130 research outputs found
Contralateral suppression of otoacoustic emissions in migraine patients without vestibular involvement
Özet: Vestibüler flikayeti olmayan migren hastalar›nda kontralateral otoakustik emisyon süpresyonu Amaç: Bu çal›flman›n amac› duyusal modülasyon bozuklu¤una yol açan migren hastal›¤› olan kiflilerde iflitme sistemi refleksi ölçümünde kullan›lan bir test olan kontralateral otoakustik süpresyon testinin sonuçlar›n›n de¤erlendirilmesidir. Yöntem: Çal›flmaya nöroloji poliklini¤ine baflvuran, Uluslararas› Bafla¤r›s› Derne¤i'nin 2004 y›l› kriterlerine göre migren tan›s› alan ve vestibüler flikayeti olmayan gönüllü migren hastalar› ve sa¤l›kl› gönül-lüler dahil edildi. Bütün gönüllülere tam otolojik muayene, saf ses odyometri testi yap›ld›. Bilateral otoakustik emisyon yan›t› al›nan 30 gö-nüllü migren hastas› ve karfl›laflt›rma için yafl ve cinsiyet özellikleri gö-nüllü hasta grubuna benzeyen 30 sa¤l›kl› gönüllü çal›flmaya dahil edildi. Çal›flmaya dahil edilen gönüllülere kontralateral 50 dB SPL genifl bant gürültü ile maske yap›larak 65 dB click uyaran ile maskeli ve maskesiz otoakustik emisyon ölçümleri yap›ld›. Her iki gruptan elde edilen veriler karfl›laflt›r›ld›. Bulgular: Sa¤l›kl› gönüllülerin de¤erlendirilen 60 kula¤›n›n 40'›nda (%67) süpresyon testi pozitif olarak tespit edilirken migren hastalar›n›n de¤erlendirilen 60 kula¤›ndan 30'unda (%50) süpresyon testi pozitif olarak tespit edildi. Fakat süpresyon pozitifli¤i oranlar›nda ve süpres-yon emisyon de¤erlerinde istatistiksel olarak anlaml› bir fark izlenmedi. ‹ki grup aras›nda istatistiksel olarak anlaml› bir fark olmasa da migrenli grupta kontralateral supresyon cevaplar›nda azalma izlendi. Sonuç: Vestibüler flikayeti olmayan migren hastalar›nda normal kiflilerle karfl›laflt›r›ld›¤›nda istatistiksel olarak anlaml› olmasa da kontralateral süpresyon cevaplar›nda bir azalma izlenmektedir. Daha büyük seri içeren yeni çal›flmalar ile kontralateral otoakustik emisyon testi vestibüler flikayeti olmayan migren hastalar›nda odyovestibüler flikayetlerin erken tan›s›nda kullanabilece¤i kanaatindeyiz. Anahtar sözcükler: Kontralateral süpresyon testi, MOC refleksi, non-vestibüler migren, otoakustik emisyon. Abstract Objective: Our aim was to investigate contralateral suppression of otoacoustic emission for the evaluation of auditory reflex in patients with migraine which is a disease that may cause dysfunction of sensorial modulation. Methods: Voluntary migraine patients without vestibular symptoms who consulted to Neurology Clinic, and diagnosed according to the IHS 2004 criteria, and healthy volunteers were included in the study. All volunteers underwent complete otorhinolaryngologic and puretone audiometric examinations. Thirty voluntary migraine patients with bilateral otoacoustic emission measurements, and 30 healthy volunteers matched in terms of age and sex were included in the study. Otoacoustic emission measurements were obtained with 65 dB SPL click stimulus with and without mask by masking with contralateral 50 dB SPL broad band noise. Responses were compared between two groups. Results: Positive result was obtained in suppression tests in 40 of 60 (67%) ears of healthy volunteers and in 30 of 60 (50%) ears of migraine patients. However, there was no statistically significant difference between groups regarding positive suppression frequency and suppression values. Even though a statistically significant difference between migraine patients without vestibular involvement and control group was not seen, there was a decrease in contralateral suppression responses in the migraine group. Conclusion: Although it is statistically insignificant, we have demonstrated that migraine patients without vestibular symptoms showed a decrease in the suppression values compared to the healthy volunteers. We believe that in new studies with larger series, contralateral otoacoustic emission suppression test can be used as an early tool to diagnose audiovestibular symptoms in migraine patients without any vestibular involvement
Natalizumab, Fingolimod and Dimethyl Fumarate Use and Pregnancy-Related Relapse and Disability in Women With Multiple Sclerosis
To investigate pregnancy-related disease activity in a contemporary multiple sclerosis (MS) cohort
ULUSLARARASI FİNANSAL RAPORLAMA STANDARTLARI (UFRS 10) AÇISINDAN KONSOLİDASYON İLKELERİ VE KONTROL MODELİ
Son yıllarda finansal ve faaliyetsel nedenlerden dolayı işletme birleşmelerine yönelim artmıştır. Bunun sonucunda grup işletmelerinin finansal ve faaliyet durumunun doğru ve güvenilir bir biçimde sunulması önemli hale gelmiştir. Bunun için bireysel finansal tabloların yanında konsolide finansal tabloların düzenlenmesi gerekmektedir. Konsolidasyon, literatürde konsolide finansal tablolar olarak da bilinmektedir. Konsolide finansal tablolar, bir grubun finansal tablolarının tek bir işletme gibi sunulduğu finansal tablolardır. Konsolidasyon ile ilgili çeşitli kurumlar tarafından düzenlemeler yapılmaktadır. Bu kurumlar içinde en önemlisi Uluslararası Muhasebe Standartları Kurulu (IASB)’dur. Bu çalışmada, IASB tarafından yayınlanmış olan UFRS 10 “Konsolide Finansal Tablolar” ile eski düzenleme olan UMS 27 “Konsolide ve Bireysel Finansal Tablolar” arasındaki temel farklılıklar incelenmiştir. Ayrıca UFRS 10’a göre konsolidasyon ilkeleri ve bazı özellikli konular örnekler yardımıyla açıklanmıştır
Finansal Rasyolar Yardımıyla Finansal Başarısızlık Tahmini: Gıda Sektöründe Ampirik Bir Araştırma
Bu çalışmanın amacı, İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) gıda sektöründe kote olan şirketlerin finansal başarısızlık riskini belirlemek amacıyla güvenilir bir model geliştirmektir. Bu şirketlerin finansal olarak başarılı olup olmadıklarının belirlenmesinde Altman Z Score kriteri esas alınmıştır. Şirketlerin finansal başarısının incelenmesi amacıyla 19 tane finansal rasyo belirlenmiştir. Bu rasyolar, tekli ve çoklu istatistiksel analize tabi tutularak modelde kullanılacak 6 rasyo belirlenmiştir. Geliştirilen modelin %90,9 doğruluk oranına sahip olduğu saptanmıştır. Çalışmada uygulanan diskriminant analizine göre gıda sektöründe faaliyet gösteren şirketlerin finansal başarısının belirlenmesinde aktif karlılık oranı ile borç-özkaynak oranının etkin olduğu tespit edilmişti
Genel üretim maliyet sapmalarının yeni üretim yöntemleri çerçevesinde, stratejik yönetim muhasebesi açısından analizi, değerlendirilmesi ve raporlanması
Bu tez çalışmasının konusu, genel üretim maliyeti sapmalarının yeni üretim yöntemleri çerçevesinde, stratejik yönetim muhasebesi açısından analizi, değerlendirilmesi ve raporlanmasıdır. Çalışmanın amacı ise, teknolojik yatırımlar sonucunda üretim maliyeti içindeki payı ve önemi artan genel üretim maliyetine ilişkin sapmaların geleneksel ve yeni üretim ortamında analiz edilmesidir.
Çalışmada, genel üretim maliyeti sapmaları, geleneksel ve yeni üretim ortamında kullanılan yöntemler açısından incelenerek karşılaştırması yapılmıştır. Yapılan bu karşılaştırma sonucunda, geleneksel sapma analizinin standart maliyetler ile fiili maliyetler arasındaki sapmaları anlamlı bir biçimde açıklamadığı ve yöneticilerin alacakları kararlarda kullanışlığını yitirdiği görülmüştür. Bunun nedeni ise, genel üretim maliyeti sapmalarında faaliyet hacmi olarak direkt işçilik saatinin kullanılmasıdır. Yeni üretim ortamında robotların üretimde kullanılması sonucunda direkt işçiliğin payı azalmış olup, sabit bir nitelik kazanır hale gelmiştir. Bundan dolayı DİS, genel üretim maliyetini temsil eden bir faaliyet hacmi olmaktan çıkmıştır.
Geleneksel sapma analizindeki eksikliklerin giderilmesi amacıyla faaliyet tabanlı sapma analizi ve tam zamanında üretim sistemine göre sapma analizleri uygulamaya konuluştur.
Beş bölümden oluşan çalışmanın, ikinci bölümünde maliyet ve rapor kavramları açıklanmış, üçüncü bölümünde stratejik yönetim muhasebesi açısından yeni üretim ortamı ve yöntemleri değerlendirilmiştir. Dördüncü bölümde, genel üretim maliyeti sapma analizi yapılmıştır. Beşinci bölümde ise, çalışmada yararlanılan kaynaklar sunulmuştur
Endüstri işletmelerinde transfer fiyatlama sistemi ve performans ölçümünün stratejik maliyet yönetimi açısından değerlendirilmesi ve bir uygulama örneği
ENDÜSTRİ İŞLETMELERİNDE TRANSFER FİYATLAMA SİSTEMİ VE
PERFORMANS ÖLÇÜMÜNÜN STRATEJİK MALİYET YÖNETİMİ AÇISINDAN
DEGERLENDİRİLMESİ VE BİR UYGULAMA ÖRNEĞİ
Merkezkaç yönetim anlayısını uygulayan ve sorumluluk merkezlerini açık bir
biçimde tanımlayan isletmelerde üst yönetim, bölümlerin performansını degerlendirmek için,
bölümler arasında yapılan mal ve hizmet transferlerinde kullanılan transfer fiyatlarını
kullanabilmektedir. Transfer fiyatları, isletme içindeki sorumluluk merkezlerinin
performanslarının degerlendirilmesi ve bölüm yöneticilerinin isletme hedefleri ile uyumlu
olup olmadıgının tespit edilmesi açısından yardımcı olmaktadır.
Bu tezin amacı, merkezkaç yönetim anlayısı ile yönetilen bir endüstri isletmesinde,
sorumluluk merkezlerinin tespiti ve degerlendirilmesi ile sorumluluk merkezleri arasında
yapılacak mal ve hizmet transferlerinin gerek sorumluluk merkezlerinin, gerekse de
isletmenin performansı üzerine etkisi ve Uluslararası Muhasebe Standartlarının transfer
fiyatlama sistemi ile performans ölçümüne etkisinin arastırılmasıdır. Bu amaçla yapılan
uygulama sonucunda transfer fiyatlarının sorumluluk merkezlerinin ve isletmenin bir bütün
olarak performansını etkiledigi ve Uluslararası Muhasebe Standartlarının transfer fiyatları ve
performans ölçümü üzerinde önemli etkisinin oldugu tespit edilmistir.
ABSTRACT
ASSESMENT AND AN EXAMPLE OF TRANSFER PRICING SYSTEM AND
PERFORMANCE MESASUREMENT FROM THE VIEW OF STRATEGIC COST
MANAGEMENT IN THE INDUSTRIAL ENTERPRISE
Top management of the company that applies decentralized management and
describes clearly responsibility centers, can use transfer pricing which is used between
enterprise’s departments for goods and services transfer to evaluate performance of the
departments. Transfer prices help to enterprise to evaluate performance of the responsibility
centers and to determine eligibility of the department manager for the enterprise’s target.
The purpose of the thesis is to show a research about determination and evaluation of
the responsibility centers in the industrial enterprise that is managed with decentralized
management system, and impact of the goods and service transfers between responsibility
centers and enterprise performance, and impact of the International Accounting Standards
with transfer pricing system on the performance measurement. As a result of the study shows
that transfer prices impact performance of the responsibility centers and enterprise as a whole
and International Accounting Standards have important role on the transfer prices and
performance measurement
Denetim kalitesinin vergiden kaçınma üzerindeki etkisi: Borsa İstanbul örneği
Bu çalışmanın amacı, denetim kalitesinin vergiden kaçınma üzerindeki etkisinin incelenmesidir. Bu amaçla, Borsa İstanbul’da 2009-2022 yılları arasında işlem gören 160 şirketin verileri kullanılmıştır. Araştırmada denetim kalitesinin ölçümünde denetçi büyüklüğü, denetim hizmet süresi ve denetçi rotasyonu kullanılmıştır. Vergiden kaçınma değişkenin ölçümünde ise cari dönem vergi gideri ile olması beklenen vergi gideri arasındaki farkların toplam aktife oranı (BTD) kullanılmıştır. Değişkenlerin geçerlilik ve güvenilirliklerinin testi amacıyla durağanlık ve çoklu bağlantı analizi yapılmıştır. Analize dahil edilen değişkenlerde birim kök ve değişkenler arasında çoklu bağlantı bulunmamaktadır. Araştırmada dirençli standart hatalar ile havuzlanmış OLS tahmincisi kullanılmıştır. Regresyon analizinden elde edilen bulgulara göre denetim kalitesinin ölçümünde kullanılan denetim firmasının büyüklüğü ile vergiden kaçınma arasında anlamlı bir ilişki tespit edilmiştir. Bunun yanında analize dahil edilen kontrol değişkenlerinin (aktif kârlılık oranı, finansal kaldıraç oranı) vergiden kaçınma üzerinde etkisi tespit edilmiştir
Etkin Ortaklık Payındaki Değişimin Konsolide Finansal Tablolar Açısından İncelenmesi
Konsolide finansal tablolar, bir grubun finansal tablolarının tek bir işletme gibi sunulduğu finansal tablolarıdır. Hangi şirketlerin konsolidasyon kapsamına alınacağının belirlenmesinde ise kullanılan en önemli ölçüt, ana ortaklığın sahip olduğu etkin ortaklık payıdır. Etkin ortaklık payının hesaplanmasında ise ana ortaklığın doğrudan sahip olduğu pay ile dolaylı paylar dikkate alınmaktadır. Etkin ortaklık payında ortaya çıkan değişimler, hazırlanacak konsolide finansal tablo ile dipnotlarını etkilemekte ve bu durumun açıklanması gerekmektedi
- …