EFFECTS OF THE PARTICLE SIZE OF GROUND BAUXITE (BOEHMITE) ORE FROM SEYDISEHIR, WHICH IS USED IN ALUMINA PRODUCTION, ON THE EXTRACTION TIME AND RECOVERY

Bu çalışmada Seydişehir Eti Alüminyum A.Ş. Tesislerinde alümina üretiminde kullanılan böhmitik boksit cevherinin, yüksek sıcaklık ve yüksek basınç altında kostik soda ile reaksiyona (otoklav liçi) sokulmadan önce gerçekleştirilen öğütme işleminde, boksitin tane boyutunun reaksiyon süresine ve buna bağlı olarak prosesteki Al2O3 verimine (metalurjik verim) etkisi incelenmiştir. Deneylerde homojen olarak hazırlanan temsili boksitin öğütülmesiyle elde edilen farklı üç boyuttaki fraksiyonlar kullanılmış ve bu numunelerin kostik soda çözeltisi ile 120 dakika süre zarfında ekstraksiyonu sonucunda elde edilen Al2O3 verimine dayalı olarak optimum elek fraksiyonu belirlenmiştir. Belirlenen optimum elek fraksiyonu için reaksiyon süreleri değiştirilerek sürenin etkisi de incelenmiştir. Sonuç olarak alümina üretiminde kullanılan böhmitik boksit cevherinin optimum öğütme (tane) boyutunun -0,149+0,074 mm ve reaksiyon süresinin optimum 90 dakika olduğu tespit edilmiştir. izmir gundem komik videolar cizgi film izle cizgi film 3d oyunlar oyunlar In this study, the effects of the particle size of ground bauxite (boehmite) ore from Seydişehir, which is used in alumina production at Eti Alüminyum Co. Inc, on the extraction time and the recovery of Al2O3 has been investigated. Representative samples of bauxite were obtained in different size fractions and these samples are leached for 120 minutes and the recovery of Al2O3 for each fraction was calculated. From this study the optimum size fraction was selected. Different leaching time was applied to the selected size fraction to find out the optimum time for leaching. The results indicated that grinding of bauxite (boehmite) ore below 0,149 mm size and leaching time of 90 minutes was sufficent to obtain optimum recovery

Folliküler LenfomalarFOLLICULAR LYMPHOMAS

Follik&uuml;ler LenfomalarFOLLICULAR LYMPHOMASMustafa &Ccedil;ETİNa,Sibel KABUKCU HACIOĞLUaaHematoloji BD, Erciyes &Uuml;niversitesi Tıp Fak&uuml;ltesi, KAYSERİTurkiye Klinikleri J Int Med Sci 2007;3(19):69-72Article Language: TRNot Free&nbsp;&Ouml;ZETFollik&uuml;ler lenfoma batı &uuml;lkelerinde en sık rastlanan d&uuml;ş&uuml;k dereceli non Hodgkin lenfoma tipidir. Follik&uuml;ler lenfomalar patolojik, molek&uuml;ler ve klinik bulgularıyla tanımlanan homogen bir antite olarak g&ouml;zlenir. Bu indolen hastalık yavaş b&uuml;y&uuml;me ve kendiliğinden iyileşme paterni ile karakterize olmasına rağmen, ilerlemiş vakalarda mevcut tedavilere yanıtsız kalabilmektedir. Ge&ccedil;en 10 yılda; kemoterapi veya kemoterapiyle kombine k&ouml;k h&uuml;cre tedavisi, radyoimm&uuml;noterapi ve monoklonal antikor tedavisi alan hastaların sayısında dramatik bir artış ortaya &ccedil;ıkmıştır.Anahtar Kelimeler: Follik&uuml;ler lenfoma, rituksimab, radyoimm&uuml;noterapiABSTRACTFollicular lymphoma is the most common low-grade non Hodgkins lymphoma in the western countries. Follicular lymphoma represent an homogeneous entity as defined by pathological, molecular and clinical data. This indolent disease is characterised by a slow growth pattern with possible spontaneous regression but remains incurable with available treatments when advanced. In the last 10 years, a dramatic increase have seen in the number of patients receiving emerging chemotherapies combined or not with monoclonal antibody therapy, radioimmunotherapy or stem cell transplantation.Keywords: Follicular lymphoma, rituximab, radioimmunotherapy</div