerin yaş, cinsiyet ve araştırmada incelenen diğer bağımsız değişkenlere göre kendilerini algılamalarında bir fark saptanmamıştır. Olumsuz otomatik düşünceler ile olumsuz problem çözme becerisi değerlendirmesi arasında genel, yurtta kalanlar ve evde kalanlar olmak üzere üç boyutta da anlamlı ve pozitif bir ilişki saptanmıştır. Buna göre ergenlerde olumsuz otomatik düşüncelerin varlığı ile problem çözme becerisi hakkındaki olumsuz değerlendirme birlikte bulunmaktadır.This investigation studies the negative automatic thoughts and the problem solving skills of bachelors between 15-17 whether differentiate the main variable of living at student dormitory or living with family. With this main purpose, negative automatic thoughts and problem solving skills is examined the vision of age, sex, parent situation variables.Investigation group is made by 161 bachelors, living at student accomodating in the orphanages in İstanbul and 218 bachelors going to high schools in İstanbul. To determinate the demographic properties of the test subjects personal files, to find out the automatic thoughts "Automatic Thoughts Scale" which is prepared by Holland and Kendall and to reach the findings about succeeding skills "Problem Solving Inventory" which is prepared by Heppner and Peterson are used in this investigation.In order to analyze the data, "Pearson Multiplication Moment Corelation", "Independent Group t Test", "One Way Variance Analyze" and non-parametric statistic technics are use according to the quality of the studying situation. Signifigance of the findings are tested .05 level.After the study, some of the findings about the subject are shortly;Bachelors living at accomodating in the orphanages have much more negative automatic thoughts according to the bachelors living at their own houses. Yet the bachelors living at dormitories see theirselves more negative than the bachelors living at their houses according to the problem solving skills.It is understood that girls who live with their family have more negative aoutomatic thinking tendency than the boys with their family by evaluating lower dimension of the negative automatic thoughts. By looking at the other studying dimensions of investigation, no difference of automatic thoughts is observed even if the bachelors live at dormitory or with family.And no difference is determined when the bachelors perceiving theirselves according to the other independent variables and again no difference is determined problem solving skills the properties of age, sex. Between the negative automatic thoughts and negative problem solving skills, a significant and positive relation is determined at three dimensions called general, living at dormitories and living at home. According to this, bachelors have the existence of negative aoutomatic thinking and negative evaluation about problem solving skills together

    Yetiştirme yurtlarında ve aile ortamında yaşayan ergenlerin bilişsel yapıları (olumsuz otomatik düşünceler) ve problem çözme becerileri açısından incelenmesi

    No full text
    Bu araştırma 15 - 17 yaş arasındaki ergenlerin olumsuz otomatik düşünceleri ve problem çözme becerilerinin yetiştirme yurdunda yaşama ile ailesi yanında yaşama ana değişkenine göre farklılaşıp farklılaşmadığını incelemek için yapılmıştır. Araştırmada bu ana amaçla beraber olumsuz otomatik düşünceler ile problem çözme becerisi yaş, cinsiyet, ebeveyn durumu gibi değişkenler açısından da incelenmiştir. Araştırma grubu İstanbul ilinde bulunan yetiştirme yurtlarında yaşayan 161 ve İstanbul ilindeki liselere devam eden 218 ergenden oluşturulmuştur. Araştırmada deneklere ait demografik özelliklerin tespiti için kişisel bilgi formu, otomatik düşünceleri tespit için Holland ve Kendall'ın hazırladığı "otomatik düşünceler ölçeği" ve başaçıkma becerileri hakkındaki bulgulara ulaşmak için ise Heppner ve Peterson 'un "problem çözme envanteri" kullanılmıştır. Verilerin analizi için incelenen durumun niteliğine göre "pearson çarpım moment korelasyon analiz"i, "bağımsız grup t testi", "tek yönlü varyans analizi" ve non-parametrik istatistik teknikleri kullanılmıştır. Bulguların manidarlığı .05 düzeyinde sınanmıştır. Araştırma sonucunda konu ile ilgili bulgular kısaca şunlardır; Yetiştirme yurdunda yaşayan ergenler kendi evlerinde yaşayan ergenlere göre daha fazla olumsuz otomatik düşüncelere sahiptir yine aynı şekilde yurtta kalan ergenler problem çözme becerisi açısından kendilerini evde yaşayan ergenlerden daha olumsuz olarak değerlendirmektedir. Olumsuz otomatik düşüncelerin alt boyutlardaki değerlendirmelerinde ailesi yanında yaşayan kız ergenlerin erkek ergenlere göre daha fazla olumsuz otomatik düşünme eğiliminde olduğu anlaşılmıştır. Yurt ve evde yaşayan ergenlerin araştırmada incelenen diğer boyutlar açısından otomatik düşüncelerinde farklılık gözlenmemiştir. Problemle başaçıkma becerisi açısından ergenlerin yaş, cinsiyet ve araştırmada incelenen diğer bağımsız değişkenlere göre kendilerini algılamalarında bir fark saptanmamıştır. Olumsuz otomatik düşünceler ile olumsuz problem çözme becerisi değerlendirmesi arasında genel, yurtta kalanlar ve evde kalanlar olmak üzere üç boyutta da anlamlı ve pozitif bir ilişki saptanmıştır. Buna göre ergenlerde olumsuz otomatik düşüncelerin varlığı ile problem çözme becerisi hakkındaki olumsuz değerlendirme birlikte bulunmaktadır. This investigation studies the negative automatic thoughts and the problem solving skills of bachelors between 15-17 whether differentiate the main variable of living at student dormitory or living with family. With this main purpose, negative automatic thoughts and problem solving skills is examined the vision of age, sex, parent situation variables. Investigation group is made by 161 bachelors, living at student accomodating in the orphanages in İstanbul and 218 bachelors going to high schools in İstanbul. To determinate the demographic properties of the test subjects personal files, to find out the automatic thoughts "Automatic Thoughts Scale" which is prepared by Holland and Kendall and to reach the findings about succeeding skills "Problem Solving Inventory" which is prepared by Heppner and Peterson are used in this investigation. In order to analyze the data, "Pearson Multiplication Moment Corelation", "Independent Group t Test", "One Way Variance Analyze" and non-parametric statistic technics are use according to the quality of the studying situation. Signifigance of the findings are tested .05 level. After the study, some of the findings about the subject are shortly; Bachelors living at accomodating in the orphanages have much more negative automatic thoughts according to the bachelors living at their own houses. Yet the bachelors living at dormitories see theirselves more negative than the bachelors living at their houses according to the problem solving skills. It is understood that girls who live with their family have more negative aoutomatic thinking tendency than the boys with their family by evaluating lower dimension of the negative automatic thoughts. By looking at the other studying dimensions of investigation, no difference of automatic thoughts is observed even if the bachelors live at dormitory or with family. And no difference is determined when the bachelors perceiving theirselves according to the other independent variables and again no difference is determined problem solving skills the properties of age, sex. Between the negative automatic thoughts and negative problem solving skills, a significant and positive relation is determined at three dimensions called general, living at dormitories and living at home. According to this, bachelors have the existence of negative aoutomatic thinking and negative evaluation about problem solving skills together
    corecore