Minimal models of some differential graded modules

Let $k$ be an algebraically closed field of characteristic $2$. Carlsson showed the existence of minimal models of certain semifree differential graded $k[x_1,\ldots,x_r]$-modules. Here we give an explicit construction of these minimal models without the semifreeness condition. We also prove Carlsson's rank conjecture when the degrees of all nonzero homology groups of a differential graded module have the same parity. Dually, we construct minimal models of chain complexes of Borel constructions of spaces with a free $(\mathbb{Z}/2)^r$-action. These minimal models are called minimal Hirsch-Brown models by Allday-Puppe. Puppe also showed that putting certain multiplicative structures on these minimal models could be useful to improve known results on related conjectures. Here we give our construction of these models using operadic language. This enables us to put multiplicative structures on these models.Comment: 8 page

Dijital çalışma platformlarının toplumsal cinsiyet eşitliğine etkisi

Dijitalleşme sürecinde ortaya çıkan çalışma modellerinden dijital çalışma platformlarının giderek yaygınlaştığı ve bir dijital çalışma ekosisteminin geliştiği görülmektedir. Dijital çalışma platformlarının, kırılgan gruplar olarak nitelendirilen kadınlar, engelliler, gençler ve göçmenler de dahil olmak üzere tüm çalışanlara gelir getirici fırsatlar sağlama potansiyeli olduğu ve gelecek vadeden iş olanakları taşıdığı ileri sürülmektedir. Böyle bir potansiyele sahip dijital çalışma platformlarının toplumsal cinsiyete dayalı analizi dikkate alındığında, kadınların bu tür platformlara erişme ve bu platformlarda çalışma durumlarını, mesleki ayrışma ve dijital cinsiyet açığını azaltmadaki etkisini de tartışmak kaçınılmazdır. Dijital çalışma platformlarının kapsadığı işlerde kadınların ve erkeklerin istihdam edildikleri işler sayısal ve niteliksel olarak farklılaşmaktadır. Genel olarak araştırmalar bu tür çalışma platformlarında cinsiyete dayalı mesleki ayrışmanın yaygın olduğunu, özellikle yapay zeka gibi yüksek bilgi ve beceriye ihtiyaç duyulan alanlarda çalışanların çoğunun erkek olduğunu göstermektedir. Diğer taraftan platform çalışmanın kadınların iş gücüne katılım oranını artıracağı, çalışma saatlerini, işlerini ve ev sorumluluklarını uyumlaştırma konusunda kolaylık sağlayacağı yönünde beklentiler bulunmaktadır. Bu çalışmanın amacı, dijital çalışma platformlarının toplumsal cinsiyet eşitliği üzerindeki etkisini tartışmak ve cinsiyet eşitliği yönünde yeni fırsatlar yaratma potansiyelini Avrupa Birliği örneği üzerinden doküman analizi yöntemiyle değerlendirmektir. Çalışmanın bulguları göstermektedir ki geleneksel işgücü piyasasındaki toplumsal cinsiyete dayalı eşitsizlikler dijital çalışma platformlarında da devam etmektedir. Özellikle mesleki ayrışımın, ücret eşitsizliğinin ve iş ve aile sorumluluklarının paylaşımındaki eşitsizliğin sürdüğü görülmektedir.Publisher's Versio

Examining of leadership behaviors of civil society organization leaders and how these behaviors are perceived by members of the association: East Mediterranean civil society platform (DASP) sample.

TEZ11161Tez (Yüksek Lisans) -- Çukurova Üniversitesi, Adana, 2018.Kaynakça (s. 67-72) var.iii, 77 s. : tablo ; 29 cm.Bu çalışmanın genel amacı; sivil toplum kuruluşları (STK) başkanlarının liderlik kavramından ne anladıklarını, bu kavrama uyan davranışlarının ve bu davranışlarının dernek üyeleri tarafından nasıl algılandığı, bu davranışların çeşitli bağımsız değişkenlere göre farklılaşıp farklılaşmadığını belirlemek; aynı zamanda STK başkanlarının liderlik davranışlarının algılanmasında dernek üyeleri arasında anlamlı bir fark olup olmadığını da tespit etmektir. Araştırmanın evreni sivil toplum kuruluşlarıdır. STK’ların anketteki sorulara ilişkin görüşlerini uygulayıp uygulamadığını belirlemek amacıyla çalışma evreni içerisinden de oransız eleman örnekleme yoluyla (yansızlık kuralı ile) belli bir örneklem grubu seçilmiştir. Araştırmada Adana’da bulunan 2380 sivil toplum kuruluşlarına bu çalışma için ulaşmak mümkün olamayacağından 87 üyesi bulunan Doğu Akdeniz Sivil Toplum Platformu’na (DASP) üye 30 STK kuruluşunda görev yapan 55 üye ve 47 başkan olmak üzere toplam 102 kişiye ulaşılarak anket uygulanmıştır. Uygulanan anket üye ve başkanların liderlik davranışına ilişkin görüşlerini belirlemek amacıyla beşli Likert tipindedir. Verilerin analizinde SPSS (Statistical Package for the Social Sciences) paket programı kullanılmıştır. Araştırma bulgularına göre; başkan ve üyelerin anlayış gösterme ve yapıyı kurma boyutları arasında cinsiyete, medeni duruma, eğitim durumuna, çalışma yılına ve görev değişkenine göre anlamlı farklılık bulunmamıştır.The general purpose of this study is to highlight what NGO (Non-Governmental Organisation) leaders understand from the concept of leadership, how they perceive this concept and how these behaviors are perceived by members of the Association. Additionally, how these behaviors differ according to various independent variables; it is also to determine whether there is a meaningful difference between members of the Association in perceiving leadership behaviors of NGO presidents. The universe of this research is civil society organizations. In order to determine whether NGOs have implemented their views on the questions in the questionnaire, a certain sample group was selected through disproportionate element sampling (with neutrality rule) in the study universe. Since it is not possible in the study to reach 2380 non-governmental organizations in Adana for this work, this questionnaire was applied to 55 members and 47 Presidents who worked in the 30 NGOs in total to 102 members of Eastern Mediterranean Civil Society Platform (DASP) which had 87 members.Applied scale type is quintile Likert to determine the views of members and presidents on leadership behavior. SPSS (Statistical Package for the Social Sciences) package program was used in the analysis of the data. According to research findings indulgence and building up dimensions between the Chairman and members, there were no significant task variable differences according to sex, marital status, educational status, working year

Adana İlinde Kronik Hepatit C’nin Değişen Epidemiyolojisi

Amaç: Bu çalışmada, Adana ilinde zaman içinde ortaya çıkan hepatit C virüsü (HCV) nün epidemiyolojik verileri ve genotip dağılımındaki değişikliklerin gösterilmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntemler: Kronik hepatit C tanısıyla, Ocak 1996-Mart 2013 tarihleri arasında takip edilen 369 hastanın verileri retrospektif olarak değerlendirilmiştir. Çalışmada, farklı genotipe sahip hastalar arasındaki cinsiyet, yaş ve bulaş yolu farklılıkları ve yıllara göre bölgemizdeki hastaların yaş ortalaması, cinsiyetleri ve virüs genotiplerindeki değişimler ele alınmıştır. Bulgular: Genotip 1, 289 (%78,3) hastada; genotip 2, 23 (%6,2) hastada; genotip 3, 54 (%14,6) hastada; genotip 4 ise 3 (%0,8) hastada tespit edildi. Yıllara göre genotip dağılımı incelendiğinde; 1996-2008 yılları arasında genotip 2 ve 3’e sahip hastaların oranı %2,7 iken, 2012-2013 yılları arasnda bu oranın %44’e yükseldiği görüldü. Genotip 2 veya 3’e sahip 77 hastanın 69 (%89,6)’sında intravenöz ilaç bağımlılığı vardı. Sonuç: Son yıllarda damar içi ilaç kullanımına bağlı HCV enfeksiyonu bölgemizde artış göstermiştir. Hastaların yaş ortalamasındaki düşüş, erkek cinsiyette daha sık görülür olması ve genotip 2 ve 3 oranlarındaki artış bu nedene bağlanmıştır.Objective: Our study aimed to demonstrate the epidemiological data of hepatitis C virus (HCV) and changes in its genotypic distribution which was observed in Adana in time. Materials and Methods: The data from 369 patients who were on follow up with the diagnosis of chronic hepatitis C between January 1996 and March 2013, were reviewed retrospectively. The differences between the gender, age, and routes of transmission among the HCV patients with different genotypes were reviewed. Changes in the mean age, gender, and virus genotypes of the patients in our region by the years were evaluated. Results: Genotype 1 was identified in 289 (78.3%) patients, genotype 2 in 23 (6.2%) patients, genotype 3 in 54 (14.6%) patients and genotype 4 was identified in 3 (0.8%) patients. When the genotypic distribution over the years was assessed, the rate of the patients with genotype 2 or 3 was 2.7% between 1996 and 2008, this rate was observed to increase to 44% between 2012 and 2013. Sixty nine out of 77 (89.6%) patients with genotype 2 or 3 were intravenous drug addicts. Conclusion: In our region intravenous drug use-related HCV infection was increased in recent years. Decrease in the mean age of the patients, higher probability of occurrence among males and increased rates of genotype 2 and 3 were associated with this reason

Assessment of the Relationship Between Vitamin D Level and Non-specific Musculoskeletal System Pain: A Multicenter Retrospective Study (Stroke Study Group)

Objective: In this study, it was aimed to evaluate the relationship between vitamin D level and pain severity, localization and duration in patients with non-specific musculoskeletal pain. Materials and Methods: Patients who applied to physical medicine and rehabilitation outpatient clinics due to non-specific muscle pain in 19 centers in Turkey were retrospectively screened. Three thousand four hundred fourpatients were included in the study, whose pain level was determined by visual analog scale (VAS) and the painful region, duration of pain and vitamin D level were reached. D group was found to be D deficient (group 1) when 25 (OH)D level was 20 ng/mL or less and group D 2 (vitamin D deficiency) was higher than 30 ng/mL (group 3). The groups were compared in terms of pain duration, localization and severity. In addition, the correlations of pain localization, severity and duration with vitamin D levels were examined. Results: D vitamin deficiency was detected in 2202 (70.9%) of 3 thousand four hundred and four registered patients, and it was found that vitamin D deficiency in 516 (16.6%) and normal vitamin D in 386 (12.4%). The groups were similar in terms of age, body mass index, income level, duration of complaint, education level, family type and working status (p>0.05). There was no statistically significant difference between groups in terms of VAS, pain localization and duration scores (p>0.05). Conclusion: Our study shows that vitamin D deficiency in patients with nonspecific musculoskeletal pain is not associated with the severity and duration of pain