10 research outputs found
Pırlak koyunlarında vitamin A, D3, E uygulamasının fertilite üzerine etkisi
Bu çalışmada bölgenin en sıcak ayı olan Temmuz ayında östrüsleri senkronize edilen Pırlak ırkı koyunlarda vitamin A, D3 ve E’nin fertilite üzerine etkileri incelendi. Hayvan mataryeli olarak aynı sürü içerisinde bulunan daha önce doğum yapmış 80 Pırlak ırkı koyun kullanıldı. Koyunların östrüs senkronizasyonu 11 gün süreyle 20 mg kronolon içeren vagina içi sünger (Chronogest CR®) ve sünger çıkarılma anında 480 IU kas içi eCG (ChronoGest/PMSG® 6000 IU/25 ml) uygulamaları ile yapıldı. Çiftleşme anında Grup 1’e (n=40) vitamin A (300.000 IU), D3 (100.000 IU) ve E (50 mg) kombinasyonu (Vigantol-E®, 1ml) kas içi enjekte edilirken Grup 2’ye (n=40) uygulama yapılmadı. Östrüs, gebe kalma ve gebelik başına düşen yavru sayıları sırasıyla Grup 1’de %92,5, % 87,5, 1,54 ve Grup 2’de ise % 90, %75 ve 1,37 olarak belirlendi ve gruplar arasında istatistiki fark bulunmadı (P>0,05). Sonuç olarak Temmuz ayında Pırlak ırkı koyunlarda 11 gün süreli progesteron+eCG senkronizasyon yöntemi ile istenilen düzeylerde reprodüktif verimin elde edilebileceği belirlendi. Vitamin A, D3, E uygulamasının fertilite parametreleri üzerindeki etkilerini daha net ortaya koyabilmek için farklı çalışmaların yapılması gerektiği sonucuna varılmıştır.In this study, the effects of vitamins A, D3 and E on fertility were investigated in the Pırlak sheep, whose estrus was synchronized in July, the hottest month of the region. Multiparous 80 Pırlak sheep in the same herd were used as animal materials. The estrus synchronization of the sheep were performed with 20 mg chronolone impregnated intravaginal sponge (Chronogest CR®) for 11 days and 480 IU intramuscular eCG (Chrono-Gest / PMSG® 6000 IU / 25 ml) at the time of sponge removal. Vitamin A (300.000 IU), D3 (100.000 IU) and E (50 mg) combination (Vigantol-E®1ml) was injected intramuscularly at the time of mating in Group 1 (n=40), while Group 2 (n=40) was not applied. The estrus, conception and litter size were determined as 92,5%, 87,5%, 1,54 in Group 1 and 90%,75% and 1,37 in Group 2 respectively and there was no statistical difference between in the groups (P> 0.05). As a result, it was determined in July that the desired levels of reproductive efficiency can be obtained with the 11 day progesterone+eCG synchronization method in Pırlak breed sheep. It was concluded that different studies should be conducted to reveal the effects of vitamin A, D3, E and application on fertility parameters more clearly
Influence of trolox and alpha-lipoic acid on post-thawed pırlak ram sperm parameters, oxidative stress and DNA damage in non-breeding season
Bu çalışmanın amacı sezon dışı dönemde Pırlak koç sperma sulandırıcısına ilave edilen trolox ve alfa lipoik asitin (ALA)
çözüm sonu spermatolojik parametreler, oksidatif stres ve DNA hasarı üzerine etkileri araştırıldı. Çalışmada sperma örnekleri
5 sağlıklı Pırlak koçtan (2-3 yaş) elde edildi ve her koçtan 6 ejakulat toplanarak karıştırıldı. Ejakulatlar ml’de 150x106
spermatozoon olacak şekilde antioksidan içermeyen (kontrol) ve antioksidan içeren 1 mM ALA ve 1 mM trolox sulandırıcılar
ile sulandırıldı. Sulandırılan örnekler 0,25 ml’lik payetlerde 5 0C’de 3 saat ekilibrasyona tabi tutularak sıvı azot buharında
donduruldu,37 oC'de çözdürülerek spermatolojik parametreler, DNA hasarı, oksidatif stres açısından değerlendirildi. ALA
grubunda kontrol grubuna göre spermatozoa motilitesi, akrozom ve DNA bütünlüğü istatistiki (p<0.05) olarak daha yüksek
bulundu. Trolox grubunda kontrol grubuna göre daha yüksek akrozom ve membran bütünlüğü ile daha az DNA hasarı
tespit edildi. (p<0.05) . Kontrol grubu ile karşılaştırıldığında, ALA ve trolox gruplarındaki oksidatif stres parametrelerindeki
azalmalar istatistikî olarak önemli (P<0.05) bulundu. Bu çalışmanın sonuçlarına göre üreme mevsimi dışında Pırlak koç
sperma sulandırıcısına ilave edilen ALA ve troloxun çözüm sonu spermatolojik parametreleri, oksidatif stresi ve DNA
hasarına karşı koruyucu bir etki gösterdiği kanaatine varıldıThe present study was conducted to examine the protective roles of trolox and alpha-lipoic on post-thawed Pirlak ram sperm parameters, oxidative stress and DNA damage in non-breeding season. Semen samples from 5 healty Pırlak rams (2-3 years of age) were used in the study. Six ejaculates for each rams were collected and pooled. Ejaculates were split into three aliquots and diluted to a final concentration of 150x106 spermatozoa/ml with the base extender containing 1 mM alpha lipoic acid, 1 mM trolox and no additive (control) were cooled to 5 °C and equilibrated for 3 h then frozen in 0.25 ml French straws. Samples were thawed in 37 oC and evaluated in terms of spermatological parameters, DNA damage, oxidative stress. Sperm motility was increased, acrosome rate and DNA damage were decreased significantly (p<0.05) in ALA, head abnormal sperm rate and membrane integrity were increased, acrosome rate and DNA damege were decreased significantly (P < 0.05) in trolox when compared to the control group. Compared with the control group, reductions in spermatozoon MDA and GSH levels were statistically significant (P <0.05) in lipoic acid and trolox groups. Results of this study suggest that alphalipoic acid and trolox improve sperm parmeters, oxidative stress and DNA damage in non-breeding season
The Effects of Kisspeptin System on Ewe Reproduction
Kiss1 geni, kiss1 reseptörü ve kisspeptin peptid sistemi reprodüktif fonksiyonların düzenlenmesinde önemli rol oynamaktadır. Kiss1 gen ürünü olan 145 amino asit yapısına sahip prekürsör proteini aktif kisspeptin formlarına dönüşmektedir. Kisspeptin sisteminin gonodal steroitlerin negatif ve pozitif feedback mekanizmasında önemli rolleri vardır. Hipotalamus’un arkuat ve preoptik bölgelerindeki toplam kisspeptin hücre sayısı farklı olup, bu hücre sayıları mevsime ve östrus dönemlerine göre değişmektedir. Kissl nöronları nörokinin B ve dinofrin gibi steroitlerin feedback kontrol mekanizmasında önemli rolleri olan diğer nöropeptidlerin ekspresyonunu gerçekleştirmektedir. Kisspeptin gonadotropin sekrasyonunu uyarıp ovulasyonu senkronize edebildiğinden fertiliteyi artıracak yeni senkronizasyon protokollerinin geliştirilmesine alternatif olabilir.The Kiss 1 gene, Kiss1 reseptor and kisspeptin peptide system play an important roles in the regulation of reproductive function. Kiss1 gene products 145-amino acid precursor protein cleaved to active kisspeptin forms. The kisspeptin system have important role in the negative and positive feedback mechanism of gonadal steroids. Total kisspeptin cell number appears to differ between the arcuate and preoptic region of the hypothalamus which these cells number change with season and phases of oestrus. Kiss1 neurons express other neuropeptides such as neurokinin B and dynorphin, which may play important roles involving steroids feedback control mechanisms. The ability of kisspeptin to stimulate gonadotropin secretion and synchronization ovulation, alternatives to design new synchronization protocols aimed at improving fertility
The Effects of Kisspeptin System on Ewe Reproduction
Kiss1 geni, kiss1 reseptörü ve kisspeptin peptid sistemi reprodüktif fonksiyonların düzenlenmesinde önemli rol oynamaktadır. Kiss1 gen ürünü olan 145 amino asit yapısına sahip prekürsör proteini aktif kisspeptin formlarına dönüşmektedir. Kisspeptin sisteminin gonodal steroitlerin negatif ve pozitif feedback mekanizmasında önemli rolleri vardır. Hipotalamus’un arkuat ve preoptik bölgelerindeki toplam kisspeptin hücre sayısı farklı olup, bu hücre sayıları mevsime ve östrus dönemlerine göre değişmektedir. Kissl nöronları nörokinin B ve dinofrin gibi steroitlerin feedback kontrol mekanizmasında önemli rolleri olan diğer nöropeptidlerin ekspresyonunu gerçekleştirmektedir. Kisspeptin gonadotropin sekrasyonunu uyarıp ovulasyonu senkronize edebildiğinden fertiliteyi artıracak yeni senkronizasyon protokollerinin geliştirilmesine alternatif olabilir.The Kiss 1 gene, Kiss1 reseptor and kisspeptin peptide system play an important roles in the regulation of reproductive function. Kiss1 gene products 145-amino acid precursor protein cleaved to active kisspeptin forms. The kisspeptin system have important role in the negative and positive feedback mechanism of gonadal steroids. Total kisspeptin cell number appears to differ between the arcuate and preoptic region of the hypothalamus which these cells number change with season and phases of oestrus. Kiss1 neurons express other neuropeptides such as neurokinin B and dynorphin, which may play important roles involving steroids feedback control mechanisms. The ability of kisspeptin to stimulate gonadotropin secretion and synchronization ovulation, alternatives to design new synchronization protocols aimed at improving fertility
Haematic mummification in a bitch
Sunulan makalede abdominal gerginlik şikayetiyle kliniğimize getirilen Kurzhaar ırkı bir av köpeğinde saptanan hematik mumifikasyon olgusu ve tanı sonrası uygulanan tedavi değerlendirilmiştir. Yapılan transabdominal ultrasonografik muayenede fötüslere ait bir bulguya rastlanmamasına rağmen, radyolojik incelemede uterusta 4 adet fötüs olduğu görüldü. Fötüslerin uzaklaştırılması amacıyla genel anestezi altında abdominal laparotomi yapıldı ve ovaryohisterektomi gerçekleştirildi. Operasyondan 2 hafta sonra yapılan kontrolde köpeğin klinik olarak sağlıklı olduğu gözlendi. Sonuç olarak; dişi köpeklerde rastlanan abdominal gerginlik olgularında mumifiye fötüs durumunun da göz önüne alınması ve doğru tanı için mutlaka ayrıntılı jinekolojik muayene yöntemlerine ek olarak radyografinin de uygulanması gerektiği kanısına varılmıştır.In the present case, haematic mummification and its therapy was evaluated in a Kurzhaar hound bitch which was referred to our clinic due to abdominal enlargement. Although there was no evidence of foetuses on transabdominal ultrasound examination, however the radiography revealed 4 foetuses in uterus. Surgery was scheduled to remove foetuses and routine ovario-hysterectomy was performed under general anaesthesia. Two weeks after surgical intervention, the bitch was observed clinically normal. In conclusion, foetal mummification event should be considered in encountered abdominal enlargement cases and radiography should be used in addition to detailed gynaecological examinations in bitches
Haematic Mummification in A Bitch
Sunulan makalede abdominal gerginlik şikayetiyle kliniğimize getirilen Kurzhaar ırkı bir av köpeğinde saptanan hematik mumifikasyon olgusu ve tanı sonrası uygulanan tedavi değerlendirilmiştir. Yapılan transabdominal ultrasonografik muayenede fötüslere ait bir bulguya rastlanmamasına rağmen, radyolojik incelemede uterusta 4 adet fötüs olduğu görüldü. Fötüslerin uzaklaştırılması amacıyla genel anestezi altında abdominal laparotomi yapıldı ve ovaryohisterektomi gerçekleştirildi. Operasyondan 2 hafta sonra yapılan kontrolde köpeğin klinik olarak sağlıklı olduğu gözlendi. Sonuç olarak; dişi köpeklerde rastlanan abdominal gerginlik olgularında mumifiye fötüs durumunun da göz önüne alınması ve doğru tanı için mutlaka ayrıntılı jinekolojik muayene yöntemlerine ek olarak radyografinin de uygulanması gerektiği kanısına varılmıştır.In the present case, haematic mummification and its therapy was evaluated in a Kurzhaar hound bitch which was referred to our clinic due to abdominal enlargement. Although there was no evidence of foetuses on transabdominal ultrasound examination, however the radiography revealed 4 foetuses in uterus. Surgery was scheduled to remove foetuses and routine ovario-hysterectomy was performed under general anaesthesia. Two weeks after surgical intervention, the bitch was observed clinically normal. In conclusion, foetal mummification event should be considered in encountered abdominal enlargement cases and radiography should be used in addition to detailed gynaecological examinations in bitches
Mummification of a One Twin Fetus in a Pırlak Sheep
Bu vakada, halk elinde ıslah projesi kapsamında bulunan Pırlak ırkı bir
koyunun ikiz yavrularından birisinde görülen fötal mumifikasyon olgusu
tanımlanmıştır. Sunulan olgu Afyon Kocatepe Üniversitesi Veteriner
Fakültesi Doğum ve Jinekoloji Anabilim Dalı kliniğine iştahsızlık,
durgunluk ve halsizlik şikayetiyle getirilen 3 yaşlı Pırlak ırkı bir koyunda
belirlendi. Alınan anamnezde koyunun 36 saat önce dışarıdan hiçbir
müdahale olmadan normal doğum gerçekleştirdiği ve canlı doğan kuzunun
genel durumunun iyi olduğu öğrenildi. Yapılan klinik muayene sonucunda
cervixin kısmen kapalı olduğu belirlenirken, abdominal palpasyonda
abdomenin caudo-dorsalinde bir kitle tespit edildi. Yapılan transabdominal
ultrasonografi muayenesinde uterus içerisinde sınırları tam olarak
belirlenemeyen yavruya ait vücut bölümleri gözlemlenirken yavru sularına
rastlanılmadı. Klinik ve ultrasonografi muayeneleri sonucunda olgunun
mumifiye fötus olduğundan şüphelenildi. Sezaryen operasyonu ile uterus
içerisindeki mumifiye fötus uzaklaştırıldı. Pırlak ırkı koyunlarda karşılaşılan
ilk mumifiye fötüs olgusudur. Yapılacak çalışmalar ile bu ırkta mumifiye
fötus gibi gebelik patolojilerinin insidansının araştırılması gerekmektedir.In this case, mummified fetus of one twin fetus of a Pırlak sheep which
was breeding in the scope of the project of improvement under public
conditions was presented. The Pırlak sheep 3 years-old suffering from
anorexia, inactivity and weakness was referred to the Clinic of Obstetrics
and Gynaecology Department, Faculty of Veterinary Medicine, Afyon
Kocatepe University. In history, one of the twin was born normally 36
hours before administration to the hospital and this lamb was apparently
healthy. In the clinical examination, the cervix was semi-closed and a large
mass was palpated in the caudodorsal abdomen. In the transabdominal
ultrasonography, a mass of fetal body was observed but not fetal fluid.
According to the clinical and ultrasonographic examinations, the case was
suspected to be fetal mummification. Caesarean section was performed. A
single mummified fetus was removed from the uterus. This is the first case
report of mumificatio feti in a Pırlak sheep. The further studies are
required to determine the prevalance of gestation pathologies such as
mummified fetus in this particular breed
Mummification of a One Twin Fetus in a Pırlak Sheep
Bu vakada, halk elinde ıslah projesi kapsamında bulunan Pırlak ırkı bir
koyunun ikiz yavrularından birisinde görülen fötal mumifikasyon olgusu
tanımlanmıştır. Sunulan olgu Afyon Kocatepe Üniversitesi Veteriner
Fakültesi Doğum ve Jinekoloji Anabilim Dalı kliniğine iştahsızlık,
durgunluk ve halsizlik şikayetiyle getirilen 3 yaşlı Pırlak ırkı bir koyunda
belirlendi. Alınan anamnezde koyunun 36 saat önce dışarıdan hiçbir
müdahale olmadan normal doğum gerçekleştirdiği ve canlı doğan kuzunun
genel durumunun iyi olduğu öğrenildi. Yapılan klinik muayene sonucunda
cervixin kısmen kapalı olduğu belirlenirken, abdominal palpasyonda
abdomenin caudo-dorsalinde bir kitle tespit edildi. Yapılan transabdominal
ultrasonografi muayenesinde uterus içerisinde sınırları tam olarak
belirlenemeyen yavruya ait vücut bölümleri gözlemlenirken yavru sularına
rastlanılmadı. Klinik ve ultrasonografi muayeneleri sonucunda olgunun
mumifiye fötus olduğundan şüphelenildi. Sezaryen operasyonu ile uterus
içerisindeki mumifiye fötus uzaklaştırıldı. Pırlak ırkı koyunlarda karşılaşılan
ilk mumifiye fötüs olgusudur. Yapılacak çalışmalar ile bu ırkta mumifiye
fötus gibi gebelik patolojilerinin insidansının araştırılması gerekmektedir.In this case, mummified fetus of one twin fetus of a Pırlak sheep which
was breeding in the scope of the project of improvement under public
conditions was presented. The Pırlak sheep 3 years-old suffering from
anorexia, inactivity and weakness was referred to the Clinic of Obstetrics
and Gynaecology Department, Faculty of Veterinary Medicine, Afyon
Kocatepe University. In history, one of the twin was born normally 36
hours before administration to the hospital and this lamb was apparently
healthy. In the clinical examination, the cervix was semi-closed and a large
mass was palpated in the caudodorsal abdomen. In the transabdominal
ultrasonography, a mass of fetal body was observed but not fetal fluid.
According to the clinical and ultrasonographic examinations, the case was
suspected to be fetal mummification. Caesarean section was performed. A
single mummified fetus was removed from the uterus. This is the first case
report of mumificatio feti in a Pırlak sheep. The further studies are
required to determine the prevalance of gestation pathologies such as
mummified fetus in this particular breed