Tarayıcıları Optik Okuyucu Olarak Kullanarak Sınav Formu Analizi Yapma

Program, tarayıcı kullanılarak resim formatı şeklinde programa aktarılan bir cevap kâğıdında, işaretlenen alanları tanıması ve bunları veritabanına kaydedilmesini sağlamaktadır. Form üzerinde bulunan işaretleme alanlarının koordinatları belirlenerek bu koordinatların RGB aralıklarının kontrolü ile sonuçların bulunması sağlanmıştır. Maliyeti daha yüksek olan optik okuyucu sisteminin yerine basit bir tarayıcı ile belgelerimizi tarayarak analiz yaptırılması amaçlanmıştır. Kullanıcılar tarayıcı ile formları tarayarak bu program sayesinde tek tek veya çoklu olarak formlarda işaretlenen bilgileri veri tabanına kaydedebilir. Programa ileride yapılacak geliştirmelerle cevap kâğıdının oluşturulacağı bir bölüm ve raporlama bölümleri eklenmesi düşünülmektedir. Geliştirilecek donanım eklentileri ile otomatik form alınması sağlanarak, program geliştirilip, profesyonel olarak kullanılacak bir sistem haline getirilebilir. Yapılan bu çalışma, meslek yüksekokullarında bilgisayar programcılığı bölümlerindeki derslerde yapılabilecek örnek bir proje çalışmasıdır. Bu sayede öğrenciler derslerde öğrendiklerini uygulamalı olarak gerçekleştirme fırsatı bulmaktadırlar ve iş hayatında yapabileceği uygulamaların geliştirme aşamalarını görmektedir.The program recognize the marked areas and enables to save them to a database which is transferred to the program from the answer sheet as a standard image format with scanner. This program is provided the results with control of RGB ranges with determining the coordinates of the marking areas. It is aimed that scanning marked answer papers by using a simple scanner instead of the higher cost of the optical reader system. Users can record the data to the database by scanning one or multiple forms by using scanner. Future improvements of the program, is to create a section that creating an answer paper and reporting sections. The program will be developed by providing automatic form of hardware addons and turned into a system to be used as a professional. This study is a model project of which can be practice in the courses of department of computer programming courses in vocational high schools. In this way, students can find the opportunity to perform practical which lessons they learned and sees the development stages in professional life

Sektörün meslek yüksekokulları bilgisayar programcılığı öğretimi ve mezunlarına bakış araştırması

Bu araştırma meslek yüksekokullarındaki bilgisayar teknolojileri bölümünde okuyan öğrencilere veya bu bölümden mezun olmuş olanlara, bilişim sektörünün bakışını ve bu firmaların meslek yüksekokullarındaki eğitim ile ilgili görüşlerini belirleyebilmek amacıyla yapılmaktadır. Günümüzün en önemli alanlarından birisi olan bilişim teknolojilerine personel yetiştirmeyi amaçlayan meslek yüksekokullarında verilen eğitimin, sektörün ihtiyaçlarını karşılayıp karşılamadığını durumunu ortaya çıkarmayı amaçlamaktadır. Araştırma kapsamında firmaların internet üzerinden giriş yapabileceği bir anket sistemi oluşturulmuştur. Tek merkezli değil tüm Türkiye’yi kapsayacak şekilde internet üzerinden firmalara ulaşılarak ankete katılım sağlanmıştır. Yapılan bu araştırma sonucunda, meslek yüksekokullarının bilişim teknolojisi bölümünde okuyan öğrencilere yönelik verilen eğitimin kapsamı, derslerin dağılımları ve ders içerikleri yeniden gözden geçirilerek, sektörüyle uyumlu olması sağlanabilecektir

İKMEP değerlendirmesi: biyomedikal cihaz teknolojileri programı

Bu çalışmada, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ve Yükseköğretim Kurulu (YÖK) işbirliği ile meslek yüksekokullarına yönelik olarak başlatılan “İnsan Kaynaklarının Mesleki Eğitim Yoluyla Geliştirilmesi Projesi (İKMEP)” ve İKMEP kapsamında hazırlanan öğretim programlarından “Biyomedikal Cihaz Teknolojileri” programı incelenmiştir. Öğretim programı; zorunlu, mesleki, seçmeli dersler ve içerikleri, derslerin haftalık süreleri, derslerin pratik çalışmalarının uygulanabilirlik düzeyi, yatay ve dikey geçiş için uygunluk durumları ve öğretim elemanı yeterliliği gibi kriterler, programın belirlenmiş yeterlilik tablosu da dikkate alınarak değerlendirilmiştir. Değerlendirme sonucunda, İKMEP kapsamında hazırlanan Biyomedikal Cihaz Teknolojileri öğretim programının tekniker düzeyinde bölümün gerektirdiği temel elektronik/bilgisayar dersleri tam olarak içermediği, birçok dersin tek bir ders adı altında birleştirilebileceği, biyomedikal cihazlar ile ilgili derslerin uygulama kısımlarının işlenmesinin çok güç olduğu ve yatay/dikey geçiş için gerekli zorunlu derslerin yetersizliği/belirsizliği sonuçlarına varılmıştır. Yapılan değerlendirmeler için çeşitli öneriler sunulmuştur

Warfarın increases the risk of vascular calcification in haemodialysis patients a multicenter case-control study

57th ERA-EDTA CongressERA, EDT

A multicenter study of the clinical, laboratory characteristics and potential prognostic factors in patients with aa amyloidosis on hemodialysis

Introduction While light chain (AL) amyloidosis is more common in western countries, the most common type of amyloidosis is amyloid A (AA) amyloidosis in Eastern Mediterranean Region, including Turkey. Although worse prognosis has been attributed to the AL amyloidosis, AA amyloidosis can be related to higher mortality under renal replacement therapies. However, there are no sufficient data regarding etiology, clinical presentation, and prognostic factors of AA amyloidosis. The objective of our study is to evaluate the clinical, laboratory characteristics, and possible predictive factors related to mortality in patients with AA amyloidosis undergoing hemodialysis (HD). Methods This multicenter, cross-sectional study was a retrospective analysis of 2100 patients on HD. It was carried out in 14 selected HD centers throughout Turkey. Thirty-two patients with biopsy-proven AA amyloidosis and thirty-two control patients without AA amyloidosis undergoing HD were included between October 2018 and October 2019. There was no significant difference between the groups in terms of age and dialysis vintage. Causes of AA amyloidosis, treatment (colchicine and/or anti-interleukin 1 [IL] treatment), and the number of familial Mediterranean fever (FMF) attacks in the last year in case of FMF, systolic and diastolic blood pressures, biochemical values such as mean CRP, hemoglobin, serum albumin, phosphorus, calcium, PTH, ferritin, transferrin saturation, total cholesterol levels, EPO dose, erythropoietin-stimulating agents resistance index, interdialytic fluid intake, body mass indexes, heparin dosage, UF volume, and Kt/V data in the last year were collected by retrospective review of medical records. Findings Prevalence of AA amyloidosis was found to be 1.87% in HD centers. In amyloidosis and control groups, 56% and 53% were male, mean age was 54 +/- 11 and 53 +/- 11 years, and mean dialysis vintage was 104 +/- 94 and 107 +/- 95 months, respectively. FMF was the most common cause of AA amyloidosis (59.5%). All FMF patients received colchicine and the mean colchicine dose was 0.70 +/- 0.30 mg/day. 26.3% of FMF patients were unresponsive to colchicine and anti-IL-1 treatment was used in these patients. In AA amyloid and control groups, erythropoietin-stimulating agents resistance index were 7.88 +/- 3.78 and 5.41 +/- 3.06 IU/kg/week/g/dl, respectively (p = 0.008). Additionally, higher CRP values (18.78 +/- 18.74 and 10.61 +/- 10.47 mg/L, p = 0.037), lower phosphorus (4.68 +/- 0.73 vs. 5.25 +/- 1.04 mg/dl, p = 0.014), total cholesterol (135 +/- 42 vs. 174 +/- 39 mg/dl, p < 0.01), and serum albumin (3.67 +/- 0.49 mg/dl, 4.03 +/- 0.22, p < 0.01) were observed in patients with AA amyloidosis compared to the control group. Discussion In this study, we found that long-term prognostic factors including higher inflammation, malnutritional parameters, and higher erythropoietin-stimulating agents resistance index were more frequent in AA amyloidosis patients under HD treatment

3+1 eğitimi modeli olan meslek yüksekokullarının eğitim planlarının incelemesi

Ülkelerin gelişmesi ve kalkınmasında nitelikli insan ve çalışan sayısının önemi çok fazladır. Ülkemizde ara eleman yetiştirmek üzere kurulmuş olan meslek yüksekokulları, amaçları itibariyle, öğrencilere bilgi ve beceri kazandıran ve onları iş hayatına hazırlayan mesleki eğitim kurumlarıdır. Öğrencilerin meslek yüksekokulundan mezun olduktan sonra istihdamını sağlayacak eğitim programları hazırlanmalı ve bu programlar, sektördeki ve teknolojideki gelişmelere göre sürekli güncellenmelidir. Bu amaçla öğrencilerin 3 yarıyıl okulda ders, 1 yarıyıl işletmelerde uygulama şeklinde yaptığı model (3+1 işletmelerde mesleki eğitim modeli) Sakarya Üniversitesi tarafından geliştirilmiştir. Bu modelin öğrencilere, üniversitelere, sektöre ve ülkeye birçok avantajları bulunmaktadır. Mesleki eğitim kurumlarında ilk olarak 2011 yılında uygulanmaya başlayan 3+1 eğitim modeli ülkemizde giderek yaygınlaşmakta ve üniversiteler tarafından kabul görmektedir. Gerçekleştirilen bu çalışmada 3+1 eğitim modeli kullanan farklı üniversitelerin benzer programları veya farklı programlarındaki eğitim planları incelenmiştir. Bu incelemede üniversitelerin bulundukları illerin gelişmişlik düzeyleri, uygulamalı eğitimler çerçeve yönetmeliği hükümleri, üniversitelerin mevcut eğitim öğretim yönetmeliklerindeki farklılıklar da dikkate alınmıştır. Eğitim programlarındaki benzer yönler vurgulanmış, farklı yönler ise eleştirel bir bakış açısıyla değerlendirilmiştir

Desıgn And Implementatıon Of Asymmetrıc Multılevel Cascaded Inverter

Bu tez çalışmasında, asimetrik çok seviyeli kaskad bir eviricinin tasarımı ve uygulaması gerçekleştirilmiştir. Yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının artmasıyla birlikte, bu kaynaklarda üretilen enerjinin dönüşümü önem kazanmıştır. Çok seviyeli eviricilerde seviye sayısının artışı, çıkış gerilimindeki dV/dt oranını azaltarak, çıkışta elde edilen alternatif akımın sinüse yakın olmasını sağlamaktadır. Asimetrik çok seviyeli kaskad evirici yapısı daha az anahtarlama elamanı kullanılarak, çıkışta daha fazla gerilim seviyesi elde edilmesine imkân vermektedir. Bununla birlikte eviricinin anahtarlama işaretlerinin üretilmesi karmaşıklaşmaktadır. Çok seviyeli eviricilerin anahtarlamasında uzay vektör ve sinüsoidal darbe genişlik modülasyon teknikleri yaygın olarak kullanılmaktadır. Evirici tasarımında öncelikle benzetim sonuçları alınmış, sonra donanım tasarımı gerçekleştirilerek, akım ve gerilime ait çıkış toplam harmonik değerleri incelenmiştir. Toplam harmonik bozulmayı düşürmek için sisteme geri besleme kontrol yöntemi eklenmiştir. Toplam harmonik bozulma değerinin azaltılması için kullanılan geri besleme tekniklerinden birisi olan oransal rezonans (PR) kontrol yöntemi, çıkıştan alınan örnekleme işaretini bir referans değerle karşılaştırılarak, istenilen frekansta maksimum kazanç sağlarken, diğer frekansları bastırabilmektedir. Özellikle düşük dereceli harmoniklerin bastırılması konusunda başarılı bir kontrol yöntemidir. Asimetrik çok seviyeli kaskad evirici yapılarında PR kontrol tekniği daha önce uygulanmamış bir tekniktir. Ayrıca gerçekleştirilen bu tez çalışmasında, literatürde akım kontrol yöntemi olarak kullanılan PR kontrolden farklı olarak gerilim geri beslemesiyle kontrol işlemi gerçekleştirilmiştir. Özellikle çıkış akımının geri beslemede kullanılamayacak kadar düşük olduğu sistemlerde, örnekleme işareti gürültü oluşturacağı için akım yerine gerilim kullanılarak geri besleme sisteminden kaynaklanan hataların azaltılması sağlanmıştır. Yapılan bu tez çalışması ile çıkış akım ve gerilim toplam harmonik bozulma değerleri IEEE 519-2014 standardına uygun olan asimetrik çok seviyeli kaskad bir evirici ve kontrol yöntemi geliştirilmiştir.In this thesis, an asymmetric multilevel cascaded inverter design and implementation has been realized. The transformation of the energy, which is produced from renewable energy sources, has gained importance with the increasing use of these sources. The increasing number of levels in multi-level inverters decreases the ratio of dV/dt at output voltage, so that the achieved alternative current at the output is obtained as close to the sinusoidal. The asymmetric multilevel cascaded inverter structure allows the voltage level to be increased by using less component. However, the generation of switching signals of the inverter becomes more complicated. Space vector and sinusoidal pulse with modulation techniques are widely used in switching multilevel inverters. At first, the simulation results are obtained, then total harmonic values of current and voltage have been examined by implementing hardware design in implementation of inverter. Feedback control method has been added to the system in order to reduce the total harmonic distortion. Proportional resonance (PR) control method which is one of the feedback techniques, used to decrease the total harmonic distortion value, while providing maximum gain at the desired frequency by comparing the sampling signal obtained from the output with a reference value, PR control techniques is able to suppress other frequencies. Especially, it is a successful control technique for suppressing lower order harmonics. It has not been applied before in asymmetric multilevel inverter structures. Also, in this thesis, voltage feedback control process is performed unlike PR control which is used as a current control in literature. It is provided to reduce errors caused by feedback system by using voltage instead of current, particularly in systems where output current is too low to be used in feedback since the sampling signal will generate noise. It is developed an asymmetric multilevel cascade inverter and control method, which is the output current and voltage total harmonic distortion values, are suitable for IEEE 519-2014 standar

Explaning Hacı Bektaş Veli's life with a mind map

Araştırmacılar yüzyıllardır öğrenme üzerine birçok araştırma gerçekleştirmekte ve halen de bu çalışmalara devam edilmektedir. Öğrenme sürecinde, hafızanın doğru kullanımı, uzun süreli bellekte bilgi depolayabilme ve gerektiğinde bunu kolayca hatırlayabilmek çok önemlidir. Bu amaçla son yüzyılda yapılan araştırmalarda, hafızanın merkezi olan beynin yapısı ve çalışması hakkında yapılan araştırmalar çok önem kazanmıştır. Günümüzde halen gizemini koruyan yapısıyla, beynin ve hafızanın en iyi şekilde kullanılması öğrenme sürecini kolaylaştırmaktadır. Hafızayı en iyi şekilde kullanabilmek için geliştirilen çalışmalardan birisi, İngiliz Psikolog Tony Buzan tarafından icat edilmiş ve 40 yıllık araştırmalar sonucunda geliştirilmiş olan “Zihin Haritalama” tekniğidir. Eğitim, mühendislik, yönetim, iktisat, stratejik analiz ve daha birçok alanda kullanılmakta olan bu teknik ile geliştirilen zihin haritaları sayesinde, bireylerin kişisel öğrenme süreçlerinde birçok olumlu değişiklikler tespit edilmiştir. Ayrıca sadece bir öğrenme ve not alma aracı olmanın yanında, plan yapmak veya sunum yapmak gibi çeşitli amaçlarla da kullanılmaktadır. Zihin haritalama tekniğinin kullanımında ilk olarak, gerçekleştirilecek haritanın merkezine ana fikri belirten bir anahtar kelime veya bir görsel eklenir. Daha sonra bir ağacın gövdesinden uzanan dallar gibi bu fikri en iyi anlatan kollar ve bu kolar üzerinde bulunan anahtar kelimeler veya görseller kullanılarak haritaya detaylandırılmalıdır. Verilecek her bir ayrıntı kişide öğrenmeyi oluşturacak çağrışımları sağlamalıdır. Kullanılacak anahtar kelimelerin veya görseller seçimi çok önemlidir. Bunun ile birlikte yapılan haritalar mutlaka farklı renkler kullanılarak ifade edilmeli ve tek renk kullanımından kaçınılmalıdır. Oluşturulan bu haritalar belirli aralıkla çok kolay bir şekilde tekrar edilerek, öğrenilen bilgilerin uzun süreli hafızamızdan silinmesinin önüne de geçilmiş olacaktır. Gerçekleştirilen bu çalışmada zihin haritalama tekniği kullanılarak Hacı Bektaş Veli’nin hayatının anlatılması amaçlanmıştır. Bu çalışma sayesinde, okuyucular tek bir sayfa üzerinde Hacı Bektaş Veli’nin hayatı hakkında birçok bilgi edinmiş olacaktır

Reduced harmonics in a seven level asymmetric multilevel inverter with aperiodic DC sources

Nowadays, multilevel inverters are mostly used in industrial applications. Cascade H-Bridge structure is one of the multilevel inverter topology for converting DC to AC. While achieving this operation, if DC sources used with different ratios, it is called Asymmetric Multilevel inverter. Lots of different fault types can be accrued in the operation of inverter. One of this fault is caused by decreasing of the DC source. When this fault occurs, the output wave of the inverter will deviate from the sinus form due to harmonics. To correct this situation, it is necessary to make changes to the multi-carrier PWM modulation used to generate the switching signals of inverter. In this study, it is aimed to reduce the total harmonic distortion in the output wave by using multi-carrier PWM modulation in case of decrease in one or both of the DC sources in the seven-level Asymmetric multi-level inverter

A review on asymmetric multi-level inverters

Asimetrik çok seviyeli eviriciler, çok seviyeli evirici (ÇSE) topolojileri içerisinde daha fazla gerilim seviyeleri üretmelerinden dolayı hızla gelişmektedir. Asimetrik çok seviyeli eviriciler, istenilen çıkış seviyelerini üretmek için simetrik çok seviyeli eviricilerdeki gibi aynı sayıda fakat farklı oranlardaki DA kaynaklara ihtiyaç duyar. Bugüne kadar birçok araştırma yapılmasına rağmen, literatürde asimetrik eviricileri tamamen inceleyen bir çalışma görülmemektedir. Bu çalışmada, asimetrik çok seviyeli eviricilerin yapıları ve kontrol teknikleri incelenmiştir. Çalışmada asimetrik topolojiler, kaskad ve hibrit asimetrik çok seviyeli eviriciler ve yeni topolojiler incelenmektedir. Bununla birlikte; Sinüzoidal Darbe Genişlik Modülasyonu (SDGM), Uzay Vektör Modülasyonu (UVM), Seçmeli Harmonik Elemeli Darbe Genişlik Modülasyonu (SHE-DGM) gibi klasik kontrol yöntemlerine ek olarak asimetrik eviricilerin kontrolünde son dönemde yaygın olarak kullanılan en yakın üç vektör tekniği (EYÜV) de bu çalışmada incelenmiştir