Mitigating Tipburn True Foliar Calcium Application in Indoor Hydroponicly Grown Mini Cos Lettuce

Hydroponic systems provide a highly advantageous environment for cultivating green leafy vegetables. Among these advantages, there is a significant acceleration in harvest compared to conventional farming methods, the attainment of high yields, enhanced leaf coloring, increased nutritional content, and improved sweetness, all of which are crucial factors. However, a particular issue known as tip burn is encountered when cultivating, especially Yedikule (Romaine) type lettuce in hydroponic systems. This study investigates various calcium dosages applied via foliar spray to mitigate tip burn on Thespian and Suntred lettuce varieties (green and red Romaine mini types). Different calcium dosages were employed for both lettuce varieties. This experiment examined various parameters for both lettuce types, including plant height, root length, stem diameter, plant age, dry weight, root dry and fresh weight, macro and micronutrient content, dry matter, and total yield. The results indicate that combining foliar calcium and adequate ventilation effectively mitigates tipburn. This research emphasizes the significance of such a combined approach in preventing tip burn in hydroponically grown lettuce, specifically Thespian and Suntred varieties

Domateste demir eksikliğine dayanıklılığın morfolojik, fizyolojik ve genetiksel açıdan incelenmesi

TEZ3224Tez (Doktora) -- Çukurova Üniversitesi, Adana, 1999.Kaynakça (s. 201-216) var.xvi, 216 s. ; res. ; 30 cm.

Bitki Yoğunluğu ve sürgün sayısının sera biber yetiştiriciliğinde verim ve meyve özellikleri üzerine etkileri

Sera içerisindeki alanın etkin kullanılması konusunda, bitki yoğunluğu ve budama sistemi anahtar bir rol oynamaktadır. Biber (Capsicum annuum l.) çeşitlerinden Amazon-(uzun yeşil meyveli) ve Balo (dolmalık meyveli) çeşitleri kış döneminde serada yetiştirilmiştir. Bitki yoğunluğu ve sürgün sayısını optimize etmek için, sıra arası mesafe tüm uygulamalarda sabit olarak 80 cm kullanılırken, farklı sıra üzeri mesafeler (45 cm, 30 cm ve 15 cm) ile sürgün sayıları (1, 2, 3 ve 4 sürgün/bitki) kullanılmıştır. Bitkilerde sıra üzeri mesafe daraldıkça sürgün sayısı azaltılmıştır, azalan sürgün sayısında yaprak sayısı azalırken her yaprağın alanı artmıştır. Yüksek bitki yoğunluğu ve fazla sürgün sayısı, çiçek ve meyve seviyesinde PAR (Fotosentetiksel aktif ışınım) değerlerinin azalmasına neden olurken aynı bitkilerde LAI (Yaprak alan indeksi)'in artmış olduğu tespit edilmiştir. Bu çalışma sonunda, sera biberlerinden yüksek verim alabilmek için 80 x 15 cm bitki yoğunluğu ve 2 sürgünlü budama önerilmektedir. Ancak, tohum maliyeti yüksek olduğu durumlarda tohumun ekonomik kullanımını sağlamak için 80 x 30 cm ve 3 sürgünlü budama da önerilebilir. Bitki yoğunluğu ve sürgün sayısının, biber meyvelerinde ağırlık, boy, çap, hacim, meyve suyunda SCKM ve pH gibi kalite özelliklerini önemli düzeyde etkilemediği tespit edilmiştir.Plant density and pruning systems play a key role in the effective use of the area inside the greenhouse. Pepper (Capsicum annuum L) cultivars, Amazon-long green and BaIo bell-shape type, were grown in the winter cultivation period in a glasshouse. A constant space of 80 cm between rows with different within-row spacings (45 cm, 30 cm and 15 cm) and shoot numbers (between one and four shoots per plant) were applied to optimize plant density and number of shoots. Wider within-row spacing and higher shoot numbers per plant increased the number of leaves. However, the individual leaf blade area was higher for narrower within-row spacings with fewer shoots. While higher plant densities with a greater number of shoots reduced photosynthetically active radiation, they increased the leaf area index at fruiting level. In order to obtain high yields an assumption of 80 x 15 cm with two shoots per plant is suggested for peppers. When expensive seed is used then a 80 x 30 cm spacing with three shoots per plant might be more economical. Plant density and the number of shoots did not affect fruit quality characteristics, such as fruit weight, length, diameter, volume, dry matter, total soluble solids and the pH of the flesh in either cultivar

Responses ofsome bean and cow pea genotypes to salt stress

Bu çalışmada, 10 fasulye ve 3 börülce genotipinin genç bitki aşamasında tuzluluğa karşı göstermiş oldukları tepkiler ''iyon dengesi (regülasyonu)" yönünden incelenmiş ve genotiplerin tuzluluğa karşı tepkileri bakımından sınıflandırması yapılmıştır. Bitkiler, "derin akan su kültürü" tekniği ile yetiştirilmiştir. Su kültürü ortamında 125 mM NaCl uygulamasının, uygulanmayan kontrol grubu ile iyon alımı açısından karşılaştırılması amacıyla bitkilerin yeşil aksam dokularında Na, K ve Ca konsantrasyonları incelenmiştir. Tuzlu koşullarda yetiştirilen bitkilerde, tuz zararı 1 ile 5 arasında değişen bir skala ile değerlendirilmiştir. Ayrıca, iyonların birbirleriyle olan ilişkileri korelasyon analizleriyle incelenmiştir. Araştırma sonucunda fasulye ve börülce genotiplerinin 125 mM NaCI uygulamasında farklı savunma mekanizmaları ile farklı duyarlılık seviyeleri gösterdikleri belirlenmiştir.In this study, 10 bean and 3 cow pea genotypes at early growth stage were investigated for their -ion regulation- under salinity stress. The genotypes were classified for their salinity responses as susceptible or resistant. Plants were grown in -deep re-circulating water culture- system. Bean and cow pea plants were exposed to 125 mM salt (NaCl). Plant shoots with and without salt treatments compared for ion concentrations. Ion analysis of Na, K and Ca of shoot were carried out in order to investigate -ion regulation of the genotypes-. A 1 to 5 scale visual evaluation was performed under salt stress plants. The correlations of shoot ion concentrations with each others had also been investigated. It was concluded that, bean and cow pea genotypes showed different responses to 125 mM NaCI, and different susceptibility levels of the genotypes were determineted

Determination of convenient nitrogen doses for broccoli production and fluctuations in nitrogen contents in leaf and head

Brokolide azotlu gübre ihtiyacının belirlenebilmesi amacıyla yapılan bu çalışmada farklı dozlardaki azot uygulamalarının brokolide verim ve taç çapı üzerine etkileri ile yaprak ve taçta toplam azot içeriğinin değişimi incelenmiştir. Araştırmada bitkisel materyal olarak Marathon brokoli çeşidi kullanılmıştır. Denemede 0, 6, 12, 18, 24, 30 ve 36 kg/da N dozları kullanılmıştır. Çalışma sonucunda taç çapında meydana gelen değişimlerin istatistiksel olarak önemsiz olduğu, en yüksek verimin ise azotun 30 kg/da dozundan elde edildiği saptanmıştır.In this study, nitrogen requirement of broccoli, effects of different doses of nitrogen on yield, head diameter and fluctuations in nitrogen contents in leaf and head were investigated. Marathon broccoli cultivar was used as the plant material. In N applications 0, 60, 120, 180, 240, 300 and 360 kg $ha^{-1}$ doses were applied. At the end of the study, changes in head diameter were not statistically significant, while the highest yield was obtained from 300 kg ha-1 N application

The effects of different nutrient application in organic tomato production on storage and quality characteristics

Bu çalışmada serada organik domates (Alsancak F1) yetiştiriciliğinde toprağa uygulanan 4 farklı kükürt ürününün: 1.Mikronize Bentonitli Kükürt (MBS) tek başına (%90 Kükürt+%10 Bentonit), 2. MBS+Fe (%87 Kükürt+%10 Bentonit, %3 Fe), 3. MBS+Zn (%87 Kükürt+%10 Bentonit, %3 Zn), 4. MBS Fe+Zn (%86 Kükürt+%10 Bentonit, %2 Fe+%2 Zn) ve 5. Tanık uygulamalarının domates muhafazası ve kalite özellikleri Araştırmada MBS, MBS+Fe, MBS+Zn ve MBS+Fe+Zn uygulamaları ve tanık grubundan alınan domatesler, 10ºC'de, %90 oransal nem koşullarında 28 gün muhafaza edilmiştir. Muhafaza süresince 7 gün aralıklarla alınan meyve örneklerinde ağırlık kaybı (%), solunum hızı (ml CO2/kg.h), meyve eti sertliği (N), suda çözünebilir kuru madde (%), titre edilebilir asit (%), pH, likopen (mg/100 g), C vitamini (Laskorbik asit mg/100 g), meyve kabuk rengi (hº), çürüme oranı (%), genel görünüm gibi bazı fiziksel ve kimyasal değişimler belirlenmiştir. 28 gün muhafaza sonundaMikronize-bentonitli-kükürt ygulamalarının domateslerde kaliteyi, tanık grubuna göre daha iyi koruduğu bulunmuştur.In this study, 4 different sulfur products contained micronized-sulfur-with bentonite (MBS) were used to grow organic greenhouse tomato (Alsancak F1). The treatments were; 1. Micronizedsulfur-with bentonite (MBS) alone (%90 Sulfur+%10 Bentonite), 2. MBS+Fe (%87 Sulfur+%10 Bentonite, %3 Fe, 3. MBS+Zn (%87 Sulfur+%10 Bentonite, %3 Zn), 4. MBS Fe+Zn (%86 Sulfur+%10 Bentonite, %2 Fe+%2 Zn) and 5. Control. The effects of sulfur products on storage and quality parametres were investigated. Tomatoes from MBS, MBS+Fe, MBS+Zn, MBS+Fe+Zn applications and control groups in the study were stored at 10oC temperature and 90% relative humidity for 28 days. Physical and chemical changes such as weight loss (%), respiratory rate, fruit firmness, soluble solids content (%), titratable acid content (%), pH, lycopene (mg/100 g), vitamin C (L-ascorbic acid mg/100 g), fruit peel color (hº), decay incidence (%) and general appearance were determined during storage for 7 days by periodic analysis. At the end of 28 days of storage, sulfur products contained micronized-sulfurwith bentonit compared to control, were found to be better quality changes

THE EFFECTIVENESS OF GRAFTING TO IMPROVE SALTTOLERANCE OF SENSITIVE MELON WHEN THE TOLERANT MELON ISUSED AS ROOTSTOCK

Melon cultivars that are sensitive and tolerant to salinity were reciprocally grafted andplants were grown under salinity and control conditions in the glasshouse. Growing culturewas vermiculite and plants were irrigated by the complete nutrient solution. Thirty days oldmelon plants, grafted and ungrafted were subjected to salinity stress during 25 days with100mM NaCI. Some physiological parameters were investigated. Grafting on the tolerantmelon increased the responses of the sensitive melon to salinity in comparison to theungrafted one. The shoot fresh weight and leaf area were increased by 27%, leaf waterpotential was increased by 65%, leaf membrane injury index was decreased by 13 andstomatal conductance was increased by 18%. Other parameters like chlorophyll content, leaftemperature, mineral content (Na, K, Ca, and Cl) of the leaf and root, antioxidative enzymeactivities were also investigated. All results were discussed in the meeting in Portugal.</p