Hiyalüronik asidin dental implantlar çevresindeki osseointegrasyona etkisi

YÖK Tez ID: 445527Çalışmada tavşan mandibulalarında belirlenen bölgelere yerleştirilen implantların kavitelerine lokal olarak uygulanan jel formundaki hiyalüronik asidin osseointegrasyon üzerine etkilerini araştırmak amaçlanmıştır. 10 Yeni Zellanda tavşanının mandibula kesici ve molar dişler arasında belirlenen bölgelerine mezial ve distal implant kaviteleri hazırlandı. Distalde hazırlanan implant kavitelerine hiyalüronik asit jel formu uygulanmıştır.Çalışma grubunu oluşturan implant kavitelerinin 4 mm anterioruna ise kontrol grubunu oluşturan implantlar yerleştirildi. Tüm implant kavitelerine 2 mm çap ve 4 mm uzunlukta özel olarak tasarlanmış implantlar yerleştirilmiştir. 2 aylık takip sürecinin ardından dental implantların çevresindeki osseointegrasyon miktarı histolojik ve histomorfometrik olarak değerlendirilmiş ve gruplar arasındaki değerler karşılaştırılmıştır. Kontrol grubu ile hiyalüronik asit uygulanan çalışma grubu arasında osseointegrasyon açısından gözlemsel olarak belirgin bir farklılık tespit edilemedi. Çalışma grubunda kontrol grubuna göre daha yaygın olarak osteoid doku varlığı tespit edildi. Çalışma grubunun kesitlerinde aktif remodelling gerçekleşen, rejenerasyon aktivitesi yüksek olan yeni kemik alanlarının varlığı izlendi. Anahatar Sözcükler: Hiyalüronik asit, Dental implant, Osseointegrasyon, Tavşan Mandibulası, Histopatoloji, Kemik İyileşmesiThe aim of this study is to investigate the effects on osseointegration of the hyaluronic acid gel form which is applied to the implant cavities that are prepared at determined regions of rabbits' mandibles. Two implant cavities were prepared mezially and distally at regions that were determined between mandibular incisor and molar teeth of 10 New Zealand rabbits' mandibles. Hyaluronic acid application were applied at distal implant cavities. The implants of control group were placed at 4 mm mezially. Specially designed implants had 2 mm diameter and 4 mm length were used for all implant cavities. Subjects were followed cause of completion of the osseointegration of dental implants for along 2 months. Osseointegration mechanism around dental implants were examined histologically and histomorphometrically. Finded values were compared between the groups. There were no meaningful observational results between the groups. More extensive osteoid tissue was followed at study groups. New bone regions that had active remodelling and high regeneration activities were seen histologically at study groups. Key words: Hyaluronic acid, Dental implant, Osseointegration, Rabbit Mandible, Histopathology, Bone Repairin

Ameloblastik fibroma: İki olgu sunumu

Ameloblastik fibroma epitelyal ve ektomezenşimal komponentler içeren, genellikle 2. dekatta görülen ve nadir karşılaşılan benign bir odontojenik tümördür. Bu makalede 14 yaşındaki erkek ve 20 yaşındaki bayan hastada mandibular posterior bölgede rutin dental kontroller sırasında farkedilen lezyonlar konservatif enükleasyon ile çıkarılmış olup, hastalar nüks açısından düzenli takibe alınmıştır. Bu vaka raporunda ameloblastik fibroma olgusu, klinik, radyografik ve histopatolojik olarak anlatılmakta, ayrıca nüks ihtimali ve tedavi protokolü arasındaki ilişki literatür bilgisi altında tartışılmaktadı

Clinical Evaluation Of The Use Of Tibial Bone Grafting In Dentoalveolar Reconstructive Surgery

Objective The aim of this study was to evaluate the efficacy of tibial autogenous bone grafting in the treatment of patients with alveolar bone defects. Materials and Methods The study subjects consisted of 12 patients (10 male, 2 female, age: 19-51 years) who underwent reconstructive autogenous bone-grafting procedures. The medial approach to the tibial bone was used to harvest autogenous cancellous bone grafts in all the patients. Clinical parameters (complications at the donor and recipient sites, resorption and volume of the grafts) were evaluated retrospectively. Results The mean age of the patients was 36.25 ± 0.9 years. Of the 12 patients, 5 (41.7%) received bone grafts for sinus augmentation, 3 (25%) for cyst cavity reconstruction and 4 (33.3%) for alveolar cleft reconstruction procedures. The average follow-up period was 28.4 months (range: 21-40 months). An average of 5.2 cm3 of cancellous bone was harvested for grafting procedures. All the grafting procedures were successful, and there were no surgical complications during the harvesting protocol. In all cases, pain and gait disturbance lasted less than 2 weeks. Conclusion The results of this study suggest that the use of tibial autogenous bone graft harvested using a medial approach was a safe, simple and effective method for grafting various alveolar bone defects where high amounts of cancellous bone grafts were needed with low morbidity.PubMedWoSScopu