117 research outputs found
Examination of the effect of curcumin in experimental liver damage created by diethylnitrosamine in Swiss albino mice to superoxide dismutase and catalase activities and glutathione, malondialdehyde, and advanced oxidation protein products levels
In this study, the effects of curcumin, glutathione (GSH), malondialdehyde (MDA) levels, advanced protein oxidation products (AOPP), superoxide dismutase (SOD), and catalase (CAT) activities in experimental liver damage with diethylnitrosamine (DEN) in Swiss albino mice were investigated. The subjects (n = 9) used in the study were divided into 5 groups as tumor control 1, tumor control 2, curcumin protective, curcumin treatment and healthy control groups Curcumin oral gavage (in 150 mg/kg of ethylalcohol) was given to the protecting group for 19 days, 5 days before the administration of DEN, and 24 h after the administration of DEN. Hundred microliters of ethylalcohol oral gavage was given to the healthy group for 19 days. While MDA levels decreased significantly in the curcumin preservative group (p 0.05), (p = 0.128). AOPP levels decreased significantly in the curcumin protective group (p 0.05), (p = 0.073). SOD activities increased significantly in both groups. It was found as (p < 0.05), (p = 0.001) and (p < 0.05), (p = 0.002), respectively. GSH levels decreased but these reductions were not found statistically significant. CAT activities increased significantly in both groups. It was determined as (p < 0.05), (p = 0.001) for both groups. © 2021 International Union of Biochemistry and Molecular Biology, Inc
Poli ( Etilen Teraftalat ) Filmler Üzerine Azobisizobütironitril Başlatıcı Kullanılarak N-Vinil Pirolidon Aşılanması
Tez (Yüksek Lisans) -- Kırıkkale Üniversitesi47747
The effect of antihypertensive therapy timing at patients with hypertension on ambulatory blood pressure
Çalışmamızda antihipertansif ilaçların hem genel bütün olarak bakıldığında hem de çeşitli ilaç grupları özelinde farklı kullanım zamanlarının kan basıncı değerlerine olan etkisi araştırılarak antihipertansif reçete eden hekimlere hastalara antihipertansif ilaçları günün hangi saatinde kullanmalarını önermeleri açısından yol göstermek amaçlanmıştır. Yöntem: Meram Tıp Fakültesi kardiyoloji polikliniklerine başvuran ve ambulatuvar kan basıncı ölçümü yapılan hastalara Ekim 2015-Mart 2016 tarihleri arasında telefonla ulaşılmıştır. Bu hastalardan tek gruptan antihipertansif ilaç kullanan, çeşitli endikasyonlar ile ambulatuvar kan basıncı ölçümü yapılmış ve sonrasında takip eden hekim tarafından aynı dozda ilacın kullanım zamanı değiştirildikten 1 ay sonra tekrar ambulatuvar kan basıncı ölçümü yapılmış 100 hasta tespit edilmiş ve bu hastaların ambulatuvar kan basıncı değerleri incelenerek ilacın kullanım zamanı değiştiğinde oluşan kan basıncı parametrelerindeki farklılıklar karşılaştırılmıştır. Ambulatuvar kan basıncı ölçümünde karşılaştırılan parametreler yirmidört saat/gündüz/gece ortalama sistolik/diastolik ve ortalama arteryel kan basınç değerleri; gece/gündüz minimum/maximum sistolik/diastolik kan basınç değerleri; gece/gündüz sistolik/diastolik hedef değerin üzerindeki kan basıncı değerleri ile dipper hipertansiyon durumudur. Bulgular: İlaçların sabah kullanımı sırasındaki ambulatuvar kan basıncı ölçümü ile ilaçların akşam kullanımı sırasındaki ölçüm karşılaştırıldığında genel toplam olarak bakıldığında antihipertansif ilaçların akşam saatlerinde alınmasının sabah saatlerinde alınmasına göre yirmidört saatlik sistolik/diastolik ve MABP değerlerini daha iyi düşürdüğü tespit edilmiştir (sırasıyla p:0.08, p:0.021 ve p:0.011). Gece ortalama sistolik/diastolik ve MABP değerleri de ilacın akşam alımında sabah alıma göre daha düşüktür (3 parametre için de p<0.001). Gece maximum/minimum sistolik/diyastolik kan basıncı değerleri antihipertansif ilaçların genel bütün etkisine bakıldığında akşam kullanımda sabah kullanıma göre daha düşük izlenmiştir (p<0.001). Genel bütün olarak bakıldığında ilaçların sabah alımında dipper hipertansiyon varlığı %25 oranında görülmekte iken ilaçların akşam alımında bu oran %47' dir (p<0.001). İlaç grupları özeline inildiğinde beta-bloker ve nondihidropridin kalsiyum antagonisti grubu ilaçlarda bu sonuçlardan farklı sonuçlar elde edilmiş olup bu grup ilaçların sabah kullanımı sırasında daha düşük kan basıncı değerleri elde edilmiştir. Ancak diğer gruplar açısından bakıldığında ilacın kullanım zamanı ile ambulatuvar kan basıncı değerlerindeki değişim ilaçların toplam etkisinin karşılaştırıldığı veriler ile benzerdir. Sonuç: Beta-blokerler ve nondihidropridin grubu kalsiyum antagonistlerinin sabah saatlerinde kullanımının diğer grup ilaçların ise akşam saatlerinde kullanımının daha iyi kan basıncı değerlerine ulaşılmasını sağladığı tespit edilmiş olup hekimler tarafından hastalara antihipertansif ilaçların kullanım zamanı önerilirken bu duruma dikkat edilmesi hipertansiyona bağlı olumsuz olayların oluşma sıklığını azaltacaktır Anahtar kelimeler: Hipertansiyon, ilaç kullanım zamanı, ambulatuvar kan basıncıAs a target of offering the patients to use antihypertensive medicine at what hour of the day; Guiding to doctors who prescribe antihypertensive has been aimed not only by approaching completely as general but also by searching the effects of different dosage timing that is specific to medicine groups on the values of blood pressure in our study. Method: The patients who consulted to Meram Medical Faculty and whose ambulatory blood pressure were measured were reached by telephone between October,2015 and March,2016. Between these patients, the measurement of ambulatory blood pressure was made with the ones who take antihypertensive medicine and then the measurement of ambulatory blood pressure was made after one month when the utilization time of the medicine was changed but the dosage was not changed and one hundred patients were chosen and the differences that occurred when the utilization time of medicine was changed between the blood pressure parameters were compared by examining the values of ambulatory blood pressure of these patients. The parameters that were compared in measurement of ambulatory blood pressure are 24 hours/day/night average systolic/diastolic and average values of arterial blood pressure; night/day min/max systolic/diastolic values of blood pressure; the values of blood pressure that are over the target value of night/day systolic/diastolic and dipper hypertension Results: When the measurement of ambulatory blood pressure in meanwhile morning utilization time of medicine and the measurement of medicine utilization time at night were compared, as looked generally; It has been found that the night time utilization of antihypertensive medicine decreases the values of 24 hours systolic/diastolic and MABP better than the day time utilization of them. (respectively p:0.08, p:0.021 and p:0.011) The values of night average systolic/diastolic and MABP are lower according to night utilization instead of day, too. (for each 3 parameters p<0.001) When looked at the general complete effect of antihypertensive, the values of night max/min systolic/diastolic blood pressure are seen low at night instead of day (p<0.001). When looked at general complete, while the dipper hypertension occurs at the level of %25 at daytime utilization, this level at night time utilization is %47 (p<0.001). When looked detailed in specific to medicine groups, the results that are different from those were gained at medicines that are the group of beta-blocker and nondihidropiridin calcium antagonist and during the day utilization of this group of medicine, the lower value of blood pressure was gained. However; when looked at the vintage point of the other groups, the alternation between the utilization time of medicine and the values of ambulatory blood pressure are similar to the data at which the total effects of medicine were compared Conclusion: It has been understood that the daytime utilization of beta-blockers and nondihidropiridin calcium antagonists give ways to reach better values of blood pressure instead of night time utilization of the other medicine group. Besides the utilization time of antihypertensive medicine is being offered by doctors, the close attention to this situation is going to be get the number of negative events related to hypertension decrease Key Words: Hypertension, drug administration schedule, ambulatory blood pressur
Poli (etilen teraftalat) filmler üzerine azobisizobütironitril başlatıcı kullanılarak N-vinil pirolidonum aşılanması
YÖK Tez ID: 39576Bu çalışmada n-vinil pirolidon (n-VP) monomeri, azobisizo- bütironitril (AIBN) başlaücı kulanılarak poli (etilen teraftalat) (PET) filmlere aşılandı. Filmler Polimerizasyon ortamına alınmadan önce dimetil sülfoksit (DMSO) içerisinde 140 °C'de 1 saat süre ile şişlril- di. Aşılama veriminin süre, sıcaklık, başlaücı ve monomer derişi- miyle değişimi incelendi. Optimum sıcaklık ve aşılama süresi sıra sıyla 70°C ve 4 saat bulundu. Monomer derişimi 0,28 M dan 1,22 M'a ve başlaücı derişimi 1.77xl0"3 M dan 4,20xl0"3 M'a kadar artı rıldığında yüzde aşılamanın arttığı gözlendi. Filmler üzerine başlaü cı ve monomer difüzyonunun etkisi de çalışıldı. Aşılama için top lam aktivasyon enerjisi 11,5 kcal/mol olarak hesaplandı. Aşılama hızının monomer derişimine 0,U6j başlaücı derişimine 1,00 derece den bağlı olduğu bulundu. Filmlerin bazı özelliklerindeki değişme ler örneğin su tutma kapasiteleri ve intrinsik viskozite değerleri he saplandı. Aşılanmış filmler FTIR spektroskopisi ve taramalı elektron mikroskobu (SEM) ile karakterize edildi. Anahtar kelimeler: Aşı kopolimerizasyon, Polieülen terafta lat) film, N-vinil-2-Pirolidon Polimerizasyonu, şişme yardımıyla poli merizasyonIn this study, Poly (ethylene terepthalate) PET films were grafted with n-vinyl-2- pyrrolidone (n-VP) using azobisisoburyronitri- le (AIBN) initiator. Films were pretreated in dimethylsulphoxide (DMSO) for 1 h at 140 °C before the polymerization reaction was car ried out. Variations of graft yield with time, temperature, initiator and monomer concentrations were investigated. The optimum tem perature and polymerization time was found to be 70 °C and 4 h res pectively. Increasing monomer concentration from 0.28 M to 1.22 M and initiator concentration from 1.77 x 10"3 M to 4.20 x 10""3 M en hanced the percent grafting. The effects of monomer and initiator diffusion on PET films were also studied. The overall activation energy for grafting was calculated as 1 1.5 kcal/mol. The rate of graf ting was found to 0.46 power of monomer and 1.00 power of initia tor. Further such changes in properties of PET films as water ab sorption capacity and intrinsic viscosity were determined. The grafted films were characterized with FTIR and scanning electron microscopy (SEM). Key Words: Graft copolymerization, poly (etheylene tereph- thalate) film, n-vinyl-2-pyrolidone polymerization, swelling assisted polymerization
- …